Arkadaşlar, çok çok üzgünüm, sizlerle yeniden üzüntümü paylaşıyorum ama ard arda üç değerli insanın ölümünü öğrendim!
Cuma günü değerli, Türk dostu gazeteci yazar Hrant Dink haince bir saldırıya kurban gitti.
Pazartesi günü minik öğencimin gencecik annesinin ölüm haberini aldım, Cumartesi günü yitirmişiz. Daha öğrencim annesinin öldüğünü bilmiyor, psikiyatrist yardımıyla söylenecek, algılamaması mümkün değil ama bildiğini belli etmiyor, hayatı boyunca annesinin sıcaklığını, sevgisini,... arayacak.
Ve bugün akşam çok sevdiğim, saygı duyduğum politikacımız İsmail Cem'in ölüm haberini aldım, partisindeki çalışmalara katılmak isterdim!
Bu kadar ölüm fazla değil mi?
Arkadaşlar, bu arada sizden de bir konuda özür dilemek istiyorum, önceki yazımın sonunda "Şeytan, işlerini gördürmek için işsiz elleri seçer" sözüne yer vermiştim, bize de mutfakta şeytansız günler dilemiştim, bu hepimize istemeden yapılmış bir hakarettir! Çünkü bu yazı Hrant Dink'i ve diğer değerli insanlarımızı öldürten kişiler için geçerlidir!
Adice saldırıya kurban giden Uğur mumcu'yu, Bahriye Üçok'u, Onat Kutlar'ı, Ahmet Taner Kışlalı'yı ve şu anda adı aklımda olmayan diğer değerli insanlarımızı buradan saygıyla anıyorum! Ve çok değerli, ölümsüz şairimiz Nazım Hikmet'in bu konuya uygun olan şiirine de yer vermeden edemiyorum!
En kısa zamanda görüşmek dileğiyle şimdilik hoşçakalın diyorum!
akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin.
serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun,
kardeşim.
bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını,
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi
eziliyorsak
kabahat senin,
— demeye de dilim varmıyor ama —
kabahatin çoğu senin,
canım kardesim!
Not: Cumartesi günü Sibelim ile birlikteydik, çok güzel bir gündü ama aklım öğrencimin annesinde kalmıştı,ilk fırsatta neler yaptığımızı arkadaşım tarafından ne güzel ağırlandığımı anlatacağım!
3 yorum:
Burçak merhaba
geçenki yazından sonra sıkça bloğuna gelip öğrencinin annesi konusunda bir gelişme varmı diye bakarken, bugün ölüm haberini büyük bir üzüntü içinde okudum.
allah rahmet eylesin, çocuğa sabırlar versin.
yakın zamanda bizde öyle bir ölüm acısı yaşamıştık bu nedenle çocuğun duygularını, durumunu çok iyi anlıyorum.çok çok zor bir durum. herkese sabır diliyorum.
sanada öğretmen olarak çok iş düşüyor.eminim elinden geleni yapacaksın.
sevgi ve selamlar
Hesna
Merhaba Burçak Hanım aynı üzüntüyü bende sizinle birlikte yaşıyorum son bir hafta içerisinde çok değerli iki insanı kaybettik.Malesefki Türkiye'nin doğrularını iyiliğini isteyen kişiler bu ülkede yaşatılmıyor kimki gerçekleri söylüyor kimki dürüst,candan,merhametli,insan,dostişte o kişiler vatan haini oluyor bu kadar temiz yürekli insanların yitip gitmesi beni çok üzüyor.ne zaman son bulacak bilemiyorum Hrant dink'ten sonra aklıma gelen kişi Orhan Pamuk oldu nedense ve düşündüğümden bir gün sonra yanılmadığımı gördüm haberleri izlerken zanlılardan birinin tehdidiyle irkildim. umarım bir daha bu tür kötü acı olaylar yaşamayız.Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz ve kardeşiz rengimiz dilimiz,dinimiz farketmez.
Sevgili Hesnacığım, sana başından beri gösterdiğin ilgi için çok çok teşekkür ederim!
Allah, ailesine ve en çok ta öğrencime sabır versin, yavrum annesini çok arayacak! Babası, kendi acısını bir yana bıraktı evladına çok üzüldü.
Biz bile gerçeği kabullenemedik,içimiz kan ağlarken güçlü göründük, her şey yolundaymış gibi davrandık!
Psikologlar ile bağlantı kuruldu, annesinin öldüğünü çocuğa sarsılmasını önleyerek anlatmaya çalışmak için!
Sana çok çok teşekkür ederim ilgilendiğin ve sabır dilediğin için! Sevgiyle kal sevgili arkadaşım!
Sevgili Pastacı Kız, aynı üzüntüleri yaşıyoruz, gerçekten çok değerli insanlarımızı yitirdik, Allah, yaşayan değerli büyüklerimize sağlık versin, onları bize bağışlasın!
Ama kim öldürülürse öldürülsün tam tersine bizler tarafından daha çok hatırlanıyorlar! Birileri unutturmak ta istiyorlar ama bunu başaramıyorlar çünkü herkes balık hafızalı değil (Hıncal Uluç, toplumca balık hafızalı olduğumuzu belirtse de öyle omlayan insanların da çokluğu ümüt veriyor bizlere değil mi?
Sevgiyle Kal!
Yorum Gönder