15 Temmuz 2006

HAYVAN HAKLARI


Selam Arkadaşlar
Bu sabah gazetede bir astsubayın ve arkadaşının Simba adlı çok şeker bir köpeği korktukları gerekçesi ile öldürdüklerini öğrendim ve tepem attı. Nasıl yani, sen korkuyorsun –tamam bu duygu normal- hiçbir uyarıda ve ricada bulunmadan basıyorsun tetiğe ve öldürüveriyorsun hayvanı, kaldı ki bu köpeğin sahibi var kaldı ki sokak köpeği bile olsa korktun diye öldüremezsin arkadaş! Simba'nın ailesinin çektiği acının ne kadar büyük olduğunu anlayabiliyorum, çocuklarıyla bir büyütmek istiyorlarmış! Başları sağolsun!
Toplum yararına, salgın bir hastalık varken istisnai bir durum söz konusu olabilirmiş ama bu öyle bir durum mu, iyi her korkan karşısındakini öldürsün o zaman(! ) Allah böyle düşünen herkese akıl fikir versin!
Birkaç ay önce de yönetmen Kudret Sabancı’nın köpeği aynı nedenle öldürülmüştü, gece saati adamın karşısına çıkmış, saldıracak diye korktu diye kafasına bahçe malzemelerinden birinin sopasıyla vurmuş, öldürmüş zavallı hayvanı. İyi o zaman sizin yetiştirdiğiniz, herkesin alışık olmadığı, değişik alışkanlıkları olan ya da saldırgan ,agresif görünen çocuklarınızı öldürse insanlar bunca yıl emek vermişsiniz hoşunuza gider mi, üzülmez misiniz, içiniz yanmaz mı?
İnsanlar nasıl kendilerini Tanrı yerine koyarlar da bir canlının hayatına kast ederler, onlar da cezalarını bulmazlar mı? İki kere günaha giriyorlar, birincisi bir canlının yaşamına kast ediyorlar, ikincisi de kendilerini Allah yerine koyuyorlar!
Bir de bir hevesle hayvan alıp ta besleyenler sonra da bakımını üstlenmekten bıkıp yıllar sonra onu sokağa atanlar var, bu da ayıp değil mi, günah değil mi? Sen hayvanı bakacağım diye al, evinde besle, zavallı evin kurallarını benimsesin, sokağa at, o hayvancağız sokakta kendini koruyamaz ki, kendini savunmayı bilemez ki, araba geçtiği zaman kaçmayı bilemez ki, önce hemcinslerine yenik düşer, açlıktan, susuzluktan ölür, onları da nasıl bulacağını bilemez, bulamaz da, barınacak yer bulamaz! Nasıl yani, siz çocuğunuza bakamayacağınıza karar verip sokağa atar mısınız? Ağızları var dilleri yok hayvanlara eziyet edemeyiz, yazık, günah!
Arkadaşlar, geçen hafta Ayşe Arman’ın kedisi öldü, kadıncağız yıllardır ona ne kadar iyi baktı, çocuğu büyürken Oğluş’unun onları yalnız bırakacağını tahmin etmemişti ki! Dubai’deki doktorlar uyutulmasını uygun görmüşler, Ayşe Arman kabul etmemiş.
Geçen hafta onun kedisinin ölümüne ağladı, bu hafta Simba’ya ağladım. Ve bu yazıyı yazmaya karar verdim!
Aşağıda “Hayvan Hakları Bildirgesi” maddeleri yer alıyor, bunu çok sevgili hayvanlara
bir borç, bir görev olarak gördüğüm için yer veriyorum! Onlar çok savunmasız, onları korumak bizim görevimiz.
Hasta oldukları zaman da onları terk edemeyiz, doktora götürüp “ne yapılırsa yapılsın ben görmeye dayanamam” da diyemeyiz, bu bencillik olur, içimiz kan ağlasa bile her zor anında yanında olmalıyız, unutmayalım ki onların en büyük desteği biziz, bizim sevgimiz!
Onlar bizi koşulsuz seviyorlar, hayata Allah’ın gözüyle bakıyorlar, içleri çok temiz, hasetlik, arkadan vurma, kazık atma gibi insanların birbirlerine yaptıkları pisliklerden haberleri bile yok, kuyu da kazmıyorlar arkamızdan, çok sadıklar. Kediler nankör denir, insanlar öyle, kediler sevginizin değerini biliyorlar, onlar da köpekler gibi minnet ediyorlar! Gerçekten!
Ve eğitim ailede başlar, ailelere hayvan sevgisi aşılama konusunda da çok büyük görevler düşüyor, korku değil sevgi aşılamalıyız minicik yüreklere! Sadistlik değil koruma duygusuna sahip olmalılar, sokakta yaşayan hayvanlara sapanla taş atmayı, tekme atmayı, kuyruğuna teneke bağlamayı değil onları sıcak yaz günlerinde susuz ve yiyeceksiz bırakmamayı öğrenmeliler! Zor iş değil, bir kap su bir kap yiyecek, hepsi bu!
Yunus Emre ne demiş “ Yaradılanı Severim Yaradandan Ötürü”. Aynı şey bütün korunması gereken canlılar için geçerli!
Evet, sizi Hayvan Hakları Bildiregesi ile baş başa bırakıyorum!

Giriş
Yaşamın tek olduğunu, yaşayan bütün canlıların ortak bir kökeni olduğunu ve türlerin evrimi yönünde farklılaştığını, yaşayan bütün canlıların doğal haklara sahip olduğunu ve sinir sistemi olan her hayvanın kendine özgü hakları bulunduğunu, bu doğal hakların küçümsenmesi ve hatta kolayca göz ardı edilmesinin doğa üzerinde ciddi zararlar doğuracağını ve insanoğlunun hayvanlara karşı suç işlemesine sebebiyet vereceğini, türlerin birlikte olmasının diğer hayvan türlerinin yaşama hakkının insanoğlu tarafından tanınmasını ifade edeceğini, insanoğlu tarafından hayvanlara saygı gösterilmesinin bir insanın bir diğerine gösterdiği saygıdan ayrı tutulamayacağını dikkate alarak, ilan edilir ki;

Madde 1
Bütün hayvanlar biyolojik denge kavramı içerisinde varolmak bakımından eşit haklara sahiptir.

Madde 2
Bütün hayvanlar saygı gösterilme hakkına sahiptir.

Madde 3

1. Hayvanlara kötü muamele edilemez veya zalimane davranışlarda bulunulamaz.
2. Eğer bir hayvanın öldürülmesi gerekiyorsa, bu bir anda, acısız ve korku yaratmaksızın yapılmalıdır.
3. Ölü bir hayvana saygıyla davranılmalıdır.

Madde 4

1. Vahşi hayvanlar yaşama hakkına ve kendi doğal çevrelerinde özgürce üreme hakkına sahiptirler.
2. Vahşi hayvanların özgürlüğünden uzun süreli alı konulması, avlanma ve balık tutma geçmiş zamana ait olup hangi sebeple olursa olsun vahşi hayvanların bu şekilde kullanımı hayati olmayıp, akis davranışlar bu temel hakka karşıdır.

Madde 5
1. Bir insanın desteğine ihtiyaç duyan her hayvan uygun beslenme ve bakımı görme hakkına sahiptir.
2. Hiçbir koşul atında terk edilemez veya adil olmayan bir şekilde öldürülemezler.
3. Her tür soy üretme ve hayvan kullanımında soyun fizyolojisine ve kendi türüne özel davranışlarına saygı gösterilmesi zorunludur.
4. Hayvanları içeren sergiler, gösteriler ve filmler hayvanların onuruna saygı göstermek zorunda olup hiçbir şekilde şiddet içeremezler.

Madde 6
1. Hayvanlar üzerine yapılan fiziksel ya da psikolojik acı çekmeye sebep olan deneyler hayvanların haklarının ihlalidir.
2. Soyu tükenen hayvanların ya da yok edilen bir hayvanın yerine yenisinin ikame edilmesi yöntemleri geliştirilmeli ve sistemli olarak devam ettirilmelidir.

Madde 7
Gereği olmayacak şekilde bir hayvanın öldürülmesini içeren her kanun ya da buna yol açan her karar yaşama karşı işlenmiş suç kapsamındadır.

Madde 8
1. Vahşi bir hayvan soyunun hayata kalma onurunu hiçe sayan her yasa ve böylesi bir harekete sebep olan her karar soykırıma eşdeğer olup soya kaşı işlenmiş suçtur.
2. Vahşi hayvanların katledilmesi ve üreme yumurtalarının kirletilmesi, yok edilmesi soykırım cürümüdür.

Madde 9
1. Hayvanların kendilerine özgü yasal statüleri ve hakları hukuk tarafından tanınmak zorundadır.
2. Hayvanların güvenliğinin koruma altına alınması hususu Devlet örgütleri düzeyinde temsil edilmelidir.

Madde 10
Eğitimden ve okullaşmadan sorumlu merciler, vatandaşlarına çocukluktan itibaren hayvanları anlamayı ve saygı göstermeyi öğrenmeleri için olanak sağlamak zorundadır.

Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi 15 Ekim 1978 tarihinde Paris’teki UNESCO Merkezi’nde törenle ilan edilmiştir. Bu metin, 1989 yılında Hayvan Hakları Birliği tarafından tekrar düzenlenerek 1990 yılında UNESCO Genel Direktörü'ne sunulmuş ve aynı yıl halka açıklanmıştır.

Sevgiyle Kalın dostlarım, bir daha buluşana dek şimdilik hoşçakalın!

Hiç yorum yok: