8 Temmuz 2008

Bir Kere Denenince Bin kere Ölünür

Sen daha ne gördün kü arkadaş
Kimbilir ki yarın neler olacak
Belki derin bir aşk sana çarpacak,
Yeni zamanlara yolculuk başlayacak.

Tanımak için hayatı daha çok gençsin arkadaş
Karar vermek için henüz erkensin
Seni bekleyen sürprizlerden
Hemen hiç habersizsin

Yalancı mutluluklar, sahici ölümlerdir
Bir kere denenince bin kere ölünür
Unutma hayat yalnız bir defa yaşanır
Umutlar da yeniden yaratılır

Ne kadar acıtsa da canını hayat
Düşlerin tükense de kaynağından
Yalnızlıktan kanasa da yüreğin
Sahte rüyalara aldanma dayan

Yalancı mutluluklar, sahici ölümlerdir
Bir kere denenince bin kere ölünür.

Not: Bu şiirin kime ait olduğunu anımsamıyorum. Yıllar önce bir gazeteden kesmiş saklamışım.
Bulunca paylaşmak istedim.
Bu şiiri paylaşmamın öncelikli nedeni çok sevmiş olmam, yaşamın her alanında, attığımız her yeni adım için geçerli olması. Bir de çocuklarımızın, arkadaş etkisiyle, boşluk duygusuna kapılarak yanlış adımlar atmamalarını ummak. Hepimize bu konuda büyük görevler düşüyor, ebeveyn oalrak ta eğitimci olarak ta! Çocuklarımızın yarınlarının sağlam, güvenli olabilmesi için ilgimizi, sevgimizi ve dikkatimizi eksik etmemek. Sonradan pişmanlık duymamak. Ben, yakın çevremde bunları yaşamadım, öğrencilerimde de öyle. Ama gençlerimiz, çocuklarımız bu batağa her yıl daha erken yaşta saplanıyorlar. Dilerim hiç birimiz üzülmeyiz.

Sevgiyle kalın!

5 Temmuz 2008

Neşeli Melekler Sınıfı'yla Vedalaşma Vakti!

Merhaba, gecikme başlıklı yazılardan hepimiz bıktık artık, değil mi? Etkinlik yazısı gecikince diğer yazılar da gecikti doğal olarak. Sene sonu geldi, karneler hazırlandı, verildi.
Bu tatlı çocuklarla, miniklerle bir senenin sonunu daha getirmiş olduk.

Bu resim, yukarda görmüş olduğunuz kahkahalarla gülen öğrencim Şahnare'ye ait. Çok çok mutlu, pozitif bir çocuk. Annesi, doğduğunda diğer bebeklerin aksine kahkakarla attığını söyledi. Doktorları çok şaşırtmış. Benim kızım, konuşmayı da çok sever. Dileri yaşamın boyunca içindeki güneş parlamayı sürdürür. Dilerim yıldızını yitirmezsin sevgili kızım!


Sınıfımızı karne için sınıf annemiz Ayşe Hanım ile birlikte süsledik. Çocuklar da neşeyle eşlik ettiler.
Okullar tatilde ya sizleri çok özledim. Sizler birer yaş daha büyümüş olarak birinci sınıfa başlayacaksınız. Kimileriniz de yeniden anasınıfına devam edeceksiniz.

Belki yeniden görüşürüz! Ben de yeni öğrencilerimle, kardeşlerinizle birlikte olacağım!
Hepinize mutlu ve başarılı yıllar diliyorum.

3 Temmuz 2008

Gecikmiş Bir Doğum Günü!

Arkadaşlar, ik yıl önce 10 Haziran'da blogumu oluşturmuştum. O hafta o kadar yoğundum ki ikinci yıl dönümümü kutlamayı unuttum.
Geç te olsa hatırladım. Nice yıllar birlikte olmak dileğiyle!

Kahve, Kitap ve Çikolata Keyfi!

Merhaba Arkadaşlar, dostlar! 15 Mayıs'ta yayımlamam gereken yazıyı geciktirdiğim için çok çok özür dilerim!
Önceki etkinliklerde yazıları zamanında yayımladığımı hepiniz biliyorsunuz!
Bu etkinlikte sahiplerine geç ulaşan ya da hiç ulaşamayan hediyeler oldu. Bu durum beni diğerlerinden daha çok üzdü. İçim içimi yedi, hediyesi eline geçmeyen herkese ben paket hazırlayıp yollamayı bile düşündüm.
Geciktirmenin bir nedeni de sürprizi bozmak istemeyişimdi.
Henüz hediyesi eline geçmemiş olan arkadaşlar varsa beni mutlaka bilgilendirsinler. Hatırladığım kadarıyla hediyesi eline ulaşmayan bir kişi kalmıştı.

  • Eda
  • ile
  • Oylum
  • hediyeleri ellerine ulaşmadığı halde yazıyı yazmam için teşvik ettiler, uyardılar. Edacığım, hediyesi eline geçer geçmez beni bilgilendirdi. Oylum'um da hediyesine kavuşur umarım.
  • Sevda
  • 'm yine imdadıma yetişti, banner'imi hazırladı. Bütün hazırladığım etkinliklerin banner'i Sevda'mdan! Sevdacığım, sana bir kez daha çok çok teşekkür ediyorum. Minnettarım sana!

    Benim hediyelerim

  • Fadime
  • 'mden geldi. Çok incelikle seçilmiş hediyelerdi. Çok çok beğendim. Fadimeciğim, birbirnden güzel hediyelerin için çok teşekkür ederim. Çikolatanın ömrü son resimleri çekmeye yetmedi. Çikolatayı evden uzak tutmaya çalışıyorum biliyorsunuz. Bu aralar hiç kurabiye de yapmadım. Bu nedenle kahve keyfine gördüğünüz şekerler eşlik etti ama yalnızca resim gereği.

    Kahve ve çikolatanın tadı müthiş, vazgeçilmez, Aytül, ne zaman yurt dşına çıksa bunlardan getirir. Bayılarak tüketirim.

    Empati, almak isteyip henüz almadığım kitaptı iyi ki acele etmemişim. Canım arkadaşım almış bana. Çok hoş bir tesadüftür. Benim Sevda'ya aldığım kitabın aynısından Fadime de bana hediye etti. İkisi de çok sevdiğim yazarlar. Havalara uçtum.


    Beklenen an geldi, sıra kim kime çıkmış, açıklamaya geldi, hazır mıyız? Ne zamandır hazırsınız aslında değil mi?

  • Yaren

  • Seval


  • Seval

  • Zehra


  • Zehra

  • Yaren


  • Sevda

  • Yeşim


  • Yeşim

  • Betül


  • Betül

  • Asiye


  • Asiye

  • Sibel


  • Sibel

  • Dilek


  • Dilek

  • Hülya


  • Hülya

  • Ezgi


  • Ezgi

  • Hanife


  • Hanife

  • Oylum


  • Oylum

  • Şerife


  • Şerife

  • Neslihan


  • Neslihan

  • Aslı


  • Aslı

  • İlker


  • İlker

  • Lale


  • Lale
  • ,
  • Eda


  • Eda

  • Serpil


  • Serpil

  • Sebla


  • Sebla

  • Ayşe


  • Ayşe

  • Hülya


  • Hülya

  • Canay


  • Canay

  • Özlem


  • Özlem

  • Emel


  • Emel

  • Elif


  • Elif

  • Yasemin


  • Yasemin

  • Fidan


  • Fidan

  • İlkay


  • İlkay

  • Fadime


  • Fadime

  • Burçak


  • Burçak


  • Sevda


  • Bu arada
  • İlkay
  • 'ım, çok büyük bir jest yapmış ve Fadime için hazırladığı paketin hemen hemen aynısından bana da hazırlamış ve göndermiş (cezerye ve çikolatalar çoktan bitti, Adana'ya özgü kahveyi de çok sevdik). İlk anda yanlışlık oldu zannettim, İlkay ve Fadime ile haberleştim, Fadime'ye bana gelen paketi gönderiyordum. Önce Fadime'den sonra da İlkay'dan haber geldi.
    İlkay'ım, "hep bizleri düşünüyorsun, bu da benden sana hediye" mesajı göndermiş, çok çok duygulandım. İlkaycığım, sana buradan bir kez daha teşekkür ederim yüreği sıcacık arkadaşım benim. Kupalarımla vazgeçilmez bitki çayı keyfi yapıyorum. Çiçek desenleri, renkleri müthiş. Papatya resmi de çok güzel. Uğur böcekli kitap ayracım da vazgeçilmez benim için!

    İlkay'ımın hediyesi Murathan Mungan'ın "Kadınlar Kentler" kitabı da müthiş. Birbirinden bağımsız 16 öyküden oluşuyor. Başucu kitabı benim için. Büyük bir keyifle gidiyor.

    Bir etkinliğe daha noktayı koymuş olduk. Etkinliğe katılan tüm dostlarıma ve arkadaşlarıma bir kez daha teşekkür ediyorum. Dilerim sizler için keyifli, gülümseyerek anımsayacağınız bir etkinlik olur!






    29 Haziran 2008

    HAYAT OLDUKÇA...


    "Hayat oldukça ümit vardır."
    Portekiz Atasözü


    Geçtiğimiz günlerde bir yazıda okudum bu yazıyı. çok çok beğendim, dostlarımla ve arkadaşlarımla paylaşmak istedim. Hepimizin kendimizi çaresiz, kötümser, keyifsiz duyumsadığı
    günler vardır.

    Oysa her yaşanan olayın da bir çözümü vardır. Bazıları daha çabuk çözüme kavuşur bazıları da daha uzun sürede.


    Ama yaşam, doğa sürprizlerle dolu! Doğa, kendisine hoyratça davranıldığı halde bize cömertçegüzellikleri sunmaya, yüreğimize neşe, coşku vermeye, bizi hafifletmeye devam ediyor!
    Çok sevdiğim, daha önceden yayımladığım bir şiiri yeniden okuyup anımsayalım mı? Çünkü başka hiç bir şiir bunun yerini tutmuyor!


    Güneşin Olsun Gönlünde

    Güneşin olsun gönlünde

    Kar bile yağsa, ya da fırtına olsa

    Gök bulutlarla ve dünya kavgayla dolsa

    Güneşin olsun gönlünde

    O zaman gelsin ne gelirse

    Doldurur ışıklarla en karanlık gününü

    Bir şarkın olsun dudaklarında

    Sevinçli ezgilerle

    Seni günlük tasalar bunalıma boğsa bile

    Bir şarkın olsun dudaklarında

    O zaman gelsin ne gelirse

    Yardım eder savuşturmaya en yalnız gününü.

    Başkaları için de bir diyeceğin olsun

    Tasada ve bunalımda

    Ve kendi ruhunu şenlendirecek her şeyi

    Söyle onlara da, bir şarkın olsun dudaklarında.

    Yitirme sakın yürekliliğini

    Güneşin olsun gönlünde

    Ve her şey iyi olacak.

    Cesar Flaischlen





















    PASKALYA ÇÖREKLİ HAFTA SONU!

    Merhaba Arkadaşlar! Bir aydır hiç yazı yazmıyorum. İçimden gelmiyor! Nedenini biliyorsunuz, değil mi? 15 Mayıs'ta "Kahve, Kitap ve Çikolata Keyfi" etkinliği yazımı yazıp yayımlamam gerekiyordu.
    Ancak henüz hediyesi eline geçmemiş arkadaşlar vardı. Sonra okulların tatil olmasını bekledim. Şimdi yalnızca birinin hediyesi eline ulaşmadı hatırladığım kadarıyla ama bu durum beni çok üzdü. Daha önceki iki etkinlikte de herkes hediyesine kavuşmamış olsa da söz verdiğimiz gibi gününde yayımlıyorduk, yayımlıyordum. Şimdi elim kolum kalkmıyor sanki. Zaten uzunca bir süre etkinlik düzenlemem herhalde!
    Bu hafta fırsat bulur bulmaz etkinlik yazısını yayımlayacağım!
    Bu arada boş durmuyorum, hafta sonları kekler yapıyorum. Ekmek makinesinde yaptığım için yayımlamamayı tercih ediyorum. Belki görünümüne çarpılıp birini yayımlarım.

    Dün akşam da Paskalya Çöreği yaptım. Dr. Oetker tariflerinden. Ama benim okuduğum tarifte mahlep yoktu, ben de unuttum doğrusu. Annem sorunca aklım başıma geldi.
    Biraz daha şeker koymalıyım bence. Ama ekmek makinesinde hamurumu yoğurdum, şekillendirdim, fırına attım. Kıvamı yumuşacık. Tadı da çok iiyi, çok yakın bir lezzet oldu.
    Evvelki yıl yaptığım hiç ne tadı ne kıvamı yönünden yakınından yamacından geçmiyordu.
    Bu kez cesaret kazandım yaptım, kendimi başarılı buldum arkadaşlar.
    Bir daha ki sefere biraz daha şeker ve mahlep ilavesiyle % 100'lük bir başarı elde edeceğiz!

    Tarife geçelim mi?

    Paskalya Çöreği

    Malzemeler (Hamur için)

    500 gr un ( 4.5, 5 su bardağı) un (benim ölçü bardağıma göre dört bardak)

    1 poşet Dr. Oetker instant maya

    125 gr yumuşak margarin

    1/2 çay bardağı toz şeker (bir çay bardağının tamamı ya da tamamına yakın koymakta yarar var, şekeri biraz az gibi )

    1 yumurta

    200 ml ılık süt (bir su bardağı ya da iki çay bardağı)

    Üzeri İçin:

    1 yumurta sarısı

    Hazırlanışı:

    Unu eleyip maya ile karıştırın. Üzerine margarin ,toz şeker, yumurta ve ılık sütü ekleyip yaklaşık 5-10 dk. yoğurun. Üzerini kapatıp oda sıcaklığında hamur hacmi iki katına çıkıncaya kadar (yaklaşık 40-50 dk.) bekletin. Süre sonunda hamuru 21 eşit parçaya bölün, her birini 15 cm boyunda uzatın. Bu hamurları üçerli olarak saç örgüsü biçiminde gevşek olarak örün. Fırın tepsisine aralıklı olarak sıralayın. Üzerini kapatıp 30 dk. bekletin. Üzerlerine yumurta sarısı sürün, ısısı 180 C'ye getirilmiş fırında 20-30 dk. pişirin. Fırından çıkarınca üzerini kapatın. Sıcak ya da soğuk olarak servis yapın.


    Ustanın Sözü: Annem, hamura bir tatlı kaşığı mahlep koymanın yeterli olacağını söyledi.
    Ben, ekmek makinesinin haznesine malzemeleri ekmek yapma sırasına göre koydum, hamurumu makinem yoğurdu. Ben de bir tane büyük saç örgüsü yaptım, hamurun kalanını yuvarlak olarak biçimlendirdim.
    Hamurun üzerine süreceğim yumurta sarısının içerisine file fındık koydum, karıştırdım. Böylece fındıklar dökülmedi. Tarifte fındık ta yoktu.
    Fırından çıktığında biçiminin pek saç örgüsüne benzemediğini gördüm. Pişirdim. Onların ömrü resme yetmedi. Tarafımızdan tadına bakılarak büyük bir afiyetle bitirildi.

    Bir daha dünyaya gelirsem kendi kedim olarak gelmek istiyorum. Annemin arkadaşı Zerrin teyze hep böyle söylerdi. Hak veriyorum, ben de aynı biçimde düşünüyorum.

    Hiç ev cadısının yemek bulma, çalışma, para getirme gibi dertleri var mı Allah aşkına?
    Tek derdi keyif, ilgi görmek, şımartılma, uyuma! Yemeği mutfağa getiriliyor, hep birlikte yemek yeniyor. Cadı kızım, kendisini de mamasının başına götürmemi bekliyor! İyi değil mi?

    Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın! İyi Pazarlar, iyi haftalar!



































    YE #35 ÇİKOLATA

    Biricik arkadaşım
  • Sevda
  • 'm, yine enfes bir etkinlik düzenlemiş. Katılmamak olmaz! Hepimizin kalbini fethedecek muhteşem bir etkinlik! Ne kadar güzel tarifler öğreneceğiz, ne kadar güzel sunumlarla karşılaşacağız, neler neler öğreneceğiz sayende! Canım arkadaşım, ellerine, yüreğine sağlık!
    Ben, daha önce yayımladığım bir tarifle katılacağım! Çünkü çikolataya yenik düşmek istemiyorum. Sonrasında krize girip her gün yiyorum. Yiyemediğimde baş ağrıları çekiyorum.
    Şimdi çikolata ile aramızda bir mesafe var, arada sırada canım çok çekince azıcık yemeye çalışıyorum. Yaparsam da yiyeceğim, karşı konulamaz bir lezzeti var çünkü!

    Gelelim
  • pastaci
  • Burcu'nun tarifi Truff tarifine! Gerçi benimkiler boyut olarak çikolataya benzedi ama hiç te fena görünmüyor değil mi?

    Truff Tarifi
    (Burcu, pasta yapımında kullanmış truffları)

    Malzemeler:

    200 ml süt kreması (1 küçük kutu)

    500 gr Bitter kuvertür

    Bir de üzeri için kakao ya da toz çikolata

    Yapılışı:


    Süt kremasını ocağa koyun, kaynama noktasına gelince ocaktan alıp içine doğranmış bitter çikolatayı ekleyip karıştırarak eritin ve katılaşana dek buzdolabında bekletin.

    Katılaşınca dolaptan çıkarın. Küçük parçalar koparıp avuç içinde yuvarlayın ve top top yapıp kakaoya bulayın.

    Benim notum: Serin bir yerde muhafaza edin, buzdolabında çok sertleşiyor.

    Yeniden buluşuncaya dek sevgiyle kalın! İyi Pazarlar hepinize!