17 Ağustos 2006
Sibelcim'den Resimler-Capuccinolu-Portakal Kabuğu Rendeli Kurabiye- Ataol Behramoğlu
Sibelcim ile ve annem ile paylaştığımız çay soframız, çay keyfimiz!
Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği
İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kusa, bir çocuğa
Yasamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya
Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir tas gibi dinleneceksin
İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına
Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yasamak özlemiyle dolmalısın
Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatin sonsuz taze kani
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana
ATAOL BEHRAMOGLU
Selam Arkadaşlar, sizlere çok sevdiğim bu şiir ile merhaba demek istedim!
Dün, Sibelciğimden dört tane ileti aldım, birinde yazı yazmış, diğerlerinde de bize geldiği zaman çekmiş olduğu resimleri göndermiş! Çok ince ruhlu, çok nazik, çok şeker bir arkadaşımız var değil mi?
Sibel, seni, yazılarını çok özledik, sıcak, nostaljik, tatlı yazılarına kavuşmaya az kaldı biliyorum ama sabırsızlanıyorum diğer blog arkadaşların, blog komşularımız gibi!
Sibelimin çok ince ruhlu, nazik olduğunu hepimiz biliyoruz, arkadaşım eli boş gelmemiş, Gezi Pastanesi'nden ekler almış, getirmiş, kesesine bereket, çok ta güzeldi! Bir de Sibelim, pasta ve çikolata broşürü getirmiş ki model alayım diye, yaratıcılığıma katkıda bulunsun diye!
Selanik Gevreğim, tatsız oldu, tatlandırıcı ile yaptım, bir daha ki sefere toz şeker ile yapacağım, tarifimi Selanik Gevreği başlıklı yazımda bulabilirsiniz. İlk olarak daha az şeker kullanayım diye pudra şekeri ile yapmıştım, siz gerçek tarifi uygulayın, ben de bu kez tarife sadık kalacağım, Meroşum, ayın dışardan alınmış gibi yapıyor vallahi! Bir yaptığımda resmini yine bloguma koyabilirim umarım!
Capuccinolu-Portakal Kabuğu Rendeli Kurabiyem
Ben, bu arada ne yaptım, geçen hafta evraklarımı tamamladım, diplomamı aldım, Salı günü İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gidip ücretli öğretmenlik için başvurumu yaptım!
Aytül'den aldığım Elizabeth Kostova'nın "Tarihçi" adlı kitabını nihayet bitirebildim, sonu beklediğim gibi bitmedi, dehşete kapıldım! O kitabın bence filmi de çevrilmeli! Zavallı Profesör Rossi, en çok ona üzüldüm, Helen'e de tabii ki! Bence okunmaması eksiklik!
Şimdi Duygu Asena'nın 3 yıl önce almış olduğum, utanarak ifade ediyorum ki unuttuğum "Aşk Gidiyorum Demez" adlı kitabını okuyorum, çok sardı, çok güzel!
Aslında "Maggie Darling" kitabını okuyacaktım, Aytül'den almıştım, pek beğenmedim, sarmadı, bıraktım, "Aşk Gidiyorum Demez" kitabı bir Duygu Asena klasiği yine!
Arkadaşlar, şimdi gelelim Capuccinolu-Portakal Kabuğu Rendeli Kurabiye Tarifimize!
Malzemeler:
1 paket margarin (ben 100 gr margarin, 150 gr sıvı yağ kullandım)
3,5 tatlı kaşığı pudra şekeri (isteğe göre değişebilir)
3,4 damla sirke,
1/2 çay kaşığı kabartma tozu,
3,5 su bardağı un (ben 2,5 bardak beyaz, 1 bardak tam buğday unu ya da kepekli un kullanıyorum, eğer sizin esmer ununuz sert değil ise 1,5 bardak kepek unu kullanabilirsiniz),
1 portakalın kabuğunu soyuyoruz, rendeliyoruz,malzemeye ekliyoruz,
2 tatlı kaşığı capuccino,
1 çay kaşığı vanilya,
üzerine serpmek için tarçın, pudra şekeri (dilediğiniz miktarda),
Yapılışı:Malzemelerin hepsi karıştırılır, yoğrulur.
180C ısıda 15-20 dk pişirilir (sizin fırınınızın ısı ayarı farklı olabilir).
Fırından çıkarınca üzerine tarçın,pudra şekeri serpilebilir ya da siz yalnızca pudra şekeri de koyabilirsiniz arzu ederseniz!
Afiyet Olsun!
Arkadaşlar, şimdilik benden bu kadar, bugün Ataol Behramoğlu şiirleri günü olmuş olsun, sizi "Bu Aşk Burada Biter" şiiriyle başbaşa bırakıyorum!
Yeni bir mutfak keyfinde buluşmak üzere şimdilik hoşçakalın, sağlıkla,keyifle, dostça kalın!
BU AŞK BURADA BİTER
Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
Bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir
Solarken albümlerde çocuklar ve askerler
Yüzün bir kır çeçeği gibi usulca söner
Uyku ve unutkanlık gittikçe derinleşir
Yan yana uzanırdık ve ıslaktı çimenler
Ne kadar güzeldin sen! nasıl eşsiz bir yazdı!
Bunu anlattılar hep, yani yiten bir aşkı
Geçerek bu dünyadan bütün ölü şairler
Bu aşk burada biter ve ben çekip giderim
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burada biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
Ataol Behramoğlu
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder