10 Kasım 2012
Mükemmeliyetçi Aileler Mükemmel Aileler Değildir
Anne babaların çocuk yetiştirme sürecindeki yaklaşımları; çocuğun kişilik gelişiminde etkin bir rol oynar.
Çocuk; yetişkin olmanın adımlarını atmak için çocukluk döneminde edindiği bilgi, deneyim ve becerilerini kullanır. Mükemmeliyetçi bir davranış biçimi içinde çocuklarını büyüten aileler, doğru bir yaklaşım biçimi sergilememektedir.
Bu tip anne babalar; çocuklarından en doğru davranış biçimini beklemektedir. Çocuk yaşamın her alanında en iyisini başarmalı ve en yüksek performansı göstermelidir. Bu durumun nedenleri ve sonuçları ayrıntılı olarak yetişkin dili ile anlatılır. Sonuç iyi olursa çocuk çok şey kazanacak ,anne baba daha mutlu olacak ve onu daha fazla sevecektir. Bu değerlendirme ve konuşma yapılırken çocuğun sahip olduğu kapasite göz önünde bulundurulmaz. Evde bir çok alanda kurallar ve sınırlar önceden belirlenmiştir ve çocuk buna uymak zorundadır. Uyulmadığı takdirde keskin sınırlar ve cezalar ortaya çıkabilir. Bu tip anne babalar daha çok titiz, temiz ve düzenlidir. Evlerinde birçok şeyin yeri belirlidir ve asla değiştirilmemelidir. Mükemmeliyetçi kişilik özellikleri gösteren bu anne babalar kendi yaşamlarında ve işlerindeki performanslarında da başarı odaklıdır. Bu mükemmelliği yakalayamadıklarında çabuk mutsuz olabilir öfkelenme tepkileri gösterebilirler. Bu durum çocukları ve eşleri ile ilişkilerine olumsuz bir şekilde yansımaktadır.
Bu tip anne babaların çocukları yaşamın her alanında en iyi olmak ister. Yenilmeyi hatta ikinci olmayı bile asla kabul edemez. Bunun için büyük çaba gösterir. İstenilen hedefe ulaşmak için gereken her şey yapılmalıdır. Örneğin; derslerinin hepsinden sınıfın en yüksek puanına ulaşmak için okuldan gelince yemek yer ve hemen ders başına oturur. Uzun sürelerle çalışır . Sosyal yaşamdan , arkadaşlarından tamamen kendini soyutlar. Hedefe ulaştığında kendine güvenir, herkesin ilgi odağı olduğu ve onu sevdiği düşüncesine kapılır. Başarı onun için her şeydir. Ergenlik ve yetişkinlik döneminde bu çabalar daha çok yoğunlaşır ve mutsuzluklar artma gösterir. Karşı cins tarafından tercih edilmemek, ilgi odağı olamamak büyük mutsuzluklar yaşamasına neden olur. Bu büyük mutsuzluklar intihar düşüncelerini beraberinde getirebilir. Aşağılık duyguları yaşayabilir. Bu çocuklar; başaramadıklarını gördüklerinde her şeyi bırakma davranışı da gösterebilir. Sınav dönemlerinde; kaygıları daha yüksektir. Başarılı olsa da hedefledikleri gibi başaramayacağı düşüncesi bu kaygı düzeyini daha da arttırmaktadır. Yetişkinlik döneminde de mükemmel bir iş , mükemmel bir ilişki , eş, mükemmel bir çocuk hedefler. Bu sonuca ulaşmak için uzun yıllar gösterilen yoğun çaba bireyi zamanla yormakta ve fizyolojik ya da psikolojik rahatsızlıklar için zemin oluşturmaktadır.
Yaşamda sağlıklı , mutlu ve başarılı çocuklar / yetişkinler yetiştirmek isteyen anne – babalar ; çocuklarına güven duyduğunu ve onu her koşulda sevdiğini göstermelidir. Onun farklı bir birey olduğunu, kapasitelerinin, ilgi ve becerilerinin ona özgü olduğunu unutmamalıdır. Anne ve baba çocuk için doğru bir model olmayı becerebilmelidir. Çocuğun kendi fikirleri aile içinde alınır ve karar çocuğa bırakılır. Kurallar aile içinde birlikte alınmalı ve bu kurallara ailenin her üyesi uymalıdır.
Psikolog Eda Gökduman
9 Kasım 2012
ATATÜRK
|
8 Kasım 2012
Küçük Bir Mola
Bu fotoğraf karesi 28 Ekim'den! Annemle, ablamla ve kardeşim gibi sevdiğim arkadaşımla geçirdiğim güzel bir günden, Yeşilköy kaçamağından! Bayramın son günü, yola çıkmadan bir gün öncesi!
6 Kasım 2012
Şakşuka
Merhaba, çok uzunca bir süredir tarif yayımlamıyorum. Annem, bayram için fava yaptı, resmini çektim, yuvamızdaki bilgisayara aktardım. Ve sildim. Olacak iş mi? Onu da İstanbul'a gidince yayımlayabileceğim ancak. Ben de bugün şakşuka tarifi paylaşmaya karar verdim.
Malzemeler:
5 tane patates
2 tane kabak
2 tane patlıcan
10-12 tane sivri biber
5 tane domates
3 diş sarımsak
Yapılışı: Sırasıyla kabak ve patlıcanlar, patates ve sivri biber kızartılır. Kabukları soyulmuş domatesler küp küp kesilir. Sarımsak, tuz, biraz sirke eklenir. Ve domatesler kızartmanın üzerine dökülür.
Veee afiyetle yenir!
4 Kasım 2012
SEVGİ MENÜSÜ
Babalar ve çocuklar iş başına çocuklar söylesin siz yazın “Anneme Mektup”Anneler günü için en güzel hediye çocuğun annesiyle ilgili hissettiklerini yazdığı bir mektup olacaktır.
BABALAR ve çocuklar iş başına beraberce bir çerçeve hazırlayın ve çocuğunuzun annesiyle
le beraber çekilmiş bir fotoğrafını yada sadece annesinin fotoğrafını yada sadece annesinin
fotoğrafını “Anneciğim”köşemize yollayın.
ELLERİNİZİ, parmaklarınızı açarak yere koyun ve çocuğunuzun,kendinizin ve eşinizin
Elleri arasındaki benzerliklere ve farklılıklar dikkati çekin.
ÇOCUĞUNUZLA beraber bir hayvan dükkanını ziyarete gidin.Bu gezide herhangi bir
Hayvanla ilgili öğrendiği bir bilgiyi,yada anısını arkadaşlarıyla paylaşması için çocuğu
nuzu yüreklendirin.
SOYADININ özelliğine dikkat çekin
BAYRAK nedir?Ne zaman bayrak asıyoruz.Nerede bayrak görüyoruz?vb.sorular .Türk
bayrağını ve diğer bayrakları inceleyin.
Değişik boyutlarda ve şekillerde kaplara su doldurun ve bunları dondurtun.Çocuğunu
zun sudaki değişimi görmesi için suyu tekrar eritin.Bu değişim hakkında çocuğunuzla
sohbet edin.
ÇOCUKLARIN güçlü anne-baba modellerine gereksinimi vardır.Eğer siz komşularınızla
Olan sorununuzda bağırıp çağırıp kavga ederseniz çocuk problem çözme yolu olarak bu
nu öğrenir.Eğer siz eşinizle tartışınca ağlarsanız çocuk ağlamayı öğrenir.Çocuklara güç
lü ve doğru modeller olmaya özen gösterin.
ÇOCUKLAR zaman zaman kendilerine yol gösterilmesine gereksinim duyarlar.Bununla
Birlikte kendi başlarına seçtikleri yolda ilerlemek için yeterince özgür olmaya da gerek
Sinim duyarlar.Çocuğunuzu zaman zaman yalnız bırakmazsanız gerçekten özgürlüğünü
kullanmayacağını bilemezsiniz.Çocuğunuzu yalnız bırakmak onu terk etmek anlamına
gelmez.Yanında siz yokken de başarabildiğini görmesine izin verin.
Prof. Dr. Belma Tuğrul
30 Ekim 2012
Çocuklarınızla Etkili İletişim Kurabilmek
Çocuklarla iyi bir iletişim kurabilmek anne-babalar için önemli bir beceridir. Çocuklarıyla etkili bir iletişim ve pozitif bir ilişki kurabilen anne-babalar, anne-baba omlaktan daha fazla keyif alabilirler. Genç ya da çocuk, her yaşta anne-babaları ile iyi ilişki içinde olan bireylerin kendilerine güven duyguları gelişir, kişilerarası ilişkilerde karşılıklı saygı duymayı öğrenirler.Çocuklarla iyi iletişim kurmak her zaman kolayca ulaşılabilen bir hedef değildir. Çocuklar ve anne-babaların iletişim kurma biçimleri birbirinden farklıdır. Öte yandan iletişimin etkili olabilmesi ortama da bağlıdır. İyi bir iletişim için anne-babalar sakin ve huzurlu bir ortam hazırlamalıdırlar. Bu yazı çocuğunuzla etkili iletişim kurabilmeniz için bazı öneriler içeriyor.
*Çocuğunuzu dikkatli ve nazik bir şekilde dinleyin.
*Çocuğunuz konuşurken sözünü kesmeyin.
*Çocuğunuz konuşurken vereceğiniz yanıtı hazırlamakla meşgul olmayın.
*Çocuğunuz konuşmasını bitirip sizden yanıt isteyene dek düşüncenizi söylemeyi erteleyin.
*Çocuğunuzun, gereksinimi olduğunda onun yanında olacağınızı bilmesine izin verin.
*Çocuğunuz sizinle konuşmak istediğinde gazetenizi bırakın, televizyonu kaapatın ve dinlemeye hazır olun.
*Çocuğunuz size önemli bir şey anlatmaya çalışırken telefon konuşması yapmaktan kaçının.
*Başkalarının yanında çocuğunuzu eleştirmeniz ya da uyarmanız, çocuğunuzun size gücenmesine ve kızgınlık duygularına neden olabilir ve size olan güven duygusunu zedeleyebilir. Çocuğunuzla konuşurken gerekmiyorsa başkalarını konuşmanıza katmayın ve mümkün olduğunca çocuğunuzla yalnızken konuşun.
*Çocuğunuzla konuşurken fiziksel olarak aynı seviyede olmaya dikkat edin, tepesinden bakmak yerine eğilin ve göz hizasındayken onunla konuşun.
*Eğer çocuğunuza kızgınsanız onunla konuşmak içim sakinleşmeyi bekleyin. Aksi halde objektif olamayabilirsiniz.
*Çok yorgun olduğunuz zamanlarda çocuğunuzu aktif bir şekilde dinlemeniz zorlaşacaktır. Bu nedenle çocuğunuzla konuşmak için yorgun olmadığınız zamanları seçmeye özen gösterin.
*"Neden öyle olduğunu ya da neden öyle davrandığını" sormak yerine "Ne olduğunu" sorun.
*"Ben, sözümü bitirdikten sonra konuşacaksın, senin için en iyisinin ne olduğunu biliyorum, sadece söylediğimi yap" gibi tümceleri azaltmaya çalışın. Bu tür konuşma biçimi açık iletişimi engeller ve daha sonra çocuğunuzun sizinle açık iletişim kurma olasılığını azaltabilir.
*Hakarat içeren ya da aşağılayıcı sözcükler kullanmayın.
*Konunun çözümü için çocuğunuzun adım adım bazı tedbirler planlamasına yardım ve öncülük edin.
*Yaptıklarıyla ya da yapmadıklarıyla onu yargılamayın. Çocuğunuza, onu olduğu gibi kabul ettiğinizi gösterin.
*Çocuğunuzun sizinle iletişim kurma çabasını destekleyerek açık iletişimin sürdürülmesine yardımcı olun.
23 Ekim 2012
Bayramınız Kutlu Olsun
Sevgili dostlarım, bayramınız kutlu olsun! Tüm sevdiklerinizle bayram
tadında nice sağlıklı, huzurlu, mutlu yıllar geçirmeniz dileğiyle!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)