13 Şubat 2015

Mucizeler Yağarken


Bazen bağışlamak, umut etmek ve mucizelere inanmak gerekir… Hayatının en büyük ihanetine uğrayan, terk edilen ve çok zor bir yıl geçiren Joy Candellaro, Noel yaklaşırken hep hayalini kurduğu maceraya atılmaya karar verir. Kimseye haber vermeden bir uçak bileti satın alır ve hiç tanımadığı bir şehre doğru yola çıkar. Fakat beklenmedik bir şey olur ve Joy kendini bir anda büyülü yağmur ormanlarının yakınlarında, muhteşem bir gölün kıyısında yer alan bir balıkçı kulübesinde bulur. Kulübede yaşayan küçük Bobby, yakın zamanda kaybettiği annesinin acısıyla başa çıkamamaktadır. Yalnızca hayalî arkadaşıyla konuşan küçük çocuğun babası Daniel da oğluna yardım edemediği için acı çekmektedir. Joy ikilinin hayatına tesadüfen girerek onlara yollarını bulmalarında yardımcı olur ve böylece aralarında güçlü bir bağ kurulur. Joy eski hayatını geride bırakıp bu yeni dünyanın bir parçası olmak istediğini fark eder. Fakat bu gerçek olamayacak kadar güzel atmosferde yanlış bir şeyler vardır. Joy hayallerle gerçeğin arasında bocalarken umudun peşinden gitmeyi seçer ve bir mucizeye tanıklık eder.

"Mutluluk aşılayan, umut verici ve çok romantik bir hikâye…" 
-Hartford Courant-

"Kristin Hannah'nın şimdiye kadarki en iyi kitabı." 
-The Columbus Dispatch-

"Hannah kalbinizin en derinlerine dokunacak."
- Rendezvous-

"Bu dokunaklı ve duygusal hikâye kalbinizi ısıtacak." 
-Romantic Times-
(Tanıtım Bülteninden)

Umut Hep Var


Maeve Binchy yazdığı kitaplarda o kadar gerçekçi yerler kurguladı ki İrlanda Turizm Bürosu, ülkeye gelip de Binchy'nin kitaplarına konu olan yerleri görmek isteyen turistlere aslında buraların gerçekte var olmadığını açıklamak zorunda kaldı. 

İşte Kestane Sokağı da Maeve Binchynin kurguladığı o muazzam yerlerden biri. At nalı biçimindeki bu sokakta her bir öykü birinin hayatına değiyor. Bu insanların kimisi genç, kimisi yaşlı, kimisi çocuk; bazıları çok mutlu, bazıları çok mutsuz; aradığını bulan da var, arayışı süren de… Bir Binchy klasiği olan Umut Hep Var, hayata dair öykülerden oluşuyor ve tabii ki her öykü içinde bir hayat dersi barındırıyor…
(Tanıtım Bülteninden)

12 Şubat 2015

Hiç Öğrencim Yok


Sevgili dostlarım merhaba, nasılsınız? Ben nasılım, iyi miyim hiç bilemiyorum. İşimle ilgili problemler yaşadım, yerimi değiştirdim. Ama burada da anasınıfına hiç öğrenci gelmiyor. Hava soğuk, hasta olanlar varmış. Bir de müdürüm Kenan Bey'in söylediğine göre bazıları masraf olmasın diye okula göndermiyorlarmış. Oysa aidat ta vermiyorlar. Haliyle epeyce yadırgadım. Okula alışmaya başladım gibi. Ama okula öğrenci gelmemesine alışamadım, boş boş oturuyorum okulda. Bugün bir saatliğine bir kız öğrencim geldi, biraz konuştuk, resim yaptı sonra da gitti. Bende şimdilik durum bu. Birlikte kahve keyfi yapalım diye bu resmi seçtim, biri sizin biri benim. Yeniden görüşünceye dek sevgiyle, dostça kalın!

11 Şubat 2015

Ebedi Nişanlı Kafka


Kafka dört kere sevdi, dört kere nişanlandı, dört kere evliliğin eşiğinden döndü. Kadınların adları Felice, Milena, Julie ve Dora'ydı. Biten bu dört aşkın ardından, dört büyük romanını tamamladı. Hepsi Prag'ın uzağında yaşıyordu, ilişkileri mektuplarla ve mektuplarda sürdü, yüz yüze görüşmeler hep hüsranla bitti. Hepsi biricik olan bütün bu aşklar, hep aynı döngüde savruldular; tutku, korku, acı ve ayrılık.Kafka ona uzaktan ilham veren bu kadınları hep güvenli bir mesafede tuttu, gerçek tutkusu olan edebiyatla arasına girmelerine hiç izin vermedi.

Ebedi Nişanlı'da, Kafka'yı bir tutkulu âşık, ebedi bir yalnız, kaçak bir sevgili olarak yeniden tanıyacaksınız.
(Tanıtım Bülteninden)

* Sevgi Kamelyaları'nı ve Ebedi Nişanlı Kafka kitabının tanıtımlarını bugün aldığım gazetede gördüm ve siz dostlarımla paylaşmak istedim. Sevgiyle kalın dostlarım!

Cevizli-Üzümlü Börek


 Sevgili dostlarım merhaba, nasılsınız, dilerim iyisinizdir. Ben iyiyim, sevdiklerimin manevi desteğini hissediyorum.  Bugün size Güldal ablamın Akçay'da yaptığı böreğin tarifini vereceğim. Tadı nefis.



 Ablamlar Akçay'a geldiler, ertesi günü Ayvalık'a gittik. Cuma günü de ablam tarifini aldığı böreği yaptı. Tarife geçiyorum.
Malzemeler
3 yumurta
1 çay bard. yoğurt
1 çay bard. sıvıyağ
1 çay bard. ılık su
1 çay kaşığı tuz
Aldığı kadar un (kulak memesi kıvamı)
Arasına
1 su bard. toz şeker
250 gr ceviz
250 gr üzüm
Ayrıca
1 su bard. un
1 su bard. buğday nişastası
250 gr tereyağı
1/2 çay bard. sıvıyağ
Yapılışı: Önce yumurtalar kırılır, yoğurt, sıvıyağ eklenip karıştırılır (çırpmadan el yardımıyla karıştırılır. Aldığı kadar un eklenir, karıştırılır. Hamur yoğrulur ve ceviz kadar bezeler hazırlanır. Ortalama 50-60 arası beze çıkmalı. Hamur yarım saat kadar dinlendirilir. Sonrasında her beze açılırken üzerine 1 su bard. un ve nişasta karışımından serpilir. 5 beze pasta büyüklüğünde açılır, aralarına nişasta konur, üst üste koyup açılır.
Tepsi yağlanır. Tepsiye ilk  10 kat beze serilir. Sonra üzüm ve eritilen tereyağı-sıvıyağdan 2 kaşık serpilir. 5 yufka daha koyunca tekrar toz şeker ve 2 kaşık yağ serpilir. Ortaya ceviz serpilir. 5'er kat devam edip üzüm ve yağ sürülür. Her 5 katta mutlaka yağ serpiştirilir. En son 5 yufkadan sonra dilimlenir. 180 C fırına atılır. Biraz kazarınca çıkarılır, 1/2 çay bard. süt serpiştirilir, tekrar fırına sürülür, kızarınca çıkarılır.
Afiyetle yenir.
Sevgili dostlarım yeniden görüşünceye dek sevgiyle, dostça kalın!














Sevgi Kamelyaları


Bir aileyi ayakta tutan sadece gerçek sevgidir...

Tiger, büyükannesi ve normal olmayan anne babasıyla küçük bir kasaba olan Saitter'da yaşamaktadır. Teyzesi Dorie daha bir şehirli hayatı yaşamakta ve ara sıra onları ziyarete gelmektedir. Büyükannesi evi çekip çevirmede, babası oranın en zengin toprak sahiplerinin birinin bahçelerinde çalışmaktadır. 
Bir gün bir fırtına kopar… Bunu babası önceden tahmin etmiştir. 

Çalıştığı seranın 8 yıldır emek verdiği 'Louisiana Hanımefendileri' adlı kamelyaları bu fırtınadan kurtarır. Diğer taraftan annesinin fırtınada hayatını tehlikeye atma pahasına bile olsa Tiger'ı aramaya çıkması, Tiger'ın ondan beklediği sevginin en büyük göstergesi olmuştur. Tiger sonunda ailesi ile gurur duymaya başlar ve teyzesi ile şehre gitmek istemediğini belirtir, kasabada ailesiyle kalır.

Rüzgârı dinliyorum; diyor ki, nefes al... Bedenine, zihnine ve ruhuna iyi bak... Doğru zamanı bekle. Sakin ol, yüreğinin sesini dinle... Affet!..
(Tanıtım Bülteninden)

8 Şubat 2015

Akçay Dönüşü Hüznü


Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Dilerim iyisinizdir. Ben çok iyi değilim. Akçay'dan Misicik ile dün akşam döndük. Hiç te dönmek istemiyordum doğrusu, gözüm arkada kaldı. Akçay'da olduğum süre boyunca önce annemle sonra ablamlarla her gün dışarı çıktık. Annemle deniz kenarına gittik, birşeyler içtik, alışverişimizi ettik ve evimize döndük. Ablamlar gelince de boş durmadık gezdik, Ayvalık'a gittik, pazarından alışveriş ettik. Ertesi günü Akçay'da zaman geçirdik, Ben dün döndüm. Annemler iki gündür gezmeye devam ediyorlar, aklım orada kaldı doğrusu. Okullar açılıyor olduğu için mecburen döndüm. Şimdiden yaz tatilini iple çekiyorum uzun bir süre orada kalabilmek için.  Arada Akçay'a gideceğim ama yalnızca iki günlüğüne. Bir son dakika golü atılmazsa, seçimler nedeniyle il dışı atamalar öne çekilmezse  hayırlısıyla tayin isteyeceğim.. Bende durum bu sevgili dostlarım, hüzünlüyüm anlayacağınız! Yeniden görüşmek, keyif paylaşmak üzere dostça kalın!