Peynirli-Pırasalı Kiş

 Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Biz de çok iyiyiz. Benim uzaktan derslerim devam ediyor. Ne için dua edeceğimi şaşırdım.  Okullar açılsın diye mi yoksa uzaktan eğitim devam etsin diye mi dua edeyim? En iyisi uzaktan eğitim devam etsin değil mi? Saat 07.30'da, ders olmadığı günler 08.00^da kalkmaya alıştım. Eveeeet, siz dostlarıma en kısa zamanda tarif yayımlayacağım diye yazmıştım değil mi?Tarifi nefis yemek tariflerinde gördüm, yaptım. Tadı çok güzel oldu. Evet tarifi paylaşıyorum. 

·         200 gram tereyağı

·         2 yumurta

·         1 fiske tuz

·         Yarım su bardağı su

·         Yaklaşık 3,5 su bardağı un

Harcı için;

·         Orta irilikte doğranmış iki adet pırasa

·         1 miktar sıvı yağ ( pırasaları kavurmak için)

·         3-4 dilim beyaz peynir

·         Kasar peyniri rendesi

·         Tercihe göre kırmızı pul biber

Sosu için;

·         2 yumurta

·         1 paket sıvı krema

·         Tuz

1.    Yumuşak tereyağına yumurtaları su ve tuzu ekleyelim.

2.    Unu kontrollü olarak yavaş yavaş ekleyelim. Orta yumuşaklıkta bir hamur elde edelim.

3.    Oklavayla açtığımız hamuru borcama yerleştirelim ve kabarmasını önlemek için her tarafına çatal batıralım.

4.    Önceden ısıtılmış fırında 180-200 derecede 10 dk kızartalım.

5.    Sonra az sıvı yağda kavurup soğuttuğumuz pırasaları hamurumuza yerleştirelim.

6.    Beyaz peyniri her yerine eşit şekilde elimizle ezerek ekleyelim.

7.    Krema ve yumurtayı iyice çırpıp hamurumuza gezdirerek dökelim ve en son kasar rendesi ilave edip, fırınlayalım.

8.    180-200 derece de altı üstü kızarana kadar pişirelim. Sıcak servis edelim. Afiyet olsun.

Bir kez daha bu tarifi yapacak olursam mantarlı yaparım, çok güzel olur. Mutlaka siz de deneyin, pişman olmayacaksınız. 

Dostlarım, benden şimdilik bu kadar, yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın!

Keyifler Yerinde

 

Merhaba sevgili dostlarım, nasılsınız, dilerim çok iyisinizdir. Biz de çok iyiyiz. Keyfiniz nasıl? Bizde keyifler yerinde. Uzaktan eğitim devam ediyor. Uzaktan eğitim yetmiyormuş gibi bir de öğretmen seminerleri düzenlemişler. Saatler çakışıyor. Böyle iş olur mu hiç? Son günlerde hep kitap paylaştım. En kısa zamanda tarif te paylaşacağım sevgili dostlarım. Bizde en çok Misi mutlu, evde olmama alıştı. Okullar açılınca biraz zor alışacak benim evde olmayışıma. Ben de zor adapte olacağım, çok erken kalkacağım. Yazın il içi tayin  isteyeceğim, inşallah başka bir okul olur. Tabii ki her şeyin hayırlısı olsun. Benden şimdilik bu kadar dostlarım, yeniden görüşünceye dek dostça kalın!

Mutlu Yıllar

 

İki Yeşil Su Samuru

 

Mutluluğu ve huzuru hiçbir yerde ve hiçbir kimsede bulamayan, kimseye güvenemeyen genç bir kadın: Nilsu.

Terk edilmekten korktuğu için hep kendisi terk ediyor

.

Annesine olan hayranlığı ve bağlılığı kendi yaşamını kurmasına engel olan, duygusal ve ütopik bir çevreci: Teoman.
Annesinin gizemli intiharıyla yaşamı altüst oluyor.

Buket Uzuner’in artık bir klasik olan İki Yeşil Su Samuru romanı çağdaş bir kadının portresi etrafında çok katmanlı olarak insan durumlarını sorguluyor. Yazar mizah dolu, çarpıcı ve gerçekçi üslubuyla 80’li yılların toplumsal ve siyasal ortamını ustaca anlatırken romanın kahramanları kimi zaman modernizmin altında ezilerek yaşamla ölüm arasında gelgitler yaşıyorlar.

İki Yeşil Susamuru, Anneleri, Babaları, Sevgilileri ve Diğerleri yaşadığımız dünyaya, aşka, çevre sorununa alternatif çözümler arayan aydın ve farklı bir çiftin hikayesi, bir modern zamanlar romanı.

Mutlu Yarınlar

 

Kitapları tüm dünyada milyonlarca satan Debbie Macomber'dan yeniden başlamaya, geçmişle barışmaya ve hayatı olduğu gibi karşılamaya dair etkileyici bir roman...

Şifa kimi zaman farklı şekillerde gelir. En iyileşmez sandığımız yaranın ardında gizlenir ve hiç ummadığımız bir anda bizi geçmişin kederinden özgürleştirir. Gül Limanı Oteli'nin sahibi Jo Marie eşinin ölümünden sonra Mark'la yeniden hayata dönmüştü. Ne var ki Mark onu hiç ummadığı bir anda bırakıp gitti. Bu gidişle bir kez daha derinden sarsılan Jo Marie geçirdiği zor günlerin ardından hayata kaldığı yerden devam etmeye kararlı...
Anaokulu öğretmeni Emily ikinci nişanlısından da acı verici bir şekilde ayrılınca yepyeni bir başlangıç yapmak istedi ve bunun için Sedir Koyu'nu seçti. Bu muhteşem koydan hayallerindeki gibi bir ev satın alıncaya kadar birkaç ay Gül Limanı Oteli'nde kalacak. Sürprizlerle dolu Gül Limanı Oteli bugüne kadar pek çok kişi için özel bir iyileşme yeri oldu. Misafirlerin her biri burada yaşadıkları
mucizevi dönüşümlerle en derin yaralarını sardılar. Peki ya büyük yıkımlar yaşamış Jo Marie ve bir yuva kurup çocuk sahibi olma umudunu çoktan yitirmiş Emily? Onlar için de umut var mı dersiniz?

(Tanıtım Bülteninden) 

Ayça Kaya ile 50 Adımda Sağlıklı ve Hızlı Zayıfla

 

Yapılan bir araştırmaya göre kilo problemi yaşayan bin kişiye “Bir yılda kaç kez diyete başlayıp bıraktınız?” diye sorulmuş. Sonuç çarpıcı! Tam 16 kez. Peki, ama neden bir diyete heyecanla başlayıp da bir türlü sonuca ulaşamıyoruz?

Dr. Ayça Kaya bu kitapta hızlı, kalıcı ve sağlıklı zayıflamanın formüllerini açıklıyor. Önerileri takip edin, kalıcı çözüme ulaşın.

“Bu rehberi okuduğunuzda yaşam tarzınızda yanlış giden pek çok şeyi düzeltip, kilo kontrolünüzü ele geçireceksiniz. Böylece o diyetzedelerden olmayacaksınız.” Dr. Ayça Kaya

 

(Tanıtım Bülteninden)

Karanlık Çökerken Neredeydiniz

 

Hikâyeleri bu şehrin hikâyesiydi... İzak, Necmi, Şebnem, Niso, Yorgo ve Şeli... Yılların akışında farklı ülkelere gitmek zorunda kalmışlardı. Masumiyetini ve saflığını kaybedememiş o son romantik kuşaktan bilmişlerdi kendilerini. Otuz yıl aradan sonra bir araya gelip, gençlik oyunlarını yeniden sahneye koymak istemişlerdi. Aşkları ve henüz tüketemedikleri heyecanları vardı. Kırgınlıkları ve yaraları da... Oyunun adı ‘İstanbul Hayatım’dı... Başarabilecekler miydi?

Karanlık Çökerken Neredeydiniz, bir çağ yangınının romanı…

 

(Tanıtım Bülteninden)