10 Nisan 2025

Vücudunuz Hayır Diyorsa

Hastalık, rahatsız edici bir durumdur. İnsanın sağlıklıyken çok da farkında olmadığı yaşamsal önemdeki fizyolojik ve psikolojik süreçlerine ciddi bir darbe vurur. Özellikle de kronik hastalığı olan biri, vücudunun sınırlarını bu hastalık yoluyla fark etmeye başlar. Eskilerin bilgeliğine dayanan sezgiler ve öğretiler, fiziksel rahatsızlıkları kişinin kişilik yapısıyla, psikolojik durumuyla, özellikle de stresle ilişkilendirir. Oysa modern tıp, söz konusu zihin ve beden olduğunda, kişinin hastalık başlamadan önceki duygusal şartlarını veya bunların hastalığın seyrini ve nihai durumunu nasıl etkilediğini gözden kaçırabilmektedir. Bu kitap stresin, özellikle de çocukluk yıllarımızdan gelen ve özbenliğimizin bir parçası zannedilebilecek kadar derin ve ustaca yerleştirilmiş şartlanmalar sonucunda bilinçsizce yarattığımız gizli streslerin sağlığımız üzerindeki etkilerini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Peki stres hastalığa nasıl dönüşür? Duygusal stresin bedelleri nelerdir? Duygularımızı bastırmak bize neler kaybettirir? İçimizdeki bastırma dinamikleri nasıl çalışır? İnsanların yaşamlarını şartlandırma biçimleri hastalıklarına nasıl katkı sağlar? Dr. Gabor Maté zihin ile bedenin aslında nasıl bir bütün oluşturduğunu, hastalarının yaşamöyküleri aracılığıyla ve herkesin anlayabileceği bilimsel veriler ışığında açıklıyor. Zihin ile bedenin etkileşimine, yaşam boyu hastalıkta ve sağlıkta duygularla fizyolojinin ayrılmaz bütünlüğüne dikkat çekerken, multipl skleroz, romatizma, kanser, Alzheimer vaka analizlerinden çarpıcı örnekler sunuyor. Sağlığını geri kazanmak ve korumak isteyen herkes için vazgeçilmez bir okuma.

9 Nisan 2025

Bir Özür

Merhaba Sevgili Dostlarım, nasılsınız? Biz iyiyiz. Annemin ağrıları var ama dayanılmaz değil. Annem de ağrım var deyip yatmıyor, dayanıklı. Ben de yardımcı olmaya çalışıyorum. Sevgili Dostlarım, sizlerle bayramda blogumda buluşamadım, çok üzgünüm. İnşallah Kurban Bayramı' nda blogumda kutlama yapabileceğim. Önceden mesaj tasarlamaya başlayacağım. Whatsapp mesajları için ayrı kolaj; insta ve facebook için ayrı kolaj hazırladım. Blog kolajına enerjim kalamadı.:( Bayramın 2. günü annemin Akçay' daki komşuları geldiler. Serpil abla ile Şeref abi yanlarında oğulları Alper Can ile geldiler. Alper Can, Budapeşte' de okudu, çalışma hayatına başladı. Şu an' da da Köln' de yaşıyor ve çalışıyor. Çok olgun, aklı başında, her şeyi dikkatle-merakla-ilgiyle gözlemleyen sıcacık, çok mütevazi bir genç adam. Bana, kitaplıkta duran "Seninle Başlamadı" (aile dizimiyle ilgili) kitabını sordu. Kitapla ilgili olarak konuşmaya başladık, bana Dr. Gabor Mate' den söz etti. Biliyorsunuzdur diye de ekledi.Araştırdık, gerçekten de bende kitabı varmış (dağınık zihinler). Ona da bir daha ki paylaşımımda yer veririm. Ona, ilgilendiği kitabı hediye ettim, içimden geldi. Sonra yeniden kendime alacağımı biliyordum. Alper Can ve annesi büyük bir jest yapıp bana "Normal Efsanesi" kitabını hediye ettiler. Ben, karşılık beklemiyordum, mahçup oldum. Ama Alper Can ile aramızda güzel bir kitap dostluğu başladı. Alper Can, Köln' e döndü. Annesiyle de Alper Can ile de konuştum. Çok teşekkür ettim. Veee, kitaba göz atar atmaz çok beğendim. Hemen sonra yine Dr. Gabor Mate' nin "Vücudunuz Hayır Diyorsa" kitabının özetini okuyup ısmarladım. Kitabım geldi. Eveeet, şimdilik benden bu kadar, yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın dostlarım.

Normal Efsanesi

Sağlık söz konusu olduğunda “normal” dediğimiz şey nedir? Ya da normalleştirmek? Önceden anormal olan bir şey radarımıza yakalanmasın diye türettiğimiz bir şey midir normalleştirmek? Bu durumda normal, “burada görülecek bir şey yok, tüm sistemler sağlıklı bir şekilde çalışıyor, daha fazla araştırmaya gerek yok” anlamına geliyor. Oysa modern psikoterapi deyince tüm dünyada akla gelen ilk isimlerden biri olan Dr. Gabor Maté için durum hiç de böyle değil. Maté hâkim “normal” algısının yanlış olduğunu, bu algının travma ve stresi, modern hayatın bedenlerimiz üzerindeki etkisini tamamen göz ardı ettiğini söylüyor. Tüm uzmanlığına ve teknolojik gelişmelere rağmen Batı tıbbı insanı bütünlüklü bir şekilde ele almada sık sık başarısızlığa uğruyor; bugünün kültürünün, bedeni nasıl strese soktuğunu görmezden geliyor, duygusal dengeyi hakir görüp bütün sorumluluğu bağışıklık sistemine yüklüyor. Gabor Maté, oğlu Daniel Maté ile yazdığı bu kitapta; karşılanmayan gelişimsel ihtiyaçların, stresin ve travmanın fizyolojik etkilerinin izini sürüyor, bizi hasta eden şeylerle ilgili efsaneleri çürütüyor, bireylerin marazları ile toplumun gittikçe azalan refahı arasındaki noktaları birleştiriyor, böylece ortaya sağlık ve iyileşme üzerine şefkatli bir rehber çıkıyor.

14 Mart 2025

İyileştiren Alışkanlıklar

Yenidem merhaba sevgili dostlarım. Bugün, size bir kitap bir de kitabın günlüğünü önereceğim. Evet, kitabın adı "İyileştiren Alışkanlıklar". Günlüğün adı da iyileştiren alışkanlıklar günlüğü. Önce onu okumaya gereksinmem olduğunu fark ettim. Her şey rata duran kitabıma ve günlüğüme göz atmakla başladı, okumaya başladım. Siz dostlarıma da öneriyorum, mutlaka alıp okuyun pişman olmayacaksınız. Olumlu alışkanlıkları kazanmanıza yardımcı olduğu gibi olumsuz alışkanlıkları da bırakmanızı sağlıyor. Kitap çok güzel, günlük te istikrarlı bir biçimde alışkanlıklarınızı yönetmenizi sağlıyor. Ben, set olarak almıştım. İyiki de öyle almışım. Çok çok güzel gerçekten.
Sevgili dostlarım yeni paylaşımlarda bulunmak dileğiyle, sevgiyle kalın.

Biz Hasta Olduk

Merhaba sevgili dostlarım, nasılsınız? Dileğim iyi olmanız, olmamız yönünde. Annemle ben, Pazartesi günü bir hastalandık, annemin öncesinden ense ve sağ omzu ağrıyordu. Ağrı şiddetlendi. İlaç, krem, termal bant, sıcak su torbası derken denemediğimiz yol kalmadı. Pazartesi sabahı okula gittim ama çok halsizdim ve çokça öksürüyordum. Arkadaşlar, "bizi de hasta edeceksin" dediler. Duyarlı bir birey olarak müdürümden izin aldım, hastaneye oradan da aile sağlığı merkezine gittim. Hastanenin acil servsi soğuk algınlığı için rapor yazmıyor. Zaman kaybına mı acıyayım yoksa gereksiz yere yol kartımı kullandığıma mı bilemedim, ikisi birden. Her neyse aile sağlığı merkezinde aile hrekimimiz beni muayene etti, bronşit başlangıcı olduğumu söyledi. Üç günlük rapor aldım. Ama üç günlük rapoer yetmedi çünkü iyileşemedim. Çarşamba günü öğle molasının ardından personelden sorumlu müdür yardımcımız Özlem hocayı arayıp iyileşemediğimi, raporu uzattıracağımı söyledim. Sesimden belli olduğunu söyledi. Dün sabah yeniden rapor aldım ve Özlem hoocama yolladım. Geçmiş oldun dileklerini iletti bana, ben de teşekkür ettim. Bu sabah yine halsizdim, kahvaltıdan sonra yine yattım. Sonra daha iyi oldum, şimdi yine halsizim ama öksürüğüm azaldı. Doktorum Öznur hanımın yazmış olduğu ilaçlarımı düzenli olarak kullanıyorum. Annerm de daha iyi olacak inşallah. Yukarıda da değindiğim gibi ağrısı için her yolu deniyoruz. Bu arada annemin de öksürüğü azaldı. Annemin öksürüğü çok daha önceden başlamıştı (tiroid ameliyatının ardından sesi kısıldı ve öksürük başladı). Aman Allahım, öksürük ne kadar inatçı bir şeymiş, kolay kolay geçmiyor. Bizde durum bu. Yeniden görüşünceye dek dostça, sevgiyle kalın.

5 Mart 2025

Tanrıça Kadınlar

Bir Tanrıça Kadın olmanın tüm sırlarını okumaya hazır mısın? Gerçek bir Rahim Kadın olursan, efor sarf etmeden, hayatındaki ilişkini düzeltme gücüne sahip olursun. Erkekler senin için yarışırlar. Sen uğraşmazsın. O erkek, senin yanındayken, doğal olarak evrilir, şifalanır. O erkek tarafından adanmışlıkla sevilirsin. Işıltın kendiliğinden artar, etrafında dikkat çekersin. Hem de doğal olarak, özel bir şey yapmadan. Sadece bedenin için değil, ruhun için de beğenilirsin. Erkekler, seni yok etmek, küçültmek, batırmaya çalışmak yerine, seninle birlikte yücelebilmek için uğraşmaya başlar. Her Tanrıça Kadın gibi gençleşirsin. Bu dünyada geçirdiğin yıllar, basit bir rakamdan ibaret olur. Cinsellikte ise hazların en yükseğini yakalamaya başlarsın. Böylece, bu hazzı sana verebilecek erkekler, sana doğru mıknatıs gibi çekilmeye başlarlar. Sıradan, alışılmış ilişki problemleri ile alakan kalmaz. Aldatılmak, kandırılmak, kullanılmak, çok gerilerde kalır. Bu kitapta, şu anda Tanrıça Kadın olmayı başarmış olanların gerçek öyküsünü, kendi kalemlerinden bulacaksın. Rahim Gücünü kullanabilmen için gerekli adımları öğreneceksin. Ve en önemlisi, İlahi Koruma altına girebilmenin yollarını bulacaksın. Bir Tanrıça Kadın olmak ve Rahim Gücünü eline almak ister misin? Öyleyse bu kitapta bulacağın tüm uygulamaları yapmaya başlayabilirsin. * Kuaförüm Duygu' da gördüm, göz atmak için aldım, ısmarladım. Kitabı iade ettim. altı çizilmesi gereken çok güzel yazılar var. Bugün okulda, öğle molasında keyif alarak okumaya başladım. Bu arada biz Duygu ile okumakta olduğumuz kitaplar hakkında konuşmayı, birbirimize önerilerde bulunmayı çok seviyoruz.

26 Şubat 2025

Hobiler-Huzur ve Başarı

Merhabalar Sevgili Dostlarım nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Biz de iyiyiz. Neler yapıyorsunuz, bana yazsanız, yorumlarda buluşsak çok mutlu olurum. Biz neler yapıyoruz? Ben, işe gidip geliyorum. Bende bir değişiklik yok. Aslında var. Keçe yapımını öğreniyorum. Keçeden şekiller yapıp sevdiğim bir giysime monte etmek gibi. Öğretmenimiz, çok yaratıcı, çok yetenekli, içi-dışı çok güzel bir hanım. Ve sınıfa girdiğimde huzur buldum. Keçe çok zevkli bir uğraş, yeni hobim keçeden objeler yapıp önü delinen kazaklarımı, tişörtlerimi yeniden kazanmak.Bir de sabunu keçe ile kaplayıp süsleyip peeling yapıyorlar. Onu da sıra gelecek inşallah. Çalışırken yeni bir hobim olmaz diye düşünüyordum. Bakıyorum da ben yeni bir şeyler denediğimde ilk başarısızlıkta, yenilgide hemen havlu atmışım. Annem, sabırsız olduğumu söylüyor oysa sevdiğim bir şeylerle uğraşırken başarısızlığa uğrayınca çok mutsuz oluyordum. İlk denemede başarısız olmak hep öyle olacağı anlamına gelmemeli. Bir daha böyle sohbetleştiğimizde yaptığım işin fotoğrafını çekip paylaşırım. Ama beni istemeden annem baltalamış, bunu fark ediyorum. Çok perfeksiyonist bir annem varmış, o beğenmeyince yeniden denemek için cesaretim kalmıyordu. Oysa annem beni hep sabırsızlıkla, çabucak yapıp bitirme çabasında olduğumu söyleyerek suçlamış. İşte durum bundan ibaret. Demek ki sevdiğin uğraşılarda cesaretini yitirmemek gerekiyormuş. Sevgili dostlarım yeniden buluşuncaya dek sevgiyle kalın. Not: Fotoğraf pinterestten, ben dün ilk kez derse girdim, yaptıklarımdan içime sinenleri siz dostlarımla paylaşırım.