30 Nisan 2008

"GÜNAYDIN! MERHABA! ÖZÜR DİLEME! GÜLÜMSEME !" KAMPANYASI - İLKAY VE YONCA TOKBAŞ



Sevgili arkadaşım, biricik komşum,içindeki güzellikleri gördükçe hayran olduğum, sevgisi içimde giderek büyüyen
  • İlkay
  • ım,çok güzel, çok anlamlı, çok insancıl bir etkinlik başlatmış! Hürriyet Yazarlarından, Sevgili Yonca TOKBAŞ'ın bugünkü yazısını okumuş ve bu müthiş yazısından çok çok etkilenmiş! Ondan sonra da işte bu güzel etkinliği başlatmış!Ben de etkinliğe dahil olmak istedim.
    İlkayım, ben de sana katılıyorum! Gerçekten de insanlara selam vermek cesaret istiyor! Ama biz bu cesareti gösterip gülümseyip karşılaştıklarımızı selamlayacağız,günaydın ya da merhaba diyeceğiz! Onlar da bize ve başka insanlara gülümseyecekler! Dilerim hepimiz bu etkinliğin içerisinde yer alırız!
    Ben de bu resimleri sevgili arkadaşım İlkay'a ve aşağıdaki anlamlı, düşündürücü yazıyı yazan Yonca'ya ve etkinliğe katılacak dostlarıma armağan ediyorum! Dilerim hepiniz beğenirsiniz!İlkayım, ben ve annem papatyaları çok seviyoruz, tüm mütevaziliğiyle bize yaşama coşkusu veriyor! O da bize doğanın selamı, gülümseyişi sanki! Ruhumuzu aydınlatıyor,neşe veriyor! Öyle ki papatyasız bir ev selam almamış, umutsuz kalan bir insana benziyor bana göre!
    Sevgili Yonca, yazısında belirttiği üzere de yazısını kullanmamıza izin veriyor.:)))İŞTE SEVGİLİ YONCA'NIN YAZISI:Özür dilerimBen bir hata yaptım.
    Hani ağzımdan kaçtı derler ya…
    Farkında bile değildim üstelik.
    Bana; insanı öfkeyle dolduruşa getiren bir yazı yazdığımı düşündüğü için eleştirisini yollayarak güzelce kulağımı çeken bir okurum; “Lütfen yazılarınızda “balgam” gibi bir kelime kullanmayın” dediğinde farkına vardım.
    Ben de öfkeme yeniliyorum.
    Yanlış bu işte.
    Bunu fark ettiğimde başka bir şeyi daha fark ettim.
    Bizim için, sevinç ve takdir dile getirmek zor.
    Sövmek ve yermek çok kolay.
    Yüreklendirme yok.
    Özür dilemeyi bilmiyoruz.
    “Merhaba dersen borçlu çıkarsın!” şeklinde yaşıyoruz.
    Maç galibiyetleri dışında sevinçten sokaklara döküldüğümüz var mı? Onda da silahlar patlıyor zaten...
    Peki ya hiç olumlu eylem yapmışlığımız?
    Yani demek istediğim, bugüne kadar beğenmediğimiz bir şey olduğunda ya hep bağıra çağıra tepiştik ya da ışık söndürerek, siyah kurdele takarak kızgınlığımızı dile getirdik.
    Aydınlık Türkiye için kendimizi karanlığa mahkum ettik. Ha diyeceksiniz tasarruf ettik... O ayrı da...
    Ben başka bir şeyden bahsediyorum.
    Neden “Merhaba Deme Eylemi” yapmıyoruz?
    Kimseden korkmadan, inadına, herkese gülümseyerek “Merhaba!” desek mesela...
    Bunu bir eylemle başlatıp kendimize iyi bir alışkanlık edindirsek ya.
    Ya da ne bileyim...
    Öfkeye inat “Gülümseme Eylemi!” yapsak.
    Siyah kurdeleler yerine, GÖKKUŞAĞI renklerinde kurdeleler taksak arabalarımızın antenlerine.
    Radyolarımız insanlara “Günaydın!” deme çağrısında bulunsa...
    Nezaket adına “Bayanlara Kapı Açma Eylemi” başlatsak mesela.
    Küfür edenin ağzına pul biber sürmek yerine, “Al sana şeker! Ye de ağzın tatlansın eylemi” yapsak...
    İyi bir başlangıç olmaz mı?
    Radyolardan, büyük yazarlardan, blogculardan bu konuda destek istesem, alabilir miyim?
    Bu önerimi elden ele dolaştırsak, destek çıkar mı birileri sizce?
    Yoksa ben hayal aleminde uçmaya başladım da,
    Kanatlarım kırılıp düşecek miyim yere?
    Yonca
    “umutekeriyilikbiçer”

    Sevgiyle kalın!

    23 Nisan 2008

    ATATÜRK VE ÇOCUKLAR!



    "Bugünün küçükleri, yarının büyükleridir."
    "Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz."
    - Mustafa Kemal ATATÜRK


    ATATÜRK ÇOCUK OLMUŞ

    Çocuk Bayramı'nda
    Gelmiş katılmış aramıza,
    Atatürk çocuk olmuş bakın:
    Sallanıyor salıncakta!

    Gülüyor gözlerinin içi,
    Gülüyor,
    Gökler, denizler kadar mavi.
    Diyor ki: "Çocuklar, ben verdim size
    Bayramların en güzelini".

    "Dilerim, yurdumun çocukları,
    Tüm çocukları dünyanın
    Gülüp oynasınlar bugünkü gibi;
    Acıda, sevinçte kardeş olsunlar...
    Çınlasın yeryüzünde barış türküleri".

    Aziz SİVASLIOĞLU

    19 Nisan 2008

    KİTAP-KAHVE VE ÇİKOLATA KEYFİ ETKİNLİĞİ İLE İLGİLİ!


    Merhaba Arkadaşlar,çok uzun zamandır yazı yazmayarak sizleri merakta bıraktım değil mi?
    Özür dilerim, bu hafta Cuma gününü nasıl getirdiğimi bilemiyorum. Çok tatsız bir hafta geçirdim, tansiyonum çok düşüktü. Bugün de öyleydi ama evde dinleniyor olmanın etkisiyle kendimi daha iyi hissettim.
    Dün akşam dolayısıyla etkinliğe katılım sona erdi. En kısa zamanda sizlere çekiliş sonucunu bildireceğim.
    Sizler de Mayıs başından itibaren hediyelerinizi yollamaya başlayabilirsiniz!
    Anneler Günü'nden itibaren en geç 15 Mayıs günü hediyelerinizi bloglarınızda yayımlayabilirsiniz!
    Şimdilik hoşçakalın!

    Not: Arkadaşlar,sitelerinizin adlarını,
  • linklerim-mutlulukmutfaktagizlidir
  • de
    bulabilirsiniz! Yeni siteler eklenice sayfam bozulmaya başladı ben de en iyi fikrin bir link sayfası oluşturmak olduğunu düşündüm!

    Sevgiyle kalın!

    2 Nisan 2008

    KİTAP-KAHVE VE ÇİKOLATA KEYFİ

    Kopyasý KAHVE-KÝTAP VE ÇÝKOLATA KEYFÝ 104

    Eveet, işte yeniden kitap kahve keyfi etkinliğimiz başlıyor! Etkinliği kaçırıp ta üzülenler, yeniden bu keyfi yaşamak isteyenler olunca dayanadım! Bu etkinlikte yine en büyük yardımcım Sevda’m oldu! O, benim kurtarıcı meleğim, imdadıma yetişti! Yaptıkların için sana çok çok teşekkür ederim sevgili arkadaşım, sana minnetarım! Tuttuğun altın olsun can dostum benim! Geçen sefer ki kitap ve kahve keyfinin vazgeçilmez hafifliği etkinliğinden tek farkı bu keyfe ve etkinliğe çikolatanın ya da el yapımı kurabiyelerin de eşlik ediyor olması! İsteyen arkadaşlar geçen etkinlikte olduğu gibi kupa, fincan, french press gibi kahve ile ilgili detaylar hediye edebilirler! Gönlünüzden ne geçiyorsa, özenli ve mümkünse değiştirme kartlı hediyeler göndermeniz daha iyi olur! Sonuçta aynı kitaptan hediye edeceğiniz kişide olabilir! Ya da zevkine uymuyor olabilir! Kitap seçimine gelince ille de yemek, pasta kitapları olması gerekmiyor. Güncel, yeni çıkan, herkesin hoşuna gidebilecek seçimler de yapılabilir. Tek koşul değiştirme kartı ve özen! Yine katılımcılar arasında çekiliş yapılacak ve herkes kendisine çıkan kişiye hediye gönderecekl Kimin kime çıktığı sürpriz olacak! Hediyelerimiz elimize geçene dek kimin göndereceğini bilmeyeceğiz! Bu arada etkinliği duyurduğum arkadaşlardan bazıları adres bilgilerini bana gönderdiler. Bugün akşam da katılımcı adreslerini aldım, word dosyasına kaydettim. Hepinize geri dönemedim, en kısa zamanda geri döneceğim! Ama şimdilik burada da etkinliğe katıldığınız için teşekkür etmek istiyorum! Etkinliği daha önce duymamış olanlar ya da adres bilgilerini bana henüz yollamamış olanlar katılmak için kişisel bilgileriyle birlikte kitap-kahvekeyfi@hotmail.com adresine gönderebilirler! Ben de çekiliş sonuçlarını aynı ileti adresini kullanarak göndereceğim! Site, blog sahibi olmayan arkadaşlar da etkinliğe katılabilirler, onlar kendilerine gönderilen hediyelerin resimlerini blogumda yayımlama süresinden önce bu adrese göndermiş olmalı!

    Etkinliğe katılım 18 Nisan akşamı dolayısıyla sona eriyor, çekiliş yapılıyor, sonuçları size bildiriliyor! Sizler de en geç 10 Mayıs'ta hediyelerinizin size çıkmış olan kişilerin eline ulaştığından emin oluyorsunuz! Hediyelerinizi Mayıs başında göndermeye başlamanızda yarar var! Amacımız Anneler Günü'nü de anımsamış ve kutlamış olmak! Hediyelerimizi bloglarımızda, sitelerimizde 10 Mayıs'tan itibaren yayımlamaya başlayabiliriz! Yani hediyelerin sahiplerini bulmuş olması gereken tarihten itibaren! Hediyelerimizi yayımlamak için son gün 15 Mayıs!

    Hepimiz için anımsadığımızda gülümseyeceğimiz, keyif alacağımız bir etkinlik olmasını diliyorum!Güzel günler hepimizin olsun! Yeniden görüşünceye dek sevgiyle, sağlıkla, dostça kalın!