28 Temmuz 2006

Selanik Gevreği-Savoyer Bisküvisi





Selam,
neredeyse 1 hafta boyunca yazı yazmamışım.
Benm blogumu ziyaret ediyor musunuz, ben sizlerin sayfalarını hayranlıkla izliyorum, içtenliğiniz çok hoşuma gidiyor. Sizlerin içtenliği beni bu blogu oluşturmaya heveslendirdi.
Eveet, bugün tarifini Meralcim'den aldığım 'Selanik Gevreği' ni sizlerle paylaşacağım, light olarak hem de! Suçluluk duymadan gönül rahatlığıyla atıştırabiliriz. Keşke Sibelcim de takip edebilseydi de okuyabilseydi, ne iyi olurdu! Bakalım arkadaşımla ne zaman görüşebileceğiz?
Tarifi yazmaya başlıyorum!

Selanik Gevreği

Malzemeler:

2 yumurta,

1/2 su bardağı sıvı yağ,

1 su bardağı esmer şeker (dilerseniz 1,5 kahve fincanı pudra şekeri de koyabilirsiniz),

1 paket kabartma tozu,

1 paket vanilya,

1 ya da 1,5 su bardağı kepekli un ya da tam buğday unu,

2 su bardağı beyaz un,

Dilerseniz meyve şekerlemesi ya da kuru meyve, fındık, ceviz koyabilirsiniz.

Yapılışı:

:) Un dışındaki tüm malzemeyi kek gibi mikser ile çırpın,

:) Unu, karşıma ilave edip yoğurun,

:) Yağlanmış tepsiye ya da yağlı kağıda elinizle tepsi boyu yayın (hamuru kolayca yayabilmeniz için arada elinizi de yağlayın),

:) Normal kek gibi pişirin (ısıyı ona göre ayarlayın, ben 180 C'de 45 dk pişiriyorum genelde),

:) Kızarınca çıkarın, sıcağı sıcağına şerit halinde kesin, yan çevirin, yeniden fırına sürün, yanları da kızarsın,

:) İyice kızarıp kıtır bir hale gelince fırından çıkarın, soğumaya bırakın,

:) Kavanozda ya da kapaklı bir kutuda muhafaza edebilirsiniz.

(Not: Eğer yumuşarsa fırına koyup kıtırlaştırabilirsiniz, çok uzun süre tazeliğini koruyor).

Ben, Pazartesi günü yaptım, kıtır kıtır oldu, şu anda da yazımı yazarken atıştırıyorum.

Dün de tarini Sibelime sorduğum, onun da önerdiği (arkadaşım gerçekten çok yardımsever)
http://www.gastronot.blogspot.com' dan aldığım Savoyer Bisküvisi'ni yaptım, tadı güzel oldu, bu akşam tiramisu yapacağım. Ellerine sağlık, www. gastronot.blogspot.com'u hazırlayan, tarifini bizlerle paylaşan arkadaşın.
Yalnız, benim savoyer bisküvim çok yayıldı, anneme çok tatlı geldi , bir daha ki sefere daha az şeker koyacağım, tarifi de yarım ölçü yapmayı deneyeceğim. Zahmetli bir iş, annem gereksiz uğraş olarak görüyor ama bana zevk verdi. Eh, ne yapalım, "Ligth Savoyer Bisküvisi" bulabilene dek iş başa düşüyor.
Tiramisu'nun kremasını da yalnızca 1 yumurta kullanarak yaptığı için
http://www.PortakalAğacı.blogspot.com bulup yazdım, çok güzel, çok tutarlı, ellerine sağlık ve teşekkürler Portakal Ağacı'ndan Hatice Hanım'a da!

Arkadaşlar, bu arada dün fotoğrafçıya gittim, dijital fotoğraf miakinelerinin ücretleri ve özellikleriyle ilgili olarak bilgi edindim,nelere dikkat etmem gerektiğini öğrendim. Satın alacağım bilgi edindiğim yeri tercih edeceğim, sahibi hiç ukala değil, çok beyefendi, yardımcı olmaya çalışıyor. 189, 199 €' ya görüyorum, kampanyalar düzenlendiğinde okuyorum, 44 YTL ediyor tabii ki, bana ne kadar çok taksit o kadar iyi, ödeyeceğim limit o kadar azalıyor çünkü. Neyse çalışmadan taksit ödenmez, çalışmaya başlamaz dijital fotoğraf makinesi ve yemek kitabı seti taksitlerine gireceğim, size yeniden söz veriyorum!
Ama şunu bilin ki yazdıklarıım gerçekten yapıyorum, resimleri yok diye inanmazlık etmeyin ne olur, her şeyin bir zamanı var, yaptıklarımın resimlerini koymamın da bir zamanı var.
Bir sürü şey yapılıyor ama resim yok diye yazmak inanın içimden gelmiyor! Bu kadar içtenim, o zaman niye bu blogu oluşturdun diyeceksiniz, heveslendim, resimleri sevdiğimi nsanlardan rica ederek yayınlayabileceğimi düşündüm, şartlar uymadı, üzüntü içinde ne yapacağımı düşünürken Sibelim de, öğretmen arkadaşım İbrahim Baysan'da blogumu kaldırmamam konusunda beni uyardılar, sürdürmem için desteklediler, onların manevi desteğiyle yazı yazmayı sürdürüyorum.
Bir süre farklı resimlerle yazılarımı renklendireceğim biricik arkadaşım Sibel'in önerisiyle!

Şimdi sıra kitap önerisine geldi,

Kitabın Adı: Snırlar

Yazarları: Dr. Henry Cloud- Dr. John Townsend

Yayınevi: Sistem Yayıncılık



Kitabın Kısa Bir Tanıtımı:

Hayatınız kontrol dışında mı?

İnsanlar sizden yararlanıyor mu?

Hayır demekte zorlanıyor musunuz?

Gerçekleşmeyen arzularınız yüzünden hayal kırıklığına uğruyor musunuz?

Sağlıklı ve dengeli bir hayat biçimi için kesin sınırlar çizmek gereklidir. Sınırlar, sorumluluk alanınızı belirleyen kişisel çizgilerdir. Diğer bir deyişle, sınırlar kim olduğumuzu ve kim olmadığımızı tanımlar.

Bu kitapta sınırın tanımı, sınırlarla ilgili çelişkiler, sağlıklı sınırlar geliştirmek ile ilgili çok güzel yazılar var.
Bu kitabı, ben ilk olarak 2002'de görev yaptığım okulun kütüphanesinden alıp okumuştum, etkisinden kurtulamayarak kısa bir süre sonre satın aldım, altını çize çize okudum. Eğer bir kitap bana aitse en büyük keyfim hoşuma giden yazıların altlarını çizmektir, sonra yeniden göz attığınızda size kılavuzluk eder.
Daha önceleri ben sınırlarımı bilmiyordum, sınırsız bir insandım, özveri, yardımseverlik sonuna kadardı, o kitabı okuduktan sonra sınırlarımı çizdim, sınırlarımı ifade eder oldum,
sınırlarımı hem koruyorum, bazı konularda da sınır çizmek ve korumak için mücadele ediyorum. Özverinizin, kişisel alanınınzın sınırlılığından şikayetçiyseniz şiddetle öneriririm.

10-12 Yaş Çocular için de çok güzel kitaplar var

Ben de Çocuktum -Aziz Nesin (Adam Yayınları)



Usta yazar, bu kitapta çocukluk anılarına yer vermiş, çok keyifle okuynabilecek bir tatil kitabı, siz yetişkinler de zevk alarak okuyabilirsiniz. Sınıf öğretmenliği yaptığımda 5. sınıfta okuyan öğrencilerim keyifle okumuşlardı.

İpini Kopartan Uçurtma - Gülsüm Cengiz (evrensel çocuk kitaplığı)



Siz, çocuğunuzun, bir yanlışlığın onu yapan çocuktan ayırdığı İpini Kopartan Uçurtmayla birlikte değişik yerler görmesini, serüvenler yaşamasını ister misiniz? Sonunda uçurtma ile onu yapan çocuk biraraya geliyorlar mı acaba?
Çok çok güzel bir kitap, yazım çok yalın, anlatım çok sürükleyici.

Ayşe'nin Günleri- Gülsüm Cengiz (evrensel çocuk dizisi)



Ayşe, yaşama karşı iyimserlikle ve umutla bakan bir çocuk.
Romanda, onun yakın çevresinden yola çıkılarak, köyden kente göç eden bir ailenin karşılaştığı sorunlar anlatılıyor. Annesinin, çalışmak için Almanya'ya gitmesi nedeniyle ondan uzak kalan Ayşe'nin yaşadıklarına tanık oluyoruz. Olaylar karşısında bazen üzülüyor, şaşırıyor, bazen de öfkeleniyor Ayşe. Ama umudunu, direncini ve ysşama sevincini hiç yitirmiyor. Küçücük bedeninde taşıdığı kocaman yüreğiyle ve bütün gücüyle tutunuyor yaşama. Yaşadığı koşulları değiştirmeye, yaşamı güzelleştirmeye çalışıyor. Bazen öğretmeninin gülümsemesinde, bazen minik bir kedinin sıcaklığında, bazen birlikte oynanan oyunların coşkusunda çoğaltıyor sevincini. (Öğrencilerim büyük bir keyifle okudular, dinlediler, çok insancıl duygulara yer verilmiş, çok çok güzel)

Arkadaşlar, daha önce hazırlamış olduğum Özdemir Asaf'ın "Seni Sakalyacağım" adlı şiirini sizlerle paylaşıyorum, bir daha ki sefere Gülsüm Cengiz'in bizlere yönelik çok güzel şiir kitabından alıntı yapacağım, tanıtımını da o zamana bırakıyorum.
Bu günlük bu kadar, sevgiyle kalın!

SENI SAKLAYACAĞIM

Seni saklayacağım inan,
Yazdıklarımda, çizdiklerimde,
Şarkılarımda, sözlerimde.
Sen kalacaksın kimse bilmeyecek,
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.
Sen göreceksin, duyacaksın,
Parıldayan bir sevi sıcaklığı,
Uyuyacak, uyanacaksın.
Bakacaksın, benzemiyor,
Gelen günler geçenlere,
Dalacaksın.
Bir seviyi anlamak,
Bir yaşam harcamaktır,
Harcayacaksın.
Seni yaşayacağım, anlatılmaz,
Yaşayacağım gözlerimde;
Gözlerimde saklayacağım.
Bir gün, tam anlatmaya..
Gözlerimi kapayacağım..
Anlayacaksın.

Özdemir Asaf

Hiç yorum yok: