21 Temmuz 2015

Fasulye Salatası


Merhaba sevgili dostlarım görüşmeyeli nasılsınız? Ben iyiyim. Tatilim iyi geçiyor. Bugün sizinle fasulye salatası tarifini paylaşacağım. Malzemelere geçiyorum.

1/2 kg fasulye
250 gr hindi eti
1 soğan
kiraz domates
dondurulmuş mısır
2 diş sarımsak
sivri biber
sızma yağ
nar ekşisi
1/2 limon suyu
Tuz

Yapılışı: Ayıklanıp verev kesilen fasulyeler ve hindi eti ayrı tencerelerde haşlanır. Daha sonra sarımsak, sivri biber, sızma yağ, nar ekşisi, limon suyu,tuz,  mısır, hindi eti ve fasulye karıştırılır.
Soğan ve domates salata sofraya çıkarılmadan hemen önce eklenir. Böylece daha lezzetli olur.
Afiyetle yenir.
Sevgili dostlarım yeni tariflerle buluşmak üzere şimdilik hoşçakalın!







12 Temmuz 2015

Değişen Hayatlar


Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Dilerm çok iyisinizdir. Bloguma uğramayalı çok uzun zaman oldu, neredeyse bir aydır yazmadığımı fark ettim. Bu benim için çok uzun bir zaman dilimi, alışık değilim doğrusu. Ama mazeretim var, benim hayatım değişti. 10 Haziran'da il dışı atamalar için tercihlerimi yapmıştım. Annemin uğuruna inandığım için sağolsun beni kırmadı, geldi yanıma. Sonra ayın 18'ine kadar beklememiz gerekti. Sonuçları beklemek zorlu bir süreçti. Veee 18 Haziran geldi, sonuçlar açıklandı, benim tayinimin Balıkesir/Bigadiç'e çıktığını gördük. Sevinçten havalara uçtuk, beşinci tercihimdi. artık her hafta sonu anneme gidebilirim, annem de bana günü birlik gelebilir, isterse kalabilir. Artık altı buçuk saatlik mesafeler ortadan kalktı biz en çok buna sevindik. Çünkü annemde vertigo var, sağlığı o kadar uzun saatler yolculuk yapmaya müsait değil. Her neyse sonra bir anda her şey değişiverdi. Annemle Akçay'a döndük. Bigadiç'e gidip ev aradık, bulduk. Yeniden Uzunköprü'ye geldik, okulla, Milli Eğitim ile ilgili işleri hallettik. Güldal ablam da geldi, eşyalar toparlandı. En çok ta kitaplar ve dergiler yer tuttu tahmin edersiniz. Annemle ablamın eşyaların toparlanmasındaki rolleri çok büyüktü.
Pazar günü nakliyeciler geldiler, eşyalar taşındı. Misi'ye gelince odamdaki eşyalar taşınmadan hemen önce kutusuna koydum, yavrum akşama kadar kutusunda kaldı, akşam çok rahatladı ama. Eğer kutusunda tutmasaydım hem o hem biz tedirgin olacaktık. Eve gelen ustalardan çok korkuyor.
Her neyse o gün dolayısıyla Bigadiç'e taşındım. Akşam Akçay'a döndük. Çünkü elektrik ve su yoktu, üzerime almam gerekiyor.
Ertesi gün Bigadiç'teki İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile, bankada hesap açmak ile, nüfus idaresine
gidip kaydımı yaptırmakla ilgili işleri hallettim.  Resmi dairelerle ilgili işleri hallettikten sonra Akçay'a döndük. Ve tatilimiz başladı. Ablam da geçtğimiz Çarşamba gününe kadar yanımızda kaldı. Gırgır şamatayla günler geçti ve ablamın evine dönme zamanı geldi. Hala üzgünüm çünkü ablam evimizin neşe kaynağıydı, her eve lazım.
Ve ben şimdi bu yazıyı yazabiliyorum ancak. Ablam buradayken her gün başka bir yere gittik, denize girdik, gezdik. Çok güzel yerler keşfettik.
Bu arada ben il dışı atamalar için tercihi yapıp okula onaylattığımda müdür yardımcımız çok olumsuz yaklaştı, hiçbiri çıkmaz dedi. Ama bir mucize oldu ve tayinim çıktı. Çok dua ettim, Allah dualarımı kabul etti. Çok şükür!
Sevgili dostlarım benden şimdilik bu kadar, en kısa zamanda yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın!





Yıldızlı Gece



Aşk, davet beklemez... 

Çalıştığı gazetedeki görevinden hiç memnun olmayan Carrie için iki seçenek vardı. Ya doğup büyüdüğü yere, ailesinin yanına geri dönecek ya da kariyerinde farklı bir yol çizmek için fırsat arayacaktı. Kendisine, kimsenin ulaşamadığı ve herkesin çok merak ettiği çok satan yazar Finn ile röportaj yapması önerildiğinde bunu hiç düşünmeden kabul eden Carrie, ne kadar zor bir seçimle karşı karşıya kalacağını henüz bilmiyordu. O güne kadar herkesten, özellikle kadınlardan uzak durmak konusunda başarılı olan Finn ise, bu davetsiz misafirin hayatını nasıl değiştireceğinden habersizdi.
(Tanıtım Bülteninden)

16 Haziran 2015

Siyah Kadife



Asla Sahip Olamayacaklarını Hatırlatan Bir Hüzün…
Ve Simsiyah Kadifemsi Bir His…

Kusursuz bir leydi olmaya adanmış bir hayat, çoğu zaman dışına çıkılması güç sınırlarla çevrilirdir. Fakat bazı anlar gelir ki, bastırılmış bir tutku ve cesaret, kalıpların tutamayacağı bir okyanusa döner.

Emily, kurallar ve baskı içindeki gösterişsiz hayatının en önemli gününde, yeni yaşantısını sürdüreceği odaya korkakça ilerlediği sırada gördü o adamı. Karanlık varlığını gölge gibi arkasından sürükleyen yabancı, Emily'yi hem korku hem de fırtınalı duygularla baş başa bırakarak yanından geçip gittiğinde kaderleri çoktan mühürlenmişti...Hayatına aniden giren bu esrarengiz adam dünyasını sarsarken Emily ne ondan kaçabiliyor ne de ona dokunabiliyordu. Biliyordu ki Marcus onun için günahtı… O ise Marcus için ihanet…

Ve zaman geldi, şartlar değişti…
Marcus artık umuttu… Emily ise aşk…
(Tanıtım Bülteninden)

Kalp Yolunu Seçer


Julietta Conte, tam bir işkoliktir.

Conte ailesinin gerçek aşkı bulamamış, Milan'daki harika dairesinde yaşarken aile şirketlerini de yönetmekle meşgul son bekarıdır. Hayatının merkezinde sadece iş vardır.

Conte ailesinin Julietta hariç neredeyse bütün bireyleriyle tanışan Sawyer Wells ise Julietta'nın hayatına, mümkün olan en doğru yerden girer: iş.

Açacağı butik oteller zincirinin pastane işlerini alması için Julietta'ya getirdiği teklif, reddedilemeyecek kadar başarılı bir projedir. Ancak işkolik kızımız bu teklifi kabul ederek hayatına sadece başarılı bir iş sözleşmesi katacağını zannederken yanılmaktadır. 
(Tanıtım Bülteninden)

Bir Şans Daha


Alison, yirmi yıldan fazladır sürdürdüğü evliliğinin bir illüzyondan ibaret olduğunu, üç çocuğundan sonuncusu da evden ayrılıp kocasıyla yeniden yalnız yaşamaya başladığında anlar. Hep olduğunu zannettiği o mutlu yaşam, aslında yoktur. O güne kadar sürdürdükleri istikrarın sebebiyse, Alison'ın kendi hayallerini bir kenara iterek yaptığı fedakârlıklardır. Kendini çocuklarını büyütmeye adadığı yıllarda, eşi için hayat arkadaşından çok, evi çekip çeviren bir görevliye dönüştüğü detayı gözünden kaçmıştır. Üstelik artık geriye dönmek için çok geçtir. Onu hayatının dışına itmiş kocasına verdiği yıllara rağmen, ilk kez kendisi için bir şey yapmaya, gitmeye karar verir. Kendine bir şans daha vermek için yola çıkar. Ancak bir şansa daha ihtiyacı olan tek kişinin kendisi olmadığını fark etmesi uzun sürmeyecektir. 

"Arkadaş olmak isteyeceğiniz karakterlerle ve ziyaret etmek isteyeceğiniz bir kasabayla tanışmaya hazır olun! Bravo Emily March!"
-Christina Dodd-
(Tanıtım Bülteninden)

Bir Fincan Geçmiş...



Sarah Reese, babasız büyüttüğü kızı Lori'yle birlikte çıktığı Avustralya tatilinde, hayatta görmeyi umduğu en son insanla karşılaşır: yirmi yıldır görmediği ilk aşkı ve kızının babası olan Cam Murphy. Geçmişte bıraktığı adama göre oldukça değişmiştir Cam. Sarah'ya eski günleri hatırlatan tek şeyse, hâlâ tükenmediğini anladığı aşklarıdır. Cam Murphy, yirmi yıl önce bileklerinde kelepçelerle götürüldüğü Eternity Springs'e bir daha asla dönmemiştir. Sarah'ya ve karnında taşıdığı bebeğine rağmen... Onları unutması çok zor olsa da, Eternity Springs'i geride bırakmayı başarmıştır. Ta ki Sarah ve kızları Lori, Avustralya'nın Cennet Maceraları Turu için gemisine adım atana kadar…

Yıllar sonra Sarah'yı ve kızları olduğunu hissettiği Lori'yi gören Cam için hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Artık normal hayatına devam edemeyeceğini anlar. Eternity Springs'e geri dönmeli, kızı Lori'yle tanışmalı ve bir zamanlar gitmeyi seçerek yok saydığı bağları en baştan kurmalıdır. Bu, aradan geçen yıllara rağmen bir türlü unutmayı başaramadığı Sarah'nın yanında bulunmak anlamına gelse bile... 
(Tanıtım Bülteninden)