18 Aralık 2022

Biz Çiplendik


 Merhaba sevgili dostlarım, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Biz de iyiyiz. Biz Çarşamba günü çiplendik, pasaportumuzu aldık. Misi'yi kutusuna koyup veterinere  götürmeyi başaran annem oldu. Veterinerde de veteriner hekim çip takarken annem kucağına almış. Ben işteydim. Bugün, kutuyu odama çıkardım, Misi kanepede yatıyordu. Kutusunu görünce  kaçtı. Nazı bana geçiyor tatlı cadının. Bu arada maşallahımız var. Royal canin renal mamamızı yiyoruz, renal vet ilacımızı içiyoruz. (böbrek yetmezliği başlangıcı var). Yani tedavimiz devam ediyor.Bu arada çipi para cezasından korktuğum için değil kayıt altına alınmasının önemli olduğuna inandığım için taktırdım. Allah korusun kaybolma, terk etme durumlarında bulunabilmeleri açısından önemli. Bizde durumlar böyle.  Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın dostlarım. 

 


7 Aralık 2022

Yeni Yıl Dileği

 

Yeni yıl romanlarının kraliçesi Debbie Macomber, sıcacık anlatımıyla bizi masalsı bir atmosfere davet ediyor

ve sevgi dolu karakterleriyle yeni yıla dair umutlarımızı tazeliyor.


Oldukça stresli bir iş hayatı ve fena halde kırılmış bir kalbi olan Lindy, yeni yıl tatilini ailesiyle birlikte geçirmek için çocukluğunun geçtiği şirin kasabaya doğru yola çıkmıştı. Ancak içinde yeni yıl neşesinden eser yoktu. Eve vardığında onu önce çatıdaki parlak ışıklar ve türlü yılbaşı süsleri, sonra da annesinin enfes kurabiyeleri karşıladı.

Yeni yılda evde olmak...
İhtiyacı olan tam da buydu. Gelecekten umutlu değildi belki ama annesinin şefkatiyle ve evin tanıdık huzuruyla sarıp sarmalanmıştı. Lindy’nin aşka ve arkadaşlığa dair yitip giden umudunu geri getirmek için annesinin ilginç bir fikri vardı. Ona çocukken Noel Baba’ya yazdığı mektuplarla dolu bir kutu verdi.

Lindy’nin çocukken dileklerinin gerçek olacağına dair büyük bir inançla yazdığı bu mektuplar, kendisiyle ilgili uzun yıllardır göz ardı ettiği gerçekleri beklenmedik bir biçimde fark etmesini sağlayacak, ona hayatını yoluna koymanın sıradışı bir yolunu gösterecekti.


Yeni Yıl Dileği; içimizdeki yeni yıl coşkusunu harekete geçiren, bol sürprizli bir roman...

 

(Tanıtım Bülteninden)

Debbie Macomber'in yeni kitabı çıkar da Burçak ısmarlamaz mı? Maaşımn yatar yatmaz alacağım. 

Sevgili dostlarım yeniden görüşmek dileğiyle, hoşçakalın!

 

4 Aralık 2022

Cevizli ve Havuçlu Kek

 

Sevgili dostlarım merhaba, nasılsınız? Dilerim  iyisinizdir. Biz de iyiyiz. Misi'min maşallahı var. 
Hafta sonu keyfisi yapıyoruz annişimle. Bu kek tarifi geçen haftadan. Tarifini paylaşıyorum. 


Malzemeler:

1 su bardağı sıvıyağ 

3 yumurta

1 su bardağı toz şeker 

1 su bardağı süt

3 tane rendelenmiş havuç

1 paket kabartma tozu

1 paket vanilya

1 su bardağı ceviz

3 su bardağı un

Yapılışı:


1- Yumurta ve vanilya mikser ile iyice çırpılır,toz şeker, süt, sıvıyağ eklenir, yeniden karıştırılır.


2- Karışıma rendelenmiş havuç ve ceviz ilave edilir, karıştırılır.

3- Kabartma tozu ve un da eklenir, karıştırmaya devam edilir, iyice karıştırıldıktan sonra ısı ayarını sizin belirleyeceğiniz sıcaklıktaki (orta ısıda olmalı) fırında 40-45 dk. pişirilir.

Afiyetle yenir!


Sevgili dostlarım yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın. Yeni tariflerle, yeni keyifli paylaşımlarla buluşmak dileğiyle.

9 Kasım 2022

Ulu Atam



Atam kalbimizdesin. Başöğretmenimiz,  ülkemizi düşmanlardan kurtardığın, Türklüğü yeniden kurduğun, gerçekleştirdiğin devrimlerin ve  öğrettiklerin için sana minettarız! 

 

6 Kasım 2022

Minik Kuzum

 

Sevgili dostlarım merhabalar, dilerim çok iyisinizdir. Misi geçen hafta iki kez kusunca doktorunu aradım, konuştuk. Misi'de böbrek yetmezliği başlangıcı mı var diye sordum. Evet yanıtını alınca çok üzüldüm. Yaşının ileri olduğunu söyledi. Mamasını yiyor, ilacını içiyor. Kustuktan sonra mama yemesi çok iyiymiş. Eğer mama yemezse bu ürenin kana karıştığı anlamına gelirmiş. Neyse ki şu an'da korkacak bir şey yok.  Kızım inşallah çok daha iyi olacak. İlaç bitince ne olacak bilmiyorum, kötüye gider mi diye korkuyorum. İlaç bitmeden önce doktorumuzu arayacağım. Şimdilik durum bu. Sevgili dostlarım yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın. Bu arada paylaşılacak tarifler de birikiyor. Dostça kalın. 





Kanatlarımda İstanbul

 

Profesyonel Rehber, Tarihçi-Yazar Saffet Emre Tonguç ve İletişim Danışmanı-Yazar Zeynep Şahin Tutuk’un birlikte kaleme aldığı, Drone Pilotu Halit Bilen’in fotoğraflarıyla onlara eşlik ettiği bir İstanbul masalı başlıyor. Alfa Yayınları markasıyla okuyucuyla buluşacak Kanatlarımda İstanbul kitabı, eşsiz şehrimizin 80 farklı noktasını hem tarihi hem bugünüyle anlatıyor. Daha önce hiç görmediğiniz açılarla ve aynı karede hiç buluşmamış yapılarla; 8500 yıllık tarihe uçuracak bir İstanbul seyri ve bir zenginliği sunuyoruz.

Biz bir İstanbul masalı anlatmak istedik. İstanbul, masalların en görkemlisini verdi bize. Bir İstanbul tablosu çizmekti niyetimiz. İstanbul gökkuşağının tüm renklerini saçtı önümüze. Coşkuyla! Sürprizlerle! Cömertçe...
İstanbul’u anlatmak için önce anlamak, anlamak için de önce hissetmek gerekti. Hislerin peşine düştük. 8500 yıllık tarihe de döndük yüzümüzü, 21. yüzyılın metropolüne de… Kalıplara sığmayan, her zaman şaşırtan, keşfetmeye doyulamayan, şahsına münhasırlığın şımarıklığını yaşayan ve yaşatan bir kenti anlatmak elbette kolay değildi. Kolay olsun diye değil, adı İstanbul olsun diye yazdık, anlattık, fotoğrafladık.
Daha önce hiç görmediğiniz açılardan bir İstanbul seyri, daha önce aynı karede hiç buluşmamış yapılarla bir İstanbul zenginliği sunduk.
Biz bir İstanbul anlattık. Çok kültürlü, çok renkli, eskiyi ve yeniyi harmanlayan, farklılıkları koynunda yan yana saklayan, güzelliği küsleri barıştıran, tarihi kendine hayran bırakan bir İstanbul. Bir martı kanadına takılıp dünyanın en güzel şehrini dolaştık; kanatta size de yer açtık. Takılın peşine, seyreyleyin İstanbul’u. Söyleyecek çok şeyi var…

(Tanıtım Bülteninden)

 Çok keyifli bir İstanbul kitabı daha, Saffet Emre Tonguç'u tebrik ediyorum. 

27 Ekim 2022

Minik Kuzum Hasta Oldu


Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Biz iyiyiz de Misicik bir süredir kusuyor. Veteriner hekimimiz, aile dostumuz Bülent abisi önce şurup verdi. Aldık, çok zor içirebildik. Strese giriyor. Bülent abisi mamasını değiştirdi. Kusmaya devam edince başka bir ilaca geçtik. Onzyd çok etkili bir ilaçmış. İlacı verdik, çok zor oldu. Yine kustu. Onu Bülent abisinin önerisiyle yaş mamanın içine koyduk. Mamanın bir kısmını yedi bıraktı. Sulandırıp verdik. Allah razı olsun Bülent abisinden, telefonda konuşuyoruz, beni yönlendiriyor. Çünkü doktorumuz İstanbul'da, biz Ayvalık'tayız. Ve doktorumuz boşuna para harcanmasını istemiyor. Şöyleki genç bir kedi olsa çeşitli tahliller yapmak gerekirmiş. Misi, 14 yaşına girdi. Sindirim sistemi 80 yaşında bir insan gibiymiş. Gastrointestinal mama yemeye başladık, ilaç tedavisine başladık, doktorumuz 5-6 gün vermemizi söyledi. Sulandırarak zar zor verdik. Misi’yi dün sabah yine kusunca veterinere götürdüm. Kapsamlı tahliller yapıldı, röntgen çekildi. Bülent bey sonuçları göndermemi, beni yönlendireceğini söyledi. Gönderdim. Biraz üre kreatin yükselmiş dedi. Mamamız değişti, böbrekler için renal mama aldım (on günde ikinci farklı mama). Bir de veteriner kızımız bir telaşla konuştu, hemen tedaviye başlamak istedi. Yani sağlıklı düşünemeden hemen karar vermemi istiyor. Bir de zaten telaşlıyım, üzgünüm. Kız damardan giriyor. Sanki ben kızımı düşünmüyorum, iyileşsin diye çabalamıyorum. Ben, telaşla Bülent beyi arayınca acele edecek, korkacak bir şey olmadığını söyledi, sonuçta mamaya başladık. Misi’ye şurubu zorla içirdiğimiz için damla adı vereceğini, arayacağını söyledi. Beni o kadar çok rahatlatıyor ki anlatamam. Dün akşam whapsapp'ta almamız gereken ilacın fotoğrafını gönderdi, onu almamı eğer ilaç yoksa getirtmemi yazmış. Bu sabah veteriner kliniğini arayıp ilacın olup olmadığını sordum. Varmış, aldım, kapsülmüş. Renal vet. Kırıyorsun, ilaç jel kıvamında.Akşamüstü doktorumuzu aradım, ilacı aldığımı söyledim, aferin dedi. Dozunu sordum, günde iki defa verecekmişim. Gelişmeleri bildirirsin dedi. Bülent beyin dediği gibi ilacı yaş mamanın içine koyduk. Aslında o, kuru mamanın üzerine diyor ama onu hiç yemez. İlaçlı yaş mamayı kokladı, yemedi. Daha sonra iki tatlı kaşığı kayısılı activia'nın içine koyduk, yine yemedi. Enjektöre çektim, yoğurt koyu olduğu için birazını aldı. Zorla ağzına verdik. Yemek istemedi ama bizi de öyle üzmedi, kalbi hızla atmadı. Anlaşılan ilacı direkt enjektöre çekip vereceğiz, yine zorla olacak. Yine biraz strese girecek ama her gün kliniğe gidip serum almaktan iyidir. İlaç içmezse sonu serum almak olacak. Umarım o aşamaya gelmeyiz. Bizde şimdilik durum bu. İnşallah güzel haberler alıp siz dostlarımla paylaşırım. Sevgili dostlarım yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın!


9 Ekim 2022

Feride Teyze Usulü Erikli Bomba


Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Biz de iyiyiz. Son buluşmamızın ardından 2 ay geçmiş. İki aydır görüşemiyoruz. Bugün, arşivden bir tarifle karşınızdayım. İnşallah bundan sonra bir kaç değişik tarifle karşınıza çıkacağım. 





Erikli Bomba'nın yapılışına gelelim.

Malzemeler

250 gram margarin

1 çorba kaşıgı yogurt

1 paket kabartma tozu

1 kahve fincanı şeker

3 su bardagı un

1 çay kaşıgı vanilya

1 adet limon rendesi

İçi için

15 adet kırmızı ve olgun erik

200 gr ceviz

üzerine

pudra şekeri


Yapılışı

1- 3 su bardagı un ve 1 paket kabartma tozu düz bir zemine elenerek alınır ve ortası hamur şeklinde açılır.
2- İçine 250 gram oda sıcaklıgında bırakılmış ve küp küp kesilmiş margarin,1 çorba kaşıgı yogurt,1 adet limon rendesi,1 kahve fincanı şeker ve 1 çay kaşıgı vanilya konulur.

3-Malzemeler iyice karıştırılır.Kulak memesi yumuşaklıgında bir hamur elde edilir.

4-Hamurdan erik büyüklügünde parçalar koparılır, çekiştirilerek açılır.
15 adet erigin çekirdeklerini çıkarılır. Eriklerin içine ceviz içi doldurulur. Elde şekillendirilen hamurla eriklerin üzerini iyice kaplanır.Tüm kurabiyeler bir tepsiye yerleştirilerek 150 derecelik fırında 25 dakika pişirilir.Fırından çıkardıktan sonra üzeri pudra şekeri ile süslenerek servis yapılır.

Bu arada sevgili dostlarım iyiyim demek adetten olmuş, 6 ayı aşkın bir süredir benim sırtım kaşınıyor. Hastaneden randevu alamıyorum. En sonunda daha önce kafamdaki egzamayı tedavi etmiş olan cilt doktorumu buldum. Çok ilgiliydi, çok  memnun kalmıştım. Meğer doktorum muayenehane açmış. İki kez gittim, ikinci gidişimde ilacımı değiştirdi. Kaşıntı devam ederse fizik tedavi doktoruna gitmemi önerdi. Çünkü bel fıtığı olabilirmiş. Randevu aldım, Salı günü öğleden sonra annemle gideceğiz. Büyük ihtimalle doktor,  MR istermiş. Ben de MR'den korkuyorum, ölmeden tabuta girmek gibi geliyor bana. Eğer doktor MR isterse uyutulma şartı koşacağım. Artık ilaç mı verirler hafif anestezi mi uygularlar bilemiyorum. Yıllar önce kolonoskopi uygulandığında ilaç vermişlerdi. Bana sorular sordular, gitmişim. Uyandığımda bana hiçbir şey yapmadıklarını söyledim anneme. Oysa doktorum işlemi yapmış, sonucu anneme vermiş. İnşallah MR'da böyle olur. 
Uzun uzun kaşıntımı anlattım dostlarım. İnşallah güzel sonuçlar paylaşırım sizlerle. En kısa zamanda yeniden görüşmek dileğiyle, dostça kalın. 

Not: Bazı blog, web sitesi arkadaşlarım sayfalarını kapatıyorlar, görüşemiyoruz, üzülüyorum. Ben kapatmayı düşünmüyorum, sıkça görüşemesek te yine de arada bir buluşuyoruz. Sayfasını kapatmayanlarla da pek  görüşemiyoruz. Koşturmacalar pek izin vermiyor. Görüşürüz sevgili dostlarım. 







7 Ağustos 2022

İstanbul'un 100 Mücevheri


Profesyonel Rehber, Tarihçi-Yazar Saffet Emre Tonguç ve İletişim Danışmanı-Yazar Zeynep Şahin Tutuk’un birlikte kaleme aldığı, Drone Pilotu Halit Bilen’in fotoğraflarıyla onlara eşlik ettiği bir İstanbul masalı başlıyor. Alfa Yayınları markasıyla okuyucuyla buluşacak Kanatlarımda İstanbul kitabı, eşsiz şehrimizin 80 farklı noktasını hem tarihi hem bugünüyle anlatıyor. Daha önce hiç görmediğiniz açılarla ve aynı karede hiç buluşmamış yapılarla; 8500 yıllık tarihe uçuracak bir İstanbul seyri ve bir zenginliği sunuyoruz.

3 imparatorluğa başkentlik yapmış, iki kıta üzerine kurulmuş ve içinden deniz geçen tek kent olan istanbul bir hazine.

O hazinedeki sayısız mücevherden seçilen 100 yer, bu kitapta buluştu. Görülmemiş açılardan 200’e yakın fotoğraf eşliğinde dün ve bugün arasında bir yolculuğa davetlisiniz.

Heyecanlandıran, mutlu eden, ilham veren bir şehir İstanbul. Ve her zaman merak edilen…

Kaldırılan her taşın altından yeni bir hikâyenin çıktığı, her sokağın farklı bir yüzle selam verdiği, söyleyecek sözü hiç bitmeyen bir şehir İstanbul. Ve anlattıklarıyla her zaman şaşırtmayı başaran…

Onu keşfetmek isteyenleri binlerce yılın renkli, coşkulu, acı-tatlı izleri üzerinde yükselen bir köprüden geçiren; her adımda Roma’dan Cumhuriyet’e, Bizans’tan Osmanlı’ya selam verdiren bir şehir…
O köprünün avuçlarınızın içine sığan hali, işte bu kitap.
Müzelerden camilere, parklardan saraylara, okullardan adalara, kiliselerden hanlara
İstanbul’u 100 farklı yerden göreceksiniz. İmparatorlar, şairler, mimarlar, valide sultanlar,
paşalar, sanatçılar ve daha sayısız isim, sayfalar arasında gezinirken size eşlik edecek.
Kitabın içine çok renk, çok duygu, çok bilgi, çok fikir ve çok fotoğraf sığdı. Ama en çok, tarifsiz bir İstanbul sevgisi sığdı. Ona yaptıklarımızla çok yorulmuş olmasına rağmen inatla dünyanın en güzel şehri olmayı başaran İstanbul’u sevmekten vazgeçmeyenlere armağan olsun!

 (Tanıtım Bülteninden)

Çok güzel bir kitap, alıp okumanızı öneririm, fotoğraflar da müthiş. Bu arada Ayrıcalıklı Rotalar'ı izledikçe, Saffet Emre Tonguç hakkında yazılanları okudukça çok yönlülüğüne, yeteneklerine hayran kalıyorum. Ayşe Arman'ın da çok sevdiği bir arkadaşı. İkisini de instagram'dan takip ediyorum. Siz de takip edin pişman olmayacaksınız. Buyrun size Saffet Emre Tonguç ile ilgili yazı, fikir sahibi olursunuz. 

1966 yılında Çorlu'da doğdu. 1983 yılında Şişli Terakki Lisesi'ni bitirdi. Boğaziçi Üniversitesi'nin Turizm ve Otel Yöneticiliği, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler ile Osmanlı Sosyal Tarihi bölümlerinden mezun oldu. Yüksek lisans tezini Yahudiler ve Osmanlı Toplum Yapısı üzerine verdi. Viyana Ekonomi Üniversitesi'nde (Wirtschafts Universitat) iki yıl doktora çalışması yaptı (1990-92).

1987 yılında Turizm bölümü öğrencisiyken profesyonel rehberliğe adım attı. Fotoğraf çalışmaları, 1990 yılından itibaren Amerika ve Avustralya başta olmak üzere, çeşitli ülkelerdeki dergi ve internet sitelerinde yayınlandı. Turizm Bakanlığı'nın açtığı yarışmalarda bazı fotoğrafları bakanlık tarafından satın alındı. Tasarımını yaptığı çeşitli ev ve bahçeler Maison Française, House Beautiful, Home Art, Elele gibi dergilerde yer aldı.

Türkiye'nin tanıtımı için çeşitli panel ve seminerlere katıldı. CNN International'ın Earth Matters isimli Türkiye ile ilgili bir programında misafir konuşmacı olarak bulundu. ABC Televizyonu'nun Good Morning America programında sunuculuk yaptı.

2005 ve 2009 yıllarında Rotary Kulübü tarafından 'Meslek Üstün Hizmet Ödülü'ne layık görüldü. Gerek meslekî, gerek şahsî ilgisinden dolayı 112 ülkeye seyahat etti. Türkiye Turist Rehberleri Birliği tarafından 2005'de 'Türkiye'nin En Çok Seyahat Eden Rehberi' seçildi. 2006 yılında ise 'Yılın Gezi Yazarı' olarak ödüllendirildi. 2007 yılında Beyaz Kristal yarışmasında 'Turizm Yazarlığı' ödülü aldı. SKAL Kulübü tarafından 'Türkiye'nin En İyi Profesyonel Rehberi' seçildi. Hürriyet gazetesinde Ayşe Arman'ın yaptığı röportajda "Dünyanın en tuhaf yerlerine giden adam" olarak tanıtıldı. Hürriyet gazetesinin Seyahat ekinde ve Voyager dergisinde devamlı yazıları çıkan Saffet Emre Tonguç'un yazdıkları ve yaptıkları yurtdışında, Conde Nast Traveler, Travel and Leisure, National Geographic ve Lonely Planet gibi yayınlarda yer aldı. Satış rekorları kıran Türkiye'de Görülmesi Gereken 101 Yer kitabının yazarlarından olan Tonguç, 'Yılın En İyi Kitabı' ödülü alan Avrupa'da Görülecek 101 Yer ile dördüncü kitabına imza attı. Mayıs 2010'da İstanbul Hakkında Her Şey ve İstanbul the Ultimate Guide adlı kitapları yayınlandı. ..

 

Vişneli Pratik Milföy Tart

 

Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir, biz de iyiyiz. En son 1 Mayıs'ta görüşmüşüz, tebrik mesajı göndermişim bir daha da yazı yayımlamamışım. Bu  hafta sonu Ayvalık çok rüzgarlı olduğu için plaja gidemedik. Ben de fırsat bu fırsat diye düşünüp mutfağa girdim ve bu enfess tarifi uyguladım. Yalnız milföyün kenarlarını da deldiğim için kenarları kabarmadı. Üzerine pudra şekerinin ardından fındık koydum ama bu fotoğrafı annemle birlikte daha çok beğendik. Böylece şeytanın bacağını kırdım ve siz dostlarımla paylaşmak için tarif yayımlama kararı aldım. Ben tart yaptım annem muammara yaptı, Güldal ablamla İloş'umu çaya davet ettik. Tartım beğenildi ve ikişer tane yenildi. İşte böyle, tarifi Tijen Aktay'ın instagram hesabında buldum ve uyguladım, çok pratik ve lezzetli tarifler paylaşıyor. https://www.lezzetibol.com/. Ziyaret edin pişman olmayacaksınız. Tarife geçiyorum. 


VİŞNELİ PRATİK MİLFÖY TART

Malzemeler

6-7 adet kare milföy
200 g labne peyniri
2 yemek kaşığı toz şeker
1 adet yumurta sarısı
1 paket vanilin

Vişneli sos için
1 su bardağı vişne
1 çay bardağı su
2 tatlı kaşığı nişasta (mısır veya buğday)
2 yemek kaşığı toz şeker

Üzeri için
1 yemek kaşığı pudra şekeri
1 yemek kaşığı file Antep fıstığı

Yapılışı
Mini tavaya vişne, su, toz şeker ve nişasta ekleyip karıştırın. Orta ateşte koyulaşana kadar pişirin. Ocaktan alıp soğutun. Ayrı bir kaseye labne peyniri, yumurta sarısı, toz şeker ve vanilin ilave edip karıştırın. Milföyleri derin dondurucudan çıkarıp fırın tepsisine dizin. Çözüldükten sonra kenarlarından biraz mesafe kalacak şekilde ortasına çatal ile mini delikler yapın. Ortasına labneli kremayı koyun. Üzerine vişneli sosu ekleyip önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında milföyler renk alana kadar pişirin. Tepsiyi fırından alıp soğutun. Üzerine pudra şekeri ve file Antep fıstığı serpip servise sunun.  

Sevgili dostlarım şimdilik benden bu kadar. En kısa zamanda yeniden buluşuncaya dek dostça kalın. 









1 Mayıs 2022

Bayramınız Kutlu Olsun


 

Pisi kolojik Öyküler


Pisikolojik Öyküler - Kediler Sahiplendiklerini Anlatıyor Kitap Açıklaması

İnsanların kediler hakkındaki en büyük yanılgısı bir kediyi sahiplendiklerini düşünmeleridir oysa tam tersi doğrudur. Hatta evrende mevcut pek çok akıllı yaratık kediler tarafından sahiplenilmiştir de diyebiliriz.
Sekter de tam bunu söylüyor, artık Ahmet Hakan bile kabul etmiş bir kedinin sahibi olamayacağını. Ama dedikodu çok, Sekter onu  kadınlarla paylaşmak zorunda kalıyormuş. Kiminle mi?
Sokak kedisi ama "Asaf’ın Yerinde" adı Josephine; suratsız ve yalnızlığı seviyor. Özdemir Asaf da bunu biliyor ve "Yalnızlık paylaşılmaz" diye fısıldıyor kulağına.
Ayasofya’nın kedisi Gli  ise neredeyse tüm turistlere ev sahipliği yapıyor, ne de olsa o bir müze bekçisi. Obama ile Erdoğan bile konuğu olmuş, ne macera ama...
Şekip , ah Şekip: Filistinli Mülteci Ahmet’i bağrına basmış ve onunla umuda yolculuğa çıkacak kadar cesaretli.
Pandemi, Kurtuluş’ta bir sokağın kedisi, tüm sokak onun. Ama salgın çıkınca tüm hayat gibi sokak da değişiyor, insanları da. Hüznü bir şekerlemeye dönüştürüyor Pandemi.
Hamlet’in Arap’ı, Bulut’un yıkılan hayalleri, Barış’ın özlemi, Öykü’nün öyküsü, Yumak’ın krem rengi ayakkabıları takibi, Palet’in düş kırıklığı; unutmadan, bir de Figüran Osman ve niceleriyle Ayşen İnci bize kedilerin gözünden hayatımızın çelişkilerini, hüzünlerini, sevinçlerini yuvarlanıp gidişlerimizin öykülerini anlatıyor.
Kedilerin insan sevgisi de bir başka...

(Tanıtım Bülteninden)

Ayşen İnci çok sevdiğim bir tiyatro sanatçısıdır, kedilerle ilgili bir kitap yazdığını öğrenince hemen sipariş ettim, geldi, okunma sırasına girdi.  

25 Nisan 2022

Rüzgarın Getirdiği


Kitaplarıyla bütün dünyada milyonlarca okura ulaşan Debbie Macomber’dan aile olmak üzerine dokunaklı bir hikâye... Sevdiklerimizin yokluklarıyla açtıkları derin boşluklara hayatın doluşunu Debbie Macomber’ın samimi ve sürükleyici anlatımıyla okuyacaksınız!
 
Harper ve Willa birbirine zıt karakterlere sahip iki kız kardeştir. Willa son derece anaç, sakin ve çekingen bir kişiliğe sahipken, Harper flört etmeyi seven, eğlenceli ve girişken biridir. Annelerinin ölümünün ardından babaları, yaşadığı derin acının etkisiyle aileden uzaklaşınca Willa, kız kardeşi Harper’a ve ağabeyi Lucas’a bakmak zorunda kalmıştır. Tüm bu yıpratıcı yılların ardından Willa nihayet hayallerinin peşinden gitme fırsatını bulur ve kendine huzur dolu Oceanside’da şirin bir kafe açar. Kafe zaman içinde Oceanside sakinleri için vazgeçilmez bir lezzet durağı olur.
 
Harper ise zorlu bir hastalık sürecinden sonra nihayet iyileşmiştir. Yeni hayatının her gününü dolu dolu yaşamaya karar veren Harper tehlikeli sporlara gönül verir. Willa, onun için fena hâlde endişelenmektedir. Harper ise ablasının onun üstüne bu kadar düşmek yerine âşık olup artık kendi hayatını kurması gerektiğini düşünmektedir. Bu amaçla onu kafenin karizmatik müşterilerinden fotoğrafçı Sean O’Malley ile tanıştırır. Willa içten içe Sean’ın onun için doğru insan olduğunu bilse de korkuları nedeniyle bu ilişkiden uzak durmaya kararlıdır.
 
“Kadın romanlarının gökkubbesinde bir yıldız varsa, o muhtemelen Debbie Macomber’dır.”
 
Publishers Weekly

 

(Tanıtım Bülteninden)

*Tabii ki de kitabın çıktığını görür görmez ısmarladım, geldi. Elimdeki kitabın bitmesini bekliyorum sevgili dostlarım, en kısa zamanda görüşmek dileğiyle!


17 Nisan 2022

Londra'dan Sevgilerle

 

“Nasıl ki nergisler her bahar donmuş topraktan kendilerini gösterebiliyorsa ben de acıma dayanabilirdim.”

Zorlu bir boşanma sürecini atlatmaya çalışan Valentina, yıllardır görüşmediği annesinin öldüğünü ve ona Londra’da Kitap Bahçesi isimli bir kitabevini miras bıraktığını öğrenince Amerika’dan İngiltere’ye uzanan bir yolculuğa çıkar.

Çocukluğundan beri gerçek bir kitapsever olan Valentina Londra’nın en güzel semtlerinden birindeki kitabevini görür görmez bu masalsı yere âşık olur. Her girenin neşe ve huzur bulduğu Kitap Bahçesi, Valentina henüz bilmese de annesinin onun için hazırladığı sürprizlerle doludur. Ne var ki kitabevinin yüklü bir vergi borcu vardır ve Valentina annesinin mirasını yaşatmakla onu satmak arasında bir karar vermek zorundadır.

Londra’dan Sevgilerle, Londra’nın pastel renkli sokaklarında Valentina’nın kalbini yepyeni bir şehre açıp kayıplarını, kırgınlıklarını ve bitmiş evliliğini temize çekmesinin umut dolu hikâyesi...

 (Tanıtım Bülteninden)


* Sarah Jio'nun kitabı çıkacak, ben de almayacağım. Hemen sipariş verildi, elime ulaştı. Elimdeki kitabı bitirir  bitirmez başlayacağım. Sevgiyle kalın!

Sosisli Mantarlı Kiş

 

Merhaba sevgili dostlarım, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Biz de iyiyiz. Dilerim her şey çok daha iyi olur. Neler yapıyorsunuz, her şey yolunda mı? Sevgili dostlarım, en son 9 Ocak'ta paylaşım yapmışım. Çok uzun zamandır görüşemedik. Bugün sizlerle enfes bir tarif paylaşacağım. Tarife geçiyorum.                                                                                                                                                    

Kiş Hamuru

200 gram tereyağı

·         2 yumurta

·         1 fiske tuz

·         Yarım su bardağı su

·         Yaklaşık 3,5 su bardağı un

1.    Yumuşak tereyağına yumurtaları su ve tuzu ekleyelim.

2.    Unu kontrollü olarak yavaş yavaş ekleyelim. Orta yumuşaklıkta bir hamur elde edelim.

3.    Oklavayla açtığımız hamuru borcama yerleştirelim ve kabarmasını önlemek için her tarafına çatal batıralım.

4.    Önceden ısıtılmış fırında 180-200 derecede 10 dk kızartalım.

Sosisli Mantarlı Harç

300  gr mantar

400 gr sosis

1 çorba kaşığı tereyağ

200 ml krema

Tuz

Karabiber

100 gr kaşar peyniri

1 çorba kaşığı tereyağ eritelim,  kabukları soyulup kesilmiş mantarlar suyunu çekene dek kavuralım,  sosisleri ekleyip  pişirelim, tuz, karabiber ekleyelim. Kaynayan harca kremayı ekleyelim, iki üç dk. sonra altını kapatalım. 

Final

Hazırladığınız hamur tabanının üzerine hazırladığınız iç harcı ilave edip yayalım. 180 C önceden ısıtılmış fırına yerleştirip  30-35  dk. kadar pişirelim.   Pişmesine 10 – 15 dakika kala çıkartalım  ve kaşar peynirini ilave edip tekrar fırına alıp peynirler eriyene kadar pişirelim. 

Sevgili dostlarım yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın.