Kendini Keşfetme Çalışmalarım ve Kitaplarım

Merhaba, kendini keşfetme çalışmaları devam ediyor! Bu nedenle blogumu, etkinliklerimi son aylarda feci halde ihmal ediyorum!
Bu yazımda son aldığım kitapları paylaşacağım sizlerle! Maalesef ki yine kendini keşfetmeye yönelik! Psikoloji alanında yüksek lisans yapamasam bile kendini keşfetme takdir belgesi almaya hak kazanacağım bu gidişle! Ne dersiniz? ;))


Aylar önce fotoğraf makinem bozuldu,henüz yaptıramadım!:(( İlk fırsatta onu da yaptıracağım! Makinemi Hp'ye gönderdim, iki yıl önce satın aldığım fiyatın iki katı maliyet çıkardılar bana! Ben de "o fiyata yeni makine alırım ben" dedim.
Günlerce yazıştık, konuştuk. Göbeğim çatladı arkadaşlar! En sonunda hiç onarımı yapılmadan gönderildi hem de garanti kapsamından çıkması için gün saydılar, beni oyaladılar! Güya onarımı sürüyordu, hep bu yönde iletiler, mesajlar gönderdiler!
Ve ben bunları sizlerle yeni paylaşabiliyorum!
Düşünün, makinemden memnundum ama sersivisinden hiç memnun kalmadım! Her fotoğraf makinesi severin başına gelir böyle şeyler değil mi? :((
Sevgili arkadaşım Sevacığım, etkinlik için kendi çektiği resmi kullandı ve bannerı hazırladı!
Kimi zaman da üst kat komşum, arkadaşım Dilekçim, fotoğraf makinesini veriyor, kullanıyorum! Çok sağolsun!
Aklıma şimdi Küçük kız şarkısı geldi, hani bebeği düşer kırılır, çocukluğumuzdan bildiğimiz!
Neyse biz, şimdi kitaplara gelelim!


Özcan Hoca, uzun yıllardır kitap yayımlamıyor, yazdıkları da çağı fazlasıyla yakalıyor zaten! Günümüzü insanının yaşadığı srese, zorlanmaya yatkın kişilik yapılarına, zorlanmaya karşı ruhsal ve bedensel tepkilere, bunlarla baş etme yollarına anlaşılır bir dille,sevecen bir yaklaşımla, şiire,sanata yer vererek değiniyor! Her eve lazım bir kitap, kendimizi, sevdiklerimi anlayabilmek için!


Kadir Özer ile, Doğan Cüceloğlu sayesinde tanıştım. "Doğan Cüceloğlu ile İnsan İnsana" Programı'nda. Doğan Hoca'nın öğrencisiymiş. Psikoloji alanında derin çalışmalar yapmış.Programda çok güzel,çok keyifli söyleşi yaptılar.
Kadir Özer'e göre, öfke de hüzün de neşe de bizim eserimizmiş. Yani tabii ki duygularımızın, yaşadıklarımızın sorumluluğunu üstlenmemiz gerektiğini biliyoruz! Ama bu ifade sanki insana duygularını sahiplenme konusunda ilham veriyor gibi!

"Ben Değeri Tiryakiliği'nde, kendimizi ve çevremizi, tiryakilik yaratan ben değeri ile yargılamak ya da değerlendirmenin kolay olduğu ama faturasının öfke, kaygı ve çöküntü olarak çok ağır ödendiği belirtiliyor. Yine kendimizi, yaşadıklarımızı, sevdiklerimizi anlayabilmek için çok değerli bir kitap!



"Üç Psikolojik Soru" da da, üç temel soru işlenerek duygularımızı sahiplenmenin önemi anlatılıyor bizlere!
Kadir Özer'in bir çok kitabının yanı sıra bir de "İletişimsizlik Becerisi" adlı kitabı varmış, orada da iletişimde yaptığımız hatalara değiniliyor. İletişimi bu sayede koparıp atmayı başarıyoruz!
Psikolojik Üç Soru da aslında İletişimsiz Becerisi'nin ve de "Ben Değeri Tiryakiliği'nin bir özetiymiş. Ama dilediğimiz alanda bilgilerimizi derinleştirebiliriz, öyle değil mi?

Eveeet, şimdi Küçük Kız şarkısını anımsayıp çocukluğumuza dönmeye ne dersiniz?

Küçük Kız
Küçük kız, küçük kız
Söyle bana nerdeydin
Dün sabah bekledim
Oynamaya gelmedin
Dün sabah bekledim
Hiç görünmedin

Sormayın halimi
Ah neler oldu?
Yüreğim sıkıştı
Gözlerim doldu
Başıma geleni eğer bilseniz
Çok üzüntü duyar
Ağlardınız siz

Vah vah seni çok üzgün gördük
Vah vah buna pek çok üzüldük

Dinleyin çocuklar bebeğim var ya
Hani uzanınca gözünü kapar ya
Hani oturunca açar yeniden
Dün sabah oynarken
Düştü elimden
Kırıldı!...

Etkinlik ile ilgili: Dostlarım, arkadaşlarım, henüz herkes, hediyelerine kavuşamadı anlaşılan!
Bu nedenle sürprizi bozmamak adına ben, etkinlik yazımı yazmayı bir hafta erteliyorum! Haftaya Cumartesi en geç Pazar günü yazımı yayımlayacağım! Söz!
Sevgiyle, dostça kalın!