6 Kasım 2013

Böğürtlen Kışı


"Canım Danielım,

Kaybolduğun gün dünyam sona erdi, canım oğlum. Seni her kim alıp götürdüyse, seninle birlikte kalbimi, hayatımı da çaldı. Ben senin gülümsediğini görmek, kahkahalarını duymak, mutluluğunu paylaşmak için yaşıyordum."

Vera Ray 1933 yılının o karlı mayıs akşamında üç yaşındaki oğlu Danielı son kez öptüğünü bilmiyordur. Her ne kadar oğlunu yalnız bırakma düşüncesinden nefret etse de hayatlarını devam ettirmek için çalışmak zorundadır. Tek avuntusu, gün ağardığında küçücük oğluna sarılacak olmasıdır. Ancak Vera geri döndüğünde karşılaştığı manzara, Danielın boş yatağıdır. Bir de karlar içine gömülmüş olan oyuncak ayısı.

Seksen sene sonra Seattle yine mayıs ayında karlar altındadır. Köklü bir gazetede muhabir olan Claire Aldridge, bu doğaüstü olayı haber yapacaktır. Araştırmalarına devam eden Claire, küçük çocuğun bu zamana kadar sonuçlanmamış kaçırılma davasıyla karşılaşır. Evlat kaybetmenin ne demek olduğunu çok iyi bilen Claire, bu olayı çözmeye karar verir. Ancak çözdüğü her düğümün, onu Verayla olan bağlantısına yaklaştırdığından habersizdir…

Böğürtlen Kışı aşkı, umudu ve umutsuzluğu derinden anlatan muhteşem bir kitap. Bu öyküyü yüreklerinizden kolay kolay silip atamayacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)

4 Kasım 2013

Benim İlham Perim
















Merhaba, evet sevgili dostlarım, benim ilham perim biricik kızım Misi! Kimi zaman öyle bebeksi, masum pozlar veriyor ki fotoğrafını çekmemek mümkün olmuyor! Çok seviyorum öyle ki dünyalara değişmem! Allah ömrünü sağlığını versin! Allah tüm sevdiklerimize sağlıklı ömürler versin!

30 Ekim 2013

Alman Pastası


 Sevgili dostlarım merhaba! Geçen sefer Güldal ablamın yaptığı Alman pastasını tarifiyle yayımlamıştım. Şimdi de benim yaptığım pastayı sizlerle paylaşıyorum. Tarif aynı, hatırlatma yapmak amacıyla yeniden yer verdim.
Benim Alman pastam, kalıbı büyük olduğu için ince oldu, ortasından kesince kırıldı. Çok  üzüldüm, bir dilimin resmini paylaşmaya karar verdim! Bir daha ki sefere küçük kalpli kalıplarımı kullanacağım! Onlar da kelepçeli! Tarifi hatırlayalım mı?

Malzemeler:
Pandispanya İçin: 
2 yumurta (önceden ısıtılmış)
3/4 çay bard.erimiş margarin (standart bardak)
3 çay bard. un
1,5 çay bard. toz şeker
1/2 paket kabartma tozu
1 çay bard. yoğurt
1 çay kaşığı mahlep
Ve üzerine serpmek için pudra şekeri

Kreması: 
2 su bard. süt (standart bardak)
50 gr margarin
1 yumurta sarısı
3 çorba kaşığı tepeleme un
1/2 çay bard. şeker
1 paket vanilya

Pandispanyanın Yapılışı:
Yumurta ve toz şeker açık sarı renk olana dek iyice çırpılır. Margarin ve yoğurt eklenir, karıştırmaya devam edilir. Un ile kabartma tozu ve 1 çay kaşığı mahlep konur. 
170 C fırında 40 dk. pişirilir.

Kremanın Yapılışı:
Toz şeker ile un karıştırılır, üzerine yumurtayla çırpılmış süt eklenir, çırpılır. Margarin eklenir. İnmeye yakın vanilya eklenir.

Püf Noktası:
Önce pandispanya pişirilir, soğutulur. Sonra krema pişirilir. Pandispanya  soğuyunca  ortadan ayrılır. Krema konur. Pasta ılınınca da üzerine pudra şekeri serpilir.
İstenirse arasına muz ya da çilek konulabilir (ben muz koydum, çok yakıştı, yazın da çilek ya da frambuaz yakışır)

Yeniden görüşmek üzere dostça kalın!

21 Ekim 2013

Bayram Bitti...


Sevgili dostlarım, merhaba! Bayram bitti, tatil bitti, iş yaşantımıza geri döndük!
Ben, annemle 10 gün önce Cuma günü İstanbul'a gittim, Pazar günü Güldal kuzu, İlayda ve Aytülcüm ile eşi geldiler. Benim için asıl bayram o gündü. Bayram tatili nedeniyle Aytülcüm ve eniştem İsrail'e gittiler. Biz Güldal kuzum ile bol bol görüştük. İpsala'dan arkadaşım Dilek ile  görüştüm, üst kat komşumuz, arkadaşım ile de bir araya geldik. Bol bol dinlendim. Bayramın üçüncü günü ablama gittik (Güldal kuzum).
Son gün de ben, yollar kalabalık olmasın diye yola çıktım gel de gör ki bunu akıl eden tek biz değilmişiz, yine de yollar kalabalıktı. Otobüsler, otogardan zorlukla çıktılar. Misi'yi anneme bıraktım bu kez. Annem getirecek. Annemi de, kızımı da çok özledim. Neyse ki bugün kavuşuyorum!  Cumartesi günü kaçırdığım dizileri internetten izledim, pek bi hoşuma gitti. Dün de aradığım evrağı bulabilmek için bütün bir dolabı indirdim, işe yaramadı, çünkü bulamadım. Yoruldum, ama iki gün dinlendim, akşam  "Güneşi Beklerken" dizisini izledim. Yattım.  Sonra da bu sabah zor uyandım ve apar topar hazırlanıp işe gittim. Şimdi ne mi yapıyorum, bu yazıyı yazıyorum. Sonra plan hazırlayacağım! Bir daha da sömestr tatiline dek böyle uzun bir tatil yok! Hayırlısı olsun bakalım!
Dostlarım, benden şimdilik bu kadar, yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın!

17 Ekim 2013

Patatesli-Peynirli Börek

 
Merhaba dostlarım! Bugün Güldal ablama çaya geldik, nefisss bir börek yapmış. Yiyince dayanamayıp sizlerle paylaşmak üzere tarifini istedim. Beni kırmadı, verdi. Evet, ben de size tarifi veriyorum!

Malzemeler:
4 haşlanmış patates
½ su bardağı beyaz peynir rendelenmiş
½ su bardağı kaşar peyniri
Arzuya göre pul biber ve karabiber
3 tane yufka
1 su bard. süt
1 yumurta
½ çay bardağı ay çiçek yağı
1 ya da 2 çorba kaşığı ay çiçeği yağı
1 çay bardağı su
Çöre otu
 Yapılışı:
1- Patatesler ezilir, kaşar ve beyaz peynir karabiber, pul biber karıştırılır, iç hazır hale getirilir.
2- Ayrı bir kasede suyla ay çiçek yağı çırpılır. Yufkanın bir tanesi yayılır, yağlı ve sulu (1 ya da 2 çorba kaşığı ay çiçeği yağı, 1 çay bardağı su) karışım sürülür, üzerine ikinci  yufka konur, yine ıslatılır, üçüncü yufka konur, ıslatılır.
3- En sonunda  yufkalar 16 eşit parçaya bölünür. Patatesli karışım geniş kısımlara yayılır, sigara böreği gibi sarılır. 
4-Sonra  börekler yumurtalı, sütlü, ay çiçek yağına batırılıp çıkarılır.   
5- Yağlı kağıt konulmuş  fırın tepsisine dizilir. Üstüne çöre otu serpilir. 180 C de üstleri kızarana dek pişirilir.

Yeniden görüşünceye dek dostça kalın!