20 Mayıs 2015

Bir Fincan Dostluk


Yaşadığı şanssızlıkların ve kalp kırıklıklarının ardından Sunny, kendisine Afganistan'daki savaşın ortasında evim diyebileceği bir yer bulmuştu. Otuz sekiz yaşındaki Sunny, Kâbil'de işlettiği kafenin müdavimlerine Amerikan misafirperverliğiyle hizmet ederken kentte yaşayan yabancılarla da dostluklar kurmuştu.

Fakat aralarında İngiliz bir gazetecinin, Amerikalı bir danışmanın ve geniş bir çevresi olan zengin bir Amerikalı kadının da bulunduğu bu yabancılar dışında Sunny, dilleri ve mizaçları çoğu Batılı için anlaşılmaz olan, fakat kalpleri ve ruhlarıyla kimseden farkı olmayan Afganlarla da arkadaştı: Taliban'dan önceki günleri çok iyi hatırlayan ve artık yaşadığı ultra-modern ilişkiyi son derece gelenekçi oğlundan saklaması gereken anaç ve yaşlı Halajan ve herkesin hayatını tehlikeye atabilecek bir sırrı olan genç Afgan köylüsü Yazmina.

New York Times çoksatan yazarı Deborah Rodriguez bu etkileyici ilk romanında, siyasal ve toplumsal çatışmaların sisleriyle kaplı olsa bile dostluk, tutku ve umudun hâlâ varlığını sürdürdüğü uzak bir diyarın heyecan verici bir portresini sunuyor. 
(Tanıtım Bülteninden)

Akçay'dan Dönüş


Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Ben de iyiyim. Çok güzel bir hafta sonu geçirdim, anneciğimle birlikteydim. Her gün deniz kenarına gittik, Bir şeyler içtik. Döneceğim gün bile deniz kıyısındaydım. Akçay eşittir mutluluk. Akçay eşittir terapi.
Cumartesi günü Akçay'a gittim, Pazartesi günü çayımızı içip bir şeyler yedikten sonra eve dönüş yolculuğu başladı. En zor kısmı annemle vedalaşmaktı. İnşallah 20 gün sonra anneme kavuşacağım.
Eve dönüş kısmı heyecan vericiydi çünkü kızıma kavuşacaktım. Onu çok özlemiştim. Misicik te beni çok özlemiş. Dün bütün gün evdeydim, kızımın  gönlünü almış olabilirim. Akçay'a gitmek için şimdiden 1 ay 10 günü iple çekiyorum.
Şimdilik benden bu kadar sevgili dostlarım yeniden görüşünceye dek sevgiyle, dostça kalın!

13 Mayıs 2015

Annemin Gelini Olur musun?


"Annem bir gelini olsun istiyor. Ancak ben evlenmek istemiyorum, gençliğimi tek bir kadınla geçiremem. Anlarsın ya, her gece farklı bir çıtırın tadına bakmak varken tek kadına bağlı kalmak çok sık-" Aksen, "Kısa kes!" diye bir kez daha emretti.

"Peki... Seninle bir oyun oynayalım. Annemi gelin hayalinden vazgeçirecek tüm özelliklere sahipsin. Düşünüyorum da annemin gelini olur musun?" 

Yekta'nın şu hayattan istediği tek bir şey var: Her gece farklı bir kızla hayatın tadını çıkarmak! Yekta'nın annesi Elçin'in fani hayattan istediği yegâne şey ise oğluna hanım hanımcık, istediği gibi bir gelin bulabilmek! 

Hanım hanımcık gelin peşine düşen Elçin Hanım, çapkınlığın doruklarında dolaşan Yekta ve anneyi yıldırma operasyonunun kilit ismi Aksen  arasında neler yaşanacak? Sizce Aksen, Elçin Hanım'ın gelini olur mu, ne dersiniz?
(Tanıtım Bülteninden)

Bana Seni Seviyorum Deme ...


Sevmekten daha önemli şeyler vardır. Hissettirmek gibi koklayarak öpmek gibi. Bazen sevilmekten çok varlığını hissetmek istersiniz. Varlığını hissedemediğiniz birini sevemezsiniz. Kadınlar sevildiğini duymaktan çok hissetmek ister. Sevdiği adamın sevgisini hisseden kadından daha güzeli yoktur.

Sevdiği kadına sevgisini hissettiren erkeğin aşkına doyum olmaz. Ben bu kitapta kendimi sana hissettirmeye geldim. Ben sevdikçe hissettirdim, sen hissettikçe gittin. Oysa sen benim kalbimin kafası güzel haliydin. Ve o gün öyle bir gittin ki, ben o günden sonra kendimi hissetmedim. Ve o kalple seni sevdim...
(Tanıtım Bülteninden)

Romantik Oyun


"Aşk… Aşk, benim hastalığımın yan etkisiydi. Benim esas hastalığımın adı romantizmdi ve her şey, romantik bir oyunla başlamıştı." İki arkadaş... Birbirlerini etkilemek için bir oyuna girişirlerse ne olur? Steven ve Tina için her şey eğlenceli bir oyun olarak başladı. Tek amaçları oyunu kazanmaktı. Bu noktaya kadar ortada herhangi bir sorun görünmüyordu. Sorun, rakibini alt etmeye çalışırken birbirlerinden etkilenmeleriyle başlamıştı.İyi olan kazansın mottosuyla başlayan bu oyunda biri diğerinden daha iyiydi.Peki, ilk hangisi aşık olacaktı? Daha doğrusu söz konusu aşksa, mortada kazanan var mıydı?Romantik oyun başlasın! "Her şeyi düzelteceğini bilseydim,sana sadece iki kelime söylerdim."
(Tanıtım Bülteninden)

Hayallerimiz Sen ve Ben



Yıldızların ışığı kalbe giden yolu aydınlatır...

Bambaşka hayatları olan Lucy ve Owen, bir gün tüm şehirde elektriklerin kesilmesiyle yaşadıkları apartmanın asansöründe mahsur kalırlar. Bu süre zarfında yakınlaşan iki genç kurtarıldıktan sonra tüm geceyi karanlık Manhattan sokaklarında geçirirler. Gecenin sonunda, yıldızların altında hayallerinden bahsederken derin bir uykuya dalarlar.

Paylaştıkları bu özel gecenin ardından Lucy Avrupa'ya, Owen da Amerika'nın batısına doğru uzun bir yolculuğa çıkar. Edinburgh'tan San Francisco'ya, Prag'dan Portland'a uzanan serüvenleri boyunca uzaktan da olsa haberleşmeye devam ederler. Dünyanın iki farklı ucuna savrulan Lucy ve Owen'ın yolları tekrar kesişebilecek midir?

"Hayallerimiz Sen ve Ben, sizi herkesin hayallerindeki o yere, aşkın mesafeleri aşabildiği o büyülü yere götürecek."
-Huntley Fitzpatrick-

"Kırılgan bir uzun mesafe ilişkisi… Özellikle uzaktan birbirini seven insanların çok iyi anlayacağı modern ve büyüleyici bir hikâye."
-Vanity Fair-

"Jennifer E. Smith, içten ama hüzünlü ve derin hayal kırıklıklarıyla bezenmiş romanların yazarı. Owen ve Lucy'nin hikâyesi, yolları ayrılan iki gencin romantik ve şiirsel bir anlatısı."
-Publishers Weekly-
(Tanıtım Bülteninden)

Ön Sipariş Tarihi: 15/05/2015

8 Mayıs 2015

Akçay'a Yolculuk Yakındır


Merhaba sevgili dostlarım, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Hafta sonu başladı dolayısıyla benden mutlusu yok. Okul çıkışı banka işimi hallettim. Sonra da önümüzdeki Cumartesi sabahı için Akçay'a gidiş bileti aldım. Geri sayım başladı benim için. Anneme gideceğim için çok mutluyum. Tabii Misi
'yi iki günden fazla yalnız bırakamam. Bu nedenle Pazartesi akşamı evde olacağım. 19 Mayıs büyük ihtimal tatil. Salı günü de yol yorgunluğunu atarım artık. Aslında Misi'yi de götürmek isterdim ama az kalacağım bu yüzden götürüp sıkıntı yaşatmaya değmez. Benden şimdilik bu kadar dostlarım. Yeniden görüşünceye dek dostça kalın!