24 Aralık 2016

Bonibonlu Kurabiye


Merhaba dostlarım, nasılsınız? Ben ve Misi için dingin bir hafta sonu. Sabah kalktım, kahvaltı ettim. Kahvaltıdan sonra temizlik yaptım. Kahve, çay derken bu saat oldu. Yemek te yaptım. Haşlama yaptım. Bir de Perşembe günü pazardan aldığım pancarları annemin tarif ettiği gibi hazırladım. Haşladım. Kabuklarını soydum. Dilimledim. Veee sarımsaklı yoğurt koydum. Tuz ekledim. Tadı çok güzel oldu. Bir de bonibonlu kurabiye yaptım. Tarif yemekbiz grubundan. Ne zamandır aklımdaydı. Tadı çok güzel oldu, özellikle kahvenin yanına çok güzel gidiyor. Tarifi veriyorum.

Malzemeler

125 gr tereyağ

2 yumurta

1 su bardağı toz şeker (ben 2 parmak daha az koyuyorum çikolatada şekerli diye)

160 gr sütlü çıkolata yani 2 paket

1 tutam tuz

1 tatlı kaşığı karbonat

4 yemek kaşığı kakao 3 de olabilir isteğe bağlı

1 paket vanilya 

aldığı kadar un

5 paket bonibon 

Yapılışı:  Yumurta ve tozşeker iyice mikserle çırpılır. İçine benmari usulü eritilmiş tereyağ ve çikolata karışımı eklenir ve çırpılır. Tuz karbonat kakao aldığı kadar un ilave edilerek tahta kaşıkla karıştırarak kek kıvamından sert bir hamur yapılır. Dondurma kaşığı ile tepsiye mümkün olduğunca 5 cm aralarla konur üzerlerine bonibonlar konur önceden ısıtılmış 165 derece fırında 15 dk pişirilir 15 dk fazla tutmayın, bonibonlar erir. Bana 3 kutu bonibon yeterli geldi.  Yeniden görüşünceye dek dostça kalın!                                                                                                                                                                    




20 Aralık 2016

Kar Beklerken



Merhaba sevgili dostlarım, nasılsınız? Ben, annem ve Misi iyiyiz. Hafta sonu annemdeydim. Pazar akşamı eve döndüm. Sokak kapısından içeri girdiğim gibi Misi ortalığı yıktı. Daha merdivenleri çıkmaya başlamadan nereden duyuyor sesimi, hiç bilemiyorum doğrusu. Yaş mama yiyeceğini de çok iyi biliyor. Hem kavuştuğumuz için hem de yaş mama nedeniyle mutlu oldu. Mırıl mırıldı.
Bu hafta kar bekleniyor. İnşallah lapa lapa yağar, okullar tatil olur. Ne de güzel olur. Mutfağa girip kurabiye yapmak istiyorum. Gerçi hafta sonu da yapabilirim de yine de kar tatili şahane olur. Bugün annemle, Aytül ablamın yeni yıl hediyeleri geldi bana. Beyazlı, mavili sallanan sandalye. Kar yağsın da ben de oturup kar manzarası seyredeyim.  Ama önümüzdeki hafta kar fazla yağmasın da yılbaşında anneme gidebileyim. Bugüne dek yılbaşında hiç yalnız kalmadım. Allah ta annemden, ailemden beni ayırmaz inşallah!



Misi şu anda annemin kaloriferin önüne getirdiği yatağında keyif yapıyor. Anne aşkı, kedi aşkı, kitap aşkı. Hepsi birbirinden güzel! Bende durum bu. Sevgili dostlarım yeniden ve dilerim yeni bir tarifle görüşmeyi diliyorum. Sevgiyle kalın!


14 Aralık 2016

Sen, Ben Ve Onca Yıl


Bazı aşklar ne kadar acıtırsa acıtsın yaşanmaya değer...
Nicole Blake çocukken deliler gibi âşık olduğu Julian Symonds'la bir yılbaşı gecesi yakınlaşsa da kısa süre sonra genç adamla ilgili hayalleri sonsuza dek suya düşer. Ama Julian sayesinde hayatına değişmeyen üç şey girmiştir: dünyanın en iyi arkadaşı, seyahat tutkusu ve kalbini durmadan kırsa da sevmekten vazgeçemediği çok yakışıklı bir serseri; Aidan Symonds...

Güzeller güzeli Alex de üniversite yıllarında aralarına katılınca grup tamamlanır ve zaman geçtikçe yılbaşı gecelerini birlikte geçirmek gelenek haline gelir. Onlar birbirlerinin her şeyidirler; dost, kardeş, tutunacak birer dal… Fakat Nicole ile Aidan'ın arasındaki bağ hep çok kırılgandır. Aşkları pervane böceği ile mumun aşkından farksızdır.

Hayatında yeni bir sayfa açması gerektiğini anlayan Nicole, Aidan'ın tam tersi özelliklere sahip olan Dom'la hayatına devam etme kararı alır. Fakat zamansız bir acı ve affı olmayan çift taraflı bir ihanet, Nicole'ün kararlarını sorgulamasına ve geride bırakamadığı şeylere duyduğu özlemin gün yüzüne çıkmasına neden olur.

"Sıcacık karakterlerin bir solukta okunan hüzünlü hikâyesi… Değişime ve kişinin kendi mutluluğunun sorumluluğunu üstlenmesinin önemine dair muhteşem bir roman."
-Daily Mail-

"Bu hüzünlü hikâye dostluk, aşk ve hayat üzerine kurulmuş."
-Laura-

"Elinizden bırakamayacağınız kadar etkileyici!"
-Lea-

"Aşka ve hayati kararlara dair muhteşem bir roman…"
-Elle-

"Hayatın dönüm noktalarına dair dokunaklı bir hikâye…"
-Daily Mail-

"Amy Silver'ın zor konuları eğlenceli ve hafif bir dille kaleme alabilme becerisi, kitaplarını tam bir şölene çeviriyor."
-Sun-

"Tavsiye: Okurken nefes almayı unutmayın!"
-Westfälische Nachrichten-
(Tanıtım Bülteninden)

Mandalina Ve Umut


Sadakat ve mutluluk arasında seçim yapmak zorunda kalan bir kadının ikilemi. Hannah, boşanmak istediğini söyleyeceği gece, eşi aniden felç geçirir. Tom henüz 32 yaşındadır. Artık telefon kullanmak ve Hannah'ya sarılmak bir yana; ne yürüyebilir ne de kendi yemeğini yiyebilir hâldedir. Hannah, kendini kapana kısılmış hisseder. Eşiyle ilgilenmek zorunda olduğunun farkındadır, her ne kadar onu terk etmeye hazır olsa da. Ancak Tom, hayatın ona kazandırdığı yeni bakış açısı ve artık sahip olduğu bolca zaman sayesinde hayatını yeniden gözden geçirir ve evliliğini kurtarmaya kararlıdır. Tekrar eşinin âşık olduğu adam olabilecek midir, yoksa bunun için çok mu geç kalmıştır?

"Mandalina ve Umut", elinizden bırakamayacağınız bir çıkış romanı. Sizi bazen gözyaşlarına, bazen kahkahalara boğacak, bazen de durup hayatta asıl önemli olan şeyin ne olduğunu düşünmenize sebep olacak.

Hayatı altüst eden bir hastalığın, duygusal ve gerçekçi portresi. Ustaca kaleme alınmış bu kitap; sizi aşk, kayıp ve ikinci şanslardan geçen ilham verici bir yolculuğa çıkaracak.
-Sunday Express-
(Tanıtım Bülteninden)

7 Aralık 2016

Aeden



Geri dönmüyorlardı!
Artık niye Dünya'da olduklarını biliyorlardı.
Yaşam enerjisinin bu şekilde yağmalanmasına izin vermeyeceklerdi, ne pahasına olursa olsun ona sahip çıkacaklardı.
Evrende hata yoktu, tesadüf yoktu!
Nihayet anlamışlardı.
İnsan doğulmaz, insan olunurdu.
Masalla gerçeği ayırt edebilecek okurlara...
(Tanıtım Bülteninden)

Azra Kohen'in yeni kitabını elime almayı sabırsızlıkla bekliyorum. Sevgiyle kalın dostlarım!

1 Aralık 2016

Umut Geçidi


Sana bir sır vereceğim. Sanırım kocam Dave'in hayatında başka biri var. Ceketinin cebinde bir çift pırlanta küpe buldum. Ne acıdır ki onları yıldönümümüzde bana hediye etmedi. Ayrıca Dave'in sık sık ziyarete gittiği Martha'nın, kaybolan diğer mücevherleriyle ilgili de endişeleniyorum. Biliyorsun Dave bir papaz ve çok iyi bir adam. Onun herhangi bir konuda suçlu olduğuna inanmak istemiyorum. Peki, eve geç gelmelerinin sebebini bana neden açıklamıyor dersin?

Evet sevgili okur, gerçekten ne düşündüğünü merak ediyorum. Bu arada, Cedar Cove'un diğer sakinlerinin hayatlarında neler olup bittiğine dair yeni haberler var. Mesela Şerif Troy Davis'in yıllar önceki büyük aşkı Faith Beckwith buraya taşındı! Taşınır taşınmaz da Troy'un kızıyla arkadaş oldu, bu cephede işler gitgide kızışıyor.

Cedar Cove'un samimi hikâyeleri kaldığı yerden devam ediyor. Gelişmeleri öğrenmek için bizimle bir bardak çay içmeye ne dersin?
-Emily Flemming-
(Tanıtım Bülteninden)

*Debbie Macomber Cedar Cove serisinin devamı ile yine döktürmüş.

17 Kasım 2016

Adam


Kadın'ı okudunuz.
Bu da Adam.

Diyebilirsiniz ki...
Kadının karşılığı erkek değil mi?
Bence değil.

Çünkü, her kadın kadın ama...
Her erkek adam değil.

Herifleri yazmamayı tercih ettim!

Elbette memleketin tüm adamlarını sıralayıp, bir kitaba sığdırabilmek imkânsızdır...
Peki nedir?
Farklı zamanlarda, farklı ortamlarda yaşayan, hatta birbirleriyle hiç tanışmamalarına rağmen,
ortak zihniyetin, ortak karakterin, ortak paydasıdır Adam.

Yıkılsın diye karşıdevrim kazmalarıyla kolonlarına kolonlarına vurulan Türkiye, bugün hâlâ ayakta duruyorsa... İşte bu adamların ortak karakteri, ortak zihniyetinin sırtında duruyor.
(Tanıtım Bülteninden)

Kanadı Kırık Kuşlar


"Kendi vatanında bile yabancıdır kanadı kırık kuşlar"
1930'ların Almanyası... Nazilerin baskısından bunalan Yahudi asıllı tıp doktoru Gerhard Schlimann, çemberin yeterince daraldığını, kendisi ve ailesi için tek çarenin kaldığını hisseder: Kaçmak...

Ancak işsizliğin, savaşın habercisi toplumsal karmaşaların ve her yere yayılan ayrımcılığın cenderesindeki bir dünyada insanca yaşanacak bir yer bulmak hiç de kolay değildir. Zira Gerhard Schlimann ve diğer Yahudilere sözümona gelişmiş ülkeler bir bir sırt çevirirken, bir tek Avrupa'nın kıyısındaki genç bir Müslüman ülke kucak açar: Türkiye Cumhuriyeti...

Ayşe Kulin, Kanadı Kırık Kuşlar'da 1930'ların Almanya'sından 2000'lerin Türkiye'sine uzanan bir ailenin dört kuşaklık hikâyesini anlatıyor bizlere. Sıradışı, güçlü, coşkulu, inançlı kadınların hikâyesi bu aynı zamanda. Elsa, Suzan, Sude ve Esra kendi sancıları ve değişimlerini vatanlarının çalkantıları ile iç içe yaşıyorlar. Kanadı Kırık Kuşlar, vatanı sevgi olan herkesin kalbine değecek...
(Tanıtım Bülteninden)

5 Kasım 2016

Uzun Bir Aradan Sonra


Merhaba dostlarım, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Ben ve Misi iyiyiz. Sizlerle buluşmaya uzun bir ara vermişim, görünce inanamadım. Bir ay üstelik artı üç gün var. Hepimizin kafası yoğun.
Güldal ablam boyun fıtığından şüphelenilince MR çektirdi. Sonuç beyin sapında lezyon olduğu  saptandı. Ameliyatla kitle alındı. Bu kez komplikasyonlar oluştu. Kusmalar, değişik bir menenjit türü derken ablam yirmi gündür hastanede. Şimdi iyi. Beyindeki iltihap 4500 dolaylarında iken 200'e inmiş. Şimdi amaçları 50'ye indirmek. Bu nedenle ablamı hastanede tutuyorlar. Aytül ablam sürekli gidiyor. Annem 15 gün ablamın yanında kaldı. Şimdi Aytül ablamda. Sürekli ziyaret ediyorlar.
Allah şifasını versin inşallah. Ben henüz gidemedim. Eve çıksın, ilk fırsatta bir haftasonu gideceğim.
Ben de sürekli arıyorum, durumları öğreniyorum. Bol bol dua ediyorum. İşte dostlarım bizde durumlar böyle, yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın!

Kelebek Adası


Mavi kelebeklerin hikâyesini bilir misiniz? Mavi kelebekleri her yerde göremezsiniz. Oldukça nadir görülürler. Sabah uyandığınızda, "Bugün mavi kelebekleri görmeye gidiyorum," diyemezsiniz. Siz onları değil, onlar sizi bulur. Efsaneye gör
e bu kelebekler, değişimin habercisidir. Olur da gündoğumunda yolunuzu bir mavi kelebek keserse, bilin ki artık hayatınız eskisi gibi olmayacaktır. Ne hayatınız ne kaderiniz ne şansınız... Artık bildiklerinizi unutun. Belki bambaşka biri girer hayatınıza. Belki bambaşka bir yerde uyanırsınız. Ya da ilk kez adımınızı attığınız bir yerde kendinizi hiç olmadığınız kadar huzurlu ve evinizde hissedersiniz. Kaybolurken bulunursunuz. Geldiğinizi sanarken gittiğinizi görürsünüz. Hayata başka bakarsınız mavi bir kelebek kanat çırptığında, çünkü size başka bakıyordur artık hayat.
(Tanıtım Bülteninden)

2 Ekim 2016

Yoğun Çikolatalı Kek

Merhaba Sevgili dostlarım nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Misi ile ben de çok iyiyiz. Bugün tarifini sevgili Figen'den aldığım yoğun çikolatalı keki sizlerle paylaşıyorum. Diyet bozan kek! ;))   Hem dün yedim hem de bugün. Yemekbiz  posta grubuna gönderilen bu enfesss tarifi hemen paylaşıyorum dostlarım.

ÇİKOLATALI ISLAK KEK

Malzeme
• 4yumurta (oda sıcaklığında)
• 2çay bardağı tozşeker
• 2çay bardağı süt
• 2çay bardağı sıvıyağ
• 2 paket kabartma tozu
• 1vanilya
• 1paket bitter çikolatalı çikolata sosu (toz olarak ilave ediyoruz)
• 2yemek kaşığı kakao
• 3 su bardağı un

• Yumurta ve şeker iyice kabarana kadar çırpılır. (Iki misli bir kabarma olacak şekilde )
• Süt ve sıvıyağ ilave olur bir iki dak daha çırpılır.
• Çikolata sosu toz olarak aktarılır.
• Başka bir kapta elediğimiz un, kabartma tozu, vanilya ve kakao karışımı ilave olur tekrar az bir çırpma işlemi yapılır.
• Malzemenin karışması yeterlidir çok fazla karıştırma işlemine tabi tutmuyoruz.
• Büyük dikdörtgen borcamımızın sadece taban kısmını yağlıyoruz.
• Kek harcımızı boşaltıp her tarafına eşit yayıyoruz ve önceden ısıtılmış 180 derece ayarlı fırında pişiriyoruz.

Üst ıslatma sosu:
• 2su bardağı süt
• 1çay bardağı tozşeker
• 2kaşık nutella veya benzeri (torku,Ülker )
• 1kaşık kakao

Tüm malzemeyi iyice karıştırıp ocağa alıyoruz karıştıra karıştıra kaynama noktasına kadar pişirilir( kaynatılmaz) Karıştıra karıştıra soğutuyoruz.
Kekimiz fırından çıkınca 3-4 dak ilk sıcaklığının gitmesi beklenir. Süre sonunda eşit dilimlere kesilir ve hazırladığımız sosu üzerine yavaş yavaş her tarafına gelecek şekilde yayıyoruz ve sıcak fırında biraz bekletiyoruz.(bu şekilde sosu her tarafına çeksin)

Iyice soğuyan ıslak ıslak kekimizi servis yapabiliriz.
Arzu ederseniz elinizin altında çikolata sos varsa üzerine gezdirebilirsiniz yada bol hindistancevizi serpebilirsiniz.

Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın dostlarım!







26 Eylül 2016

Casus


Yanlış devirde doğmuş bir kadınım ben, hiçbir şey düzeltemez bunu. Gelecekte hatırlanacak mıyım, bilmiyorum ama şayet hatırlanırsam mağdur bir kadın olarak değil, cesur adımlar atmış ve ödemesi gereken bedeli korkmadan ödemiş biri olarak görülmek istiyorum.

Mata Hari'nin tek suçu özgür bir kadın olmaktı: Sınırlar ve sınırlamalarla dolu bir dünyada kaderine boyun eğmeyen bir kadın...

Paulo Coelho, 20. yüzyıl başında casuslukla suçlanarak idama mahkûm edilen Mata Hari ile avukatı arasındaki yazışmalardan yola çıkarak kurguladığı Casus'ta bu olağanüstü kişiliği bir roman kahramanına dönüştürerek hayatın ve aşkın gizemlerini sorguluyor.
(Tanıtım Bülteninden)

* En kısa zamanda bu kitap edinilmeli, 04 Ekim 2016 tarihinden itibaren kitapçılarda.

















18 Eylül 2016

Okullar Açılıyor


Merhaba sevgili dostlarım, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Ben ve Misi de iyiyiz. Misi bilmiyor ama okullar açılıyor. Annesinden saatlerce uzak kalacak benim minik kuşum. Hemen alışır da ben yeni tempoya nasıl alışırım bilemiyorum. 1 günlük plan yapmak bile zor geldi. Oysa ki ben hafta sonu bir oturdum mu beş günlük planı hazırlarım ama.
Kızım ve ben Perşembe akşamı eve döndük. Cuma günü dinlendik, ödemelerimi gerçekleştirdim.
Dün de temizlik, ütü, yemek yaptım. Dinlendim, kitap okudum.
Bugün de alışveriş, yemek yaptım. Plan hazırladım. Misi uyuyor, ben bloğuma yazı yazıyorum.
Yarın milyonlarca öğrenci ve öğretmen işbaşı yapacak, hepimize yeni eğitim-öğretim yılı hayırlı uğurlu olsun. Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın dostlarım.

6 Eylül 2016

Ablam Usulü Sarma


Merhaba sevgili dostlarım, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Ben de iyiyim. Bugün sabah zümre toplantımız vardı. Daha sonra eve geldim, temizlikti, yemekti bu saati buldu. Bilgisayarımda ve yazıcımda sorun vardı, bugün onlar da halloldu çok şükür.
Bugün size ablamın yaptığı enfesss sarmanın tarifini vereceğim. Bu tarif birazcık farklı çünkü içinde rakı var. Tadından yenmiyor, mutlaka deneyin derim. Sonuç mu parmak ısırtıyor.
Tarife geçiyorum.
İçindekiler:
5 adet kuru soğan
1 çay bard. zeytinyağı
1/2 çay bard. sıvı yağ
1 kupa pirinç
1 çorba kaşığı tepeleme dolma fıstığı
1 tatlı kaşığı yeni bahar
1 çorba kaşığı kuş üzümü
1/2 çay kaşığı tarçın
1 çorba kaşığı kuru nane
1/2 çorba kaşığı limon tuzu
1 çorba kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
2 su  bard. su
Arzuya göre 1 çorba kaşığı rakı
1/2 kg yaprak

Yapılışı: Kuru soğan ve dolma fıstığı birlikte kavrulur. Ayrı bir kapta yıkanmış ve süzülmüş pirince şeker ve tuz dahil tüm baharatlar eklenir. Kavrulmuş soğanın üzerine baharatları eklenmiş pirinç eklenir. 1 bardak su ve rakı eklenir. Kısık ateşte pişirilir. Ocaktan alınır, ılınmaya bırakılır.
Yapraklar sarılır, tencereye dizilir. 1 su bard. su ilavesiyle ve üzerine çok az yağ gezdirilerek pişirilir. İnmesine yakın 1/2 limon sıkılır.
Afiyetle yenir.
Sevgili dostlarım yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın.















5 Eylül 2016

Yaz Biterken


Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Yine uzunca bir süredir görüşemiyoruz. İstemeyerek te olsa bloğumu çok boşladım. Annemin fizik tedavisi, benim yardımcı olmaya çalışıyor oluşum, ablamların Akçay'a gelişi derken zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım.Annem ile benim oldukça sakin seyreden yaşamımız ablamların gelişiyle bir anda hareketlendi. Her gün bir yerlere gittik. Vee derken benim Bigadiç'e dönme zamanım geldi.Çok üzüldüm çünkü gözüm arkada kaldı. Kös kös evime döndüm.
Misi'yi de annemde bıraktım. Benim minik kuzum anneme ve ablamlara emanet. Dört gün için kızıma eziyet etmek istemedim. Tamam dört gün sonra Akçay'da olacağım ama ablamlarla yalnızca bir gün birlikte olabileceğim. Onlar Pazar günü dönecekler. Beni üzen bu.
Yaz bitiyor olduğu için çok üzülüyorum. Ben aslında sonbahar insanıyım ama Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarına bayılıyorum. Ağustos ayı da idare eder. Sonra Eylül ayı gelir, seminer dönemi başlar, okullar açılır. Ben bu yazın nasıl geçtiğini anlayamadım. Bana iki aylık tatil yetmedi. Ben aslında bir yıl ücretsiz izin almak istiyordum. Sevgili dostlarım pek te iç açıcı yazmadım farkındayım. Beni hoş görün olur mu? Sonbahar hüznü sardı içimi. Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın!
*Kızımı özledim.

17 Ağustos 2016

Nefis İmambayıldı



Merhaba dostlarım, nasılsınız? Biz iyiyiz. Annem haftaiçi her sabah fizik tedaviye gidiyor. Öğleye doğru geliyor. 
Burçak annesine destek oluyor, temizlik yapıyor, her sabah balkonları siliyor, yemek pişiriyor.  Misicik dün karma aşı oldu, korktuğum kadar halsizlik çökmedi üzerine.
Eveet birkaç gün önce imambayıldı yaptım, annişimin canı istiyormuş. Hemen tarifini veriyorum. 
6 patlıcanın kabuklarını alacalı olarak soyuyoruz. Ortalarını çok derin olmayacak biçimde kesiyoruz.
Ortalarını da çok iyi olmak üzere her tarafını yağlayıp fırın tepsisine diziyoruz. Fırına atıyoruz. Üst kısmı kızardıktan sonra çevirip her tarafı eşit olacak biçimde pişiriyoruz. 
Öte yandan 6 adet orta boy kuru soğan kesilip kavrulur, 2-3 diş sarımsak eklenir. Daha sonra 5-6 tane sivri biber kesilip eklenir. En son 4 orta boy domates kesilip kavrulur, 1,5  tatlı kaşığı tuz, 1 kesme şeker eklenir. 
Kavurma işleminden sonra patlıcanların kesilen kısmı açılır, genişletilir. Kavrulan harç patlıcanların ortasına yerleştirilir. Yemeğimiz fırında 30-35 dk. pişirilir. Afiyetle yenir. 



Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın dostlarım. 

26 Temmuz 2016

Muhteşem Karnıyarık


Sevgili dostlarım merhaba nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Biz iyiyiz. Annem, seminerlerimiz devam ederken İstanbul'a gitmişti. Doktor MR istemiş. Çıkan sonuca göre annemin omzunda iki yırtık varmış. Uzun zamandır omzu ağrıyordu. Daha sonra seminerler bitti. Ben Akçay'a geldim, bir süre sonra annem yeniden İstanbul'a gitti. Doktor ameliyat olması gerektiğini söylemiş. Annem ameliyat oldu, doktora kontrole gitti. Doktor çok iyi bulmuş. Sonra annecim geldi.
Ben uzun süredir sizlerle paylaşımda bulunmamışım, en son bayram tebriği yayımlamışım. Çok şaşırdım. Bugün sizlerle ilk kez yaptığım karnıyarık tarifini paylaşacağım. Biz bir öğünlük yaptık.
4 patlıcanın kabuklarını alacalı olarak soyuyoruz. Ortalarını çok derin olmayacak biçimde kesiyoruz.
Ortalarını da çok iyi olmak üzere her tarafını yağlayıp fırın tepsisine diziyoruz. Fırına atıyoruz. Üst kısmı kızardıktan sonra çevirip her tarafı eşit olacak biçimde pişiriyoruz.
Bir yanda 2 soğanı ve 3-4 iri diş sarımsağı kavuruyoruz. 200 gr kıymayı ekliyoruz. Kavuruyoruz. 3 domates kesip kıymaya ekliyoruz. Tuz, karabiber ekleyip pişiriyoruz. Daha sonra biraz da maydanoz kıyıp kıyma harcının içine koyuyoruz. Patlıcanların kesik kısmını açıp kıyma harcını koyuyoruz. 1 dilim domates ve 1 sivri biber ekleyip fırına sürüyoruz. Yaklaşık yarım saat pişiriyoruz. Yağda kızartmadığımız için hem çok sağlıklı hem de çok hafif oluyor.
Afiyetle yiyoruz. Ben karnıyarığın yanına cacığı yakıştırdım, yaptım.
Ben hep karnıyarığın yapımını öğrenmek istiyordum. Öğrendim. Annemin yemek, temizlik, ütü yapması, kolunu uzatması, çamaşır asması yasak. Bu sene evde de, mutfakta da oldukça etkinim.
Ben varken zaten ütü, süpürme benim işimdi. Şimdi bir sürü yemek yapıp öğreniyorum da. Cesaret kazanıyorum. Bu yüzden çok mutluyum. Bundan sonra her tatilde mutfak benim işim olacak. ;))
Yeniden görüşünceye dek sevgiyle, dostça kalın!



27 Haziran 2016

Çocuğunuza Sınır Koyma 2


*Geçtiğimiz günlerde bu kitabın ilk cildini sizlerle paylaşmıştım. Bu da ikinci kitap. İkinci kitapta yer alan konular şunlar:
Çocuğunuz istediğini yaptırmak için sınırlarınızı sürekli zorluyor mu? Çocuğunuzla basit bir olayda bile güç mücadelelerine mi giriyorsunuz?

Kendinizi yorgun ve tahammülsüz mü hissediyorsunuz? Katı ya da yumuşak eğitim modelleriniz çocuğunuzla iletişim kurmanız için yeterli değil mi?

Çocuğunuza Sınır Koyma 2, özellikle inatçı ve ısrarcı çocuklarınızın eğitiminde size yeni bir yöntem sunuyor. Çocuklarınızın daha pozitif, saygılı, iletişime açık ve koyduğunuz kurallara uyan bir birey olarak yetişmesinde etkin rol oynayacak.
(Tanıtım Bülteninden)

Senden Sonra Ben


(Senden Önce Ben) kitabının devamı.

Beni o kadar da sık düşünme.Sadece iyi yaşa. Sadece yaşa... Sevgiyle, Will.

Louisa Clark ve Will Traynor birlikte altı ay geçirmiştir. Koca bir yılın yarısı... Ve bu altı ay çok şeyi değiştirmiştir. Lou artık kendi hayallerinden korkan o kasabalı kız değildir fakat hayatı Will'in istediği gibi cesurca yaşamayı da başaramıyordur. Sevdiklerini kaybeden insanların yollarına nasıl devam ettiklerini bilmiyordur çünkü Will'in olmadığı bir dünya onun için hâlâ katlanılması zor bir yerdir. Boş bir apartman dairesinde yaşıyor, havaalanında korkunç bir işte çalışıyordur. Yaşasa da onun için hayat diye bir şey yoktur, ta ki karşısına onu Will'e götüren, kimsenin haberinin olmadığı bir bağlantı çıkana dek...

Kederden arınma yolculuğu hiçbir zaman dolambaçsız değildir ama hayat bazen o incecik çizgide yürürken sunar mucizelerini... Lou sonunda umudu tekrar bulup yeni bir hayat için hayaller kurmaya başlayabilecek midir?

Hikâyelerin mutlu sonla bitmesi için yola devam etmek gerekir...

"Aşka, kedere ve hayata sıcacık, komik ve umut dolu bir bakış... Yanınıza koca bir kutu mendil alın."
-Stylist-

"Şaşırtıcı kurgusu, insanı kendilerine âşık eden karakterleri ve kâh ağlatıp kâh güldürmesiyle bu kitap resmen kusursuz."
-Glamour-

"Gündelik hayatı esprili ve sıcacık bir dille kaleme alma yeteneğine sahip olan Moyes, aşka inanmanızı sağlamadan önce yüreğinizi sızlatmayı başarıyor. Bu kitabı elinizden bırakamayacaksınız."
-Sunday Express, S-

"Tıpkı Senden Önce Ben gibi bu kitap da yas ve yola devam etmek gibi zor konulara rağmen komik ve eğlenceli. Vakti geldiğinde hepimiz sevdiğimiz şeyleri yitiririz ama Moyes her zaman mutlu son yaşanmasa da yola devam edildiğini bize hem dokunaklı hem de esprili bir dille hatırlatıyor."
-Miami Herald-

"Kalbi kırık bir kadının zor hayatına dair sıcacık, hüzünlü ama bir o kadar da komik bir hikâye."
-Abendzeitung München-
(Tanıtım Bülteninden)

Havva'nın Üç Kızı


İnanca, inançsızlığa, arayışa, farklı kadınlara ve aşka dair baş döndürücü bir yolculuk... Ben ne annem gibi dindarım, ne babam gibi kâinatın, beş duyumla kavradığım şeylerden ibaret olduğuna kaniyim. Öyleyse ben neredeyim? Ne mutlak dindarlığa, ne de mutlak akılcılığa dahil olmak isteyenler için bir başka yaklaşım, yeni bir varoluş şekli yok mu acaba? Bir üçüncü yol mesela? Kim bilir?

Şirin, Mona ve Peri… Günahkâr, İnanan ve Şaşkın. Münkir, Mümin ve Mütereddit… Böylesine farklı üç genç kadın nasıl bir araya gelebilir? Arkadaş olabilirler mi sahi? Hatta kız kardeş?

Tanrı, bilim, kimlik, aidiyet, Doğu-Batı tartışmalarının tam ortasında hiç kimselere benzemeyen, karizmatik bir adam, sarsıcı bir skandal ve sıra dışı bir aşk... yarım kalan... seneler sonra yeniden canlanan...

Elif Şafak büyüleyici dili ve sağlam olay örgüsüyle inanca, inançsızlığa, arayışa, farklı kadınlara ve aşka dair baş döndürücü bir yolculuğa çıkarıyor bizleri.

Havva'nın Üç Kızı Türkiye ile Avrupa, dün ve bugün arasında gidip gelen güncel bir hikâye anlatıyor.

Yüzyılımızın en çok tartışılacak konularından birini kışkırtıcı kahramanlar aracılığıyla ele alan, temposu hiç düşmeyen, kolay kolay unutamayacağınız bir roman.
(Tanıtım Bülteninden)

* Çok ilginç bir kitap, dün Ayşe Arman'ın Elif Şafak ile olan röportajını okudum. En kısa zamanda bulup alacağım.

18 Haziran 2016

Esmer Ramazan Pidesi



Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Biz de iyiyiz. Beyaz un ile yapılan Ramazan Pidesi'ni yiyemiyorum. Bir bulasşsam bir daha bırakamam diye korkuyorum. bu nedenle ben de Beyaz Unsuz Şekersiz Hamur İşleri kitabından esmer ramazan pidesi tarifini denemeye karar verdim. Kitap yeni çıktığında almıştım, bir heves birkaç tarif uygulamıştım. Bundan sonra kitabıma daha sık bakmaya karar verdim. Tarife geçiyorum.





















4 su bard tam buğday unu
2 su bard. ılık süt
1 yemek kaşığı zeytinyağ
1 yemek kaşığı bal
1 çay kaşığı deniz tuzu
1/2 yemek kaşığı kuru maya ya da 1/2 paket yaş maya
1 tatlı kaşığı yoğurt
1'er yemek kaşığı susam ve çörekotu

Yapılışı: Yoğurt dışındaki tüm malzemeyi karıştırın, yoğurun. 1 saat kadar dinlendirin.
Hamuru tepsiye yerleştirip yayın. Yoğurdu 1 yemek kaşığı su ile sulandırıp üzerine sürün. Susam ve çörekotunu serpiştirin (ben yalnızca çörekotu serpiştirdim).
Ilık bir yerde 15 dk. dinlendirdikten sonra sıcak fırının orta rafında 20-30 dk. pişirin.
Üzeri hafifçe renk almış olacak.

* Pide hamuru cıvık oluyor, sakın un eklemeye kalkmayın. Tarif doğru olarak verilmiştir.
Afiyetle yiyin!









17 Haziran 2016

Çocuğunuza Sınır Koyma


Çocuklarınız kurallarınıza uymuyor, yanlış davranışlarda mı bulunuyorlar? Doğru davranmaları konusundaki önerilerinizi önemsemiyor ya da ret mi ediyorlar? Yumuşak ve otoriter eğitim modelleri arasında kararsız mı kalıyorsunuz?

Oysa bu modellerden daha eğitici ve daha az çaba gerektiren bir yöntem var. Çocuğunuza Sınır Koyma, çocuklarınızın daha nazik ve saygılı olması için altyapı oluşturmanıza yardımcı olur.
Robert MacKenzie tarafından yazılmış ve tekrar gözden geçirilerek genişletilmiş bu baskı ile kanıtlanmış teknik ve yöntemleri öğrenecek ve çocuğunuzun sizinle işbirliği yapmasını sağlayacaksınız.

Bu kitap anne-babalara şu özellikleri kazandırıyor:

  • Anlaşılır, kesin ve etkili sınırlar koymak


  • Çatışma ve güç mücadelelerine son vermek


  • İşbirliğine yönlendirecek kurallar koymak


  • Çocuklara sorun çözme becerileri kazandırmak


  • Yanlış davranışlar karşısında mantıksal sonuçlar uygulamak

  • Çocukların, gelişimlerini yönlendirecek sınırlara ihtiyaçları vardır. MacKenzie'nin rehberliğinde sizler de mutlu ve tatminkâr bir aile hayatı için gerekli olan eğitici sınırları oluşturmayı öğreneceksiniz.
    (Tanıtım Bülteninden)

    * Ben, kitaba başladım, örnekler içeriyor, anlaşılır bir dille yazılmış, çok çok güzel. Şiddetle öneririm!

    Okullar Tatil Oldu


    Merhaba sevgili dostlarım, nasılsınız? Dilerim çok çok iyisinizdir. Misi ve ben çok iyiyiz. Annem Pazartesi günü geldi, dün sabah Akçay'a geri döndü. İnşallah ay sonu Misi ile ben de Akçay'a gideceğiz. Evet okullar tatil oldu, bugün gelişim raporlarını dağıttım çocuklara, kucaklaştık, vedalaştık. Ay sonuna dek seminerlerimiz var, plan hazırlamak yok. Bu da büyük ayrıcalık doğrusu.
    Aslında seminerler olmasa da okullar olsa, seminer dönemi hiçbir şey yapmıyoruz, çok sıkılıyorum.
    Ama tabii yazın çocukları tutmak çok zor oluyor. Artık Akçay'a gitmek, denize girmek istiyorum. Denizi çok özledim. Ay sonunu iple çekiyorum.  Önceki yıllarda birleştirilmiş sınıf olan okullardaki öğretmenler seminer dönemini istedikleri okullarda geçiriyorlardı. Bu sene önce ilk hafta herkes kendi okulunda seminere katılacak dendi. Bugün öğrendim ki iki haftayı da kendi okulumuzda geçirecekmişiz. Ne kadar mutlu oldum anlatamam. İki adım ötemde okul varken biz köye gideceğiz, yol parası vermeye devam edeceğiz. Bayıldım doğrusu!!! Benden şimdilik bu kadar, yeniden görüşünceye, yeni tariflerle buluşuncaya dek dostça kalın. Sizi çok seviyorum!



    10 Haziran 2016

    Blogum 10 Yaşında


    Merhaba sevgili dostlarım bugün bloğum 10 yaşına girdi. Çok çok mutluyum. Keyifle, sağlıkla, mutlulukla nice 10 yıllara, nice paylaşımlara. İyi ki bu bloğu oluşturmuşum. Blogum sayesinde siz dostlarımı kazandım. İyi ki varsınız! Sizleri çok seviyorum.


    6 Haziran 2016

    Baharın Peşinde


    Ben Lilah Calloway. Blackwater, Teksas'ı sonsuza dek arkamda bıraktığıma inanacak kadar safmışım ve ne yazık ki babam da kolumdan tutup beni geri getirecek kadar kararlıymış. Bu da yetmezmiş gibi, patlamaya hazır bombayı kucağıma koymaktan da çekinmemiş: Chase Matthews bize taşınıyor. Eski en yakın arkadaşım ve okulun altın çocuğu Chase her sabah gözümü açtığımda görmek istediğim son insan. Onun varlığı kasabayla beraber toprağa gömmeye çalıştığım her şeyi suratıma çarpıyor.

    Ben Chase Matthews. Lilah Calloway benim için gece birlikte evden kaçmak, altın sarısı saçları rüzgârı okşarken sahillerde kafayı bulmak demektir. Buraları terk edene dek en yakın arkadaşımdı ve bir daha geri dönmeyeceğine herkes kadar emindim. Ancak aniden lisenin son yılını okumak için küçük kasabamıza teşrif etti. O kısacık kesilip siyaha boyanmış saçlar ile şeytani bakışlar herkesin gözünü korkutabilir ama beni değil. Ben o kılığın altındaki kaybolmuş kızı bulabilirim.
    (Tanıtım Bülteninden)

    17 Mayıs 2016

    Adı Soyadı: Çocuklarının Annesi


    Biriktirilmiş öyküler bunlar. Sevsen Aslantepe kendi sessiz köşesinde yıllarca emek verip örmüş, dokumuş öykü kozasını. Birbirinden farklı yaşam alanlarına küçük, tedirgin dokunuşlarla zengin duygu dünyalarını bize kolayca aktarması bundan… 

    Hemen söylenivermiş gibi görünen sözün arkasında meyvesini vermiş bu sabır var. Bildiğiniz bir dünyaya ayna tuttuğunda da tümden yabancısı olduğunuz bir yaşamı anlattığında da yüreğinize dokunuyor anlatımı. Gözünüze sokmuyor, allayıp pullamıyor, doğallıkla, sadelikle aktarıyor ve "Evet," dedirtiyor. "Gerçekten de böyledir." 

    "Yoksulluk çevrede kanıksanmış bir eksiklik olmakla hiçbir hanede sorun olmazdı. Gece yatağa girdiklerinde okudukları dualarda yaşanan gün için şükredilir ertesi gün için sadece sağlık ve aş istenirdi. Fakirliğin mutlulukla çok iyi geçindiği zamanlardı. Bu nedenle ufak bir sorun çıksa sofra örtüsünün altında kalan bir nohut tanesi gibi kendini belli ederdi." 
    -Feyza Hepçilingirler-

    "Sevsen Aslantepe TV programımıza "Kurt Cobain Cinayeti" çevirisiyle katıldığı gün, kendisini akıcı Türkçe kullanımı, artı renkli anlatımı açısından kutlamıştık. Hatta "Siz neden yazmıyorsunuz?" diye sormuştum. Bugün yanılmadığımı görmekle mutluyum. Kendisini kutlarım. Kitabın okuru alıp götürecek duygularını bugün hatırlamaya ihtiyacımız var."
    -Okan BAYÜLGEN- 

    "Sevsen Aslantepe yeteneğini yoğun duygularla süsleyip keyifle okunacak bir öykü kitabı hazırlamış. Okur kitabı kapattığında yakın geçmişte dünyanın, özellikle ülkemizin, yaşanabilir duygusallıkta, masum ve mutlu bir yer olduğunu hatırlayıp hüzünlenecek. Ben bu kanıdayım. Dilerim çok sayıda okura ulaşabilir, bir "Küçük Prens" gibi etkiler insanımızı. Devamını dilerim, hatta kendisine bu güzel hatırlatma için teşekkür ederim."
    -Ayşegül ATİK-
    (Tanıtım Bülteninden)

    Yitik Kalpler İstasyonu


    Aralarında Sarah Jio, Pam Jenoff, Karen White gibi sevilen yazarların olduğu dünyanın en tanınmış on yazarından okurken zamanda yolculuğa çıkıp umut ve sevgiye sıkıca sarılacağınız bir başyapıt...

    "... Ben okurken duygu sağanağı altındaydım. Gözlerimin yaşardığı anlar oldu, yaşımı silerken gülümsediğim anlar da… Kaşlarımı çatıp öfkeyle okuduğum öyküler de oldu, beni aşkın varlığına tekrar tekrar inandıranlar da..."
    -Mehmet Coşkundeniz, yazar-

    "Seçimlerimizi kalbimiz mi yoksa mantığımız mı etkiler? Duygularımızla mı yoksa iç sesimizle mi hareket etmeliyiz? Ya umudumuzu kaybedip çaresiz kalırsak? İşte Sarah Jio'nun Yitik Kalpler İstasyonu hikâyesi, her güçlüğe rağmen ayakta kalıp geleceğe umutla bakabilmeyi sağlayan muhteşem bir anlatım."
    -Elif Pulat, okur-

    "1945 Eylül'ünde yaşıyormuşçasına, her hikâyede ya Grand Central Terminali'nin yüksek tavanının altındaki ya da bütün duygularını valizine doldurup yola çıkan vagondaki yolcusunuz. Ve Sarah Jio, her zamanki gibi aşka olan güveniyle karşımızda. Yitik Kalpler İstasyonu hiç bitmesini istemeyeceğiniz bir hikâye."
    -Berna Saray, Sarah Jio Turkey-

    "10 kadın yazar, 10 öykü, 1 terminal. Değişen dünya, düzen ve insanlar... İkinci Dünya Savaşı sonrasını anlatan, yüreğinize dokunacak farklı yazarların elinden çıkmış bu on öyküde, birbirine teğet geçen hayatları keşfettikçe yazarların uyumundan ve ustalığından etkileneceksiniz." 
    -Seyhan Çinko, seyhandan.blogspot.com-
    Yazar adı: Sarah Jio,Melanie Benjamin, Jenna Blum, Kristin Hannah, Amanda Hodgkinson, Pam Jenoff, Sarah McCoy, Kristina McMorris, Alyson Richman, Erika Robuck, Karen White

    Çevirmen Adı: Aylin Akcan, Başak Bekişli, Kübra Beşer, Ozan Erdoğan, Fatma Zeynep Öztürk, Traje Tanrıkulu, Meryem Tezcan, Bige Turan Zourbaki
    (Tanıtım Bülteninden)

    Kolay Kadınbudu Köfte


    Merhaba dostlarım, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Annem, Misi ve ben üçümüz de iyiyiz. Annem iki gün yanımdaydı, bugün yolcu ettim. Annecim hala beni taşımış olmanın yorgunluğunu taşıyor.
    Kaç gündür internetsizdim, bugün o sorun da halloldu. Allah razı olsun, TTNET'ten Cezmi bey ilgilendi, randevu aldı, bugün geldiler, baktılar. Meğerse modem kendini resetlemiş.
    10 gün önce annemdeydim. Annem kadınbudu köfteyi canımın çektiğini biliyordu. Kolay kadınbudu köfte yaptı. Çok ta lezzetli oldu. Tarifi veriyorum.
    1 orta boy kuru soğan
    400 gr kıyma
    1 kahve fincanı haşlanmış ve süzülmüş pirinç
    Tuz, karabiber
    1 yumurta
    Kuru soğan rendelenir, haşlanmış ve iyice süzülmüş pirinç ve diğer malzemeler karıştırılır, şekillendirilir ve fırında pişirilir. Aynı zamanda domates ve sivri biber de fırına atılırsa yemek şölen olur, tadından yenmez. Afiyetle yenir. Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın dostlarım!

    10 Mayıs 2016

    Renklerin Rehberliği


    Renkler varoluşun bir parçasıdır ve ışık olan her yerde algılanır. olayısıyla renkler yeryüzünde insanoğlundan önce de vardı… Sonra insanoğlu var oldu. İlk andan itibaren de renklerden etkilendi!

    İnsan, renklerin pek çok yönünün ve etkisinin hayatına girmesine izin verdiğinde, kendisinde çalışabileceği harika bir araçla etkileyici sonuçlara varabildiğini çok eski çağlarda keşetmişti... müzde yapılan araştırmalar da göstermiştir ki; renkler sadece mizi değil, ruhumuzu ve zihnimizi de etkiliyor. Renklerle, prob lemlerin, acıların, sıkıntıların üstesinden rahatlıkla gelebiliyoruz.

    Renkler her zaman var olmuş ve evrensel bir dil olarak da insanlar arasında kullanılmıştır. Bu evren- sel iletişim aracı aynı şekilde biz insanlar için bilinçaltımız ve bilinç üstümüzle bilincimiz arasında da bir iletişim aracıdır. Bu kitabı elinize aldığınıza göre siz de renklerin hayatımızda önemli bir rol oynadığının farkındasınız veya farkında olmaya hazırsınız demektir. Kitapta, yazarın 2002 yılından itibaren kendi yaşamında uyguladığı ve inanılmaz olumlu sonuçlar aldığı renk kombinasyonları, renk bilgileri ve meditasyonları yer almaktadır.
    (Tanıtım Bülteninden)


    Pratik Mini Pizza


    Merhaba dostlarım, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Misi ve ben de çok iyiyiz. Geçtiğimiz haftasonu annişimdeydim. Bol bol yürüyüş yaptık. Cumartesi günü annişim çayın yanında mini ve çok pratik pizza yaptı. Biz öğle saatinde çay içiyoruz dolayısıyla pizza öğle yemeğimiz oldu.
    Annem pizza için mini lavaş kullandı. Önce ketçap sürdü.  Her pizza için 3 tane siyah zeytin, 2 tane çeri domates, sivri biber, 2 salam, dört tane lavaş pizza için de 2 kahve fincanı rendelenmiş taze kaşar peyniri kullandı.
    İkişer tane mini pizzayı afiyetle yedik. Size de deneyip yapmanızı öneririm, çok lezzetli ve çok kolay. Bir daha ki buluşmamızda bir aksilik olmazsa annem usulü ev yapımı köftenin tarifini vereceğim.
    Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın dostlarım.

    9 Mayıs 2016

    Veee Taşındık


    Merhaba sevgili dostlarım, nasılsınız? Ben ve Misi çok iyiyiz. Geçen hafta taşındık, yerleştik. Annem taşıdı beni ve çok yoruldu. Geçen hafta Pazartesi günü ilk parti yüklendi, annem, Misi ve ben yeni eve geldik. Ben, Misi'yi balkona çıkardım, arada balkonda oturdum. Korktu ve yabancıladı. Arada yanıma geldi. İçeriye girmek için can attı. Adamların evde işi biter bitmez Misi'yi içeriye aldım, yeni evi turlama çalışmalarına başladı. Sonra da normale döndü. Zavallımın günlerdir tuvalet düzeni bozulmuştu o da düzeldi. Toparlanmaydı yerleşmeydi derken strese girdi yavrucak.
    Hafta sonu annemdeydim, her gün yürüyüş yaptık, deniz kenarına gittik. Anneler Günü'nde kahvaltıyı dışarda yaptık, deniz manzaralı bir kafede oturduk. Hoş bir değişiklik oldu ama önümüze konanların çoğunu yiyemedim, yiyemedik. Sonra akşam üzeri eve dönmek üzere yola koyuldum.
    29 Nisan'da interneti kapattırıp nakil yapılmasını için başvuruda bulunmuştum, adres yanlışlığı nedeniyle iptal edilmiş. Bugün yeniden başvurdum. Öğretmen olduğumu, internete çok gereksinimim olduğunu belirttim. Veee müjde  ev sahibim  ilgilendi. Bir çalışan geldi, telefonu bağladı, internet te oluverdi. Çok mutlu oldum, havalara uçtum.
    Siz dostlarımla yeniden buluşabildiğim için de çok mutluyum. Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın dostlarım ve bilin ki sizleri çok seviyorum.

    24 Nisan 2016

    Taşınmaya Az Kaldı


    Merhaba dostlarım, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Ben ve Misi çok iyiyiz. Allah izin verirse taşınmaya bir hafta kaldı. Haftaya Pazartesi taşınacağız inşallah!
    Ben bugünümü gazete keyfi yaparak, mutfağa girip yemek pişirerek, haftalık plan hazırlayarak ve arada Misi hanımı yoğurarak geçirdim. O da beni bol bol ısırdı, etki-tepki ilişkisi değil mi ama?
    Annem de bu hafta Perşembe günü gelip bana yardım edecek, Allah  yüzbin kez razı olsun annemden. Veee benim kızım şimdilik bilmiyor ama balkonlu bir eve kavuşacağız. Oturmakta olduğumuz evde bahçe vardı ama Misi'yi çıkarmaya cesaret edemiyordum. Dolayısıyla ben de kendimi bahçeden mahrum ediyordum, kızımı mutsuz etmeye hakkım yok. Şimdi ikimiz de mutlu olacağız. Biliyor musunuz Misi taşınmayı çok seviyor, oradan oraya atlıyor, koşuyor, enerji patlaması yaşıyor maaşallah benim kızıma!İnşallah yine taşınmayı sever. Benden şimdilik bu kadar dostlarım, yeniden görüşünceye kadar sevgiyle kalın, bir daha ki sefere yeni evde görüşürüz artık!

    Bir Yol Var


    Hayatın farkına var…

    Mindfulness... En kestirme tanımla bilinçli farkındalık...
    İçinde bulunduğumuz ana ve mekâna odaklanabilmek...
    Gerçek bir kaosa dönüşen yaşamımızda verimli, mutlu ve keyifli olmanın sırrı... 

    Bir Yol Var bizi dönüştürücü bir yolculuğa davet ediyor. Etrafımızdaki manzaranın tadını çıkarırken mindfulness felsefesi ışığında yaşam biçimimizi değiştirmek, şişmanlıktan kurtulup yediklerimizin tadına varmak, gerçek potansiyelimizi gerçekleştirmek için yapacağız bu yolculuğu...

    Mindfulness meditasyonlarıyla
  • Her şeyi yeni bir gözle görecek

  • Olayları olduğu gibi kabullenip endişeyi bırakacak

  • Daha dengeli olacak

  • Güçlü yönlerinizi fark edecek ve

  • Kendinizi daha çok seveceksiniz!

  • (Tanıtım Bülteninden)

    * Bu kitabı yazan doktor endokrinoloji uzmanı. Milliyet gazetesinde tanıtımı vardı, ilgimi çekti, hemen D&R'dan ısmarladım. Bir tek kilo verme yönünden değil psikolojik olarak ta ilgimi çekti. Ama umarım kilo vermem daha da kolaylaşır!

    16 Nisan 2016

    Yulaflı-Elmalı Kurabiye


    Merhaba dostlarım, nasılsınız? Dilerim iyisinizdir. Annem, ben ve Misi üçümüz iyiyiz.
    Oturduğum evin sahibi her şeye karışan bir adam. Çok ta paragöz, Rab bana hep bana. Hiç sevmeyiz öyle insanları. Karısı da çok mızmız. -" Nasılsın Fatma abla " diyorsun. Aldığın yanıt -"boynum ağriy." Hep böyle, mutsuz, problemli bir kadın. Uzun süredir ev bakıyorduk, bugün aradığımız evi bulduk. Sabah annem komşumuzla çıkıp ev aradı, buldu. Ben evde temizlikle uğraşıyordum. Annem geldi, evi çok seveceğimi söyledi. Öğleden sonra birlikte çıktık, eve baktık.  Özellikle Misi için balkonlu ev bakıyorduk. O da oldu. Evin manzarası da güzel, çarşıya da çok yakın. Ev sahibi babacan bir insan.
    Karısının da aklı başında. Ay başında taşınacağız, Kontratı yaptık, kirayı ödedik. Oh nihayet bu evden kurtuluyorum, balkonsuz ev ne olacak! Ablamlar da benim adıma çok sevindiler.
     Bugün ev bakmaya, tutmaya çıktık. Ev sahibim Yılmaz amcanın oğlunun ayakkabı dükkanı var, bir ayakkabı beğenip içeri girip baktım. Annem bana yaz mevsimi için giyebileceğim siyah bir ayakkabı gösterdi, denedim, çok beğendim, aldık.  Hiç hesapta yoktu. Aslında vardı, sandalet alacaktık. Neyse yine alacağız kısmetse. Bugün çok mutluyum, gevezeliğimi hoş görün! ;))
    Güldal ablamın tarifini verdiği kurabiyeyi nihayet yaptım. Annem ve ben tadını çok beğendik. Siz dostlarım sizin de denemenizi öneririm. Tarifini veriyorum.
    Elmalı-Yulaflı Kurabiye
    3 tane elma
    1 yumurta
    6-7 çorba kaşığı yulaf ezmesi
    3-4 tane minik doğranmış kuru kayısı
    yarım avuç yaban mersini (ben bir avuç kullandım)
    1 çay kaşığı tepeleme tarçın

    Elmalar rendelenir, diğer malzemeler eklenir.  Elma suluysa biraz daha yulaf ezmesi eklenir.
    Yuvarlak şekil verilir (şekillendirirken biraz zorlandım doğrusu)
    Önceden ısıtılmış 180 C fırında 25 dk. pişirilir.
    Afiyetle yenir.












    14 Nisan 2016

    Kahvaltı-Brunch



















    İki asırlık pastane Beyaz Fırın'ın beşinci kuşak temsilcisi Nathalie'den, kahvaltı sofralarınız için lezzetli tarifler... Beyaz Fırın lezzetleriyle hazırlanan bu kahvaltı kitabında damak tadına hitap eden bolt çeşitli mönüler yer alıyor.

    İşte Bunlardan Bazıları;
    Yumurtalar & Krepler
    Poğaçalar, Börekler, Çörekler & Tartlar
    Ana Yemekler
    Tatlılar, Reçeller & Ekmekler

    * Dün, sipariş ettiğim kitabım elime geçti. Çok güzel bir kitap, çok güzel tarifler var. Arada ekmek yerine krep yiyebilirim sanırım. Reçeli toz splenda ile yapabiliriz. Diyetisyen tatlandırıcıya izin verdi. Hem ömür boyu diyet yapmayacağım değil mi? Ama hep kontrollü olmakta yarar var. Ben diyet yapıyorum evet ama aynı zamanda sağlıklı da besleniyorum. 
    Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın! 

    Zaman Uçarken





















    Merhaba dostlarım nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Biz de iyiyiz. Uzunca bir süredir görüşemiyoruz değil mi? Öncelikle kolonoskopi temiz çıktı, bir sorun yok. Uyuduğumun farkında bile değilim, dışarı çıkardıklarında anneme bana henüz hiçbir şey yapılmadığını söyledim. ;))
    Oysa ki sonuç annemin elindeydi. O gün kolonoskopi için beklemem gerekirken diyetisyen ile de randevum vardı. Yağ, su ölçümü yapıldı. Diyet listesi elime verildi. Ve sonuç olarak ben iki haftadır diyetteyim. Aç kalacağımı sanmıştım, tatlı krizi ile nasıl başa çıkacağımı kara kara düşünüyordum.
    Hiç te korktuğum gibi olmadı. Bir kere hiç açlık yaşamıyorum, yiyerek kilo veriyorum. Ayrıca tatlı krizine de girmedim. Şu anda regl olduğum halde çikolata krizine girmedim. Elimde diyetten önce aldığım iki küçük paket çikolata var. Kriz anları için saklıyorum. Kuşluk zamanı Eti Form limonlu yarım paket yiyorum. Öğleden sonra meyveli Activia yiyorum. Gayet iyi gidiyor.
    Geçen hafta annemdeydim, Cumartesi günü bir dışarı çıktık, üç saat gezdik. Sonra annişim saçımı boyadı. Pazar günü de keyif yaptık. İki gün balkon keyfi yaptık. Daha sonra Burçiş yola koyuldu. Malum Pazartesi iş günü. Yarın da annem geliyor bana. Yarını iple çekiyorum.
    Çocuklarla harıl harıl 23 Nisan'a hazırlanıyoruz. Bir haftamız kaldığına inanamıyorum. Zaman ne kadar hızlı geçiyor. Aynı hızla okullar tatil olsa, seminer dönemi sona erse ben de tutkunu olduğum denizime kavuşsam, hasret sona erse ne güzel olur! Anneme gittikçe yürüyüşe çıkıyoruz, çay bahçesinde oturuyoruz denizi büyük bir keyifle seyrediyoruz. Ben deniz sezonunun açılmasını büyük bir sabırsızlıkla bekliyorum.
    Güldal ablamdan light kurabiye tarifi aldım, hafta sonu yapacağım, başarılı olursa siz dostlarımla burada paylaşırım. Bu arada diyetisyen meyvenin yanında yoğurt ya da leblebi yememi söyledi. meyvenin yağa dönüşmesini engellermiş. Badem, kuru kayısı da verdi. Bizde durum bu.
    En kısa zamanda yeniden görüşmek dileğiyle, sıcacık sevgiler!


    22 Mart 2016

    Her İşin Başı Sağlık


    Merhaba dostlarım nasılsınız? Dilerim çok  iyisinizdir. Ben mi? Ben de iyiyim. Geçen hafta annem yanımdaydı. sağlık konrolleri için Balıkesir'e gitti. Bende birkaç gün kaldı, Pazar günü döndü.
    Ben de bugün doktora gittim. Kan verdim, röntgenim çekildi, ekg yapıldı. Bu Cuma kolonoskopi yapılacaktı. Anestezi doktoru yokmuş. Cerrah canlı canlı yapabileceğini, fazla acımayacağını söyledi. Annemi aradım, Güldal ablamı aradım, fikir sordum. Kolonoskopi önümüzdeki hafta Cuma gününe ertelendi. Ben de okula döndüm. Operasyon ertelenince annemin gelişi de ertelendi. Ama anestezi almadan işlem yapılmasına cesaret edemedim, ne yapabilirim? Zaten ablam da, annem de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını söylediler. Güldal ablama da geçen yıl kolonoskopi ve gastroskopi yapıldı, biliyor. Annem ablamın da yanına gitmişti. O da biliyor. İşte böyle dostlarım, bizde durum bu. Umarım bir sorun çıkmaz. İçimde negatif duygular yok. Benden şimdilik bu kadar, yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın!