22 Mayıs 2019

Büyük Yalnızlık


ALASKA, 1974. 
DEĞİŞKEN. ACIMASIZ. VAHŞİ.
VE BU SOĞUK, ISSIZ TOPRAKLARDA 
HAYATTA KALMA MÜCADELESİ VEREN BİR AİLE…

Vietnam Savaşı’nda esir düşen Ernt Allbright eve bambaşka bir adam olarak, tutarsız bir karakterle geri dönmüştür. Girdiği hiçbir işte dikiş tutturamayınca ani bir karar alır: Ailesiyle birlikte kuzeye, Alaska’ya taşınacak, medeniyetten uzak yaşayacaktır.
On üç yaşındaki Leni, anne ve babasının tutku dolu, fırtınalı ilişkisinin gelgitleriyle hırpalansa da yeni bir hayat kuracakları o uzak toprakların onlara iyi geleceğine inanır. Tek hayali, ait olduğunu hissedebileceği bir yuvadır. Annesi Cora ise sevdiği adam için her şeyi yapmaya, onun peşinden bilinmezliğe bile gitmeye hazırdır.
Başlarda Alaska, dualarının gerçek olması gibidir. Ancak kış yüzünü göstermeye başlarken her yer karanlığa gömülür ve Ernt’ün daha da bozulan psikolojisiyle birlikte Allbright ailesi sarsılmaya başlar. Artık kulübelerinin dışındaki tehlikeler, içerideki tehlikenin yanında sönük kalmaktadır. Gecelerin on sekiz saat sürdüğü karlar altındaki bu ıssız dünyada Leni ve annesi gerçeğin farkına varır: Yalnızdırlar ve onları kurtaracak kimse yoktur, kendilerinden başka…

Büyük Yalnızlık, aşkın saflığına olduğu kadar karanlık yüzüne de dikkat çekiyor ve bizi bir anne ile evladı arasındaki bağı hiçbir gücün koparamayacağına ikna ediyor. 

Kristin Hannah'ın kitabı çıkar da alınmaz mı? Daha geçen gün beş tane kitap ısmarladım. Bir daha ki aya alırım artık. Kristin Hannah kitaplarına da bakmıştım ama gözümden kaçmış herhalde. Görsem alırdım, üzüldüm doğrusu. Belirttiğim  gibi bir daha ki aya alırım artık. 

20 Mayıs 2019

Depresyonu Yenebilirsiniz


                                                            Bazen, hayat daha zordur.
Yakanıza yapışan bir el, sizi durmadan sarsarak ne kadar çaresiz, umutsuz, tükenmiş ve yorgun olduğunuzu hatırlatır durur. Bazen, zihninizi dolduran soruların cevapları sizde yoktur. “Neden? Acaba? Keşke…” ile başlayan cümleleriniz çoktur; oysa hepsi gerçekleri örten birer buluttur.

Bazen ihtiyaç duyduğunuz yardım, düşündüğünüz kadar uzakta değil, göremediğiniz ama aslında size en yakın yoldur.

İçinde, son elli yıldır bilim adamlarının deneysel olarak kanıtladığı yöntemlerin ve uygulamalarının yer aldığı bu kitap, size o yolu sunuyor.

Çünkü çaresizliğinizin ve yapamadıklarınızın en büyük sebebi, aslında bilmedikleriniz.

Bu kitaptaki yöntemleri, sadece bir ay, ciddiyetle uygulamaya hazırsanız, alacağınız sonuçların hayatınıza getireceği güzelliklere ve iyiliğe de hazır olun!

Kendinize bir şans verin! İnanın! Depresyonu yenebilirsiniz!

Yuvana Hoşgeldin


Kitapları bütün dünyada onlarca dile çevrilen ve satış rekorları kıran New York Times çok satan yazarı Debbie Macomber, yürekleri ısıtacak yepyeni bir seriyle karşınızda!
Üç kız kardeş Cassie, Karen ve Nichole çocukken birbirlerine çok yakındır… ta ki vahim bir olay onları ayırana kadar. Liseden sonra Cassie, evlenmek için üniversite bursunu elinin tersiyle itip evden kaçarak anne babasının kalbini kırar. Cassie’nin babasının gözdesi olması, her şeyi daha da kötü hale getirir.
Cassie şimdi otuz bir yaşındadır ve kızıyla Seattle’da yaşamaktadır. Tek isteği, geçmişi geride bırakmaktır. Kâbus gibi bir evlilikten sonra kendi ayaklarının üstünde durmayı başarır ve zor da olsa hayatını düzene koyar. Ancak ne kadar çabalasa da kız kardeşleri onunla barışmak istemez.
Ne var ki Cassie bir gün Karen’dan bir mektup alır ve bunun aralarında yeniden bağ kurulması için bir şans olduğuna inanır. Zamanla affetmenin gücünün ve yeni başlangıçların pek çok ihtimali beraberinde getirdiğini fark edecektir.
"Cesur duruşuna rağmen, Cassie ailesi tarafından terk edilmesine incinmiş ve kızmıştı. Duke’le yaşadığı yıllarda, onu terk edecek cesareti bulduğu zaman ailesine güvenebileceği umuduna tutunmuştu. Bu hayali boşa çıkmıştı. Aptallık etmişti ve ailesinin gözünde yaptıkları affedilmezdi. Cassie iki yıldır Washington eyaletinde yaşıyordu ve iki kız kardeşinden biri ilk kez kendisiyle temas kuruyordu.
Mektup parmaklarını yakacak kadar sıcakmış gibi geliyordu. Cassie uzun zamandır bu ânı bekliyordu. Duke’le kaçtığında on sekiz yaşında ve hamileydi. Şimdi otuz bir yaşındaydı ve Cassie yaşının ötesinde olgunlaşmıştı."
(Tanıtım Bülteninden)
Debbie Macomber'in yeni çıkan kitabı olursa akan sular durur. Kitabı bugün D&R'dan ısmarladım. Elime geçmesini sabırsızlıkla bekliyorum.

4 Mayıs 2019

Kıymalı Poğaça


Merhaba sevgili dostlarım,  nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Biz de çok iyiyiz. Bugün siz dostlarıma güzel bir poğaça tarifi vereceğim. Malzemeleri yazıyorum.
100 gr erimiş tereyağ ya da margarin
1 su  bard. ılık süt
1/2 su bard. sıvıyağ
1 yemek kaşığı kuru maya
1 yemek kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
2 yumurta (birinin sarısı üzerine)
Aldığı kadar un
300 gr kıyma
2 orta boy kuru soğan
tuz, karabiber, pulbiber
Yapılışı: Soğan ve kıyma kavrulur.Tuz, karabiber, pulbiber eklenir. Bir kenarda soğumaya bırakılır.
Poğaça malzemeleri büyükçe bir kaba konup karıştırılır ve hamur yoğrulur. İçine kıymalı harç konur, şekillendirilir. 180 C'de üzeri kızarana dek pişirilir.
Afiyetle yenir.
Sevgili dostlarım yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın.

16 Nisan 2019

Hayata Dön


Psikiyatrist Budayıcıoğlu'ndan roman tadında bir anlatı...
Hiç de güzel denemeyecek suskun mu suskun bir kız... O sustukça, terapistin tarihin mahrem yerlerinden bulup çıkardığı unutulmuş hikâyeler dökülüyor ortaya.
Genç firavun Tutankamon'un esrarı, Hitler ve Freud'un kişiliklerinde gücün analizi... 18. yüzyılda adına "Fısıltı Sanatı" dedikleri, evli kadınların yaşadığı aşk ilişkileri... Çariçe Katerina'nın çamaşırcılık ve hayat kadınlığından başlayan tılsımlı yazgısı... Eva Peron'un ve Prenses Süreyya'nın hüzünlü hayat hikâyeleri ve daha niceleri...
Derken suskunluk bozuluyor. Çirkin kızın hikâyesi başlıyor. Öyle bir hikâye ki acısıyla, dehşetiyle, hüznüyle her şeyi gölgede bırakıyor.
Çirkin genç kızın açıldıkça güzel bir prensese dönüşmesi... Psikanalizin sihirli değneğinin dokunduğu yerde ortaya çıkan bir başarı öyküsü.

*Bugün D&R'dan ısmarladığım ikinci kitap ta bu. Yine sabırsızlıkla elime geçmesini bekliyorum. 

Camdaki Kız


“Küçükken çekilen acıların ateşi kolay sönmüyor, kolay unutulmuyor ve izlerini hayatımız boyunca üstümüzde taşıyoruz.”
Aşk yakıyor
Ayrılık kavuruyor
Aldatılmaksa hep çok acıtıyor…
Bize çocukluk acılarını tekrar yaşatacak kişileri gözünden tanır, başkasına değil, ona âşık oluruz. Hayat onu kendi ellerimizle buldurur bize.
Kaderimiz aslında doğduğumuz evlerde yazılır. Yine o evlerde yaralanır, o yaralarla büyür, sonunda o yaraların bizi götürdüğü yere gideriz. Ancak mutluluk her zaman o yolda değildir…
“Bu kitapta her zamanki gibi gerçek bir yaşam hikâyesi anlatacağım sizlere. Hep lüks içinde yaşamış ama kaderi daha baştan kötü yazılmış Camdaki Kız ile bir varoş çocuğunun aşk hikâyesi bu.”
- Dr. Gülseren Budayıcıoğlu-
(Tanıtım Bülteninden)
* D&R'dan bu kitabı sipariş ettim, sabırsızlıkla elime geçmesini bekliyorum. İstanbullu Gelin'in senaristi Dr. Gülseren Budayıcıoğlu yazmış. Diziyi çok severek izlediğimizden yazarın kitaplarını da severek okuyacağımızı düşündüm.