Anne-baba çocuklar hayata geldiği andan
itibaren onlarla ilgilenir, onların varolmalarını ve hayatta
kalmalarını sağlarlar. Ebeveynler, çocukların en güvendikleri ve
bağlandıkları kişiler olurlar, onlarsız bir hayatı düşünemezler.
Anne-baba boşanmaya karar verip, birisi evi terk ettiğinde çocuklar
büyük bir şok ve acı yaşarlar, olay onlar için korkunç bir felakettir.
Çocukların güven duyguları derinden sarsılır, akut stres bozuklukları
gözlemlenir.
Boşanma çocukları neden etkiler?
Çocukların hayatlarının başından
itibaren onlarla ilgilenen, bakan anne-babaları vardır. Çocuklar
anne-babaya bağlanırlar, bu da onları sağlıklı bir şekilde geliştirip,
olgunlaştırır. Çocuklar, sevgi, güven, onur, sadakat gibi duyguları
ebeveynleri ile sevgi ve güven dolu ilişkilerinden, birlikte yaşanan
aile ortamından öğrenirler. Anne-babanın beraber yarattığı ortam
onların en güvenli alanlarıdır, bu ortamın sonsuza dek bozulmayacağına
inanırlar. Boşanma ile anne-babadan biri evden gidince, bir anda
çocukların en güvenli alanları yıkılır. Çocuklar ayrılıktan sonra bir
daha anne-baba birlikteliğinin olamayacağını anlar, bilinmeyen bir
gelecekten korkarlar. Boşanma çocuklar için çok sarsıcı, onların
gelişimini etkileyici bir olay olur.
Boşanma kararı çocuklara bildirilmeli mi?
Bazı ebeveynler çocuklarının anlamayacağını düşünerek ayrılma kararlarını çocuklarına
söylemezler. Bazen de ayrılmayı isteyen ebeveyn üzücü sahneler
yaşamamak için sessizce evden çıkar, açıklamayı kalan ebeveyne bırakır.
Bu gibi durumlar, çocuğun kafasını karıştırır, ayrılığa yanlış anlamlar
verip, mantıksız nedenler uydurur, kendini reddedilmiş hisseder.
Doğrusu, boşanmaya karar veren anne-babanın aralarında konuşup anlaşarak
bu kararlarını birbirlerini suçlamadan, sakin, yumuşatılmış bir
şekilde çocuklarına bildirmeleridir. Onları, bu kararlarının,
çocuklarının dışında, müşterek yaşantılarının bir sonucu olduğunu,
ayrılıktan sonra da her iki ebeveynin de onlara alıştıkları şekilde
bakıp, seveceklerine, kesinlikle çocuklarını terk etmeyeceklerine ikna
etmelidirler.
Boşanmanın çocuklar üzerinde bıraktığı kayıp hissi nedir?
Ebeveynleri boşanan çocuklar, aile
düzenlerinin bozulmasıyla, eski güvenli hayatlarında edindikleri bazı
şeyleri kaybettikleri hissine kapılırlar. Çocukların bu kayıplar ile
kendi başlarına baş etmeleri çok zordur, anne-babanın yakın ilgisi
gerekmektedir. Hatta bazı durumlarda, üzüntü ve korkularını akrabalar
veya aile dışından bir terapist ile paylaşmaları faydalı olur. Çocukları
etkileyen başlıca kayıp düşünceleri şunlardır:
- Ailenin sonsuza kadar dağılmayacağı, güvenli düzenlerinin bozulmayacağı inancı ve realitesinin kaybolması.
- Güven duygusunu öğrendikleri aile düzenlerinin bozulması ile güven hissini kaybetmeleri.
- Aile yaşantısındaki değişiklikten dolayı, düzen ve alışkanlıklarını kaybetmeleri. Bu kayıp, ergenlik çağında zaten birtakım değişiklikler yaşayan ve bunlarla baş etmeye çalışan gençleri daha da fazla etkilemektedir.
- Çocuk için alışkanlıklar emniyet hissi verir. Boşanmadan sonra bazı alışkanlıklarının değişmesi ile çocuk, emniyet duygusunu da kaybeder.
- Çocuklar, boşanmada üzülen ebeveyni korumaları altına alırlar, bu şekilde onları ayakta tutarak kendilerinin de ayakta kalabilmelerini sağladıklarını sanırlar. Ancak bu rol onlara çocukluklarını kaybettirir, zamanından önce büyümelerine ve olgunlaşmalarına yol açar.
Boşanmadan sonra çocuklarda görülen ortak tepkiler nedir? Nasıl davranılmalıdır?
Ailenin dağılmasından sonra yeni düzene
uyum sağlamakta güçlük çeken çocuklarda değişik duygusal tepkiler
gözlemlenir. Bu dönemde anne-babaların, çocukların duygularını
göstermeleri ve onlarla yüzleşmelerini sağlamaları gerekir. Çocuklar
duygularını açığa çıkaramazsa ileriki yaşlarda depresyon, endişe,
kişilik sorunları, konsantrasyon bozukluğu, yalnızlık korkusu gibi
rahatsızlıklar yaşayabilirler. Boşanmadan sonra çocuklarda sıklıkla
görülen tepkiler şunlardır:
Korku : Boşanmadan
sonra bilinmeyenlerin yarattığı korku bütün çocuklarda görülür.
Çocukların yaşlarına , onları korkutan konulara göre değişir. Ayrılan
anne-baba, çocuklara korkularını anlattırıp, onların güvenini
sarsmayacak şekilde davranmalı ve asla terk edilmeyeceklerini
hissettirmelidirler.
Üzüntü : Çocukların
hayatında ebeveynlerin yerini kimse tutamaz ve çocukların iki ebeveyne
de ihtiyaçları vardır. Ayrılık ile bir ebeveynin günlük yaşantıdan
çekilmesi bütün çocukları üzer. Ağlamak ve üzgün olmaktan başka
çocuklar, üzüntülerini yalnız kalmayı istemek, az konuşmak, ters
davranış, öfke, üzüntülü resimler çizmek gibi yollarla da
gösterebilirler. Ebeveynler, çocukları ile duygularını tartışıp,
paylaşıp onları rahatlatmalıdırlar.
Öfke : Çocuklar,
anne-babalarının boşanmalarına duydukları öfkeyi kavga, yakınlarına
bağırma, kırıp dökme ile gösterebilirler. Bu durumda ebeveynler öfkeyi
görmezden gelmek veya bastırmak yerine, kabul edilir sınırlar içinde,
çocukların öfkelerini dışavurmalarına izin vermelidirler. Bazen çocuklar
öfkeden içlerine kapanır. Onlara da öfkeyi söze döktürtmek gerekir.
Suçluluk : Çocuklar
kendilerinin dünyanın merkezi olduğuna inanırlar ve her olayın nedeninin
kendileri olduğunu düşünürler. Bundan dolayı, anne-baba ayrılığının
kendileri yüzünden olduğuna inanıp, suçluluk duyabilirler. Hatta çoğu
zaman tekrar birleşmenin kendilerine bağlı olduğuna inanırlar.
Anne-baba, tutarlı olarak çocukları, boşanmalarında onların etkilerinin
olmadığını, olayların onların tamamen dışında geliştiğine ikna etmeleri
gerekir.
Yalnızlık : Ayrıldıktan
sonra ebeveynlerden birinin evden gitmesi ve yeni yaşam biçimi
çocukların kendilerini yalnız hissetmelerine neden olur, onların
korkularını, üzüntülerini arttırır, hayali arkadaş bulmaya iter.
Yalnızlık hissini önlemek için ebeveynlerin çocukları, yalnız
geçirecekleri zamanda hoşlarına gidecek, rahatlatacak aktivitelere
yönlendirmeleri faydalı olur.
Gerileme : Ayrılıktan
sonra çocuklar, zor durumlarından kaçmak ve rahatlamak için, gelişimini
tamamladıkları bir aşamaya geri dönebilirler. Örneğin, parmak emme,
yatağı ıslatma gibi. Bunu duygularını kontrol edemedikleri için
yaparlar. Ebeveynler bu dönemde onları cezalandırmayıp, rahatlatmaya
çalışmalıdır.
Uyku bozuklukları ve yemek yeme sorunları :
Ailenin dağılmasına tepki olarak çocuklarda uykusuzluk, yemek yeme
alışkanlıklarında sorunlar görülebilir. Bu durumlarda ebeveyn çocuğun
alıştığı düzeni bozmamaya özen göstermeli, gerektiğinde bir doktora
danışmalıdır.
Okul sorunları :
Boşanmanın çocuklarda yarattığı karmaşık duygulardan dolayı, çocuklar
okulda başarısızlık yaşayabilir veya saldırgan davranışlarda
bulunabilirler. Genelde bu davranışlar boşanmanın olumsuz etkileri
azaldıkça düzelir. Ebeveynlerin, çocuklarının okul durumlarını
öğretmenleriyle düzenli olarak takip etmeleri gerekir.
Fiziksel sorunlar :
Çocuklar duygularını rahatça açığa vuramadıklarında veya stres altında
olduklarında mide, baş, göğüs ağrıları, kramp gibi fiziksel sorunlar
yaşayabilir. Bu sorunları ilgi çekmek için zannedip önemsememek doğru
değildir, bir doktora göstermek gerekir.
Çocukların boşanmaya uyum sağlamaları neye bağlıdır?
Çocuklar için, ailenin dağılması ve
bunu düzeltmek için kendilerinin bir şey yapamaması kabullenmesi zor bir
olaydır, onları derinden sarsar. Yeni yaşantılarına alışmaları ve uyum
sağlamaları hayatlarındaki karmaşalığın büyüklüğüne ve anne-baba
arasındaki anlaşmazlığın yoğunluğuna, onların olaylara karşı tepkilerine
bağlıdır. Boşanmadan sonra anne ve baba kendi sorunlarını ne kadar
hızlı çözüp, hayatlarını ne kadar çabuk düzene sokabilirlerse,
birbirleriyle ilişkileri ne kadar kavgasız olursa, birbirlerine ne kadar
dostça yaklaşabilirlerse, çocuklar da o kadar çabuk sakinleşir ve yeni
yaşantıya uyum sağlayabilirler. Ama velayet sahibi ebeveynin kendisi
boşanma ile baş edemeyip, üzüntüsünü, stresini, öfkesini çocuklarına
yansıtırsa çocukların da tepkileri daha şiddetli, alışmaları yavaş ve
zor olur.
Boşanmanın ardından çocukların en çok neye ihtiyacı vardır? Onlara nasıl yardımcı olunabilir?
Çocukların boşanmanın ardından
yaşadıkları karışık duyguları çözmede yardımcı olmak için iki ebeveynin
de çocuklarla her zaman yakın ilişki içinde olması gerekir. Çocuklarla
ilgilenirken aşağıdaki noktalara dikkat ederlerse onların sorunlarını
çözmelerinde daha faydalı olurlar:
- Çocukların boşanmanın ardından yaşadıkları karışık duyguları çözmede yardımcı olmak için iki ebeveynin de çocuklarla her zaman yakın ilişki içinde olması gerekir. Çocuklarla ilgilenirken aşağıdaki noktalara dikkat ederlerse onların sorunlarını çözmelerinde daha faydalı olurlar:
- Çocuklarla mümkün olduğu kadar çok birlikte zaman geçirip, onları dinlemeye istekli olmak, duygularını paylaşmak.
- Çocuklara anlayış göstermek, duygularını önemsemek, yargılamaktan kaçınmak.
- Eski eşle çocukların yanında kavga etmemek, sürtüşmemek.
- Çocukların her iki ebeveyne de ihtiyaçları olduğunu, ikisini de sevdiklerini kabullenip, onların önünde diğer ebeveyni eleştirmemek, hatta çocukların ona olan bağlılığını desteklemek.
- Çocuklara kendilerini yalnız hissetmemelerini sağlatmak, onları her türlü sorunun üstesinden kendi başlarına gelebileceklerine inandırmak.
- Çocuklar yaşlarına göre çocuksu davranışlarda bulunurlarsa onlara karşı sabırlı olmak, ilgi göstermek,
- Çocukların arkadaşlarını eve çağırmalarını desteklemek.
- Çocukların boş zamanlarını sadece televizyon veya video oyunları ile geçirtmeyip, ilgilendikleri alanlarda eğitici aktiviteler ve spor faaliyetlerinde bulundurmak.
- cezalandırmamak veya alay etmemek.
- Çocukların yalnız kalma ihtiyaçlarına anlayış gösterip, evde yalnız kalabilecekleri bir yer sağlamak.
- Çocukları izlemek, ne yaptıklarını, nereye gittiklerini, davranışlarını takip etmek. Çocuklara her iki ebeveynin de bulundukları yeri söylemek, ulaşılabilir olmak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder