9 Aralık 2014
Artık Sen Varsın
"Aşkın rengi nedir? O karizmatik, yakışıklı kiracım Jack olsa olsa kırmızı olur. Baskın, ateşli, tutkulu ve tehlikeli bir kırmızı… Yanına başka hiçbir rengi yakıştırmayacak kadar küstah, kendinden emin bir renk! Ben, Jack'le tutkulu ama bir o kadar da eksik bir aşk yaşarken sen yanı başımda gökyüzü gibi maviydin. Anlatılmamaktan pas tutmuş, kimselerin merak etmediği çocukluğumu anlattım sana; bir tek sana! Ha, bir de evlenmek üzereyken bir not yazarak beni terk eden nişanlım var, puslu günlere benziyor, yağmur yüklü bulutlara. Gri olur ancak. Şimdi durup bakınca; bana en çok yakışan rengin sen olduğunu ne kadar geç görmüşüm. Grinin kasvetine, kırmızının parlaklığına aldanmışım. Oysa sen mavisin. Huzurunla beni kuşatan en güzel renksin." Aşkın, ihanetin, dostluğun, yalnızlığın ve tabi ki entrikanın her halini içinde barındıran, rengârenk bir roman.
(Tanıtım Bülteninden)
Son Şanstaki Diğer Yarım
Sevgili okuyucu,İtiraf etmeliyim ki, güzel kızım Rocky'nin bu sefer gerçekten benim yardımıma ihtiyacı var. Onun sıradan adamlarla ilgilenmediğini bilirdim ama kim onun kasabaya bir İngiliz soylusuyla döneceğini tahmin edebilirdi ki? Bu İngiliz soylusu Hugh'un haşmetli malikânesini bırakıp kasabamıza gelme sebebi ne olabilir acaba? Ayrıca kızıma karşı olan bariz ilgisine rağmen onun Rocky için doğru insan olduğundan da emin değilim. Tabii ki çok klâs ve yakışıklı biri ama gerçekte onunla ilgili ne biliyoruz ki? Evhamlı bir anne gibi konuştuğumun farkındayım ama eşim Elbert ile mutlu geçen kırk yıldan sonra tek istediğim küçük kızımın da aynısını bulabilmesi. Tamam, bu kadar sohbet yeter, Bayan Bray'in saçlarına maşa yapmam gerek. Sizinle konuşmak her zaman büyük bir zevk ve unutmayın Kes Kıvır'da her zaman ihtiyaç duyduğunuz bakımı, lezzetli kahveyi ve kasabanın en iyi dedikodusunu bulabilirsiniz. Çok yakında görüşmek dileğiyle,
-Ruby Rhodes-
(Tanıtım Bülteninden)
Ön Sipariş Tarihi: 11 Aralık 2014
Daha Sabaha Çok Var
Sırlar…
Daha fazla bastırılamayan tutku ve şehvet…
Açığa çıkamayan duygular…
Catherine Marks, iki senedir Hathaway ailesinin kızlarına mürebbiyelik yapıyordu. İşinden büyük keyif alan Catherine'in tek bir sorunu vardı: Hathaway kardeşlerin sinir bozucu ağabeyi Leo.Leo Hathaway ise kız kurusu diye nitelediği Catherine'e kafayı takmıştı. Genç kadının bir sır gibi sakladığı geçmişini öğrenmek için her şeyi göze alabilirdi.
Sürekli didişmeler, iğneleyici laflar, dik dik bakışlar… Birbirlerine tahammül edemeyen Catherine ve Leo için belki de en beklenmedik şey, ateşli bir öpücüktü… Bu öpücükten sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı.
(Tanıtım Bülteninden)
Ön Sipariş Tarihi: 10 Aralık 2014
Keşke Kadın Olsam
Sevgili kadınlar! Erkeklerle ASLA eşit olamazsınız Çünkü asıl GÜÇLÜ olan sizsiniz! İçinizdeki tanrıçayı uyandırma vakti geldi!
Bugüne kadar hep süregelen bir tartışma vardır: Kadınlarla erkekler eşit midir? Eşit olmalı mıdır? Sevgili kadınlar! Bir erkek olarak size şunu söylemek zorundayım: Erkeklerle ASLA eşit OLAMAZSINIZ!
En büyük hatanız bizimle eşit olmaya çalışmak! Çok çabalarsanız eşit olmayı becerebilir misiniz? Elbette becerebilirsiniz AMA kendinizden, gücünüzden vazgeçerek becerebilirsiniz bunu! Erkekle EŞİT olmak için VAROLUŞ çıtanızı alçaltmanız, daha aşağı inmeniz gerekiyor. Eşitlik mi istiyorsunuz? Siz bilirsiniz!
(Tanıtım Bülteninden)
7 Aralık 2014
Kar Tanelerinin ...
Otuzlu yaşlardaysan Noel Baba yoktur. Beş yaşındaysan vardır. Ama umut her yaşta seninledir.
Katherine O'Connor vaktinin çoğunu Blossom Sokağı'ndaki French Cafe'de başkaları için Yeni Yıl mektupları yazarak geçiren, bir taraftan da tamzamanlı iş arayan genç bir kadındır. Zamanla,mektup yazma işi onun için yeni bir kariyeredönüşmeye başlamıştır.
Çocuk Psikoloğu Wynn Jeffries de tıpkı Katherine gibi, aynı kafede vakit geçirmekten keyif almaktadır. Genç kadın onunla tanışmamıştır bile ama kitabında Yeni Yıl geleneklerinin çocukları kandıran saçmalıklardan ibaret olduğunu savunduğu için Wynn'den hoşlanmamaktadır. İkisinin yolları, devamlı gittikleri bu mekânda kesişir. İlk başlarda, anlaşamadıkları konusunda anlaşırlar. Ancak onları yakınlaştıran asıl sebep birbirine zıt iki insan oluşlarıdır. Henüz fark edememiş olsalar da bunu anladıklarında aşk çoktan kapılarını çalmış olacaktır. Tabii eğer âşık olmaktan korkmayıp o kapıyı açmaya cesaret edebilirlerse…
"Debbie Macomber'ın kaleminden her zamanki gibi dokunaklı ve bilindik ama bir o kadar farklı bir hikâye… Kışın soğuğuna inat sımsıcak bir Yeni Yıl romanı."
-Romantic Times-
"Debbie Macomber hayranları bu romanı okurken Katherine ve Wynn arasındaki diyalogların nereye varacağını merak ve heyecanla takip edecekler. Macomber her zamanki gibi kalplere dokunan karakterler yaratmayı başarmış."
-Times Record News-
"Yeni Yıl yeni başlangıçlarla birlikte gelir. Debbie Macomber'ın bu umut ve aşk kokan romanını okuyarak yeni bir yılı karşılamak başlangıçların en güzeli olacak."
-Chicago Tribune-
(Tanıtım Bülteninden)
Muzlu-Cevizli Kek
Sevgili dostlarım merhaba, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Ben de çok iyiyim. Annem yanımda benden mutlusu yok. Bir de blogumda bir tarif yayımlayacağım için çok mutluyum. Tarif benim tarafımdan uyarlandı.
Tarife geçmeden önce şunu belirtmeliyim ki kekim beni mahçup etmedi, güzel oldu, kabardı. Hem de yumurtaları önceden çıkarmayı unuttuğum halde. Evet kekin eksik kalan malzemelerini alıyorum ama yumurtaları önceden çıkarmayı her seferinde unutuyorum. Daha önce birkaç kez kek yaptım, şeklini beğenmedim, kabarmadı, kalıptan çıkarırken koptu. Beni çok üzdü. Şimdi ise yaptığımdan memnunum çünkü sonuç olumlu.Şimdi tarife geçiyorum.
Malzemeler
3 yumurta
1 su bard. yakın toz şeker
Vanilya
Kabartma tozu
1 su bard. süt
1/2 su bard. sıvıyağ
2 1/2 su bard. un
25 gr kakao
100 gr ceviz
3 tane muz
Yapılışı:
Yumurtalar çırpılır, süt, vanilya, toz şeker, sıvıyağ eklenir karıştırılır. Daha sonra un, kabartma tozu ve kakao eklenir. Karıştırılır. Daha sonra ezdiğimiz muz ve kırdığımız ceviz eklenir. Karıştırılır. Dilediğimiz kek kalıbı yağlanır, kek harcı boşaltılır. Orta ısılı fırında 45 dk. kadar pişirilir. Kalıptan çıkarmak için soğuması beklenir. Afiyetle yenir.
İlk kez mutfak şefimle bir tarif denedim ve sonuçtan çok memnun kaldım. O kendisi çırparken ben de eklenecek malzemeleri hazırladım.
Not: Annem tatlı sevmediği halde kekin şekerini az buldu. Dilerseniz şeker miktarını arttırabilirsiniz.
Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın!
1 Aralık 2014
Freud'un Metresi
Minna Bernays, bir anda kendini işsiz ve evsiz bulur. Her ne kadar 19. yüzyıl Viyanası'na avangard akımlar ve devrimci bir ruh hâkim olsa da Minna'ya sunulan tek seçenek vardır: Evlilik. Ancak entelektüel, başına buyruk ve çekici Minna, evlenmektense altı çocuklu ablası Martha'nın yanına yerleşmeyi tercih eder. Martha'nın kocası ise ileriki yıllarda geliştirdiği psikanaliz kuramıyla adeta bir devrim yaratacak olan Sigmund Freud'dur. Minna ile Freud'un gece sohbetleri ve uzun yürüyüşleri çok geçmeden Minna için tutkulu olduğu kadar yaralayıcı bir aşka dönüşür. Martha bir yandan ablasına ihanet etmenin ateşiyle kavrulurken psikanalizin efsanevi babası için de arzu duyar.
(Tanıtım Bülteninden)
* Kitabın adı Freud'un Metresi olacak ta o kitap alınıp okunmayacak. Ben şu anda Güldal kuzum ile İloş'un hediyesi "Kemal Hadi Gel Bi Kahve İçelim'i okuyorum. Bundan sonraki kitabım "Freud'un Metresi" olacak.
Yeniden görüşünceye dek dostça kalın!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)