20 Temmuz 2006

Akdeniz Kabağı ve Adana Patlıcanı Dolması







Selam,
Söz verdiğim gibi bugün buradayım ve sizlerle iki tane dolma tarifi paylaşacağım. Tarifler annemden tabii ki! Ve Behçet Necatigil'in "Sevgilerde" şiirini paylaşacağım sizlerle! Ablamla benim platonik aşkımız ( biz onları çift olarak çok seviyoruz, Allah herkese onun çizdiği imaj, verdiği izlenimde olduğu üzere anlayışlı, sevecen, romantik bir sevgili versin) Mehmet Aslantuğ "Sıcak Saatler" adlı dizide gazeteci Sedat Yalçın olarak bu şiiri okumuştu. Mehmet Aslantuğ yorumu çok güzeldi değil mi? Arzum Onan-Mehmet Aslantuğ evlenirlerken nikah davetiyelerinin üzerinde de bu çok çok beğenilen şiir yer almıştı. Gazetelerden okumuştuk, hatırlıyor musunuz? Nostalji niyetiyle keşke aynı dizi yeniden yayınlansa!
Bir de Ferhat Göçer -şimdi ki platonik aşkım- yaşadığım- yaşayacağım bütün zamanlarımın platonik aşkı Mehmet Aslantuğ'u "Sarı Sıcak" programına davet etse de şiirler okutsa, "Mihriban" türküsünü söyletse, ne iyi olur. Bugüne dek hangi sevdiğim türkü söyleyen sanatçılar okusa da Mehmet Aslantuğ gibi yorumlayamaz, onun gibi söyleyemez, mutlaka Ferhat Göçer de çok güzel okur ama işte takıntı bu ya! İlle de en güzel Mehmet Aslantuğ söyler. Bir 'Sıcak Saatler' de bir de Yasemin'in Penceresi'nden programında söylemişti.
İflah olmaz romantik, karizmatik, derin yakışıklı. Nereden nereye değil mi, laf lafı açar durumu gibi.
Resimlerim nasıl arkadaşlar, tariflerimin ne kadar dışında ama çok sevimliler değil mi?
Bugün Sibelciğimin "Soğanlı Ekmek" tarifini uygulayacaktım, yarına ertelemek durumunda kaldım, bugün yoğundum. Misafirimiz geldi, okula görüşme yapmaya gittim.
Şimdiden işim zor arkadaşlar, müdürler atanacak öğretmenleri bekliyorlar, boşluk olursa ücretli olarak görevlendirileceğim, ikinci üniversiteyi bitirdim, yapılması gerekenleri yerine getirdim ama yetmiyor, bitmiyor. Atamamın omlayacağına inanıyorum, KPSS çok zorladı ya beni ,seneye yeniden gireceğim. Off, Allah uğraşan kimsenin emeklerini boşa çıkarmasın, açıkta kalmayayım, öğretmenlik yapayım, şimdiden konuşayım diyorsun, İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri senin yakın çevredeki okullara başvurup müdürle anlaşman durumunda onun yazacağı kağıtla görevlendirmenin yapılabileceğini belirtiyorlar ama işin ataması beklenen öğretmenlere kalınca da ümidi kesiyorsun... Hayırlısı! Sizi sıkmak istemiyorum ama ne yaşadığımı da bilmenizi istiyorum, siz dostlarımla paylaşmayı arzuluyorum!
Bir de yarın tarifini Portakal Ağacı'ndan aldığım 'Kahveli Kurabiye'yi yapacağım.
Bütün bunların yanında yarın bir de iş görüşmesi yapma durumum var, daha sonra detayları paylaşırım sizlerle!
Tariflerimize gelelim mi?

Akdeniz Kabağı Dolması

İçindekiler:

6 tane Akdeniz Kabağı,

300 gr hindi kıyması,

1 tane domates,

2 orta boy soğan,

1 çay kaşığı karabiber,

1 tatlı kaşığı tuz,

1 çay kaşığı nane ya da bir kaç dal dereotu,

1 tepeleme çorba çorba kaşığı biber salçası,

1 küçük çay bardağı sıvıyağ,

2 küçük çay bardağı köy bulguru (biz esmer bulgur kullandık),

Yapılışı:

1- Kabakların kabukları soyulmadan içleri oyulur.

2- Soğan robotta rendelenir ya da isteğe göre ince ince kıyılır.

3- Bütün malzemeler karıştırılır, kabakların içine yerleştirilir.

4- 1 su bardağı su ilave edilir.

5- Kısık ateşte yaklaşık 45 dk. pişirilir.

Afiyetle yenir!

Adana Patlıcanı Dolması

Malzemeler:

Akdeniz Kabağı dolmasının içine konanlardan farklı olarak;

8 küçük boy Adana Patlıcanı,

2 küçük çay bardağı pirinç,

1/2 ya da tercihe göre 1 limonun suyu (arzu edilirse 1-2 tatlı kaşığı sumak konulabilir).

Yapılışı: Akdeniz Kabağı Dolması' ndaki işlem basamakları uygulanır.

Sıra geldi şiirimize:

Sevgilerde

Sevgileri yarınlara bıraktınız,
Çekingen, tutuk, saygılı,
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi,
Kalbinizi dolduran duygular,
Kalbinizde kaldı.

Siz geniş zamanlar umuyordunuz,
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telâşlarda bu kadar çabuk,
Geçeceği aklınıza gelmezdi.


Gizli bahçenizde

Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz,
Yahut vaktiniz olmadı.

Behçet Necatigil


Arkadaşlar, Sibel'in sıcaklığı, içtenliği, yardımseverliği ve aranızdaki iletişimin güzelliği, samimiyetiniz, tariflerinizi sakınmadan birbirinize verişiniz, pozitif ilişkileriniz beni bu blogu oluşturmak için yüreklendirdi ama ne olur bana kayıtsız kalmayın, blogumu yorumsuz bırakmayın!

Bu arada ben, 5 yumurtalı "Babaanne Tarzı Elmalı Kek" tarifini uygulayacaktım yıllardan sonra (yumurtanın çokluğu cesaretimi kırıyordu ama çok hafif oluyor pişince) sizlerle de paylaşacaktım ama beyaz şeker kullanmaktan kaçınıyorum bu yüzden bu tarifi erteliyorum bir süre!
Bir de Oya Özyılmazel'in 2 yıl önce almış olduğum "Ben Güzelim Ya Sen" kitabına geçen günlerde göz attığımda büyük çaplı bir şok yaşadım (esmer pirincin beyaz olandan daha sağlıklı olduğunu bilirim ama annem esmer olanı sevmez, bir de geç pişiyor) Mehmet Öz, bir avuç pirincin bir avuç beyaz şekere denk olduğunu belirtmiş, beyaz şekerden kaçın sen sonra da bilmeden bir avuç beyaz şeker yemiş ol. İnanılır gibi değil!
Biz genelde dolmada bulguru tercih ediyoruz, kolesterol sıfır, yediklerin şekere dönüşmüyor, gönül rahatlığıyla tüketiyoruz!
Uzun bir süredir beyaz pirinç yemiyordum bu yüzden, taa ki bugüne kadar!
Ben nohutlu pilavı çok severim onu bile bulgur ile yaptık geçen gün!
Oya Özyılmazel'in eline sağlık bu arada, 10 yıllık çok titiz bir çalışmanın, araştırmanın ürünü
"Ben Güzelim Ya Sen" kitabı!
Bir de 4-5 öncesine kadar tavuk etini tercih ederdik, kolesterolü düşük diye ama artık hindi etine ağırlık verdik, ayda 1-2 kırmızı et yiyoruz, artık kırmızı etli dolma yiyemiyorum dersem inanın çünkü ağır geliyor! Hindi etini güvenle tüketiyoruz çünkü tavuk etinden daha sağlıklı, daha hafif ve kolesterol sıfır!
Arkadaşlar, bu günlük bu kadar, en kısa zamanda buluşmak dileğiyle hoşçakalın! Sevgiyle ve sağlıkla kalın!

Hiç yorum yok: