25 Şubat 2015

Balayı



Güney Carolina'da yaşayan ufak tefek ama bir o kadar da sert, öksüz Honey Moon için hayattaki en önemli şeylerden biri, hem içinde yaşayıp hem de neredeyse bütün sorumluluğunu üstlendiği lunaparkın muazzam hız treniydi. Lunaparkını ve hız trenini kurtarmak için para bulma umuduyla, kuzini Chantal'la giriştiği işlerin, Honey'yi hiç ummadığı yerlere getirip milyonların gözbebeği yapacağını kim bilirdi? Herkesin bayıldığı bu çocuk yıldız, yaşı dışında acaba başka neler gizliyor?

Cesur ve zeki bu küçük hanım gözü karalığıyla hayatındaki bütün erkekleri deli edecek! Bunlardan biri Eric Dillon; için için yanan kötü çocuk ve Hollywood'un son zamanlardaki en yetenekli oyuncularından biri. Ve Dash Coogan; kahraman kovboyların sonuncusu, efsanesini sürdürmek için kendisine pek ufak gelen beyaz cama hapsolmuş bir adam. Honey aşık olduğunda, bunu bildiği tek yolla yapacak...tüm kalbiyle. 

"Susan Elizabeth Phillips bir kez daha, harika bir kadının hayatını anlatan, duygusal ve iyi örülmüş bir romanla karşımıza çıkıyor."
Romantic Times

"Dünyaya asıl gereken, Susan Elizabeth Phillips tarafından yazılmış daha çok roman."
Elizabeth Lowell

"En iyi ve en kötüyü yaşayıp alevlerin içinden yaralı ama yıkılmamış olarak çıkan bir kadının hikâyesi. Mükemmel bir roman."
Rendezvous

Yeniden Merhaba


Sevgili dostlarım yeniden merhaba, nasılsınız? Ben iyiyim ama biraz da hüzünlüyüm. Pazartesi günü annem Akçay'a döndü. Şimdi yaklaşık bir ay kadar görüşemeyeceğiz. Öbür yandan Cuma günü için izin aldım, İstanbul'a doktor kontrolüne gideceğim ve Aytül ablamda kalıp Pazar günü döneceğim.
Pazartesi ve Salı'nın planlarını hazırladım bile. Yarın da temizlik yaparım diye düşünüyorum malum hafta sonu evde yokum. Misicik ben plan yaparken uyumuş kalmış bebeğim.
Bugün okulda bir baş ağrısı başladı, Gazi Mahmut' a gelince ilaç aldım ama eve döndüğümde hala geçmemişti, iki saate yakın bir süre uyumuşum. Annem beni defalarca aramış haklı olarak merak etmiş.  Neyse ki uyandığımda başımın ağrısı geçmişti. Yemeğimi yedim, çayımı içtim. Planlarımı hazırladım. Şimdi de sizlerle birlikteyim. Sizler neler yapıyorsunuz, keyfiniz nasıl? Dilerim keyfiniz yerindedir. Sevgili dostlarım benden bu kadar, yeniden görüşünceye dek hoşçakalın, sevgiyle kalın!

19 Şubat 2015

Gölge Büyüsü


Onlara verilen hediye değerliydi ve bu hayatlarını sonsuza kadar değiştirdi.Meara Quinn'in başı beladaydı! O her zaman özgür ruhlu olmuştu ve aşkın kendisine göre olmadığına inanırdı. Bu yüzden en iyi arkadaşının erkek kardeşi Connor O'Dwyer'a âşık olması söz konusu bile olamazdı. Connor, ALTIN gibi kalbi ve büyüleyici gülümseyişiyle çok yakışıklı olabilirdi ama asla ilişkileri ciddiye almazdı. Bu yüzden ikisi için en güvenlisi arkadaş kalmak ve beraber bira içmeye devam etmekti.

Ayrıca Connor'a âşık olmak çok da tehlikeliydi. Connor, kardeşi Branna ve Amerikalı kuzinleri Iona ile birlikte nesilden nesile geçen karanlık bir yeteneğe sahipti. Bu güçlerini iyilik için kullanıyorlardı ama onlara musallat olmuş kadim bir kötülük vardı. Onları ve önem verdikleri herkesi yok etmek isteyen bir kötülük… İrlanda'nın büyülü ormanlarında, Meara artık en çok korktuğu şey için savaşmak zorundaydı - aşk için.
(Tanıtım Bülteninden)

Aşk Mutfağında


Hayatları farklı istikametlerde seyreden ve birbirine dostluk bağıyla bağlı olan üç kadının öyküsü, yüzünüzde bir tebessüm ve hayatınızda bir iz bırakacak. Arkadaşlık, aile ve kariyer üçgeninde hayat, aşkla anlamını buluyor. Aşk avuçlarımızdan kayıp gittiğindeyse boş kalan ellerimizden dostlarımız tutuyor. Yine de aşk, bazen her şeye rağmen bizi mutlu etmek için ısrarcı olabiliyor ve her hikâyenin sonu, dostluğun dokunuşuyla mutlu sona eriyor.

"Dokunaklı olduğu kadar eğlenceli ve gerçek hayattan motifler sunan bu samimi roman, yüreğinizi sarıp sarmalayacak."
Romance Junkies

Sadece Bir Yıl...



Bir Hikâyenin Sonunu Öğrenmeden Önce Nasıl Başladığını Hatırlamak Gerekir…
Willem gözlerini açtığında nerede olduğunu anlayamaz; Prag ya da Dubrovnik'te midir yoksa Amsterdam'a geri mi dönmüştür? Tek bildiği, yine yalnız olduğu ve Lulu isimli kızı bulması gerektiğidir. Paris'te onunla öylesine büyülü bir gün geçirmiştir ki kavuşmalarının kaderinde olup olmadığını merak eder. Willem onunla tekrar karşılaşmayı umarak yollara düşer ve Meksika'dan Hindistan'a dünyanın dört bir yanını gezer. Aylar birbirini kovalarken Lulu'yu bir türlü bulamayan genç adam, kaderin ağlarının tahmin ettiği kadar güçlü olup olmadığını sorgulamaya başlayacaktır…

Sadece Bir Gün'ün romantik ve duygusal devam kitabında, yaptığımız seçimler ile başımıza gelen kazalar ve ikisi kesiştiğinde elde ettiğimiz mutluluğun hikâyesi kaleme alınıyor.

"Karakterlerin derinliği, kurgudaki geçişler ve uzak mekân seçimleri, bu büyüleyici serüveni talihsiz bir aşk hikâyesinden çok öteye taşımış. Okuyucularına gizem, dram ve karşılıksız aşkı sunan bir kitap."
-Publishers Weekly-

"Anlatımı son derece canlı ve büyüleyici."
-School Library Journal-

"İnsanın kendini keşfetmesine dair bir yolculuk..."
-Kirkus Reviews-
(Tanıtım Bülteninden)

Çocukluğumuzun Lezzeti


Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Ben çok iyiyim, annem yanımda. Okula gidiyorum, eve dönüyorum. Bugün bir tane öğrencim geldi, resim yaptı, 1 saat kaldı, babası aldı gitti. Ben de hemen izin alıp eve dönmek üzere çıktım.
Annem biz küçükken bayramlarda mozaik pasta malzemelerini biraraya getirir, küçük toplar oluştururdu, hindistan cevizine bulardı. Tadına doyamazdık. Anneme söyledim, malzemeleri aldık. Bugün annemle birlikte bu güzelim bombaları hazırladık. Annemin bileği çok  hassas olduğu için bisküvileri ben kırdım, karıştırdım.  Bu güzel bombaların tarifini veriyorum.
3'lü finger bisküvi
25 gr kakao
1 yumurta
250 gr margarin
hindistan cevizi
1 limonun kabuğu
1 çay bardağı fındık

Yapılışı: Bisküviler kırılır, margarin eritilir, kakao ve yumurta eklenir. Limon kabuğu rendelenip eklenir. Bisküvilerle malzeme karıştırılır. Ceviz büyüklüğünde toplar hazırlanır, üstüne fındık yerleştirilir. Hindistan cevizine bulanır. Kapaklı bir borcama yerleştirilir. Buzdolabına konur.
Afiyetle yenir!

Yeniden buluşuncaya dek sevgiyle, dostça kalın!




13 Şubat 2015

Çocuğunuza Sınır Koyma


Sorumluluk sahibi, bağımsız çocuklar yetiştirmek için anlaşılır sınırlar koymak.

Çocuklarınız kurallarınıza uymuyor, yanlış davranışlarda mı bulunuyorlar? Doğru davranmaları konusundaki önerilerinizi önemsemiyor ya da ret mi ediyorlar? Yumuşak ve otoriter eğitim modelleri arasında kararsız mı kalıyorsunuz?
Oysa bu modellerden daha eğitici ve daha az çaba gerektiren bir yöntem var. Çocuğunuza Sınır Koyma, çocuklarınızın daha nazik ve saygılı olması için altyapı oluşturmanıza yardımcı olur.
Robert MacKenzie tarafından yazılmış ve tekrar gözden geçirilerek genişletilmiş bu baskı ile kanıtlanmış teknik ve yöntemleri öğrenecek ve çocuğunuzun sizinle işbirliği yapmasını sağlayacaksınız.

Bu kitap anne-babalara şu özellikleri kazandırıyor:

  • Anlaşılır, kesin ve etkili sınırlar koymak
  • Çatışma ve güç mücadelelerine son vermek
  • İşbirliğine yönlendirecek kurallar koymak
  • Çocuklara sorun çözme becerileri kazandırmak
  • Yanlış davranışlar karşısında mantıksal sonuçlar uygulamak

    Çocukların, gelişimlerini yönlendirecek sınırlara ihtiyaçları vardır. MacKenzie'nin rehberliğinde sizler de mutlu ve tatminkâr bir aile hayatı için gerekli olan eğitici sınırları oluşturmayı öğreneceksiniz.
  • Mucizeler Yağarken


    Bazen bağışlamak, umut etmek ve mucizelere inanmak gerekir… Hayatının en büyük ihanetine uğrayan, terk edilen ve çok zor bir yıl geçiren Joy Candellaro, Noel yaklaşırken hep hayalini kurduğu maceraya atılmaya karar verir. Kimseye haber vermeden bir uçak bileti satın alır ve hiç tanımadığı bir şehre doğru yola çıkar. Fakat beklenmedik bir şey olur ve Joy kendini bir anda büyülü yağmur ormanlarının yakınlarında, muhteşem bir gölün kıyısında yer alan bir balıkçı kulübesinde bulur. Kulübede yaşayan küçük Bobby, yakın zamanda kaybettiği annesinin acısıyla başa çıkamamaktadır. Yalnızca hayalî arkadaşıyla konuşan küçük çocuğun babası Daniel da oğluna yardım edemediği için acı çekmektedir. Joy ikilinin hayatına tesadüfen girerek onlara yollarını bulmalarında yardımcı olur ve böylece aralarında güçlü bir bağ kurulur. Joy eski hayatını geride bırakıp bu yeni dünyanın bir parçası olmak istediğini fark eder. Fakat bu gerçek olamayacak kadar güzel atmosferde yanlış bir şeyler vardır. Joy hayallerle gerçeğin arasında bocalarken umudun peşinden gitmeyi seçer ve bir mucizeye tanıklık eder.

    "Mutluluk aşılayan, umut verici ve çok romantik bir hikâye…" 
    -Hartford Courant-

    "Kristin Hannah'nın şimdiye kadarki en iyi kitabı." 
    -The Columbus Dispatch-

    "Hannah kalbinizin en derinlerine dokunacak."
    - Rendezvous-

    "Bu dokunaklı ve duygusal hikâye kalbinizi ısıtacak." 
    -Romantic Times-
    (Tanıtım Bülteninden)

    Umut Hep Var


    Maeve Binchy yazdığı kitaplarda o kadar gerçekçi yerler kurguladı ki İrlanda Turizm Bürosu, ülkeye gelip de Binchy'nin kitaplarına konu olan yerleri görmek isteyen turistlere aslında buraların gerçekte var olmadığını açıklamak zorunda kaldı. 

    İşte Kestane Sokağı da Maeve Binchynin kurguladığı o muazzam yerlerden biri. At nalı biçimindeki bu sokakta her bir öykü birinin hayatına değiyor. Bu insanların kimisi genç, kimisi yaşlı, kimisi çocuk; bazıları çok mutlu, bazıları çok mutsuz; aradığını bulan da var, arayışı süren de… Bir Binchy klasiği olan Umut Hep Var, hayata dair öykülerden oluşuyor ve tabii ki her öykü içinde bir hayat dersi barındırıyor…
    (Tanıtım Bülteninden)

    12 Şubat 2015

    Hiç Öğrencim Yok


    Sevgili dostlarım merhaba, nasılsınız? Ben nasılım, iyi miyim hiç bilemiyorum. İşimle ilgili problemler yaşadım, yerimi değiştirdim. Ama burada da anasınıfına hiç öğrenci gelmiyor. Hava soğuk, hasta olanlar varmış. Bir de müdürüm Kenan Bey'in söylediğine göre bazıları masraf olmasın diye okula göndermiyorlarmış. Oysa aidat ta vermiyorlar. Haliyle epeyce yadırgadım. Okula alışmaya başladım gibi. Ama okula öğrenci gelmemesine alışamadım, boş boş oturuyorum okulda. Bugün bir saatliğine bir kız öğrencim geldi, biraz konuştuk, resim yaptı sonra da gitti. Bende şimdilik durum bu. Birlikte kahve keyfi yapalım diye bu resmi seçtim, biri sizin biri benim. Yeniden görüşünceye dek sevgiyle, dostça kalın!

    11 Şubat 2015

    Ebedi Nişanlı Kafka


    Kafka dört kere sevdi, dört kere nişanlandı, dört kere evliliğin eşiğinden döndü. Kadınların adları Felice, Milena, Julie ve Dora'ydı. Biten bu dört aşkın ardından, dört büyük romanını tamamladı. Hepsi Prag'ın uzağında yaşıyordu, ilişkileri mektuplarla ve mektuplarda sürdü, yüz yüze görüşmeler hep hüsranla bitti. Hepsi biricik olan bütün bu aşklar, hep aynı döngüde savruldular; tutku, korku, acı ve ayrılık.Kafka ona uzaktan ilham veren bu kadınları hep güvenli bir mesafede tuttu, gerçek tutkusu olan edebiyatla arasına girmelerine hiç izin vermedi.

    Ebedi Nişanlı'da, Kafka'yı bir tutkulu âşık, ebedi bir yalnız, kaçak bir sevgili olarak yeniden tanıyacaksınız.
    (Tanıtım Bülteninden)

    * Sevgi Kamelyaları'nı ve Ebedi Nişanlı Kafka kitabının tanıtımlarını bugün aldığım gazetede gördüm ve siz dostlarımla paylaşmak istedim. Sevgiyle kalın dostlarım!

    Cevizli-Üzümlü Börek


     Sevgili dostlarım merhaba, nasılsınız, dilerim iyisinizdir. Ben iyiyim, sevdiklerimin manevi desteğini hissediyorum.  Bugün size Güldal ablamın Akçay'da yaptığı böreğin tarifini vereceğim. Tadı nefis.



     Ablamlar Akçay'a geldiler, ertesi günü Ayvalık'a gittik. Cuma günü de ablam tarifini aldığı böreği yaptı. Tarife geçiyorum.
    Malzemeler
    3 yumurta
    1 çay bard. yoğurt
    1 çay bard. sıvıyağ
    1 çay bard. ılık su
    1 çay kaşığı tuz
    Aldığı kadar un (kulak memesi kıvamı)
    Arasına
    1 su bard. toz şeker
    250 gr ceviz
    250 gr üzüm
    Ayrıca
    1 su bard. un
    1 su bard. buğday nişastası
    250 gr tereyağı
    1/2 çay bard. sıvıyağ
    Yapılışı: Önce yumurtalar kırılır, yoğurt, sıvıyağ eklenip karıştırılır (çırpmadan el yardımıyla karıştırılır. Aldığı kadar un eklenir, karıştırılır. Hamur yoğrulur ve ceviz kadar bezeler hazırlanır. Ortalama 50-60 arası beze çıkmalı. Hamur yarım saat kadar dinlendirilir. Sonrasında her beze açılırken üzerine 1 su bard. un ve nişasta karışımından serpilir. 5 beze pasta büyüklüğünde açılır, aralarına nişasta konur, üst üste koyup açılır.
    Tepsi yağlanır. Tepsiye ilk  10 kat beze serilir. Sonra üzüm ve eritilen tereyağı-sıvıyağdan 2 kaşık serpilir. 5 yufka daha koyunca tekrar toz şeker ve 2 kaşık yağ serpilir. Ortaya ceviz serpilir. 5'er kat devam edip üzüm ve yağ sürülür. Her 5 katta mutlaka yağ serpiştirilir. En son 5 yufkadan sonra dilimlenir. 180 C fırına atılır. Biraz kazarınca çıkarılır, 1/2 çay bard. süt serpiştirilir, tekrar fırına sürülür, kızarınca çıkarılır.
    Afiyetle yenir.
    Sevgili dostlarım yeniden görüşünceye dek sevgiyle, dostça kalın!














    Sevgi Kamelyaları


    Bir aileyi ayakta tutan sadece gerçek sevgidir...

    Tiger, büyükannesi ve normal olmayan anne babasıyla küçük bir kasaba olan Saitter'da yaşamaktadır. Teyzesi Dorie daha bir şehirli hayatı yaşamakta ve ara sıra onları ziyarete gelmektedir. Büyükannesi evi çekip çevirmede, babası oranın en zengin toprak sahiplerinin birinin bahçelerinde çalışmaktadır. 
    Bir gün bir fırtına kopar… Bunu babası önceden tahmin etmiştir. 

    Çalıştığı seranın 8 yıldır emek verdiği 'Louisiana Hanımefendileri' adlı kamelyaları bu fırtınadan kurtarır. Diğer taraftan annesinin fırtınada hayatını tehlikeye atma pahasına bile olsa Tiger'ı aramaya çıkması, Tiger'ın ondan beklediği sevginin en büyük göstergesi olmuştur. Tiger sonunda ailesi ile gurur duymaya başlar ve teyzesi ile şehre gitmek istemediğini belirtir, kasabada ailesiyle kalır.

    Rüzgârı dinliyorum; diyor ki, nefes al... Bedenine, zihnine ve ruhuna iyi bak... Doğru zamanı bekle. Sakin ol, yüreğinin sesini dinle... Affet!..
    (Tanıtım Bülteninden)

    8 Şubat 2015

    Akçay Dönüşü Hüznü


    Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Dilerim iyisinizdir. Ben çok iyi değilim. Akçay'dan Misicik ile dün akşam döndük. Hiç te dönmek istemiyordum doğrusu, gözüm arkada kaldı. Akçay'da olduğum süre boyunca önce annemle sonra ablamlarla her gün dışarı çıktık. Annemle deniz kenarına gittik, birşeyler içtik, alışverişimizi ettik ve evimize döndük. Ablamlar gelince de boş durmadık gezdik, Ayvalık'a gittik, pazarından alışveriş ettik. Ertesi günü Akçay'da zaman geçirdik, Ben dün döndüm. Annemler iki gündür gezmeye devam ediyorlar, aklım orada kaldı doğrusu. Okullar açılıyor olduğu için mecburen döndüm. Şimdiden yaz tatilini iple çekiyorum uzun bir süre orada kalabilmek için.  Arada Akçay'a gideceğim ama yalnızca iki günlüğüne. Bir son dakika golü atılmazsa, seçimler nedeniyle il dışı atamalar öne çekilmezse  hayırlısıyla tayin isteyeceğim.. Bende durum bu sevgili dostlarım, hüzünlüyüm anlayacağınız! Yeniden görüşmek, keyif paylaşmak üzere dostça kalın!

    1 Şubat 2015

    Agapi Ölümsüz Aşk


    İlk görüşte âşık olabilirsiniz. Fiziksel bir çekime kapılarak âşık olabilirsiniz. Tutku ve ihtiras dolu bir serüvene çıkabilirsiniz. Paylaşımlarınız üzerinden aşka tutunabilirsiniz. Hiçbir bağlayıcılığı olmayacak şekilde de aşkı tanımlayabilirsiniz. Peki gelecek planlarınızla uyumlu bir aşka ne dersiniz? Ya da belki ölümsüz aşkı bulursunuz. Aşkın altıncı hali agapiyi... Onu "o" olduğu için seversiniz ve asla vazgeçmezsiniz.

    EROS: Hem fiziksel hem duygusal aşk. Aşkın bu türü tutkuyla doludur.
    LUDUS: Bir oyun gibi oynanan aşk. Aşkın bu türünün en önemli parçası eğlencedir. Çiftler, bir araya gelmekten, karşısındakini etkileyip cezbetmekten hoşlanır. Ancak uzun süreli bağlılık sözü yoktur.
    STORGE: Arkadaşlıktan doğan ve desteğe dayanan aşk. Güven dolu ve bağlılık gerektiren bir aşktır.
    MANIA: Saplantılı aşktır. Duygusal iniş çıkışlar, kıskançlıklar hâkimdir.
    PRAGMA: Kalbin değil aklın kontrol ettiği aşktır. Çiftler seveceği kişiyi mantığıyla seçer, kendisiyle benzer ilgi alanları, ortak değerleri olan birini arar.
    AGAPI: Özverili, fedakâr, koşulsuz, bencil olmayan aşktır. Kişi kendini sevdiğine adar, karşılığında hiçbir şey beklemeden verir. Onu 'o' olduğu için sever. 
    (Tanıtım Bülteninden)

    Meyveli Kek


    Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Biz iyiyiz. Benim işim çıktı, bugün Uzunköprü yolcusuyum. Bir saat sonra yola çıkacağım. Yarın da hayırlısıyla işimi halledip akşamleyin yine Akçay'a geleceğim. Ama bir gün kalıp dönsem de maalesef tatilim bölünmüş oluyor.  Akçay'a evvelki sene ve ondan önceki sene gelmiştik ve çok sevmiştik. Ama Akçay kışın da başka güzel, kaç gündür annemle yürüyüşe çıkıyoruz, sahile geliyoruz. Çok alıştım, bugün gidemiyoruz diye üzülüyorum. Neyse inşallah Salı günü yine yürüyüşe çıkacağız. Bu arada Misi bavulu görünce yine saklandı, benimle geleceğini sandı. Oysa ki Misi ile önümüzdeki Cumartesi günü döneceğiz. 
    Cuma günü annemle Cuma Pazarı'na çıktık, alışveriş ettik. Ben de kek için meyve karışımından aldım. Dün de meyveli kekimi yaptım, annem tadına baktı ve çok beğendi. Şimdi hemencecik tarifini veriyorum. 


    Malzemeler
    3 yumurta
    1 su bard. süt
    1 su bard. 1 parmak eksik sıvı yağ
    1 su bard. 1 parmak eksik toz şeker
    150-200 gr karışık ve kurutulmuş meyve karışımı 
    Vanilya
    Kabartma tozu
    3 su bard. un
    Yapılışı
    Yumurta ve vanilya çırpılır, süt, şeker, sıvıyağ eklenir, karıştırılır. Kabartma tozu, un eklenir, kek harcı karıştırılır. Meyve karışımı unlanır ve kek harcına eklenip karıştırılır. 180 C fırında yaklaşık 45 dk. pişirilir. Afiyetle yenir!
    Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın!