28 Mayıs 2013

İnci ve İstiridye


"Gece yatarken rüya kapını açık bırak, geleceğim" derdi. Ben de öyle yapıyordum ama ne yazık ki bilinçaltım rüyada bile buluşmamıza izin vermiyordu. Tam buluşacakken o fırtına sesi kulaklarımı çınlatıyor ve onu kollarımdan çekip alıyordu. Zaman her şeyin ilacıdır derler ya, aslında yok öyle bir şey. Sevdiği birini kaybettiğinde insanın gönlünde kırk mum yanarmış, sonra her gün bir mum sönermiş.

Otuz dokuz tanesi sönünce, kırkıncının da sönmesini beklermiş insan ama o kırkıncı mum bir ömür yanarmış. Zaman geçtikçe acının gerçekliğini fark ettim. İnsanlar, "Artık toparlanmalısın, hayata kaldığın yerden devam etmelisin" diyorlardı ama kaldığım yer onun kollarıydı. Benim için devamı yoktu. Yine ara sıra onu rüyamda görüyorum ama artık yüzünü seçemiyorum. Gittikçe bulanıklaşıyor. Sanırım bu bir işaret. Önemli olan işareti nasıl yorumlayacağım. Bu, "Unut ve yoluna devam et" mi demek yoksa "Artık yanıma gel aşkım" mı demek?

Hiç yorum yok: