19 Mayıs

 

Kurtuluştan Kuruluşa Cumhuriyet

 

Atatürk’ün Samsun’a çıkışıyla ilgili yalanlar ve gerçekler.  Son Padişah Vahdettin’in Kurtuluş Savaşı karşıtlığının belgeleri Kurtuluş Savaşı’nın iç cephesi Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı stratejisi Türkiye’nin bağımsızlık ve aydınlanma mücadelesinde Tıbbiyeli ruhu 1. ve 2. İnönü Muharebelerinin önemi Sakarya Meydan Muharebesi ve Büyük Taarruz ile bu muharebelerdeki “Atatürk etkisi” Sevr Antlaşması, Mudanya Ateşkes Antlaşması, Lozan Barış Antlaşması ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi hakkındaki yalanlar ve gerçekler Atatürk’ün vizyonu laik Cumhuriyet ve Türkiye’de akıl çağının başlaması Tarikatların kapatılması Cumhuriyet’in tarım devrimi kapsamında buğday ve zeytin politikası Cumhuriyet’in kültür devrimi kapsamında Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin kuruluşu Atatürk’ün aydınlanma kurumu Halkevleri  Cumhuriyet’in Türk dilini kurtarma çabası ve Atatürk’ün “Geometri” kitabı Cumhuriyet’in sağlık devrimi ve Dr. Refik Saydam gerçeği  Nutuk’un tarihsel değeri Atatürk’ün onurlu dış politikası kapsamında Türkiye’nin Milletler Cemiyeti’ne girişi Cumhuriyet’in sanayi devrimi kapsamında kurulan uçak fabrikaları ve Danimarka’ya satılan Türk uçağının gerçek öyküsü Cumhuriyet’in kalesi fabrikalar ve Son Kale Bursa Merinos Fabrikası’nın açılması Demografinin önemi Atatürk’ün Barış Projesi Atatürk’ün Hatay’ı kurtarmak için attığı son adımın öyküsü  Uğur Mumcu’nun bugünleri gören, yarınlara ışık tutan açıklamaları…

Ve bu kitap D&R sepetimdekilerin ikincisi. Ismarlamak için maaşı bekliyorum. Bu arada iki kitap okuyorum, biri Sinan Meydan'ın  daha önceki yıllarda yayınlanmış kitabı, Atatürk ile Allah arasında. Son derece yalın bir dille yazılmış. Diğeri de Laurent Gounelle'nin  Tanrı Daima Tebdili Kıyafet Gezer adlı kitabı. Kitap hem roman hem kişisel gelişim özelliği taşıyor, keyifli. 

Güzel Günlerin Habercisi

 “Sadece yıkıcı kayıp yaşayan biri ait olacağı, değer göreceği bir yuva, bir yer bulmanın değerini anlardı.”

New York Times çoksatan yazarı Debbie Macomber’dan samimi ve ilham verici bir roman! Ailesini kaybetmiş bir kadın olan Hope ile savaşta aldığı fiziksel ve ruhsal yaraları iyileştirmeye çalışan Cade’in kendilerine yepyeni bir hayat kurma hikâyesi bizlere umutlarımızın her zaman ikinci bir şansı hak ettiğini anlatıyor.

İkiz kardeşinin ölümünün ardından yeni bir başlangıç yapmaya ihtiyaç duyan Hope, sakinliğiyle bilinen Oceanside’a yerleşmeye karar verir. Bu huzur dolu sahil kasabasında hem öğretmenlik yapacak hem de kayıplarıyla yaşamayı deneyecektir. Yeni hayatına kolayca uyum sağlasa da hâlâ eksik bir şeylerin olduğunu hissetmektedir. Ta ki ev sahibi onu bir hayvan barınağında gönüllü olmaya ikna edene
kadar... Hope burada saldırgan ve çaresiz köpek Gölge ile tanışır ve ona yeni bir hayat sunmak için olanca şefkatiyle elinden geleni yapar. Barınakta çalışan bir diğer gönüllü Cade ise Afganistan’daki savaştan ağır hasarlarla dönmüş mutsuz bir askerdir. Geçmişte yaşadıkları nedeniyle ilişki kurmakta zorlanan Cade pek arkadaş canlısı değildir ve Hope’tan uzak durmaya kararlıdır.

Cade ve Hope yaralarına rağmen kalplerini cesaretle açıp daha güzel bir geleceğin önündeki engelleri aşabilecekler mi?

 

(Tanıtım Bülteninden)

Debbie Macomber'in yeni ktiabını görür görmez D&R sepetime ekledim, alacağım. Sevgiyle kalın dostlarım. 

İyi Bayramlar

 

Sevgili dostlarım sizlere kahve ve makaron eşliğinde keyifli, sağlıklı ve huzurlu nice bayramlar diliyorum. Sevgiyle, sağlıcakla kalın. 

Misi'm Hasta

 

Sevgili dostlarım merhaba, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Bizim keyfimiz kaçık çünkü Misi'm yine hastalandı. Ablamın ve Tülin ablanın önerisiyle veteriner hekimini değiştirdik. 15gün önce dört gün boyunca Özgür bey serum verdi, iğneler yaptı.  Özgür bey boynundan kan alıp karaciğer fonksiyonlarına bakacaktı, Misi izin vermedi. Tedavisi  bitti. Çünkü kan almak için sakinleştirilmesi gerekecekti. Misi de 14 yaşında, İstanbul'daki veteriner hekimimiz, aile dostumuz Bülent bey,  bana hep 90-100 yaşında bir insan gibi düşün diyor. Geçen hafta Misi  3 gün üst üste kusunca yine Özgür beye götürdük Misi'yi. Özgür bey, Misi'yi sakinleştirdi, kan aldı. Sonuçlar hiç iç açıcı değil. Böbrek yetmezliği ilerlemiş (üçüncü evre), hiper tansiyon, kansızlık, enfeksiyon hepsi var. Oysa Bülent bey  26 Ekim'de tahlil sonuçlarına göre böbrek yetmezliği başlangıcı teşhisi koyduktan sonra renal mama ve renal vet'e başlamıştık. Bu hastalık nasıl ilerledi biz anlamadık. Bülent bey ile konuştuk. Böbrek yetmezliği kansızlığa, hiper tansiyona, enfeksiyona neden olurmuş. Şimdi renal mama ile birlikte i/d mamaya geçtik, ikisini karıştırdık. Öyle veriyorum, yaş mama yiyor. Bir sürü ilacı var. İlaç verirken savaş yaşıyoruz. Neyse hiç sevmediği ilaç bugün bitti. Beş günlük bir tedaviydi. ilaçları bitene kadar kullanılacak. Bir ay sonra (1 hafta bitti bile, 3 hafta sonra) kontrole gideceğiz, yine kan alınacak. Duruma bakılacak. Özgür bey tahmini  6 ay, 1 yıl kadar ömür vermiş. Hastalığı yavaşlatacak biçimde tedavi ediyor. İyileşmesi için gayret ediyoruz. İnşallah iyileşir. Elbette tedavi devam edecek ama yaşatmak için zorlamak, eziyet etmek te istemem. Özgür bey, yapılabilecek bir şey kalmadı derse kabulleneceğim. Acı çekeceğim ama Misi son zamanlarını huzur içinde yaşamalı. Anneme,  bu hastalıkları öğrenince ben  her gün öleceğim dedim. Annem, Misi'nin yaşadığı her gün bir armağan dedi. Bakış açım değişti. Elbette üzülüyoruz ama iyileşmesi için üzerimize düşenleri yerine getiriyoruz. Bizde durumlar böyle. Sevgili dostlarım bu aralar tarif yayımlayacak ruh hali içerisinde değilim. Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın. 

Kelebekleri Özgürleştirmek

 

Kuantum Diyarı`nda enteresan bir yolculuğa, tutsaklıktan özgürleşen Kelebeklerin gerçek yaşam öykülerine beraberce yolculuğa çıkıyoruz.
Kelebekleri çok seviyorum, onları izlerken huzur buluyorum ve mutlu oluyorum. Kanatlardaki desenlere ve renklerindeki eşsizliğe, benzersizliğine hayranım. Her biri ayrı bir sanat eseri adeta. Her biri biricik ve tek, her biri eşsiz ve benzersiz, aynı sizler gibi. Çünkü sizler de eşsiz ve benzersizsiniz. Hiçbirimizin bir eşi yok bu evrende, her birimiz ayrı sanat eserleriyiz. Ancak bazılarımız, ne yazık ki, kendi kendimizi tutsak hale getiriyoruz ve biricikliğimizin, eşsizliğimizin farkına varamıyoruz. Olumsuz inanç kalıplarımızın sayesinde, Ruhumuzun Kelebekleri`nin gardiyanları olmuşuz. Şimdi artık özgürleşme zamanı.
Bu kitabımda, Kuantum Koçluk çalışmalarım esnasında bazı danışanlarımın gerçek öykülerini aktarıyorum. Her birinin nasıl özgürleşen kelebekler olduğuna ve kelimelerin sihirli güçlerinin nasıl da yaşantımızı değiştirdiğine şahit olacaksınız. Büyük bir olasılıkla kitabı okurken sizler de özgürleşecek ve kavanozlara sıkıştırdığınız Ruhunuzun Kelebeğini serbest bırakacaksınız.

 

(Tanıtım Bülteninden)

* Bu  kitabı çalıştığım yerde görev yapan çok sevdiğim Gülderen öğretmen tavsiye etti, aldım. İlk fırsatta okuyacağım. Gözden geçirdim, güzel bir kitap. Kitap sohbetleri etmelere doyamıyorum. 

Mucize Kilidini Kaldır

 “Siz kendiniz, tüm evrendeki herkes kadar sevginizi ve şefkatinizi hak ediyorsunuz.”

– Buda

Hayalinizdeki hayatı yaşayabiliyor musunuz?
Her şey tam da istediğiniz gibi yolunda mı?
Sevdiğiniz işi yaparak, bol para kazanarak, sevip sevilerek, yeteneklerinizi ve potansiyelinizi sınırsızca ortaya koyarak, mutlu ve üretken bir yaşam sürebiliyor musunuz?
Bir tanesini bile tam anlamıyla deneyimleyemediğinizi düşünüyorsanız geçmişin sırtınıza saplanmış olan kancalarından ve size ait olmayan inanış kalıplarından arınmanız gerekiyor demektir. Çünkü müziceler tam da bu noktada gerçekleşmeye başlar.
Mucizelerin kilidi içinizde... Kilitleri nerede, ne zaman, ne şekilde açabileceğinizin bilgisi ise bu kitapta... Küçücük kararlarla, eylemlerle ve uygulamalarla yaşamınızda ne büyük mucizeler yaratabileceğinize kendiniz bile inanamayacaksınız.
“Hayalimdekinden
bile daha güzel!” dediğiniz yeni bir yaşamın ilk adımını atmaya hazırsanız, başlayalım...

 (Tanıtım Bülteninden)