23 Eylül 2017

Kaygına Aldanma


Kaygı üzerine yazılmış en iyi kitapla karşınızdayız. Süregelen, acı veren ve sizi zehirleyen kaygıya bir son vermek için ihtiyacınız olan her şey bu kitapta. Carbonell olabildiğince açık, basit ve mantıklı bir şekilde bugüne kadar neden kaygılarınızı kontrol altına alamadığınızı anlatıyor. Siz ondan kurtulmaya çalışırken, onun sizi nasıl kandırdığını etraflıca açıklıyor. Kaygıdan mustaripseniz ya da bu sorunu yaşayan bir sevdiğinize yardımcı olmak istiyorsanız veya danışanlarınıza yeni bir bakış açısı sunmak isteyen bir profesyonelseniz bu kitabı okuyun.
Dr. Carbonell insan zihninin akıllı ve önyargısız bir gözlemcisidir ve hepimiz onun öğretilerinden faydalanabiliriz. Bu kitabı elinize alma cesaretini göstererek ilk adımı attınız. Çıktığınız bu yolculuğun temposunu kendinize göre ayarlayın; kendinizi daha kitabı bitirmeden başkalarına tavsiye ederken bulacaksınız.

(Tanıtım Bülteninden)

20 Eylül 2017

Günler Geçip Giderken


Merhabalar dostlarım nasılsınız?  Dilerim çok iyisinizdir. Misi ve ben iyiyiz. Annem beş gün içerisinde iki kez migren ağrılarıyla boğuştu. Şimdi daha iyi. Pazartesi gününün gelmesini hiç mi hiç istemiyordum. Cumartesi gününden itibaren tevekkül duygusu ile tanıştım. Gelmesini hiç istemesem de zaman yaklaşınca durumu kabullenir oldum. Yine de Pazartesi günü olmasın istedim ama ne yazık ki böyle bir olanak yok. Benim için okulların açıldığı Pazartesi kabusun başladığı gündü. Aslında günler önceden o kabusu görmeye başladım. Korktuğum kadar değildi.  Çocuklar da yavaş yavaş alışıyorlar. Şimdilik durum bu. Yeniden görüşünceye dek sevgiyle, dostça kalın!

*Aşkım  kızımın en sevdiğim fotoğraflarından birisi.

Eğer İnanırsan

Gerçek özgürlük, yüreğinin sesini dinleyebilmektir…


Yaşadığı elma çiftliğinden bir adım bile uzaklaşamayan güzel ve hüzünlü Mariah ile gittiği hiçbir yerde birkaç günden fazla kalamayan yakışıklı, umursamaz serseri Deli Fişek; birbirlerinden çok farklı iki insanın yollarının kesiştiği yerde doğan bir aşkın hikâyesi…
Mariah küçük yaşta evden ayrılmış, aşkın en acı verici haliyle tanışmış ve ailesinin yanına geri dönmek zorunda kalmıştır. Yüzleşemediği gizli geçmişi onu çiftliğin çitleri arasına hapsetmiş, hayatın renklerinden, duygulardan uzak tutmuştur. Kendine geçici bir iş arayan Deli Fişek çiftliğe geldiğinde ikisinin de aklının ucundan bile geçmeyecek bir şey olur ve aşk mucizevi bir şekilde kalplerini ele geçirir. Mor yıldız çiçeklerinin, kızarıp olgunlaşmış elmaların, sonbahar rüzgârlarının arasında gizli buluşmalarla, kaçamak dokunuşlarla yaşanan tutkulu bir aşktır onlarınki. Ama Deli Fişek gibi gezgin ruhlu bir adam için özgürlüğünden vazgeçmek çok zordur. Bir tarafı kalmak istese de bunu aşk uğruna bile yapabileceğinden emin değildir. Böylece iki sevgili, hüzünlü bir yol ayrımına gelir.
Aşkın insanın hayatına anlam katan güzelliğine, verdiği cesarete ve güce dair yürek burkan, şaşırtıcı bir roman…

 “Hannah bu hikâyeyi samimiyetle, şefkatle ve canlı detaylarla yaratmış. Karakterlerini, özellikle de karanlık geçmişine rağmen dimdik ayakta duran, inançlarına tutunan Mariah karakterini sevmemek imkânsız.”
-Publishers Weekly-

“Karakterlerinin ruh hallerini ve duyguları resmetmekte Hannah’nın üstüne yok.”
-The Washington Post Book World-

(Tanıtım Bülteninden)

* Ben Temmuz ayı Milliyet kitap ekinde bu kitabı görmüştüm ama bulamamıştım. İki aydır bu kitabı iple çekiyordum ki nihayet çıkmış.



5 Eylül 2017

Diplomatın Karısı


Böyle bir hayat değildi beklediğim. Ama hayat dediğin böyleydi.” 

1945. Nazi hapishanesinde işkencelere maruz kalan Marta Nedermann, hayatta kaldığı için şanslıdır. Yaşadığı korkunç şeylerin ardından iyileşmeye çalışırken ona mutlu bir gelecek vadeden Paul adlı Amerikalı bir askerle tanışır. Ama askerin bindiği uçak kaza yapınca Londra’da bir araya gelip evlenme planları suya düşer.
Paul’ün ölümüyle perişan olan ve üstüne üstlük Paul’den hamile olduğunu öğrenen Marta, kendisine Dışişleri Bakanlığı’nda sekreterlik işi ve evlilik teklif eden İngiliz bir diplomatla evlenip bir yuva ve aile sıcaklığını az da olsa tadar. Ama İngiliz istihbaratına bir casusun sızdığını ve geçmişiyle bağlantısı bulunan bu haini bulabilecek tek kişinin kendisi olduğunu öğrendiğinde hayatı tamamen değişecektir…

Çok satanlar arasına giren Kumandanın Âşığı’nın devamı olan bu dramatik kitapta Pam Jenoff, huzurun her an bozulabildiği ve paranoyanın artmaya başladığı bir dönemi anlatıyor.

“Sırlar, yalanlar, ihanet ve tutku… Bu kitabı öyle hızlı okudum ki…”                                                                                        
-Christina Barker Kline-

“Aşırı derecede merak uyandırıcı… Hikâye daha ilk sayfadan okuru ele geçiriyor ve atmosferiyle büyülüyor.”
-Margaret Leroy-

“Jenoff olay örgüsündeki sayısız dönüm noktasıyla ve birden fazla kez ağlatabilecek kadar inişli çıkışlı duygusal tarafıyla kitabının bir solukta okunmasını sağlıyor.”
-Romance Dish-

(Tanıtım Bülteninden)

*Yazarın "Kumandanın Aşığı" adlı kitabı çok güzel ve çok sürükleyiciydi. Yeni kitabının konusu da çok güzele benziyor. En kısa zamanda edineceğim.

4 Eylül 2017

Herkes Beğendi


Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Misi ile ben Cumartesi gecesi Bigadiç'e hiç  istemeden döndük.
Misi ve ben strese girdik. Dün ve bugün Misi saatlerdir annemin yatağında. Acaba benim dönmek istemediğimi anladığı için mi o da gitmek istemedi? Olabilir.
Bu tarifi çok uzun zaman önce Can Etili'den almıştık. Aslında ıspanak ile pişiriliyor. Annem börek yapmak için ot kavurunca bu yemeği de yapmasını istedim. Kırmadı, yaptı. Tarif çok basit.
1 demet sirken otu ile 1 demet kızılbacak soğan ile kavrulur. Pul biber, tuz, karabiber konur.  Borcama konur. Kötte içi hazırlanır. Simit şekli verilerek kavrulmuş otun üzerine yerleştirilir. Fırında pişirilir. Köfte pişmek üzere iken
ortasına 1'er yumurta kırılır.  Kaç tane simit köfte varsa o kadar yumurta kırılır. Yumurta pişince yermek fırından çıkarılır, afiyetle yenir.
Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın dostlarım!

* Fotoğrafları iphone ile çekiyorum, paylaşıyorum. Bilgisayara aktarırken düz duruyor. Ama bloğumda paylaştığımda yan çıkıyor. Düzeltemiyorum.