25 Mayıs 2013
Sıkıldım...
Offf, çok sıkıldım! Annem, geçen hafta Perşembe günü İstanbul'a döndü! Ardından üç günlük tatili fırsat bilip ben de İstanbul'a gittim, Pazartesi akşamı Uzunköprü'ye döndüm. Okul varken insan bir şekilde idare ediyor da hafta sonu yalnızlık hiç çekilmiyor! Neyse ki tek tesellim Pazartesi günü annemin gelecek olması! Ve yine neyse ki önümüzdeki hafta sonu yalnız kalmayacak oluşum!
24 Mayıs 2013
Semizotlu Yeşil Mercimek Salatası
Sevgili dostlarım, nihayet yeniden yeni bir tarifle biraradayız! Yeni bir tarif diye belirtiyorum çünkü Mayıs ayı Lezzet dergisinde gördük, annem uyguladı! Arkadaşlarım gelecek diye yaptık, tadını hepimiz çok beğendik!
Tarife geçelim mi?
Malzemeler (6 kişilik)
1 demet semizotu
1 su bardağı yeşil mercimek
200 gr keçi peyniri
2 havuç
1 kuru soğan (kırmızı da olabilir)
1 yemek kaşığı zeytinyağı
Sosu İçin
1 yemek kaşığı balzamik sirke (nar ekşisi de kullanılabilir)
1 yemek kaşığı limon suyu
1/2 çay bardağı zeytinyağı
Tuz, karabiber
Yapılışı:
Yeşil mercimekleri dişe gelecek kıvamda haşlayın ve suyunu süzün. Salata kasesine iri doğradığınız semizotunu, yeşil mercimeği, halka şeklinde doğradığınız soğanı ekleyip harmanlayın. Tavaya 1 yemek kaşığı zeytinyağını döküp ısıtın. Üzerine kibrit çöpü biçiminde doğradığınız havucu ekleyip az yumuşayıncaya kadar soteleyin. Ufaladığınız peyniri ve havucu salatanın üzerine serpin. Sos için gerekli olan malzemeleri derin bir kaseye alıp çatal ile çırpın. Salatanın üzerine gezdirip servis yapın.
Her Güne Bir Yemek
Her Güne Bir Masal, Her Güne Bir Oyun ve Her Güne Bir Ninniden sonra şimdi de Her Güne Bir Yemek kitabı geliyor. Tijen İnaltongun hazırladığı bu kitap, 29 Şubat da unutulmamak şartıyla her gün için bir yemekle çıkıyor karşımıza. Bizi yemeklerin büyülü dünyasında gezdirirken ülkelerle, geleneklerle, inançlarla ilgili bilgiler de veriyor, öyküler de anlatıyor dört bir yandan.
Lezzete Merhaba
Filiz Akından lezzet paylaşınca güzel diyenlere sihirli tarifler...
Yemek yapmanın yaratıcılık ve zevk sahibi olmayı gerektiren bir alan olduğunu kırk yaşında anladım ve bu bende sanatın başka bir koluyla ilgileniyormuşum gibi bir his uyandırdı. Ayrıca hepimiz misafirlerimize en lezzetlisini sunmak, en lezzetlisini beğendirmek, sonuç olumlu olursa bundan bir sanatçı gibi keyif almak peşinde değil miyiz? Yemek kitabı alırken de yemeklerin görünümüne ve yapılışına bakıp en baştan çıkarıcı olanda karar kılmıyor muyuz? Dilerim hayal kurmanıza sebep olacak kadar şaşırtıcı tarifler yazmışımdır. Destekleyen, ilham veren herkese teşekkürler...
Dönüş

Gerçekler acıdır; acıtır, incitir...
Tam da hayatının yoluna girdiğini sandığı günlerde, önce annesinden gelen bir haber, ardından eski bir şapka kutusunda bulduğu mektuplar...
Deryanın, iki yıldır sümenaltı edilen gerçekleri bir tokat gibi öğrenmesi, onu dünyanın bir megakentinden ötekine savuracak, kaderi onu sarı bir sonbahar günü, açılıp açılmayacağını bile bilemediği bir demir kapının önüne kadar taşıyacaktır.
Genç kız, acaba gizem dolu bu perdenin ardına geçebilecek midir?
Öğreneceklerini kabul edebilecek, kabul etse bile sindirebilecek midir?
O kapı açılırsa elbette...
Dönüş, aldatmanın, aldatılmanın, affetmenin, acıtan gerçeklerin romanı.
16 Mayıs 2013
Kardeşimin Hikayesi
Serenad fırtınasından sonra Livaneliden nefes kesen bir
roman
Sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının cinayete kurban gitmesiyle başlar her şey. Dünyadan elini eteğini çekmiş emekli inşaat mühendisiyle genç, güzel ve meraklı gazeteci kızın tanışmasına da bu cinayet vesile olur. Kurguyla gerçeğin karıştığı, duyguların en karanlık, en kuytu bölgelerine girildiği hikâye, daha doğrusu hikâye içinde hikâye de böylece başlar. Modern bir Binbir Gece Masalının kapıları aralanır. Ancak bu kez Şehrazad erkektir.
Kardeşimin Hikâyesi aşkın mutlulukta ulaşılacak son nokta olduğuna inananları bir kez daha düşünmeye davet eden, aşka, aşkın karmaşıklığına ve tehlikelerine dair nefes kesen bir roman. Her sayfada yeni bir gerçekliği keşfedecek, kuşku ile kesinliğin sınırlarında dolaşacaksınız.
Mantıksız gibi geliyor ama o sabah uyandığımda tuhaf bir haber alacağımı biliyordum. Karadenizin lacivert dalgalarıyla baş başa kalmış olan bu ıssız köyde geçen her gün birbirinin aynısı olduğu için burada insanların heyecanla konuşacağı olaylara pek sık rastlanmazdı. O günün de ötekiler gibi sessizce akıp gitmesi gerekirdi ama galiba başka şeyler olacaktı. O mahmur sabah saatlerinde bir cinayet haberi alacağımı bilmiyordum elbette ama bir haber gelecekti. Daha yataktan çıkmamıştım, gözlerim kapalıydı, arkalarında fosforlu çizgiler bırakarak yıldırım hızıyla hareket eden mor tavşanları izliyordum.
Sakin bir balıkçı köyünde genç bir kadının cinayete kurban gitmesiyle başlar her şey. Dünyadan elini eteğini çekmiş emekli inşaat mühendisiyle genç, güzel ve meraklı gazeteci kızın tanışmasına da bu cinayet vesile olur. Kurguyla gerçeğin karıştığı, duyguların en karanlık, en kuytu bölgelerine girildiği hikâye, daha doğrusu hikâye içinde hikâye de böylece başlar. Modern bir Binbir Gece Masalının kapıları aralanır. Ancak bu kez Şehrazad erkektir.
Kardeşimin Hikâyesi aşkın mutlulukta ulaşılacak son nokta olduğuna inananları bir kez daha düşünmeye davet eden, aşka, aşkın karmaşıklığına ve tehlikelerine dair nefes kesen bir roman. Her sayfada yeni bir gerçekliği keşfedecek, kuşku ile kesinliğin sınırlarında dolaşacaksınız.
Mantıksız gibi geliyor ama o sabah uyandığımda tuhaf bir haber alacağımı biliyordum. Karadenizin lacivert dalgalarıyla baş başa kalmış olan bu ıssız köyde geçen her gün birbirinin aynısı olduğu için burada insanların heyecanla konuşacağı olaylara pek sık rastlanmazdı. O günün de ötekiler gibi sessizce akıp gitmesi gerekirdi ama galiba başka şeyler olacaktı. O mahmur sabah saatlerinde bir cinayet haberi alacağımı bilmiyordum elbette ama bir haber gelecekti. Daha yataktan çıkmamıştım, gözlerim kapalıydı, arkalarında fosforlu çizgiler bırakarak yıldırım hızıyla hareket eden mor tavşanları izliyordum.
12 Mayıs 2013
Güzel Harabeler

SENE 1962. Güneşin kavurduğu İtalya sahilinin kayalık sırtlarında, göğsüne dek hayallere dalmış bir otel sahibi Ligurya Denizinin göz kamaştıran sularına bakarken bir serap görüyor: Uzun boylu, incecik bir kadın, beyazlar içinde bir hayal, tekneyle ona yaklaşıyor. Çok geçmeden kadının çiçeği burnunda Amerikalı bir aktris olduğunu öğreniyor. Ve bir de yakında öleceğini...
Sonra hikâye dünyanın diğer ucunda ve günümüzde yeniden başlıyor. Yaşlı İtalyan bir adam Amerikada bir film stüdyosunun kapısında dikilmiş, en son yıllar önce otelinde gördüğü gizemli kadını arıyor.
Güzel Harabeler, 2. Dünya Savaşından Richard Burtonla Elizabeth Taylorın aşkına kadar, sayısız anı sayısız insanla buluşturan çok özel bir roman. Hiçbir şeyin umduğunuz kadar basit olmadığı aşkları, kiminin karşı durduğu, kiminin boyun eğdiği arzuları, seçilen yolları ve vazgeçilen hayatları anlatıyor.
Muhteşem yaratıcılığı ve kesintisiz şaşırtıcılığıyla Güzel Harabeler bir yandan olmadık hayallere tutunurken, bir yandan da yaşamları kayalık kıyılarında gezinen kusurlu ama büyüleyici insanların öyküsü...
"Pasquale Tursi o an bölük pörçük hissetti kendini. Hayatı artık iki hayattı: Yaşayacağı hayat ve sonsuza dek merak edeceği hayat."
New York Times, Washington Post, NPR, Esquire, Publisher Weekly, Kirkus "2012 YILININ EN İYİ KİTABI" seçkilerinde.
"Edebi sihir."
NPR
"Bu kitap bundan sonra her daim var olacak."
Boston Globe
"Delice sevmek üstüne bir abide."
New York Times
"Sözü dolandırmak niye? Bu bir başyapıt."
Richard Russo
Kaydol:
Yorumlar (Atom)