10 Nisan 2019

Fark Et Düşün Hisset Yaşa


- Yaşamımızı anlamlı kılan şey nedir?
- Neden istek ve ideallerimize uygun bir yaşam süremiyoruz?
- Yaşam olaylarını çözümlerken nerede hata yapıyoruz?
- Duygularımız aslında nelere işaret eder?
- Üzüntü ve depresyonla nasıl başa çıkabiliriz?
- Panik bozukluğu, agorafobi, sosyal kaygı ve yaygın kaygı bozukluğu neden ortaya çıkar?
- Düşünce ve davranışlarımızı sağlıklı kılmanın yolu nedir?
- Yaşamımızı zorlaştıran temel bilişsel özellikler nelerdir?
- Beynimizin gelişimiyle ruhsal rahatsızlıklarımız arasında nasıl bir bağlantı var?
- Neleri değiştirebiliriz, neleri değiştiremeyiz?
- Duygu ve düşüncelerimizi nasıl takip etmeliyiz?
- İyi iletişimin özellikleri nelerdir ve iyi yaşama katkısı nedir?
- Bilişsel Davranışçı Terapi sorunlarımızı çözmemize nasıl yardımcı olur?
Türkiye’nin önde gelen bilişsel davranışçı terapistlerinden Prof. Dr. Hakan Türkçapar’ın tecrübeleri ve akademik birikimini bir araya getirerek kaleme aldığı Fark Et, Düşün, Hisset, Yaşa bu alanda Türkçe yazılan ilk bilimsel temelli “kendi kendine yardım” kitabı niteliğini taşıyor. Klinik rahatsızlık düzeyinde olmayan kimi sorunları kişinin kendi kendine aşmasına yardımcı olmayı hedefleyen bu çalışma, insan psikolojisine dair kimi bilgileri yaşamdaki karşılıklarıyla birlikte anlaşılır ve akıcı bir şekilde aktarıyor. “İyi yaşam”ın ancak bireyin istek ve ideallerine uygun şekilde hareket etmesiyle mümkün olabileceğine dikkat çekerken, duygu ve düşüncelerimizin asıl anlamlarını araştırarak yaşamımızda karşılaştığımız ruhsal problemleri aşmamıza yardımcı olacak bir yol haritası çıkarıyor. Türkçapar’ın Kendi Kendine Psikoterapi Rehberi istemediklerinize odaklanıp vakit kaybetmek yerine isteklerinize odaklanarak yaşamınızı anlamlı hale getirmenize kapı aralıyor.
“Prof. Dr. Hakan Türkçapar bizlere iyi yaşamın sırlarını bilimsel bilgilere dayalı bir şekilde sunuyor. Fark Et, Düşün, Hisset, Yaşa kişilerin yaşamlarında karşılaştıkları zorlukları Bilişsel Davranışçı Terapi ilkeleriyle kendi kendilerine çözümlemeleri için yol gösterici nitelikte… Hem akıcı diliyle hem sunduğu değerli bilgilerle daha olumlu ve anlamlı bir yaşam sürmelerine katkı sağlayacaktır. Kendisine bizlere kazandırdığı bu değerli kitap için teşekkürlerimi sunuyorum.”
-Dr. Emel D. Stroup
Dr. Türkçapar, Bilişsel Davranışçı Terapi alanında yalnızca ülkemizin değil, dünyanın önde gelenlerinden. Farklı psikoterapi ekollerinde olsak da bu son kitabında birtakım tanım farklılıklar dışında itiraz ettiğim hiçbir nokta yok.”
-Dr. Erol Göka
“Hakan Türkçapar, bize gidişatını belirleyen düşünce/duygu/davranış üçgeninin her aşamasında kendimize yöneltmemiz gereken soruları nasıl soracağımızı öğretiyor. Bu soruları kendimize sormak ve yanıtlarını verme cesareti göstermekse bize kalıyor. Bir psikoterapist ancak bu kadarını yapabilir. Danışanlarıma/hastalarıma tavsiye edebileceğim bu kitabı kaleme aldığı için Hakan Türkçapar'a teşekkürler…”
-Dr. Alper Hasanoğlu
“Ülkemizde bilişsel davranışçı terapi ekolünün önde gelen isimlerinden olan Türkçapar, otuz yıla yaklaşan mesleki bilgi ve deneyimlerini bir bilgelik süzgecinden geçirip damıtıyor ve bir hayat kılavuzu haline getiriyor. Prof. Dr. Türkçapar’ın bu harikulade eserini daha iyi ve anlamlı bir hayatı arzulayan herkese gönül rahatlığıyla tavsiye ederim.”
-Prof. Dr. Kemal Sayar

(Tanıtım Bülteninden)

Fırın Makarna


Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Biz de iyiyiz. Bu aralar sıklıkla internetteyim. Uzaktan eğitim görüyorum. Aile danışmanlığı eğitimi. Zevkli konular işleniyor. İşin içinde aşina olduğum çocuk gelişimi de var, aileyle ilgili bilgiler de. Örneğin aile yapısında tay geldi sistemi de var. Kadın önceki evliliğinden olan çocuklarını sonraki evliliğinde yanında getiriyorsa bu ad veriliyormuş.  Biraz yoğunum anlayacağınız.
Bu ayın sonunda sınav var. İnşallah başarılı olabilirim. Sizde durumlar nedir? Neler yapıyorsunuz?
Annemden uzunca bir süredir fırın makarna yapmasını rica ediyordum. 10 yıldan daha uzun süredir yapmıyordu. En sonunda yaptı. Çok ta güzel oldu. Tarifi veriyorum.
Kalın makarna haşlanır. Kıyma soğan ile kavrulur.
2 su bard. yoğurt, bir yumurta, 1/2 çay bard. erimiş sıvıyağ karıştırılır. Borcama makarnanın yarısı konur. Üzerine yoğurtlu karışım dökülür. Kıyma konur. Tekrar makarna, üzerine yeniden yoğurtlu karışım dökülür. Orta ısıdaki fırında üzeri kızarana dek pişirilir.
Afiyetle yenir.

Sevgili dostlarım yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın!



6 Nisan 2019

Güzel Havalar


Beni bu güzel havalar mahvetti,
Böyle havada istifa ettim
Evkaftaki memuriyetimden.
Tütüne böyle havada alıştım,
Böyle havada aşık oldum;
Eve ekmekle tuz götürmeyi
Böyle havalarda unuttum;
Şiir yazma hastalığım
Hep böyle havalarda nüksetti;
Beni bu güzel havalar mahvetti.

*En sevdiğim mevsim ilkbahar. Ne güzel ki ilkbahar mevsimine girdik. Hava güzel, hayat güzel.
Yaz tatilini de iple çekiyorum. Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın dostlarım. 

25 Mart 2019

Sevmeye Kendinden Başla


Günümüzde sağlam bir kişiliğe sahip olmak, çok enerjik olmak, geniş bir sosyal çevreye sahip olmak, birçok aktiviteye katılmak, dolu bir ajandaya sahip olmak ve bir gece boyunca eğlenebilecek kapasitede olmak prestijli bir durum olarak kabul edilir.
Bu ideal durumla kıyaslama yaptığınızda, kendinizde bir şeylerin yanlış gittiğini hissediyorsanız bu kitaptan yardım alabilirsiniz. Bu kitap, bazı alanlarda daha kırılgan olup başka alanlardaysa genelde kendilerinin bile farkında olmadıkları becerilere sahip olan aşırı duyarlı ve hassas ruhlu kişiler için yazılmıştır. Kitap aşırı duyarlı olmanın ne demek olduğunu, bu durumun nasıl deneyimlendiğini ve bunu hayatınızda olumlu yönde nasıl kullanabileceğinizi anlatıyor.
Kitapta şu konularla ilgili yönergeler bulabilirsiniz: Sınır koyma konusunda nasıl daha iyi olabileceğiniz ve doğuştan getirdiğiniz derinlik, yoğunluk hâlini nasıl en keyifli şekilde kullanabileceğiniz...
Ayrıca hassas bir doğaya sahipseniz kitapta size mutluluk ve huzur verecek uğraşlarla ilgili bir öneri listesi de bulabilirsiniz.

(Tanıtım Bülteninden)
*Ben şu an'da bu kitabı okuyorum. Dikkatinizi vererek okumanız gerekli. 

24 Mart 2019

Enfes Poğaça


Merhaba sevgili dostlarım, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Annem, Misi ve ben üçümüz de iyiyiz.
Bugün sizlerle enfess bir poğaça tarifi paylaşacağım. Tarife geçiyorum.

Malzemeler
250 gr margarin
1 çay bard. sıvı yağ
1  çay bard. yoğurt
1 paket kabartma tozu
2 yumurta (1'inin sarısı poğaçanın üzerine sürülecek)
Alabildiği kadar un
2 yemek kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tuz

Yapılışı: Margarin eritilir. Diğer malzemeler eklenir. Hamur kulak memesi yumuşaklığında olmalı.
İçine istediğiniz harcı koyabilirsiniz, biz patates koyduk.
180 C'de 30 dk. kadar pişirilir.  Ilınmaya bırakılır, afiyetle yenir.

* Annem bu poğaçanın lezzetine bayıldı.



11 Mart 2019

Bukre Kalp


Bir an...
Bir anda çatlar tohum. Sonra filiz yavaş yavaş toprağın altında yol alır hiç görmediği güneşe doğru.
Tohum, çiçek olacağını bilir mi acaba? Yoksa içinden gelen ses mi güneşin peşine düşürür onu? Toprağın altında, karanlığın zifirisinde, öldüğümüzde gömüldüğümüz yerde bir filiz güneşi arar, hayat bulmak için yukarıya çıkmayı arzular. Belki güneşi de bilmez, belki çiçek olmayı hayal bile edemez. Yalnızca bir sestir onu yücelten. Henüz sessizlikte duran, fakat tüm sesleri birdenbire susturuveren gizli ama kuvvetli bir ses... Tohumu çatlatan güç, içbükey bir sese dönüşür içinde.
Ve işte bir an...
Çatladığı an tohum ölmüştür artık. Ve filiz doğmuştur doğaya. Oysaki tohumdu önceden. Yasını tutmaz tohum olarak bildiği varlığının. Artık kendisinin dışındadır tamamen, yol alacaktır nereye gittiğini bilmeden. Mecburdur kendisini zorlayarak uzamaya güneşe doğru. Yoksa toprağın derinliklerinden hiç çıkamayacak, çürüyüp gidecektir. Ölüp gidecektir güneşi göremeden, birçokları gibi hiç yaşamadan gömülüp gidercesine...
Kimse görmez, kimse bilmez toprağın altında doğup yine orada ölenleri. Güneşten habersiz çürüyüp gidenleri.
Bebek yavaş yavaş büyür ana karnında. Sancıyla doğar. Yavaş yavaş büyür çocuklar düşe kalka, yavaş yavaş yaşlanır insan. Ama kaç yaşında olursa olsun bir anda ölür herkes. Ölüm bir anda keser nefesi.
Karabulutlar yavaş yavaş birbirinin içine geçer. Ama şimşek birden çakıverir. Bir an için aydınlatır gökyüzünü ve sönüp gider. Bir yıldız ansızın kayıp gider. Ardında kalırsa, sadece bir dilek kalır. İnsan sonsuzca yaşar kısacık ömrünü ama ölüm bir anda son verir sonsuzluğa. Yeni bir hayat başlar, başka bir sonsuzlukta. Ardında kalırsa, sadece bir dua kalır...

(Tanıtım Bülteninden)

5 Mart 2019

Anksiyete Terapisi



Anksiyete terapisi, panik atak, agorafobi ve sosyal fobiler gibi birçok anksiyete bozukluğunun klinik tedavisine yönelik kapsamlı ve güncel bir rehberdir. Alanlarındaki uzman kişiler tarafından yazılan Anksiyete terapisi, bir dizi etkili klinik teknik ve müdahale hakkında yararlı bilgiler sunmaktadır. Hem sağlık profesyonellerine hem de konuyla ilgili okuyucuya hitap eden kitapta, birçok vaka öyküsünün yanı sıra, ilacın rolü incelenmekte ve maruz kalma terapisi, bilişsel-davranışsal terapi, progresif relaksasyon ve psiko-dinamik psikoterapi gibi spesifik teknikler ele alınmaktadır. Yazarlar, bu tekniklerin pratikte nasıl işlediğinin açıkça anlaşılması için klinisyenlerler danışanlar arasındaki diyalog metinlerini de yazılarına dahil etmiştir.

Sıkıntı, bulantı, endişe, kaygı, dilimizde anksiyete karşılığı olarak kullanılan kelimelerdir. Hastalar bu durumu "kötü bir şey olacakmış hissi", "hoş olmayan bir endişe hali" ya da nedensiz bir korku" şeklinde ifade ederler. Psikiyatrik açıdan anksiyete, somatik belirtilerin de eşlik ettiği, normal dışı, nedensiz bir tedirginlik ve korku hali diye tanımlanabilir. Kişi huzursuzdur, kötü bir şey olacağından endişe etmektedir, ancak bu durumu açıklayacak nesnel bir tehlike ya da tehdit kaynağı gösterememektedir.

Şu an'da bu kitabı okuyorum. Anlayabilmek için çok dikkatli okumak gerekiyor.