Keyifli Bir Mola

Sevgili dostlarım merhabalar, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Ben de iyiyim, keyfim yerinde. Geçen hafta yeni öğrendiğim ders defterini üç günde bitirebilmiştim. Hafta başı, ikinci ders defterini bir günde bitirebildim. Herhalde üçüncüsünü yarım günde bitirebilirim diye düşünürken  bir saatte bitirmeyi  başardım, sevinçten havalara uçtum, Ayşe hocadan, iş arkadaşım Sinem'den  ve annemden aferin aldım. 

Bu arada dün, blogumun yılbaşı teması için Tolga hocadan yardım istedim. Tolga hoca, yiyecek- içecek öğretmeni ama her şeyden anlıyor. Halk eğitimin bütün paylaşımlarını o yapıyor. Benim kullanacağım  bilgisayarı formatladı, her şeyi yeniden yükledi, yazıcıyı tanıttı. On parmağında on marifet. 

Pinterest'ten fotoğrafları telefonuma yükledim, Tolga hoca da tasarımlarını yaptı.  Üç yıl daha kullanabileceğim tasarımlarım oldu. Allah, Tolga hocadan razı olsun, kendi ellerimle kahve yapacağım. Sabah kahve yapacaktım, çay içiyordu, sonraya erteledi. 

Bende durum bu. Bu arada annem, yine İstanbul yolcusu olacak, Aytül ablam  annem adına Salı gününe doktordan randevu aldı, tetkik ve tahlil sonuçlarını gösterecek, olabilirse eğer ameliyat randevusu alacak. Ameliyatı yapacak olan doktor tahlil isteyebilir. Yani annem önümüzdeki hafta sonu  İstanbul yolcusu olacak gibi görünüyor. Sağlıkla dönecek inşallah!

Sevgili dostlarım yeniden görüşünceye dek hoşçakalın!

* Bu arada bu yazıyı öğle molasında yazmış bulunuyorum, keyifli bir mola.

 

Evinizdeki Terapist

Merhaba sevgili dostlarım, bugün yine çok güzel bir kitap paylaşımıyla karşınızdayım. 

 Çok bunaldım, artık hiçbir şeyden zevk alamıyorum!

 Kaygı ve korkularım beni ele geçirdi,  nasıl baş edeceğimi bilemiyorum!

Öfkemi kontrol edemiyorum! • Suçluluk duygusundan kurtulamıyorum!

Evinizdeki Terapist, kolay anlaşılır dili ve pratik uygulamalarıyla, size kendi kendinizin terapisti olmayı öğreterek sorunlarınıza kalıcı çözümler bulmanıza yardımcı olacak bilimsel bir kitaptır.

"Hayatınızı gerçekten değiştirecek bir kitap çok nadiren karşınıza çıkar. Evinizdeki Terapist de böyle bir kitap. Dennis Greenberger ve Christine A. Padesky psikoterapi bilimini ve engin tecrübelerini süzgeçten geçirerek değişime yönelik kolay anlaşılabilir ve kılavuz niteliğinde bir kitap yazmışlar.”

- Kognitif Terapinin kurucusu Dr. Aaron T. Beck - 

“Dr. Greenberger ve Dr. Padesky, kapsamlı bir şekilde güncellenmiş ve en son çıkan araştırma ve terapötik yeniliklerle dolu ikinci baskıyı yazmış olan parlak terapistlerdir… Zorlayıcı ruh halleri ya da duygularla mücadele eden herkes bu kitabı okumalı.”

Yeniden görüşünceye dek dostça kalın!

Doğum Günüm

 

    Merhabalar sevgili dostlarım, nasılsınız? Bugün benim doğum günüm. 50'li yaşların ortalarına doğru ilerliyorum. Otuz yaşıma girerken bunalıma girmiştim. Kırklı yaşları daha hafif atlattım, 50 yaşıma da pandeminin gölgesinde girdim. Ama okullar kapandığı için çok mutlu olmuştum dolayısıyla 50 yaş bunalımına girmedim. Her yaşın ayrı bir güzelliği var. Yeni  yaşımda kendime hediyem var, yeni yılda sonuç alacağım inşallah. Eğer istediğimi gerçekleştirebilirsem siz dostlarımla paylaşırım.  Ama şu kadarını paylaşabilirim, alerjilerimin kaynağını araştırmak, kilo vermemi zorlaştıran besinleri bulmak için gıda intoleransı testi yaptırdım. Sonuçları merakla bekliyorum. siz dostlarımla sonuçları paylaşırım. Ecem (diyetisyenim), bende tiroid eksikliği olduğunu söyleyince büyük ihtimalle gluten duyarlılığı olabileceğini söyledi. Ama ben ekmekten vazgeçemem, ekşi mayalı ekmek tercih ederim. Çünkü glutensiz ürünler çok aşırı pahalı.  Devir ekonomi devri.                                                                                                   Sevgili dostlarım yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın. 

Rezilyans

 Merhaba sevgili dostlarım, nasılsınız? Biz iyiyiz, dilerim sizler de iyisinizdir. Bugün kitap paylaşımıyla karşınızdayım. Çok keyifli ve çok etkili, öğretici bir kitap mutlaka alıp  başucunda bulundurmanızı, okumanızı öneriyorum. 

Rezilyans: Zorluklara Uyum Sağlayabilme ve Hızlıca Toparlanabilme Sanatı Kitap Açıklaması

Günümüzde her alanda zorluklarla boğuşan modern insanın, mutlu ve sakin kalabilmek için yapabileceği en güvenilir şey kendi içsel rehberlik sistemine yönelmesidir. Dr. Rick Hanson’ın, kırk yıllık klinik çalışmalarından yola çıkarak oluşturduğu bu kitabı, insanlara geçmişten gelen yaraları iyileştirme, şimdide olanlarla baş etme ve daha iyi bir gelecek inşa etme konusunda yol gösterecek on iki kritik rezilyans stratejisini anlatıyor.

Rezilyans, zorluklar karşısında psikolojik olarak sağlam kalabilme ve hızlıca yeniden toparlanabilme becerisidir. Beynimiz, işlevlerini çok hızlı şekilde yürütür. Siz de rezilyansınızı ve iyi oluş halinizi gün içinde bir dakikadan daha az zaman ayırarak geliştirebilirsiniz. Beyninizle, geliştirmek istediğiniz bir kasınızla çalışır gibi çalışın. Küçük çabalar zamanla birikir ve çok daha anlamlı hale gelir. Bu içsel güçleri geliştirip rezilyansınızı artırdıkça kaygı, huzursuzluk, hayal kırıklığı, yalnızlık, incinme ve gücenme duygularınız azalacaktır. Hayatın dalgaları size çarptığında, bunları benliğinizin özünde bulunan huzur, rahatlık ve sevgi ile karşılayacaksınız.

Psikolog Dr. Rick Hanson, UC Berkeley'deki Greater Good Science Center'ın kıdemli üyesidir. Kitapları 29 dile çevrilmiş olan Hanson, New York Times'ın en çok okunan yazarlar listesinde yer almaktadır. Aynı zamanda NASA, Oxford, Stanford, Harvard ve daha birçok büyük üniversitede eğitimci ve konuşmacı olarak yer almıştır. 1974'te meditasyon yapmaya başladıktan sonra çeşitli geleneklerin eğitimini almış ve dünya çapında ünlü meditasyon merkezlerinde liderlik yapmıştır.

Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın dostlarım.

Kardeş Blog

Merhaba sevgili dostlarım, yeni bir blog oluşturdum,  https://kahvevekitapkeyfi.blogspot.com/Ziyaret edip yorumlarınızı iletirseniz çok sevinirim. Burada sık sık okuduğum-okuyacağım kitapları paylaşıyorum.

Yeni blogumda ise unutamadığım kitapları paylaşıyorum. Ziyaretinizi ve yorumlarınızı bekliyorum. Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın dostlarım!

Yaşasın Cumhuriyet

 

Annişime Kavuştum

     Sevgili dostlarım merhaba, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Ben de çok iyiyim çünküüü annişime kavuştum. Geçen gün biyopsi yapıldı, işlem çabucak bitti. Annem, biyopsi sonucunu 7-8 gün sonra alabileceğini öğrenince Aytül ablamla konuşmuş. Gelmeye karar vermiş. Annem, beni aradı, yarın oradayım dedi, sevinçten havalara uçtum. Vee dün annişime kavuştum. Yaklaşık bir hafta birlikteyiz.     Ben de annem bir ay kadar orada kalacak iyice hasret kalacağım diye düşünürken, iznimde birlikte  bir şeyler yapamayacağız diye üzülürken bir  mucize oldu sanki. Anneme sarılmayı, onunla kahve-çay keyfi yapıp sohbet etmeyi,  sigara içmesini bile çok özlemişim.                                                                         24-Ekim-02 Kasım tarihlerinde yani 10 günlük bir psikoloji zirvesine başvurmuştum. Zirve başladı, çok değerli hocalar konuşuyorlar, Nevzat Tarhan, Kemal Sayar, Binnur Yeşilyaprak, Hakan Türkçapar gibi 21 konuşmacı var. Online seminer ve haftaiçi akşam saatlerinde; hafta sonu ise 11.00'dan 17.30'a  dek sürüyor,  bir saat kadar konuşma, soruları yanıtlama, yarım saat kadar ara veriliyor. Psikoloji Zirvesi bitince 21 katılım belgesi alacağım, konuşmalar için link var, orada katılım belgeleri de dijital ortamda paylaşılacak, yazdırıp dosyaya koyacağım. Benim seminerim varken annemin de özel işleri vardı, onları halletti. Arada sohbet ettik. Sonra 17.30'da seminer bitti, ben de özgür kaldım. Yapılan konuşmalar çok güzel, ufuk açıcı, hatalarını objektif bir gözle görüyorsun.  Hem kişisel gelişimine katkıda bulunuyor hem de kendini keşfetmene yardımcı oluyor. Alfa Etkinlik Organizasyon'un etkinlikleri çok güzel. Katılmanızı öneririm. 

    Sevgili dostlarım yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın. 

Annemi Özledim

    Sevgili dostlarım merhaba, nasılsınız? Biz çok iyi değiliz. Annem Ağustos ayında şiddetli bel ağrıları çekince doktor turları başladı. En sonunda geçen hafta Pazartesi günü İstanbul'a gitti. Perşembe günü kolonoskopi çekildi. Sonuçlar gayet iyi, bir tane bile polip yok. Ama tiroidinin sağ tarafında nodül var, büyüklüğü  iki ay boyunca yapılan  tetkiklerde  anlaşıldığına göre 2,5 cm'den  3 cm'ye çıkmış. 5 cm'ye yükselirse Allah korusun kanser olurmuş (oysa annemin 27 yıl önce de tiroidinde nodül vardı,  alınmıştı. Biz tiroid de alındı sanıyorduk, ne diyeceğimi bilemiyorum). Şimdi Perşembe günü biyopsi yapılacak. Sonra da ameliyat olacak. Ben, madem ameliyat olacaksın neden biyopsi yapılıyor diye anneme sordum. O da, doktorların ameliyat sırasında ne ile karşılaşacaklarını bilmek için biyopsi yapılacağını söyledi. Nokta atışı. İşte bizde durum bu. Gelişmeleri burada yazar, haber veririm size. Maya ve ben annemi çok özledik. Ben de bu  iki hafta izinliyim. Annemle birkaç gün birlikte zaman geçiririz, bir şeyler yaparız diye düşünürken neler geldi başımıza. İnsan, işler yolunda gidince hep öyle olacak sanıyor ama bir an'da hayatın tepe taklak oluyor. O zaman da neye uğradığını anlamıyorsun. Hayır, " Şems-i Tebrizi'nin “Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye, endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?" sözü burada şimdilik geçerli değil. En azından şimdilik. Bilemem tabii ki. Her şeyin hayırlısı. İnşallah tedavide geç kalınmamıştır. Çünkü sinsi ilerleyen bir hastalık var, biliyorsunuz. Bel ağrısı ile başladı. Bel fıtığı da var. Annem dönünce fizik tedaviye başlayacak hayırlısıyla.   Değerli dostlarım yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın. Allah sevenleri ayırmasın!

 

Misicik ve Mayacık

 

Sevgili dostlarım merhaba, 1 Temmuz'daki yazımdan sonra çok uzun bir süredir burada paylaşım yapamadım. 4 Temmuz'da Misi'yi kaybettik. Çok çok üzüldüm, üzüldük. Üç gün boyunca mama yemedi, serumlar, ilaçlar yemesini sağlayamadı ve kaçınılmaz son. Bilmeyenler ya da unutanlar için yazıyorum, 26 Ekim 2022'de böbrek yetmezliği başlangıcı teşhisi kondu. Maması değişti, ilaçlarını içirdik, Mart ayında hastalık ilerledi. Sabah-akşam ilaçlarını düzenli olarak verdiğimiz halde gerileme olamadı. Maalesef Misi'yi kaybettik. Yas aşamasına girdim. Misicik, inşallah cennette Cimcime ablası ile buluşmuş, kırlarda koşup oynuyordur. 

Sonra Serap petshop'ta kedi yavruları gördüm, sevdim. Ama 1 yaşında, kısırlaştırılmış, durmuş oturmuş bir kedi istiyordum, Serap'a istediğimi anlattım, öyle bir kedi olduğunu söyledi. O sırada kediş yoktu, 3 gün boyunca onu görebilmek için Serap'a gittim. Bunun iki günü annemle gittik. Veee 7 Temmuz'da kızımla tanıştık, sahiplendik. Adını Maya koydum. Çok sosyal, sıcacık bir kedi. Kucağa gelmeyi çok seviyor. Çok mutluyum. Maya da çok mutlu. Güldal ablam kedilerle çok haşır neşir olmadığı halde onun kucağına bile çıkıyor ve ablam da onu seviyor. Annem de Maya'yı çok seviyor. Maya, annemin  kucağına da çıkıyor. 

Bizde durum bu, yeniden buluşuncaya dek sevgiyle kalın dostlarım!

Beşamel Soslu Tavuklu Akdeniz Kabağı

Sevgili dostlarım, merhabalar, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Biz de iyiyiz. Misi'nin sabah-akşam ilaçlarını veriyoruz. İyi gibi, maşallah. Bu arada bazı arkadaşlarım bloglarını kapatmışlar, üzüldüm. Eski paylaşımlar, sıcaklık kalmadı. Ne güzel ye etkinlikleri (çorbalar, zeytinyağlılar, kahvaltılıklar, vb) yapılıyordu. Herkes yaşam mücadelesine dalmış durumda, ben de öyle. Yine de eski tarifleri paylaşsam da aktif kalmaya çalışıyorum. Bugünkü tarif  de annemin eskilerinden. Çarşamba günü fotoğrafını çekemeden yedik. Dolayısıyla fotoğraf ta önceden. 

Malzemeler:

8 adet orta boy Akdeniz kabağı,

1 adet kemiksiz tavuk göğsü,

2 çorba kaşığı un,

1 çay kaşığı karabiber,

2 çorba kaşığı margarin ya da sıvı yağ,

4 çorba kaşığı rendelenmiş taze kaşar,

Yarım su bardağı süt,

Yarım su bardağı tavuk suyu.

Yapılışı:

:) Kabakların üst sapları kesilir. Daha sonra kabaklar kaynar suda 2-3 dk. haşlanır.

:) Kabaklar soğuk suda biraz bekletilir, bozulmamasına dikkat edilerek içleri oyulur. Borcama dizilir.

:) Diğer taraftan tavuğun göğüs eti haşlanır, biraz soğuduktan sonra minik kuşbaşı biçiminde kesilir.

:) Beşamel Sos’un Yapılışı: Margarin ile birlikte un, beyaz kalacak biçimde kavrulur, içine süt, tavuk suyu, tuz, karabiber ilave edilir, sürekli karıştırılarak yedirilir. Kaynadıktan sonra kısık ateşte 3-4 dk. kaynamaya bırakılır.

:) Beşamel sosu ocaktan indirince 2 çorba kaşığı kaşar peyniri ve kuşbaşı göğüs eti ilave edilerek kabakların içine doldurulur.

:) 150 C’de ısıtılmış fırında yaklaşık 25 dk. pişirilir. Bu süre sonunda çıkarılır (siz kendi fırın ayarınızı düşünüp süreyi ona göre ayarlayın, arada bir kontrol edin), kalan 2 kaşık taze kaşar peynirini üstüne serpiştirilir, yeniden fırına koyup 5 dk. daha pişirilir. :) Fırından çıkarılır, servis yapılır.

Afiyet Olsun! 

Dostlarım yeniden buluşuncaya dek sevgiyle kalın. 

Blogum 17 Yaşında

Merhaba sevgili dostlarım, bugün dolayısıyla blogum tam 17 yaşında. Siz sevgili dostlarımla ilk olarak 10 Haziran 2006 yılında buluşmuştuk. Nice güzel paylaşımlarımız oldu. Yeri geldi acılarımızı, hüzünlerimizi de paylaştık. Siz sevgili dostlarıma blogumu takip ettiğiniz kimi zaman yorumlarınızla gelişimimize katkıda bulunduğunuz için çok teşekkür ederim. Daha nice keyifli paylaşımlarda buluşmak dileğiyle. Sevgiyle kalın.

*Bu arada blogum ikizler burcu. Aslında uzun ömürlü olmamasından korkuyordum ama bugün 17'yi gördük. 20'leri de devirmek dileğiyle. 

Doğum Tarihinizdeki Şifre

Doğum Tarihinizdeki Şifre, doğduğunuz andan itibaren yaşayacağınız serüvene ışık tutan muhteşem bir kitap. Nilda Ferhan Efeçınar bu kitabıyla, doğum tarihinizden çıkan KOD’a göre karakter, yetenek ve davranış modelleriyle ilgili çok çarpıcı analizler paylaşıyor. Doğum tarihinizdeki KOD’unuzu inceleyerek yeteneklerinizi, yaşamdaki sınavlarınızı ve bu sınavlarınızı nasıl geçebileceğinizi bu kitapla keşfedeceksiniz. Neden benzer olayları tekrar tekrar yaşadığınızı, davranış modellerinizin yaşamınıza etkisini, doğduğunuz anda armağan edilen olumlu yönleri ve bunları nasıl daha iyi kullanabileceğinizi bu kitapla öğreneceksiniz. Gücünüzü fark edip, muhteşem bir yaşam inşa etmenizi sağlayan Doğum Tarihinizdeki Şifre, KOD’unuzda yer alan olumsuz davranış modellerinizi dönüştürebileceğiniz olumlamaları ve Esmaları da beraberinde sunuyor. Bu kitapta çocuğunuz hakkında da önemli bilgiler bulacaksınız. Özellikle 2000 yılından sonra doğan Kristal Çocuklar ve öncesindeki İndigoların yapıları, huyları ve özelliklerini öğreneceksiniz. Nilda Ferhan Efeçınar, Kristal Çocuklar, İndigolar ve öncesine ait doğum tarihleri hakkında, dünün bugünün ve gelecek neslin davranış modellerinin neden ve çözümlerini kod, analiz, olumlama ve Esmalarla Doğum Tarihinizdeki Şifre’de paylaşıyor.

Kitabın ana amacı zafiyetlerinizi, olumsuz davranış modellerinizi, korkularınızı fark etmeniz ve bu konulara çalışarak güçlenip tekâmül edebilmenizdir. Bu nedenle kendinize karşı samimi olarak analizlerini okumanızı öneririm. Eğer tespitlerime siz de katılırsanız o zaman analizleri sonunda verdiğim olumlamaları tekrar ederek ve Esma’ları zikrederek sınavınızı geçebilirsiniz. Bir sorun varsa mutlaka en az iki çözümü vardır.

 (Tanıtım Bülteninden)

*Güzel bir kitap, ilginç saptamalar, çoğunlukla  doğru tespitler var, hesaplaması kolay. Alıp okumanızı öneririm. Elime geçmesini  iple çektim. 

 

19 Mayıs

 

Kurtuluştan Kuruluşa Cumhuriyet

 

Atatürk’ün Samsun’a çıkışıyla ilgili yalanlar ve gerçekler.  Son Padişah Vahdettin’in Kurtuluş Savaşı karşıtlığının belgeleri Kurtuluş Savaşı’nın iç cephesi Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı stratejisi Türkiye’nin bağımsızlık ve aydınlanma mücadelesinde Tıbbiyeli ruhu 1. ve 2. İnönü Muharebelerinin önemi Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz ile bu muharebelerdeki “Atatürk etkisi” Sevr Antlaşması, Mudanya Ateşkes Antlaşması, Lozan Barış Antlaşması ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi hakkındaki yalanlar ve gerçekler Atatürk’ün vizyonu laik Cumhuriyet ve Türkiye’de akıl çağının başlaması Tarikatların kapatılması Cumhuriyet’in tarım devrimi kapsamında buğday ve zeytin politikası Cumhuriyet’in kültür devrimi kapsamında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin kuruluşu Atatürk’ün aydınlanma kurumu Halkevleri  Cumhuriyet’in Türk dilini kurtarma çabası ve Atatürk’ün “Geometri” kitabı Cumhuriyet’in sağlık devrimi ve Dr. Refik Saydam gerçeği  Nutuk’un tarihsel değeri Atatürk’ün onurlu dış politikası kapsamında Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’ne girişi Cumhuriyet’in sanayi devrimi kapsamında kurulan uçak fabrikaları ve Danimarka’ya satılan Türk uçağının gerçek öyküsü Cumhuriyet’in kalesi fabrikalar ve Son Kale Bursa Merinos Fabrikası’nın açılması Demografinin önemi Atatürk’ün Barış Projesi Atatürk’ün Hatay’ı kurtarmak için attığı son adımın öyküsü  Uğur Mumcu’nun bugünleri gören, yarınlara ışık tutan açıklamaları…

Ve bu kitap D&R sepetimdekilerin ikincisi. Ismarlamak için maaşı bekliyorum. Bu arada iki kitap okuyorum, biri Sinan Meydan'ın  daha önceki yıllarda yayınlanmış kitabı, Atatürk ile Allah arasında. Son derece yalın bir dille yazılmış. Diğeri de Laurent Gounelle'nin  Tanrı Daima Tebdili Kıyafet Gezer adlı kitabı. Kitap hem roman hem kişisel gelişim özelliği taşıyor, keyifli. 

Güzel Günlerin Habercisi

 “Sadece yıkıcı kayıp yaşayan biri ait olacağı, değer göreceği bir yuva, bir yer bulmanın değerini anlardı.”

New York Times çoksatan yazarı Debbie Macomber’dan samimi ve ilham verici bir roman! Ailesini kaybetmiş bir kadın olan Hope ile savaşta aldığı fiziksel ve ruhsal yaraları iyileştirmeye çalışan Cade’in kendilerine yepyeni bir hayat kurma hikâyesi bizlere umutlarımızın her zaman ikinci bir şansı hak ettiğini anlatıyor.

İkiz kardeşinin ölümünün ardından yeni bir başlangıç yapmaya ihtiyaç duyan Hope, sakinliğiyle bilinen Oceanside’a yerleşmeye karar verir. Bu huzur dolu sahil kasabasında hem öğretmenlik yapacak hem de kayıplarıyla yaşamayı deneyecektir. Yeni hayatına kolayca uyum sağlasa da hâlâ eksik bir şeylerin olduğunu hissetmektedir. Ta ki ev sahibi onu bir hayvan barınağında gönüllü olmaya ikna edene
kadar... Hope burada saldırgan ve çaresiz köpek Gölge ile tanışır ve ona yeni bir hayat sunmak için olanca şefkatiyle elinden geleni yapar. Barınakta çalışan bir diğer gönüllü Cade ise Afganistan’daki savaştan ağır hasarlarla dönmüş mutsuz bir askerdir. Geçmişte yaşadıkları nedeniyle ilişki kurmakta zorlanan Cade pek arkadaş canlısı değildir ve Hope’tan uzak durmaya kararlıdır.

Cade ve Hope yaralarına rağmen kalplerini cesaretle açıp daha güzel bir geleceğin önündeki engelleri aşabilecekler mi?

 

(Tanıtım Bülteninden)

Debbie Macomber'in yeni ktiabını görür görmez D&R sepetime ekledim, alacağım. Sevgiyle kalın dostlarım. 

İyi Bayramlar

 

Sevgili dostlarım sizlere kahve ve makaron eşliğinde keyifli, sağlıklı ve huzurlu nice bayramlar diliyorum. Sevgiyle, sağlıcakla kalın. 

Misi'm Hasta

 

Sevgili dostlarım merhaba, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Bizim keyfimiz kaçık çünkü Misi'm yine hastalandı. Ablamın ve Tülin ablanın önerisiyle veteriner hekimini değiştirdik. 15gün önce dört gün boyunca Özgür bey serum verdi, iğneler yaptı.  Özgür bey boynundan kan alıp karaciğer fonksiyonlarına bakacaktı, Misi izin vermedi. Tedavisi  bitti. Çünkü kan almak için sakinleştirilmesi gerekecekti. Misi de 14 yaşında, İstanbul'daki veteriner hekimimiz, aile dostumuz Bülent bey,  bana hep 90-100 yaşında bir insan gibi düşün diyor. Geçen hafta Misi  3 gün üst üste kusunca yine Özgür beye götürdük Misi'yi. Özgür bey, Misi'yi sakinleştirdi, kan aldı. Sonuçlar hiç iç açıcı değil. Böbrek yetmezliği ilerlemiş (üçüncü evre), hiper tansiyon, kansızlık, enfeksiyon hepsi var. Oysa Bülent bey  26 Ekim'de tahlil sonuçlarına göre böbrek yetmezliği başlangıcı teşhisi koyduktan sonra renal mama ve renal vet'e başlamıştık. Bu hastalık nasıl ilerledi biz anlamadık. Bülent bey ile konuştuk. Böbrek yetmezliği kansızlığa, hiper tansiyona, enfeksiyona neden olurmuş. Şimdi renal mama ile birlikte i/d mamaya geçtik, ikisini karıştırdık. Öyle veriyorum, yaş mama yiyor. Bir sürü ilacı var. İlaç verirken savaş yaşıyoruz. Neyse hiç sevmediği ilaç bugün bitti. Beş günlük bir tedaviydi. ilaçları bitene kadar kullanılacak. Bir ay sonra (1 hafta bitti bile, 3 hafta sonra) kontrole gideceğiz, yine kan alınacak. Duruma bakılacak. Özgür bey tahmini  6 ay, 1 yıl kadar ömür vermiş. Hastalığı yavaşlatacak biçimde tedavi ediyor. İyileşmesi için gayret ediyoruz. İnşallah iyileşir. Elbette tedavi devam edecek ama yaşatmak için zorlamak, eziyet etmek te istemem. Özgür bey, yapılabilecek bir şey kalmadı derse kabulleneceğim. Acı çekeceğim ama Misi son zamanlarını huzur içinde yaşamalı. Anneme,  bu hastalıkları öğrenince ben  her gün öleceğim dedim. Annem, Misi'nin yaşadığı her gün bir armağan dedi. Bakış açım değişti. Elbette üzülüyoruz ama iyileşmesi için üzerimize düşenleri yerine getiriyoruz. Bizde durumlar böyle. Sevgili dostlarım bu aralar tarif yayımlayacak ruh hali içerisinde değilim. Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın. 

Kelebekleri Özgürleştirmek

 

Kuantum Diyarı`nda enteresan bir yolculuğa, tutsaklıktan özgürleşen Kelebeklerin gerçek yaşam öykülerine beraberce yolculuğa çıkıyoruz.
Kelebekleri çok seviyorum, onları izlerken huzur buluyorum ve mutlu oluyorum. Kanatlardaki desenlere ve renklerindeki eşsizliğe, benzersizliğine hayranım. Her biri ayrı bir sanat eseri adeta. Her biri biricik ve tek, her biri eşsiz ve benzersiz, aynı sizler gibi. Çünkü sizler de eşsiz ve benzersizsiniz. Hiçbirimizin bir eşi yok bu evrende, her birimiz ayrı sanat eserleriyiz. Ancak bazılarımız, ne yazık ki, kendi kendimizi tutsak hale getiriyoruz ve biricikliğimizin, eşsizliğimizin farkına varamıyoruz. Olumsuz inanç kalıplarımızın sayesinde, Ruhumuzun Kelebekleri`nin gardiyanları olmuşuz. Şimdi artık özgürleşme zamanı.
Bu kitabımda, Kuantum Koçluk çalışmalarım esnasında bazı danışanlarımın gerçek öykülerini aktarıyorum. Her birinin nasıl özgürleşen kelebekler olduğuna ve kelimelerin sihirli güçlerinin nasıl da yaşantımızı değiştirdiğine şahit olacaksınız. Büyük bir olasılıkla kitabı okurken sizler de özgürleşecek ve kavanozlara sıkıştırdığınız Ruhunuzun Kelebeğini serbest bırakacaksınız.

 

(Tanıtım Bülteninden)

* Bu  kitabı çalıştığım yerde görev yapan çok sevdiğim Gülderen öğretmen tavsiye etti, aldım. İlk fırsatta okuyacağım. Gözden geçirdim, güzel bir kitap. Kitap sohbetleri etmelere doyamıyorum. 

Mucize Kilidini Kaldır

 “Siz kendiniz, tüm evrendeki herkes kadar sevginizi ve şefkatinizi hak ediyorsunuz.”

– Buda

Hayalinizdeki hayatı yaşayabiliyor musunuz?
Her şey tam da istediğiniz gibi yolunda mı?
Sevdiğiniz işi yaparak, bol para kazanarak, sevip sevilerek, yeteneklerinizi ve potansiyelinizi sınırsızca ortaya koyarak, mutlu ve üretken bir yaşam sürebiliyor musunuz?
Bir tanesini bile tam anlamıyla deneyimleyemediğinizi düşünüyorsanız geçmişin sırtınıza saplanmış olan kancalarından ve size ait olmayan inanış kalıplarından arınmanız gerekiyor demektir. Çünkü müziceler tam da bu noktada gerçekleşmeye başlar.
Mucizelerin kilidi içinizde... Kilitleri nerede, ne zaman, ne şekilde açabileceğinizin bilgisi ise bu kitapta... Küçücük kararlarla, eylemlerle ve uygulamalarla yaşamınızda ne büyük mucizeler yaratabileceğinize kendiniz bile inanamayacaksınız.
“Hayalimdekinden
bile daha güzel!” dediğiniz yeni bir yaşamın ilk adımını atmaya hazırsanız, başlayalım...

 (Tanıtım Bülteninden)

 

En İyisi Ol

Eğer zirvede çam olamazsan,
Vadide bir çalı ol,AMA ol.
Derenin yanındaki en güzel çalı sen ol,
Ağaç olamazsan küçücük bir çalı ol.

Çalı olamazsan, bir parça çimen ol,
Süsle, şenlendir bir yol kenarını.
Balina olamazsan küçücük bir balık ol
Ama göldeki balıkların en kıvrak olanı.

Hepimiz kaptan olamayız, tayfalar da olacak,
Hepimiz için yapacak çok şey var dünyada .
Büyük işler de var, küçük işler de,
Yapmamız gereken şey yanı başımızda.

Anayol olamazsan ol bir patika,
Güneş olamazsan, ol bir yıldız,
İster büyük ol, ister küçük,
Her zaman en iyisi ol yalnız.

Douglas Malloch