13 Ekim 2006

Sevda'nın Biberiyeli Pide Ekmeği'ne Burçak Yorumu ve Murathan Mungan


(Kızım Cimcime)
Selam arkadaşlar!
Nihayet artık yaptıklarımın resimlerini çekebiliyorum, artık daha çok inandırıcı olabileceğim için çok seviniyorum!
Cep telefonumu Pazar günü Aytülüm’den aldım, ama MMS ayarlarını bilemediğim için bayağı bir kontür yedi, ama olsun, dün Turkcell Abone Merkezi’ne gidip ayarları yapmalarını rica ettim, orada çalışan çok tatlı bir kız vardı, yardımını esirgemedi benden! Ben de böylece dün akşam resimlerimi MMS yoluyla tek tek gönderebildim, ilk fırsatta bilgisayarım için bluetooth alırsam çektiğim resimleri ücretsiz olarak bilgisayarıma yükleyebilirim!
Pazar gününden bugüne bayağı içime oturmuştu doğrusu, resimlerimi yollayamamak, ne resimler çektim bilseniz, hepsini zamanla yükleyip sizlerle paylaşacağım!
Yalnız, pidemin resmi biraz bulanık olmuş, bu seferlik affola! Zamanla öğreneceğim elbette! Siz yaptıklarımı göreceksiniz ya bu bile yeter bana! Çocuk gibi sevinçliyim!

Evet, Biberiyeli Pide Ekmeğim, Sevda’nın (www.sevdamavisi.blogspot.com) yaptığından daha farklı görünüyor değil mi, bence Sevda’nın ki nefis görünüyor! Benimki de kızarmış olarak iyi görünüyor ama sonra sonra yeniden yaptığımda ilk yaptığımı beğenmeyeceğime eminim arkadaşlar! Tıpkı üç kez Sibelciğimin Nohut Mayalı Ekmeği’ni yapıp ta son yaptığımı beğendiğim gibi! İnsan, aynı çeşidi yapa yapa beceri kazanıyor ama değil mi?
Yorumlarınızı ve eleştirilerinizi merak ediyorum!
Sevda, Biberiyeli Pide Ekmeği’ni yaparken 2 yemek kaşığı taze, kıyılmış biberiye kullanmış, ben kuru biberiye buldum, aldım, daha az kullanırsam tarifin hakkını vermemiş olur muyum düşüncesiyle iki çorba kaşığı kuru biberiye koydum, nasıl buram buram kokuyor, tahmin edebiliyorsunuz değil mi, annemi bir kez daha deneme yapmam konusunda zorlukla ikna ettim, yoğun koku hiç hoşuna gitmedi çünkü, ben de biraz zor yedim ama hamurun kıvamı çok iyi, un ilavesi yapmanıza gerek kalmıyor. Çünkü hamur elinize yapışmıyor. Ekmek te lezzetli ama yoğun koku biraz rahatsız edici, ikinci kez önümüzdeki hafta sonu yapacağım ve bir tatlı kaşığı kuru biberiye koyacağım!




(Zeytinyağlı nefis ekmeklerden biri, yuvarlak olanlar çekmeme kalmadan bittiler maalesef)

Yarın, Tarçın’ın ( www.tarcininmutfagi.com) Pamuk Poğaçası’nı mercimek
harcı kullanarak yapacağım! Vee, uzun süredir yapmadığım, kokusuna kesinlikle dayanamadığım Limonlu Kek’imi ekmek makinemde yapacağım, bakalım nasıl olacak? Bir kez Çaylı Kek yapmıştım, çok pişirme ayarında yaptığım için kekim çok sert oldu! Bunu orta pişirme ayarında yapmayı deneyeceğim! Resmini ve tarifini ilk fırsatta paylaşacağım sizlerle!
Son olarak önümüzdeki hafta sonu da tarifini www.evcilkedi.blogspot.com’dan aldığım Limonlu ve Fıstıklı İtalyan Gevreği’ni denemek istiyorum ve elbette ki yeniden Biberiyeli Pide Ekmeği’ni yapacağım! Bu arada Pazar günü Aytülümle çok güzel zaman geçirdik, saatlerce sohbet ettik. Çaylık bir şeyler almak için Atrium’a gittik, Backhaus diye nefis bir fırın açılmış, nefis çeşitler vardı. Zeytinyağlı ekmek vardı, lezzeti harikaydı, ben Bademli Tartölet aldım, ablam İspanyol Keki aldı, kendilerine meyveli tartöletlerden aldılar, evde nefis bir kahvaltı ve çay şöleni yaptık.



Hele bir de Aytülcüm, nefis zeytinyağı koyduğu domatesi de ortaya koyunca ekmeğimi bana bana yedim valla! O gün feci kaçamak yaptım! Birde bizim kız, ben İsviçre çikolatası seviyorum diye Dubai Havaalanı’nda bulup almış mı, Nestle’nin nefis çikolatasından, kaç gündür
Dadandım, beş günlük detoks havaya uçtu gibi geliyor, ne dersiniz gereksinim mi yoksa kendine hakim olamamak mı?
Çikolata bitince kendimi dengeleyeceğim, küçük bir paketi ki günde bitirdim de büyük paketin de yarısına geldim, sapıttım biliyorum ama gerçekten paketi bitirince huzura ereceğim, söyleyeyim de alsa bile iki ay kendi evinde saklasın, gözüm uzun bir süre çikolata hele ki İsviçre Çikolatası’nı görmesin!
Kaçtır detoks yapıyorum, isteyince gayet iradeli oluyorum, neler oluyor bana bilemiyorum!
Aytülümün çektiği tarifini Sibelim’den(www.sibelinkahvesi.blogspot.com) alarak yaptığım Semmel ekmeklerinin de resimlerini telefonumun kayıtlarında buldum.
Ben, bu ekmekleri 1 Temmuz 2006 tarihinde girdiğim KPSS için bir gün önceden yapmıştım. Bu ekmeklerle de nefis 2 tane sandviç hazırlamış, iki saat arayla yemiştim, ne kadar güzel bir ayrıcalık değil mi, o gün bu şekilde şımartmıştım ruhumu! Yaklaşık bir, bir buçuk ay önce Semmel ekmeklerinden yeniden yaptım!Çok sevdik biz bunu!

Daha yayınlanacak Nohut Mayalı Ekmek ve Pastane Pidesi tadında Ramazan Pide’m var.İlk fırsatta yine Beyaz Unsuz ve Şekersiz Hamur İşleri Kitabı’ndan tarifini aldığım fırıncılar usulü Ramazan Pidesi’ni yapacağım, bu aralar pideye de sarmış durumdayım!
Yok yok vallahi kilo almaya niyetim yok, jimnastiği bir kez yapıyorum sonra bırakıyorum, bir ara ne güzel düzenliydi, yeniden başlayacağım, sabahları da okula yürüyerek gidiyorum zaten!
Bir de her zaman kahvemi içmekten zevk aldığım kupamı paylaşıyorum sizlerle, çok hoşuma gidiyordu sizlerin sayfalarında görünce! İşte benim kahve içtiğim kupa da bu, kallavi!

Şimdi, sizlerle bir şiir paylaşımı eşliğinde vedalaşalım mı? Murathan Mungan’dan Otuz Yaş şiirini sizlerle paylaşmak istedim! Hayırlı Ramazanlar, Sağlıklı ve Keyifli Günler Dileğiyle! Şimdilik Hoşçakalın!

Otuz Yaş

daha vakit var diye
yazmadığımız
şiirlerdi
kaldılar
yüzümüzden gelip geçti
ilk gençliğin fener alayları
yeniyetme arkadaş çetesi dağıldı artık
büyümenin konaklama yerlerinde
nice ihanete uğradık
ayrıldı yollar
ömrümüzü koyduğumuz şeylerdi ki
dört yöne dağıldılar

daha vakit var diye
dönüp de bir gün
kaldığımız yerden,hepsini birden
yaşarız sandık
oysa emanetmiş bizim sandıklarımız
içlerinde kilitli kalmış onca şeyle
günü geldi
aldılar

nasıl kullanılacağı bilinmeyen anlardı
sonuna dek yaşamaktan korkup da kaçtığımız
yerini ve anlamını bulmayı beklerken
çürüdü gitti içimizde
saklı duygularımız
şimdi yabancı bakışlara bir şey söylemeyen
karalama defterleri,bulanık anılar
rüzgara,ateşe,suya yazılmış
gençliğin solgun güncesi
biz ne zaman büyüdük
onlar ne zaman yetim kaldılar
tutulan güneşlerin altında
yollar geçildi
dönüş yok artık o duyarlığa
yaşarken ve yazarken
yarım kalmış şiirler
yarım kaldılar
Murathan Mungan

4 yorum:

sevdamavisi dedi ki...

Sevgili Burçak,
Aynı tarifi başkası denediğinde çok merak ediyorum nasıl olmuş diye. Çünkü aynı tarif farklı tad ve şekillerde oluyor. Senin ekmeğin de farklı görünüyor ama senin yorumunla da güzel görünüyor. Ellerine sağlık.
Sevgiler

Zeynep M. TÖRE dedi ki...

Hepside birbirinden guzel gorunuyor, afiyetle yediniz umarim :))
Sevgilerimle.

mutlulukmutfaktagizlidir dedi ki...

Sevdacığım, güzel yorumun için çok çok teşekkür ederim! Çok naziksin, önümüzdeki hafta gibi yeniden yapacağım ve blogumda yeniden yayınlayacağım, bakalım yenisini nasıl bulacaksın?
Sevgilerimle!

Sevgili Zeynepçiğim,güzel bir sohbet eşliğinde afiyetle yendi ,inşallah bir gün sizlerle bir araya geliriz de böyle güzel yiyecekleri hep birlikte yeriz, olmaz mı? Güzel yorumun, temennin için çok çok teşekkür ederim!
Sevgiyle kal!

Sibel dedi ki...

Benim temiz kalpli, marifetli, cici arkadaşım! Ne güzel paylaşmışsın yaptıklarını, yediklerini, duygularını. Ellerine sağlık canım!