20 Temmuz 2020

Yetişin Çocuklar


Çocuklarımız için her şeyi “doğru” yapmanın reçetesini ararken çoğunlukla kendimizi strese boğuyoruz. Bu gerçeklikten yola çıkan Prof. Dr. Selçuk Şirin, 20 yıl süren akademik çalışmaların bir ürünü olan Yetişin Çocuklar’da ebeveyn ve eğitimcilere sesleniyor. Şirin, bu kitapla özellikle “mükemmel ebeveynlik” baskısını hissedenlere bilimsel ve yalın bir yaklaşımla iç ferahlatıcı bir başucu kitabı sunuyor. Bu kitap çocuk yetiştirirken somut, uygulanabilir çözümler arayan herkese çok iyi gelecek! 
Bebeklerle ilk diyaloğu nasıl kurmalıyız?
Erken yaşta zihinsel gelişimi desteklemek için ne yapmalıyız?
Disiplin ama nereye kadar?
Çocuklara ikinci dil öğretmenin ideal yaşı nedir?
Tatilde öğrenme kaybı nasıl önlenir?
Çocukları ekran bağımlılığından nasıl koruyabiliriz?
Ergenlerle sağlıklı diyaloğun formülü nedir?
Okul tercihinde nelere dikkat etmeli?
Gençleri hangi adımlar zirveye taşır?
Okulöncesinden ergenliğe, Türkiye ve dünyada pek çok bilimsel çalışmaya imza atan, ABD Bilimler Akademisi’nin çocuk yetiştirme komisyonunda görev alan Selçuk Şirin, bu kitabın hikâyesini şöyle anlatıyor: “20 yıl önce yazmayı tasarladığım bu kitabı ve notlarımı kendi çocuklarımı yetiştirmeye başlayınca rafa kaldırdım. Çünkü ebeveyn olmak, çocuk gelişimi üzerine bildiğim her şeyi temize çekmemi sağladı. Şimdi pratikle terbiye edilmiş kuramsal bilgileri paylaşma zamanı. Bu kitapta, içime sinmeyen hiçbir şeyi okura önermiyorum.“
Umut, çocukların kuracağı dünyada! Yetişin çocuklar…

(Tanıtım Bülteninden)
Evet, ısmarladığım üçüncü kitap ta bu. İlgiyle okuyacağıma inanıyorum. 

Unutkan Aşk


“Lütfen bana kendini unutturma!”
Zeki, hayatı bütün renkleriyle, en derin duygularıyla yaşayan, yaratıcı, sevgi dolu, âşık bir kadın, başarılı bir yazar: Maya; yirmi senedir ikinci baharını paylaştığı, ona hayran, âşık, duygusal, notalarla, repliklerle haşır neşir bir erkek, gözde bir sanatçı: Atlas; çocuklarıyla  beraber sevginin pekiştirildiği mutlu  bir aile ve aniden hayatlarına inen, dünyalarını çökerten bir illet… hastayı ölmeden defalarca öldüren, kimliğini yok eden, eşi yaşıyorken dul bırakan, tedavisiz, umutsuz hastalık: Alzheimer.
Maya kocasının yanağını okşadı,
“Lütfen bu dediklerimi unutma. Benden, benimle olan kendinden kaçmak isteyeceğin günler olursa, tereddüt etmeden uzaklaş... Ama çok uzun değil. Geri dön tekrar. Ben hatırlamasam bile dön.”
“Aşkım, sen her şeyimsin benim. Kalacağım, gideceğim, döneceğim… her yer senin olduğun yer. Sen, yuvamsın benim.”
Sevdiği kadının kendisini bir gün hiç hatırlamayacağını, bütün bu sevişmeleri, öpüşmeleri, kucaklaşmaları unutacağını düşünmek Atlas’ın içini acıtıyordu... Ona hasret kalacağı günlerin acısını çıkarmak ister gibi sarıldı karısının bedenine. İkisi de ne zaman gerçekleşeceğini bilemedikleri o meşum gelecekle ilgili   birbirlerine şimdiden duydukları  hasretle, inişli çıkışlı bir ruh haline girmişti. Bedenleri sevgiyle, ihtirasla, tutku ve şefkatle, mutluluk ve hüzünle sevişiyordu.

(Tanıtım Bülteninden)
Nermin Bezmen kitap yazar da ben ısmarlamaz mıyım? Ismarladığım 3 kitaptan biri de bu. 

Her Şeye Canını Sıkma Ey Gönül


“kalbi vesveselerden arındırma ve zihni susturma sanatı” 
İnsan her ne kadar bedeniyle sınırlı bir varlık gibi görünse de, dipsiz bir kuyu, hatta akıl almaz bir uçurumdur içi... Sınırlı bedeninde, sınırsız bir âlem yaşar ki, bu âlemi yaşanmaz hale getiren bir dolu vesveseyle boğuşur durur hayatı boyunca.
Gönül terbiyesinden geçmemiş olanlar için, vesvesenin neden olduğu cehennem, hem birtakım fiziksel ve ruhsal sıkıntılara yol açar, hem sınav yolundaki kıymetli deneyimleri anlamsız talihsizliklere dönüştürür.
Oysa vesvesenin doktoru olmak, insana şifa ve hidayet de versin diye indirilmiş olan Kuran’ın rehberliğiyle mümkündür.
“Zihnim hiç susmuyor.”
“Ne yaparsam yapayım hep içim daralıyor.”
“Sevdiklerimi kaybetme korkusu yaşıyorum.”
“Geleceğimden çok korkuyorum.”
“Küçücük şeyler bile aklıma takılıyor, içimi yiyor.”
“Nereye gidersem gideyim içimde hep bir huzursuzluk var.”
“En mutlu anımda bile kötü bir şey olacak endişesine kapılıyorum.”
İşte bütün bu vesveseler, hakkından gelinmediğinde insan hayatını cehenneme dönüştürebilecek kadar güçlü düşmanlar.
Milyonlarca okurun içsel yolculuğuna uzun yıllardır rehberlik etmeye devam eden yazar Uğur Koşar’ın HER ŞEYE CANINI SIKMA EY GÖNÜL adlı bu kitabı, sınav yolunu cennete çevirmek niyetiyle kaleme alınmış, ilim, ilham ve bilgi dolu bir şifa kaynağı.

(Tanıtım Bülteninden)
Kitabı dün Migros'ta gördüm, almadığıma pişman oldum. Kitap365'ten ısmarladım. Severek okumayı umuyorum. 

Frambuazlı Pasta


Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Biz de çok iyiyiz. Annemle ben pandemi sürecinde birkaç diziyi internetten seyrederek tamamladık. Bunlar Hakan Muhafız 3. sezon, No.309, Çilek Kokusu, Sana Bir Sır Vereceğim idi. Ben de şimdi Erkenci Kuş'u izliyorum.Çok eğlenceli.Hakan Muhafız dışında diğer dizilerde Demet Özdemir oynuyor, kendisini çok severek izliyoruz.  Eğer erkenci kuşu bitirebilirsem sonra da Dolunay'ı seyretmek istiyorum.
Tv'de yaz ekranında da Sen Çal Kapımı, Çatı Katı Aşk ve Bay Yanlış'ı severek izliyoruz. Üçünü de severek izliyorum ama en çok Bay Yanlış'ta eğleniyorum. Can Yaman'ı seviyorum da erkenci kuşta da benzer rolde. Ben özellikle Özge Gürel'i severek izliyorum.  Biz de durumlar böyle. Sizler neler yapıyorsunuz, neler izliyorsunuz?


Evet, canım pasta istemişti, Güldal ablam beni kırmadı ve pasta yaptı. Tadı çok enfesti. Yine beni kırmadı ve tarifini verdi. Şimdi tarife geçiyorum.

Tart hamuru için
3 adet yumurta
1 su bard. toz şeker
1 yemek  kaşığı yoğurt
1/2 su bard. sıvıyağ
1/2 su bard. süt
1 paket kab. tozu
1 paket vanilya
2 su bard. un

Kreması için
3 su bard. süt
2 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı tepeleme nişasta
1 adet yumurta

Sosu için
350 gr  frambuaz
1 su bard. toz şeker
1/2 çay bard. su
2 tatlı kaşığı nişasta (tepeleme) 

Ever dostlarım tarifi verdim, kreması piştiği için çok güzel ve hafif oluyor. Sos ta pişiyor. Deneyin tadına bayılacaksınız. Yapıp yiyince mutlaka bana yorum yazın. Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın.