9 Mart 2021

Fitmühendisce Tarifler


 Fitmuhendisce şekersiz, glütensiz ve de en önemlisi sağlıklı beslenmenin sırlarını sizlerle paylaşıyor. Benim gibi lezzet düşkünüyseniz, yemek yapmayı ve yemeyi yaşamın en büyük şölenlerinden sayıyorsanız yıllar içinde bu lezzet tutkusunun nelere mal olduğunu bilirsiniz. Siz değilseniz bile yakınınızda birileri bu bedeli ödemektedir. Şeker hastalığı, tansiyon problemleri, tiroit, alerji ve benzerleriyle dolu bir listeden oluşur bu bedel.

Sevgili Canan Hastürk, namı diğer @fitmuhendisce, moral düzelten, umut veren biri. Neden? Çünkü sağlıklı beslenmenin maliyeti hem maddi hem manevi olarak çok yüksek. İnsanı caydıran en önemli etken işte bu maliyet oluyor. Üstelik glütensiz gıdalar bulmak, rafine şeker kullanmadan yaşayabilmek mümkün mü? Bir ömür boyu ama? Bıraktıklarımızın yerine uygun bütçeyle ne koyabileceğimizi bilmek bu yüzden önemli: Bir ömür boyu bu disiplinle beslenmek için. Üstelik lezzetten, damak tadından hiç taviz vermeden. Şöleni kesmeden, morali bozmadan, bütçeyi sarsmadan. İşte Canan Hastürk bu kitapta size bu bilgileri ve tecrübesini hayranlık uyandıran bir yaratıcılıkla sunuyor.Mutfağınızın ve sağlıklı beslenmedeki çabanızın eskimeyen dostu olmaya aday.
İclal Aydın

 

(Tanıtım Bülteninden)
 

8 Mart 2021

Sağlıklı Yaşam


Sevgili dostlarım yeniden merhaba, biz hep sağlıklı besleniyoruz. Sebze ağırlıklı besleniyoruz.  Benim fazla kilolarım var, insülin direncim var. Hep bir programa başlayacağım, erteliyorum. Benim Edirne Uzunköprü'de çalışırken annem sayesinde tanıştığım Sebahat ablam var. Sebahat ablanın o zamanlar butiği vardı. Zaman zaman alışveriş ediyorduk. Sonra dostluğu ilerlettik. Görüşmeye başladık. Sebahat abla daha sonra bir firmada çalışmaya başladı, sağlıklı ürünler ile ilgili. Şimdi o firmanın adını unuttum. Daha daha sonra ise   https://www.ttsstar.com/ ile çalışmaya başlamış. Siz de bir ziyaret edin. Kendisi de denemiş. Sonuç almış, bana da söz etti. Araştırdım, aklıma yattı. Aldım, geçen hafta Pazar günü başladım. Bir haftada sonuç almaya başladım. Ama sizi yanıltmış olmayayım, bütün vücut sistemlerinin sağlıklı  çalışabilmesi için bantlar var. Ben stres için olanını da aldım, ondan da sonuç almaya başladım. Nanoteknoloji ile hazırlanmış ürünler. Sağlıklı yaşam için köklü bir  başlangıç yaptım. Bundan böyle daha dikkatli olacağım. Bu arada zayıflatma bantı yok, tokluk hissi yaratan bant var. Üç tane ile başlanıyor sonra açlık hissetmemeye başlayınca sayı ikiye düşüyor sonra da bire düşürülüyor. Ben henüz iki tane kullanıyorum. Bizde durumlar böyle. Sağlıklı beslenme kitapları da aldım, onları daha sonra paylaşacağım. Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın!

 


Mantarlı-Peynirli Tart

 

Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Biz de iyiyiz. Bugün Arda'nın Mutfağı'ndan bir tarifle karşınızdayım. Bu tarifi 10 gün önce programda görünce aklımıza düştü. Ve dün annem yaptı.

Mantarlı Peynirli Tart Malzemeleri
Tabanı için Malzemeler
1 adet yufka
½ su bardağı su
½ su bardağı ayçiçek yağı
İç Harcı için Malzemeler
2 yemek kaşığı tereyağı
350 gr. mantar – ince doğranmış
2 diş sarımsak – rendelenmiş
6 – 7 dal taze kekik
2 dal biberiye
1 su bardağı siyah zeytin – çekirdekleri çıkartılmış
200 gr. labne
2 yemek kaşığı krema
1 adet yumurta
¼ adet muskat – rende
Tuz
Karabiber

Tabanı için;
Bir karıştırma kabında su ve ayçiçek yağını karıştırın.
Yufkanızı ortadan ikiye katlayın ve tart kalıbınızı yufkanızın ortasına koyup hafif kenarları kalın olacak şekilde kesin.
Tart kalıbınızı tereyağıyla yağlayın ve birinci katmanı yerleştirin.
Ardından arasına su ve ayçiçek yağını sürün.
Kestiğiniz yufkadan kalan parçaları hem kenara hem tabana gelecek şekilde serin ve tekrar yağlı sudan sürün.
Diğer yuvarlak yufka parçasını içerisine koyun ve kenarlarını bir pizza olacak gibi şekillendirin.
Ardından 180 derecede önceden ısıtılmış fırında 15 dakika pişirin.

İç harcı için;
Tavanızı ocağa alın ve ısıtın.
İçerisine tereyağını ilave edin ve eritin.
Erittiğiniz tereyağın üzerine dilimlediğiniz mantarları ekleyin ve soteleyin.

Sarımsak, tuz ve karabiberi
Kekik ve biberiyeyi ilave edip karıştırın.
Karışımı ocaktan alın ve soğumaya bırakın.

Mantarlarınızın içerisine labne, yumurta ve kremayı ilave edip karıştırın.
Muskat, tuz ve karabiberi ilave edip karıştırın.

Birleştirmek için;
Hazırladığınız mantarlı karışımı yufkalarınızın üzerine dökün.
180 derecede önceden ısıtılmış fırında 20 dakika pişirin.
Fırından çıkan tartınızı hafif soğutun ve kalıbından çıkartıp servis tabağına alın.

 *İlk uygulamada tarife sadık kaldık. Anneme göre 1 bardak zeytin fazla. Labne ve krema fazla. Annem beğenmedi. Anneme göre labne değil de kaşar peyniri daha iyi olur. Ben krema koyabileceğimizi söyledim. Vallahi Arda'nın tarifini ben beğendim. Bir de sizler deneyin bakalım nasıl bulacaksınız?

Dostlarım yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın!



24 Şubat 2021

Yeniden Buluşma


 Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Biz de iyiyiz. Sayılı günler büyük bir hızla geçiyor. Okullar açılacak. Siz dostlarımla buluşmadan önce önümüzdeki haftanın planlarını hazırladım. Planlar hazır ama ben psikolojik açıdan okulların açılmasına hiç hazır değilim. Evde olmaya Misi de ben de alıştık. Bu arada aşı için sürekli MHRS'ye giriyorum, 2023'e mesaj yolluyorum. Aşıda öncelikli sırada olmadığım yanıtını alıyorum. Oysaki bugün dolayısıyla öğretmenler aşılanmaya başlamışlar. Bakalım bana ne zaman sıra gelecek? Aslında 2 doz aşılamamız tamamlanmalı ve üstünden iki hafta geçmeliydi, okullar o zaman açılmalıydı. Aşılama çok gecikti ama okulların açılması için çok acele ediliyor. Olacak iş değil. İşte bizde durum bu. Şimdilik benden bu kadar. Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın dostlarım. 


20 Şubat 2021

Öfke Kitap ve Günlüğü

 

Thich Nhat Hanh; ilişkileri dönüştürmek, enerjiyi odaklamak ve benliğimizin öfke yüzünden boşa harcanan kısımlarını yeniden kazanabilmek için araçlar ve tavsiyeler sunuyor. Onun olağanüstü bilgeliği, yaşamınızı ve sevdiğiniz insanların yaşamlarını dönüştürebilir ve Thich Nhat Hanh'ın sözleriyle, okuyucusuna "her şeyi değiştirme" gücü verebilir.

Buda, 2500 yıl önce Hindistan'daki bodhi ağacının altında üç ruh durumunun tüm mutsuzluğumuzun kaynağı olduğu anlayışına ulaştı: Hatalı bilgi, takıntılı arzu ve öfke.

Öfke Günlüğü, öfkenin arkasındakini kabul etmek, korkuyu dönüştürmek ve hayatın her alanında sevgiyi geliştirmek için anlamlı ve uygulanabilir farkındalıklar sunan; kişisel yansıtma ve zihinsel terapi kitabıdır. Kişinin dünyaya bakışına uyum ve huzur getirmek için bilgece yazılmış bir rehberdir.

Her inançtan insanın saygı duyduğu bilim insanı ve barış aktivisti olan Thich Nhat Hanh, “Öfke Günlüğü”nde derin manevi bilgeliğini dolambaçlı yollara girmeden en özet haliyle ifade ediyor.

Bu günlüğün amacı Thich Nhat Hanh'ın bilgelik dolu sözlerinin sizde oluşturduğu duygu ve düşünceleri yazarak, ifade edilmemiş ve problem hâline dönüşmüş her şeyin size söylemek istediklerini anlayabilmenizdir.


Ünlü HeartMath Enstitüsü liderleri tarafından yazılan bu kitap öfkenin üzerinizde yarattığı fiziksel ve ruhsal etkileri nasıl kontrol altına alacağınıza, öfkeli duygulara direnmek yerine onları nasıl serbest bırakacağınıza ve uygulamalı rahatlama çalışmalarıyla nasıl daha iyi hissedeceğinize dair bilimsel olarak kanıtlanmış tekniklerin kullanıldığı ilk öfke kitabıdır.

“Dönüşüm Öfke, günümüz için oldukça önemli bir kitaptır. Childre ve Rozman, yaptıkları bu sağlam ve başarılı çalışmayla öfkeyle baş ederken en güçlü varlığımızın kalbimiz olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Basit ve hızlı sonuç veren egzersizleri kendinizde uygulayarak, stresli yaşamınıza açıklık, zekâ ve olgunlukla karşılık vermeyi öğreniyorsunuz. Bu kitap, sadece öfkenizi dönüştürmekle ilgili değil, aynı zamanda yaşamınızı dönüştürmekle ilgilidir!”

* Kitaplarımı ısmarladım, bir aksilik olmazsa bugün elime geçecek.  Sabırsızlıkla başlamayı  bekliyorum.  


17 Şubat 2021

Turunç Reçeli



Merhabalar sevgili dostlarım, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Biz de iyiyiz. Bugün, bahçemizdeki   ağaçtan topladığımız turunçların reçelinin tarifini vereceğim. Yalnız o kadar güzel oldu ki tadan herkes bayıldı.  Annem iki yıl önce de turunç reçeli yapmıştı, tadı güzeldi ama çok suluydu. Geçen  yıl ağaç fazla meyve vermedi. Bu sene çok bereketli oldu. Öyle ki annem turunçları iki arkadaşıyla paylaştı. Neyse artık ben reçelin tarifine geçeyim. 


Malzemeler

25 tane turunç 

2 litre su

1 bardak turunç suyu

1 kg toz şeker

5-6 adet karanfil

Yapılışı: Turunçlar yıkanır, rendenin ince kısmıyla kabuklar çok hafif rendelenir (acısı gitsin diye). Sonra turunçlar portakal gibi soyulur. Her bir kabuğun içindeki beyazlığın fazlası alınır. Kabuklar tek tek sıkı bir rulo haline getirilerek kolye gibi iplere dizilir. Yayvan bir tencerede 20 dk. kadar haşlanır. Oradan hemen soğuk su dolu kaba aktarılır. 3 gün boyunca sabah-öğle-akşam suyu değiştirilir. Artık sarı su çok açık bir renk alır. 4. gün şekerle su kaynatılır. Kaynayan şerbetin içine turunçlar atılır. 1 bardak turunç suyu ve karanfiller eklenir. Reçel iki saat kısık ateşte pişirilir. Turunçlar şeffaflaşınca 1/2 limon sıkılıp eklenir. 15 dk. sonra ocak kapatılır. Hafif ılınınca ipler kesilerek çıkartılır ve kavanozlara doldurulur.                                                                                                                                                        Afiyetle yenir. 

Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın dostlarım!





 

3 Şubat 2021

İstanbullu Rum Bir Ailenin Mutfak Serüveni


 “Eğer bu kitabı kısaca tanımlayacak olsam, tat anıları ile anıların tatlarının iç içe geçtiği bir hikâyedir derdim. Hikâyenin kahramanı ailem, omurgası da üç nesil boyunca mutfağımızda pişen yemeklerdir.”


Marianna Yerasimos, kültürel belleğin ve aidiyetinin belirgin dışavurumu olan mutfak kültüründen hareketle, bize İstanbullu Rum bir ailenin hayatından lezzetli kesitler sunuyor.

Pırasalı patates çorbası, çiroz köftesi, gümüşbalığı omleti, midye salması, tavuk “milanez” ve galatobureko gibi pek çok leziz tarif; mutfağın direği olan Kayseri, İncesu kökenli Yaya (büyükanne) ile eşini görüp öten horozu kıskançlığından kestiren İtalyan kökenli büyük-büyük dede gibi aile fertleri; Büyükada’nın balıkları ve kavunlu dondurması; “Artemis” bakkaliyesi,“Ermis” konserveleri ve Melba-Golden çikolataları gibi kent hatıraları; Balık Pazarı turları, yaz sofralarını şenlendiren şarkılar, hatta sofralara yansıyan siyasi çalkantılar. Kısacası İstanbullu Rum Bir Ailenin Mutfak Serüveni 19-20. yüzyılda kalmış, artık yok olmaya yüz tutmuş bir kültürün hikâyesini anlatıyor.

(Tanıtım Bülteninden)


* Bu kitabı Güldal ablama önermişler, o da bahsedince dayanamadım aldım. Güzel bir kitap. Anılara da yer verilmiş.