26 Haziran 2013

Gelibolu Gezisi


Merhaba dostlarım, müdürümüz ve öğretmen arkadaşlarımız bir karar aldılar, Gelibolu Öğretmenevi'ne gidilecek, balık yenilecek! Bize de bu karara uymak düştü ve gündüz dolayısıyla yola koyulduk! Gelibolu'ya vardık, şirinliğine, güzelliğine hayran kaldım, kesinlikle orada görev yapmak isterim! 
Öğretmenevi de çok güzeldi, denize nazırdı, sohbet muhabbet balıklar yendi! Yola çıkıldı, evlere varıldı ve şimdi ben bu geziyi siz dostlarımla paylaşıyorum!
Yeiden görüşünceye dek sevgiyle kalın!

Not: Bu arada İstanbul'a gitmeye de hiçbir şey kalmadı, hayırlısıyla  Cuma günü yolcuyuz!


21 Haziran 2013

Bir İlkbahar Macerası


Enerjik ve eğlence düşkünü Lou Casserly nasıl dünyanın en itaatkâr eşine dönüştü?
En yakın arkadaşı Deble bir zamanlar çılgınca planlar yapan o cesur kızdan eser kalmamıştı. Lou artık, gerek hiçbir şeyden tatmin olmayan annesi gerekse onu aldatan kocası Phil tarafından kullanıldığının farkında olmayan, yalnız ve sürekli olarak eleştirilen bir kadındı.
Sonra bir gün, eline bir sayfası kıvrılmış bir dergi geçti ve hayatını ne ölçüde değiştireceğinden habersiz, evdeki fazlalıklardan kurtulmakla ilgili bir makale okudu. Basit bir ilkbahar temizliği olarak başlayan iş, çok geçmen kontrolden çıktı. Evden attığı her fazlalıkla birlikte, Lounun yüreğinin ta merkezindeki o kapalı ve acı dolu yerlere biraz daha fazla ışık ve hava doldu.

O civarda yaşayan Tom Broom adındaki yakışıklı bir adamla tanışınca da onu aldatan kocası Phili çok farklı bir gözle görmeye başladı. Ancak, Tomun yardımıyla bile, acaba enerjik, mutlu ve kendinden emin Lou Winter haline geri dönebilecek miydi? Fazlalıklardan arınmış hayatına karşı duyduğu heyecan, bakalım onu nereye götürecekti?

"İnsanı kaçınılmaz derecede iyi hissettiren bir roman."
Jane Costello

"Bu kitaba bir sağlık uyarısı koyulmalı: Ancak bir gününüzü feda edebilecekseniz okuyun. Başımı kitaptan müthiş bir tatmin hissiyle kaldırdım."
Debby Holt

18 Haziran 2013

Atatürk'ü Anlamak


Bir gün Atatürk yine tarihle ilgili kalın bir kitap okuyordu.
Öylesine dalmıştı ki, çevresindekileri fark etmemişti.
Yurtla ilgili bir sürü sorun varken Devlet Başkanı'nın kendini tarihe vermesi Vasıf Çınar'ın biraz canını sıkmış olacak ki, Atatürk'e şöyle dediğini duydum: Paşam! Tarihle uğraşıp kafanı yorma. 19 Mayıs'ta kitap okuyarak mı Samsun'a çıktın? Atatürk Vasıf Çınar'ın bu çok samimi yakınmasına gülümseyerek şöyle bir karşılık verdi: Ben çocukken fakirdim. Eğer çocukluğumda elime geçen iki kuruştan birini kitaplara vermeseydim; bugün yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım.

Atatürk'ün Uşağıydım
Cemal Granda

15 Haziran 2013

Farkında mısınız

















Mallarımız arttı, keyfimiz azaldı.
Daha büyük evlerde, ama daha küçük ailelerle
yaşıyoruz.
Konforumuz arttı, ama zamanımız daraldı.
Diplomamız bol, ama sağduyumuz az.
Uzmanlar arttı, ama sorunlar çoğaldı. İlaçlar çoğaldı, hastalıklar arttı.
Çok para harcıyoruz, ama az gülüyoruz.
Para kazanmayı öğrendik, ama yuva kurmayı
beceremedik.
Acele etmeyi öğrendik, ama sabırlı olmayı asla.
Gelirimiz arttı, karakterimiz zayıfladı. Tanıdıklar çoğaldı, ama dostlar eksildi.
Çabalar arttı, ama mutluluklar azaldı.
Varlığımızı arttırdık, ama değerlerimizi yitirdik. Ve nihayet hayata yıllar ekledik, ama yıllara hayat
katamadık!

George Carlin


* Bu yazıyı ve resmi  facebook'ta gördüm, sizlerle paylaşmadan edemedim! Dostça kalın!

13 Haziran 2013

Mezuniyet Töreni

Bugün çocuklarımın mezuniyet törenleri vardı, konfeti eşliğinde keplerini havaya attılar, çok çok duygulandım! Mezun oldular, katılım belgelerini aldılar, süslü püslü karneler yarın verilecek ama ben sabırsızlık ettim! Bunca yıldır öğretmenlik yapıyorum, üç yıldır küçük yaş grubuyla ilgileniyordum, daha öncesinde de kep töreni yapmıyorduk doğrusu! Bu yüzden sanırım çok etkilendim, heyecanlandım!Sonra da arkadaşla, Kız Meslek Lisesi'ne gittik, stajyerlerimizin mezuniyet törenine katıldık!Şimdilik benden bu kadar, yeniden görüşmek üzere!




 


12 Haziran 2013

İyi ki Geldin


Libby Morganın yıllardır tek bir hayali vardır: Büyük iş yükü altında çalıştığı hukuk firmasına ortak olmak. Kariyeri için arkadaşları, evliliği ve aile kurma şansı da dahil olmak üzere her şeyden feragat etmiştir. Patronu onu ofisine çağırdığında, Libby en sonunda güzel haberi alacağını zanneder, fakat sarsıcı gerçek onu beklemektedir: İşten çıkarılmıştır ve tüm hayatını yeni baştan kurmak zorundadır… hem de hiç vakit kaybetmeden.

Bütün uğraşlarına rağmen iş bulamayınca Libby eski arkadaşlarıyla tekrar bağlantı kurar ve öğleden sonralarını da sıcacık bir yüncü dükkânı olan Bir Yumak Mutlulukta geçirmeye başlar. Burada dükkânın iyi huylu sahibi Lydia, Lydianın çocukluktan yeni çıkmış olan enerjik kızı Casey ve Caseyin en iyi arkadaşı olan Avayla yakın bir ilişki kurar. Utangaç ama sıkıntılı bir kız olan Ava, Libbynin geleceğini şaşırtıcı ve köklü bir şekilde yeniden biçimlendirecektir.


Bir Yumak Mutlulukun ikinci yuvası -buradaki kadınların da ikinci ailesi- olmasıyla birlikte, Libby sahip olduğu bu yeni hayattan büyük bir zevk almaya başlar. Hatta, onun için mükemmel bir seçenek olarak görünen etkileyici ve yakışıklı bir doktorla romantizm yaşamak için gereken zamanı bile bulur. Ama olaylar gelişirken, Libby çok sevdiği yeni yaşamını sonsuza kadar değiştirebilecek bir tercih yapmak zorunda kalır.


Sımsıcak bir anlatımı ve zengin dokunmuş bir kumaşı olan İyi ki Geldin, yeni başlangıçların vaadi ve dostluğun ve aşkın sonsuz keyifleriyle dolu bir roman.

10 Haziran 2013

Blogum 7 Yaşında


Sevgili dostlarım merhaba! Evettt, bugün blogum dolu dolu 7 yaşında ve ben büyük bir heyecan içerisindeyim! Siz dostlarımla nice yıllara, nice paylaşımlara!

4 Haziran 2013

Krem Karamel


Sevgili dostlarım, yeniden merhaba! Hafta sonu gelişim raporlarını e-okul'a girme işini yetiştirmeye çalıştım. Yetiştirmeyi başardım da ama strese girdim doğrusu!
Anniş, krem karameli geçen hafta Salı günü yaptı, tarifi ben ancak bugün verebiliyorum!

Malzemeler:
Krem için:
  • 6 adet yumurta
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 1 paket vanilya
  • 1 litre süt
Karamel için:
  • 1 su bardağı şeker
  • 6-7 yemek kaşığı su
Yapılışı:
  1. Öncelikle küçük bir teflon tavaya karamel için şeker ve su konur.
  2. Tava ocağın büyük gözüne yerleştirilir ve yüksek ateşte şeker suyunu çekip rengi koyulaşana kadar pişirilir.
  3. Dikkat edilmesi gereken karamelin rengi çok koyulaşmadan ocaktan almaktır, çünkü siz farketmeden karamel yanabilir.
  4. Ocaktan alınan akışkan karamel hiç vakit kaybetmeden kaplara eşit olarak dağıtılır. (Soğurutsanız karamel kristalleşir ve akmaz)
  5. Derin ve geniş bir kapta oda sıcaklığında yumurtalar ve şeker yoğunlaşana ve köpürene kadar çırpılır.
  6. İçine 1 paket vanilya ilave edilir ve 2 dk. daha çırpmaya devam edilir.
  7. Yumurtalı karışıma süt eklenerek ve yüksek devirde çırpma işlemine 3-4 dk. devam edilir.
  8. Mikser kullandığınız için yumurtalar aşırı şekilde kabaracak (Aman bu ne biçim tarif 50 kişilik krem karamel çıkar bundan demeyin :) ) Üzerinde biriken köpükleri sıvı karışım görünene ve köpük tamamen temizlenene kadar kepçe ile alın.
  9. Karamel koyduğunuz kaplara bölüştürün.
  10. Fırını 175 dereceye ayarlayın ve ısıtın, ocakta su kaynatın.
  11. Borcam yada başka bir fırın kabına karamel kaplarını yerleştirin.
  12. Sıcak suyu borcama kapların yarısına gelecek şekilde dökün ve fırına verin.
  13. Üzerileri kızarana kadar pişirin.
  14. Kaplarından çıkartarak ılınmasını bekleyin ve buzdolabına alın.
  15. Yaklaşık 12 saat dinlendirdikten sonra servis yapın.

Yeniden buluşuncaya dek dostça kalın!