



Aytülümün bizim için ayırttığı deniz kenarındaki yerimize vardığımızda denizin keskin iyot kokusu burnumu şöyle hafiffçe ve bir sızlattı, neredeyse bir yıldır deniz kenarından uzak olduğum için keskin iyot kokusunu ciğerlerime çektim! Sonunda denizime, Yeşilyurt'uma, Yeşilköy'üme kavuştum, oh beee! Orada otururken Çiroz'dan Fener'e az mı yürüdüm, yürüdük?
Tanıdıklarla karşılaşıp saatlerce çay bahçelerinde oturmalar, sohbet etmeler mi dersiniz, gece yarısı saat 24.00-24.30'a dek sahilde korkusuzca, gönlünce kalabilmek mi dersiniz, arada bir kaçamak yapıp meşhur Roma Dondurmacısı'ndan müthiş dondurma kaçamağı yapmaklar mı dersiniz? Size bir sır, Yeşilköy merkezde de Roma Dondurmacısı var ama en güzeli, en hakikisi İstanbul Caddesi'nde bulunan Roma Dondurmacısı'nın yaptıkları!
Esenkent'i beğenerek geldik ama yaklaşık bir bir buçuk yıl tepki verdim ve burada yürüyüş yapmadım! Burası, Bahçeşehir çok güzel ama denizin yerini ne tutabilir ki?




Dilerim bir gün bu buluşma kalıcı bir hale gelir! Bu günlerde deniz ve Yeşilköy özlemi ağır bastı!
Neyse, sadede gel Burçakçığım! Pazar günü çok güzel saatler geçirdik, ben sohbete, deniz manzarasına ve resim çekmeye doyamadım, Aytülümle anneme bana sitem etmesinler mi, hep manzara resmi çekiyorsun, bizi çekmiyorsun diye? Çekmek istiyordum da istemezler diye çekiniyordum, ikna, alıştırma turlarıyla hiç ama hiç uğraşmadan onların da resimlerini çektim vallahi! Bir Fener'imin resmini çekemedim, ona hayıflanıyorum, o da bir dahaki sefere artık, ne yapalım!

Aytülüm de Hong Kong'a fuara gitmişti, döndüğünden beri görüşememiştik, güzel güzel hediyeler almış bize, beni çikolatasız bırakmamış tabii ki de, likörlüsü, çileklisi, fındıklısı, seç beğen ye! Fındıklı o akşam bitti tabii ki de!
Kahvaltımızı ettikten sonra nefis kahvelerimizi yudumladık, kedişler gibi keyif ve tembellik yaptık, eve dönüş ssati gelince denizle, vazgeçemediğim semtimle daha sonra da Aytülümle (bizi aldığı yere bıraktı) vedalaştık!


Koşturup duruyor annişim benim, Allah başımızdan eksik etmesin, didişmeden duramayız ama biribirimizsiz de olamayız!
Bu olaydan benim payıma düşen ders, her eve iyi bir tansiyon aleti gerektiği! Çok tedirgin oldum!
En kısa zamanda Bir Tutkudur Ekmek kitabından yaptığım ekmek, simit denemelerini sizlerle paylaşacağım yeniden ama önce kurabiye etkinliğimiz var! Etkinlikte görüşmek üzere şimdilik hoşçakalın, hepimize iyi şanslar!

2 yorum:
Burçakcığım,
ne güzel sevdiklerinle bu kadar güzel bir yerde ve güzel bir manzara eşliğinde kahvaltı yapmak. daha ne olsun. Hep birlikte ve mutlu günler geçirirsiniz umarım. sevgiler
Sevdam, çok çok teşekkür ederim güzel temennilerin için! Sen de eşin ve kızınla nice keyifli kahvaltılar yaparsın, nice nice yıllar mutlu huzurlu olursunuz inşallah ama ille de deniz kıyısında, Ege'de! Sevgiyle Kal!
Yorum Gönder