12 Ağustos 2014
Aşkın Baharına Uyanmak
Mutlu olmanın hayalini kuran iki insanın imkânsız aşkı...
Hayatın zorluklarıyla erken yaşta tanışan Lauren, ailesini kaybettikten sonra sorumsuz amcasının baskısıyla zengin bir kontla evlenir. Kontun ölümüyle kendisine kalan mirasa bile dokunmayan Lauren her şeyi bırakarak evine döner, ancak geride bıraktıkları ona huzur vermemekte kararlıdır.
Kardeşinin ölümü üzerine dük olan Alex, kendi gibi olamadığı bir hayatı yaşamaya mecbur kalır. Ancak benimseyemediği bu hayata daha fazla dayanamayan Alex oyunun kurallarını bozmanın peşine düşer, bir de imkânsız aşkının...
Julia London hayranlık uyandıran üslubuyla âşık olmanın ne denli müthiş,büyüleyici aynı zamanda acı olduğu gerçeğini bir kez daha hatırlatıyor.
"Bu kitabı okuduktan sonra yaşadığınız yoğun duygusallığın üstesinden gelmek için kendinize zaman vermelisiniz! Julia London'ın güçlü kalemi sizlere daha önce hiç hissetmediğiniz duyguları yaşatacak."
Publishers Weekly
"Çok farklı iki insanı buluşturan tek neden, aşkın karşı konulmaz gücüdür. Aşkın Baharına Uyanmak bu gerçeği anlaşılabilir kılan etkileyici bir roman."
Booklist
"Julia London'ın gerçeğe bürünen karakterleri, hayatlarındaki seçimleriyle okuyucuları kimi zaman hüzünlendirirken kimi zaman da gülümsetmeyi başarıyor."
Romantic Times
Seninle Başım Dertte
Lord Edward ve Leydi Charlotte Malory'nin tatlı yeğenleri Regina Ashton, geçmişindeki acı verici bir sır nedeniyle duygusuz ve kendini beğenmiş bir çapkına dönüşmüş Nicholas Eden tarafından kaçırılır. Reggie şerefine leke süren ve bütün kadınsı tutkularını uyandıran bu altın saçlı serseriyle evlenmek zorunda kalır. Ancak Reggie'nin güzelliği Nicholas'ın da baştan çıkmasına ve elbette pek çok yanlış anlamaya neden olur...
Ve aşk yaşam boyu sadece bir kez yaşanır.
"Johanna Lindsey gerçeğe dönüşen masallar yazıyor!"
Romantic Times
"Johanna Lindsey her romanında iz bırakan karakterler yaratmada usta."
Chicago Sun-Times
Aşkta Seni Seçtim
.jpeg)
Evlilik aşkı öldürür diyenlerden misiniz yoksa ikisi de bana göre değil diyenlerden mi?
Evliliğe ve aşka inanmayan, 'her limanda sevgilisi olan' bir adam ve karşısına kötü bir tesadüfle çıkan dünyalar güzeli bir kadın… Biri aşkın her şeyin üstesinden geldiğine inanır, diğeri ise 'Ben âşık olmam, bana âşık olurlar,' diyerek çapkınlık yapmaya devam eder. Bu düşünceler kadını yorsa, üzse de mücadelesinden hiç vazgeçmez. Ne yapıp edip kararlı ve güçlü bir kadın olarak bu adamı yola getirir. Ama kendisi de çok kırılır, yıpranır. Aslında adam da kadına bağlanmıştır ama öyle inatlaşmıştır ki hayatla asla bir kadını sevemeyeceğini, âşık olamayacağını savunduğundan geri adım atmamak için direnir. Sonuç mu? Evlilik aşkı öldürmez…
Mektubumu Aldın mı
Muhteşem tutku, mektuplarda bulunamaz, Bayan Langley.'
Felicity Langley, Mayfair Köşkü'nü ısıtabilmek için kömür bile alamaz durumda olmasına rağmen ilk reveransını yaptığı günden bu yana bir dükle evlenme hayaliyle yaşamaktadır. Son dört senesini, bu amaç uğruna, soylu Hollindrake Dükü ile yazışarak geçirir. Şimdi bütün iş onunla tanışmaya kalmıştır. Peki ya Felicity dük ile çoktan tanıştığının farkında değilse ve yanlış anlamalar yüzünden onu yeni uşakları sandıysa...
Thatcher'ın bu durumu hemen düzeltmesi ve haddini bilmez bu kıza, kararlaştırılmış nişanı kabul etmeye niyeti olmadığını anlatması gerekmektedir ama birden kendini Felicity'nin çekim alanında bulur. Ondan etkilenmiştir; kararlılığından, hassas çekiciliğinden ve nefes kesen şehvetinden… Gerçek kimliği ortaya çıktığı takdirde Felicity'nin onunla anında evleneceğini biliyordur ama yalnızca gerçek aşk için evlenmeye ant içmiştir. Bu yüzden aşk hikâyelerine inanmayan bu sıra dışı kadını kandırmak ve kalbini kazanmak için bütün hünerlerini sergiler.
En Çok Beni Sev
Yazarınız 1814'ün olaylarla dolu bir sezon olacağına inanıyor, özellikle de bugüne kadar evlenmeyi düşündüğüne dair hiçbir işarette bulunmayan, Londra'nın en gözde bekârı Anthony Bridgerton için.
Aslında neden evlensin ki? Söz konusu eksiksiz bir zampara gibi davranmak olduğunda, ondan daha iyisi bulunamaz…
LEYDİ WHISTLEDOWN'IN
CEMİYET GAZETESİ, NİSAN 1814
Ne var ki dedikoducu yazarımız bu defa yanılıyordu. Anthony Bridgerton sadece evlilik kararı kalmamış, bir eş adayı da seçmişti! Önündeki tek engel ise seçtiği kişinin ablası Kate Sheffield'dı kendisi Londra balolarının o güne dek gördüğü en baş belası kişiydi. Nüktedan ve entrikacı Kate, bir yandan bu izdivacı engellemek konusundaki kararlılığıyla Anthony'yi deli ederken, diğer yandan çapkın vikontun erotik rüyalarının başmisafiri oluyordu.
Genel inancın aksine Kate, zampara beylerin zamanla ıslah olup iyi birer koca olabileceklerine inanmıyordu ve Anthony Bridgerton da bu zamparaların arasında en ahlaksız olanıydı. Kate kız kardeşini korumaya kesin kararlıydı fakat kendi kalbinin korunmasızlığı yüzünden de endişe içerisindeydi. Ve Anthony'nin dudakları kendi dudaklarına değdiği anda, Kate ona karşı koyamayacağını anlayıp korkuya kapılmıştı..
8 Ağustos 2014
Kalbimi Çaldığın O Yaz
Yıllar sonra eski aşkınızla yeniden karşılaşsanız neler yaşayacağınızı hiç merak ettiniz mi?
Alice henüz on sekiz yaşındayken, güneşin sımsıcak ısıttığı bir yaz tatilinde Joe ile tanışır. Daha göz göze geldikleri ilk anda birbirlerine âşık olurlar. Kısacık yaz tatili, ardında iki kırık kalp ve bir sürü unutulmaz anı bırakarak bitiverir. Âşıklar birbirlerini bir gün yeniden bulma sözüyle ayrılarak kendi yollarına yürürler.
Aradan yıllar geçer ve Joe, mümkün olabilecek en yanlış zamanda Alice'in karşısına tekrar çıkar, ancak artık hayal bile edilemeyecek kadar ulaşılmazdır.
Alice, bir zamanlar geleceği olmadığını düşündüğü ilk aşkı Joe ile zengin ve kendisiyle gelecek planları yapan üniversite aşkı Lukas arasında kalır.
Joe ile Alice için birbirlerinin kalplerini çaldıkları o yazın büyüsünü yakalamak mümkün olacak mıdır? Ve ilk aşklar gerçekten unutulmaz mıdır?
"Bir solukta okunacak eğlenceli bir kitap… Kaderin cilveleri ve bir o kadar duyguyla süslenmiş birinci sınıf bir roman."
-Daily Express-
(Tanıtım Bülteninden)
Azur
Zehir bilim uzmanı Profesör Liz Ehnore, kanser ve tümörlere çare olması umuduyla zehrini araştıracağı kurbağa projesi için bütçe ve destek alır ancak ona dergi için eşlik edecek bir fotoğrafçı bulamaz. Genç kadın araştırmaları sonucu ajandası açık sadece tek bir fotoğrafçı bulabilir; eski ödüllü fotoğrafçı ve karısı öldüğünden beri işi bırakmış Jack McLaughlin. Jack yıllar sonra bir projeye adım atmak konusunda isteksiz olsa da, kendini evet derken bulur ve ikilinin her adımı tehlikeli vahşi doğa macerası başlar.
(Tanıtım Bülteninden)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)