12 Haziran 2007

Annemin Sihirli Değneği-Çiçekleri-Sağlıklı Sucukları

(Dr. Sohng)
Selam Arkadaşlar, işte nihayet yeniden buluşabildik! Aslında blogumun birinci yıl dönümünü kutlama yazısından daha önce buluşmaya niyetleniyordum ama malum yine bilgisayarım beni çıldırttı, takıldı, işlemler uzadı aynı dün akşamki gibi taslak olarak kaydetmiştim ama o da yok olmuş. Resimler bugün yeniden yüklendi. Sakata gelmemek için yazı Word’de yazıldı, kaydedildi. Yani bilgisayarımla aramızdaki ilişki; bıkkınlık, yorgunluk, elini eteğini çekme sonra yeniden barışma, motive olma, coşkuya kapılma biçiminde sürüyor. İlk fırsatta yeni bir bilgisayar gerekiyor. Yeni yıla yeni bir bilgisayarla gireceğim hayırlısıyla! Hani şampuan reklamlarında X kişinin kepek sorunu olmuş olur da sonra kullanılan ürün her şeyi yoluna sokar ya benim işte o hesap Burçiş’in kepek sorunu gibi bir bilgisayar sorunu var! Neyse şimdilik didişe sevişe ilişkimizi sürdürüyoruz!

Bir de sene sonu geldiği için yoğunluk yaşanıyor! Bugün etkinlik kutularına yapılan işler yerleştirildi, yarın çocukların malzemelerini evlere göndereceğim. Karneler doldurulacak! Yeni eğitim döneminde yeni yeni öğrencilerim olacak ama bana kalsa sekiz yılı hiç olmazsa üç yılı çocuklarımla birlikte geçirmek isterim, resimlerini çekeceğim! Onlardan anı kalsın bana, kızıyorum ediyorum ama çok seviyorum, kopmak zor geliyor! Dilerim mutlu, huzurlu, keyifli bir yaşantıları ve eğitim yaşamları olur!

Başka ne yaptım, Cumartesi sabahı uzun süredir görmediğimiz, özlediğimiz manevi ablam, arkadaşım Meralim aradı, geldi, özlem giderdik.

Öğleden sonra Fikriye aradı, kızıyla geleceğini söyledi, onu da daha uzun süredir görmüyorduk. hele ki Cansu’yu iki yıldır görmüyorduk. Aynı babası, anneyi de andırıyor kısaca anne-babanın nefis bir karışımı olmuş, büyümüş, çok çok tatlı bir genç kız olmuş canım benim!

Benim için Fikriye’nin de Meral’in de yeri çok çok özeldir, onlar nenim gerçek dostlarım, asla arkamdan konuşmaz, mış gibi davranmazlar! Beni eleştirmeyen insanın arkadaşlığından şüpheye düşerim, insan düşündüğünü kırmadan, yapıcı bir biçimde ifade etmeli! Eğer ki birey arkadaşının onaylamadığın düşüncelerini, davranışlarını dile getirmiyorsa o zaman arkadaşlığından şüphe edilir, ona güvenilmez!

Neyse, çok güzel, keyif dolu birkaç saat geçirdik ardından Burçiş diş ağrısına dayanamadı doktorun yolunu tuttu ki kendisinde sıkı bir diş doktoru fobisi vardır! Anlayın ağrısını! Bu ağrıyı neye borçluyuz efendim, ilk kez Maş Fasulye’si yerken içinden çıkan taşa mı diyeyim olgunlaşmamış taneye mi diyeyim bilemiyorum! Dişimin arasına bir girdi, bir şeyler olduğunu hissettim ama dolgu düştü zannettim! Meğerse dişimin yarısı kırılmış yarısı nereye gitmiş acaba!!! Bu olayın ardından ikinci Maş Fasulyesi maceramızda daha dikkatli olduk, haşlanmış tüm taneleri özenle tek tek elden geçirdik, küçücük olgunlaşmamış taneler mi yoksa taşlar mı bilemiyorum hepsini çöpe attık!

Diş çektirmekten nefret ettiğim için işi uzattık, kanal tedavisi kararı verildi, eksik bölgeye pim takılıp yeniden dolgu yapılacak!

Bir süre daha diş doktoruna gidip geleceğim ama fobimi yendim, çok tatlı, gencecik, eli hafif, rahatlatıcı, çok anlayışlı bir doktorum var, böylesi dostlar başına!

Şimdi biraz annemi anlatmak istiyorum sizlere, benim annem öylesine beceriklidir ki hiçbir şeyden kaçınmaz, üşenmez, zahmetli de olsa yapar! Ve yaşadığı yerde, çevresinde her şeyi güzelleştirir, peri gibidir benim annem! Allah, evlatlarına bağışlasın! Her anne-kız arasında didişmeler, kırgınlıklar yaşanır ama annesiz bir yaşam düşünülemez! Evlat kaç yaşında olursa olsun anneye gereksinim duyar, şımarmak istediğinde ya da duyduğu kederin yükü ağır geldiğinde annesinin dizinin dibine yatıp saçlarının okşanmasını bekler! O’nsuz bir yaşam düşünülemez, kaç yaşında olursan ol onu yitirdiğinde sudan çıkmış balığa dönersin, hayat anlamını yitirir! Allah, tüm anneleri evlatlarına bağışlasın!


Hiç üşenmez sucuk bile yapar beni annem, eskiden babam 10 kg et alırdı, o ölçüde sucuk yapılırdı, bağırsak kullanırdı ama beze de konulduğunu bilirim! Nitekim yaklaşık 20-25 gün önce yaptığı sucuk ta beze yerleştirildi! Uzun zamandır yapmadığı,yaptığı zaman da çok büyük ölçüler kullandığı için az miktardaki sucuğun malzemelerinin ölçülerini aradık, bulduk ta!

Tarifini Afyon Valiliği 'nin sitesinde bulabilirsiniz. Biz, kullanılan etin yarısı kadar hindi eti koyduk, tuz olarak ta deniz tuzu kullandık!

Birinin yarısının tüketildiğini görüyorsunuz ya şimdi onun tamamı tüketildi.

Annem, kendisinin Bezli şarküteri sucuğu yaptığını belirtti!


Nasıl ki benim bebeğim kedişim ise annişimin bebişleri de çiçekleridir, onlarla hep konuşur, sevgiyle büyütür onları! Eskiden arka odadan gelip annemizin sesini duyduğumuzda bizimle konuşuyor zannederdik meğerse çiçekleriyle de konuşuyormuş aynı çocuğuyla konuşur gibi, “canım benim,….”

Kıskanıp dumura uğrardık o anda neyse ki fazla kıskanmaya kalmadan bize de sevgisini gösterirdi!

(Galiba bu çiçeğin adı Geranium, bir sardunya çeşidi)

Boğazda, Arnavutköy’de oturduğumuz beş yıl boyunca 120 çiçekle beraber yaşadık, ev oldukça büyüktü, balkon da müsaitti, çiçeklerinden ayrılması gerektiğinde çok üzülür! Hatta bunu bilen arkadaşları da kendisinden aldıkları çiçekleri geri verirler, annişim de kayıp çocuğuna kavuşmuş gibi çok mutlu olur!

Kendisine sıklıkla da çiçek hediye edilir! Şimdi de 92 m2’lik evimizde 36 tane çiçeğimiz var, bir de benim rahmetli fesleğenim vardı Migros’ta görüp aldığım, bir ay sonra bir anda öldü, çok üzüldüm! Ama evimize yeni çiçekler gelecek bunu biliyorum çünkü bu keyiften ve güzellikte

Gördükleriniz çiçeklerimiz arasında en çok beğendiklerim!

Kendisine sıklıkla da çiçek hediye edilir! Şimdi de 92 m2’lik evimizde 36 tane çiçeğimiz var, bir de benim rahmetli fesleğenim vardı Migros’ta görüp aldığım, bir ay sonra bir anda öldü, çok üzüldüm! Daha da çiçek gelecek bunu biliyorum!

Gördükleriniz çiçeklerimiz arasında en çok beğendiklerim!

Vedalaşma vaktidir arkadaşlar, annemle, yaptıklarıyla, sahip olduklarıyla ilgili yazmışken Yelda Karataş’ın dizeleri yazımızın eşlikçisi olsun, ne dersiniz?

Cuma günü 23. YE etkinliği için bilgisayar başına geçeceğiz, bakalım yine ne güzel tarifler öğreneceğiz, ne güzel sunumlar göreceğiz! Defnenur, çok güzel bir etkinliğe imza atmış, yürekten tebrik ediyorum. Hepimize hayırlı etkinlikler, yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın!

Tüm öğrencilere de şimdiden mutlu, keyifli ve eğlenceli tatiller dilerim!

Bir anneyi hoş görmenin ağırlığını iyi bilirim

Benim de annem vardı.

Ama anneler ölünce çok hafifliyor,

Ben ölmeden beni yüreğinizde hafifletin.

Yelda Karataş

Şiir, İclal Aydın’ın ilk çıktığında hemen alıp çok beğenerek okuduğum, kimi zaman göz atmaktan keyif aldığım “Hayat Güzeldir” adlı kitabından alınmıştır!

“Hayat Güzeldir” adlı hazırladığı programını da çok büyük bir zevkle izlediğimi belirtmeliyim, insan daha da bir insanlaştığını duyumsuyordu, sevdiği kişileri yakından tanıyınca daha bir seviyor, içindeki saygı büyüyordu!

Kana D’deki Programı’nda öğretmen olarak görüşümü belirtmek için aradığımda kitap (Treza Azzopardi/ Gizlenecek Bir Yer) hediye etmişti! Hatırlarsanız o aralar AİDS’li küçük bir öğrencinin en doğal hakkı olan eğitim hakkı müdür tarafından elinden alınmıştı, tepkiler çığ gibi büyümüş,olaya İlçe Milli Eğitim Müdürü el koymuştu!

Sonuçta çocuk eğitim hak ve özgürlüğünü elde edebilmişti! Ama İclal Aydın’ın en güzel, en özgür, en kendi olduğu programı Brt kanalında olanıydı! Dilerim bir gün yine reyting kaygısı olmayan bağımsız bir kanalda sanatla, kültürle, eğitimle, hayatla iç içe bir program yapmaya başlar, özlüyoruz sohbetini Sevgili İclal Aydın! İçimiz arınıyor, yüreğimiz hafifliyor, ufkumuz genişliyordu sayende! Ayrıca “İki Aile” adlı dizini de zevkle, büyük bir keyifle izliyoruz!

Çok samimi, gerçekçi, eğitici, hayatın gerçeklerini yansıtan bir dizi, siz oynayanların da diziyi yapanların da ellerine sağlık!

Bebişimin resmini çekmeye doyamıyorum ki!




















































3 yorum:

sevdamavisi dedi ki...

Canım,
annenin çiçeklerine bayıldım, öyle güzel ve canlılar ki sevgiyle bakıldığı hemen belli oluyor. Bebişin de çok şirin tabi ki. ona diyecek sözüm yok zaten. Hayvanları, çiçekleri ve çocukları çok seviyorum. sevgiler canım. anneni tebrik ediyorum.

Sıcak Mutfaklar dedi ki...

Şekercim, o balkonda pembe çiçekli sardunya türü bitkiye biz ıtır deriz. Muhallebinin içine vişne reçelinin içine bir dal koyarsan öyle güzel kokar ki anlatamam.Üstelik çok da arsızdır.Yerini sevdimi kolayca orman haline gelebiliyor.
oylum

mutlulukmutfaktagizlidir dedi ki...

Sevdacığım, yazdıklarından dolayı annem adına çok gururlandım! Annemle de bir kez daha gurur duydum! Çok çok sağol tatlım! Tebriklerini anneme ileteceğim,bebişimi sevmen beni çok mutlu etti! Sevgiler canım, Ada'yı da seni de öpüyorum!

Oyluumcuğum, verdiğin bilgiler için çok çok teşekkür ederim! İlk fırsatta deneyeceğim! Sevgiyle kal tatlım!