5 Temmuz 2014
Beni Senden Kurtar
Evlenmeyi reddettiği için ailesi tarafından kuleye hapsedilen Leydi Brenna, günlerini, kimseye gösteremeyeceği resimler yaparak geçirmektedir. Bu resimlerin ortaya çıkması durumunda idam edileceğini bilse de, gizli tutkusundan vazgeçemez. Ancak hayatı Kont Montgomerynin Brennanın kız kardeşiyle evlenmek için Windrose Kalesine gelmesiyle değişir.
Brenna kardeşinin böyle barbar bir adama denk olmadığını bilmektedir. Kardeşini korumak için, Brenna gelinliği kendisi giyer ve herkesin önünde tir tir titrediği Kralın infazcısı Montgomery Kontu, James Vaughn ile evlenir…
James gerçeği öğrendiğinde bu zoraki ilişkinin yarattığı tehlike de tutku da artacaktır.
Brenna sadece resimlerinden bildiği arzuyu onda bulacak, James ise unuttuğu aşkı yeniden keşfedecektir.
"Bu kitap iradelerin savaşı, sıcak aşk sahneleri ve tutkulu kadın karakteriyle Johanna Lindsey romanlarını hatırlatıyor. Eğer klasik bir hikâyeye getirilen yeni bir bakış açısı arıyorsanız, bu roman tam size göre."
-Kathe Robin, RT Book Reviews-
(Tanıtım Bülteninden)
Güzel Bir Gün
Vakti geldiğinde sana destek olmak ya da rehberlik etmek için burada olamayacağım, büyük olasılıkla evleneceğin adamla asla tanışamayacağım. Evlilik yeminini etmeden önce elini tutamayacağımı düşündükçe avuçlarım sızlıyor. Yokluğumda sana rehberlik edeceğine inandığım bu defter, ikimiz için de küçük bir teselli olsun…
Jenna düğününü, ölmeden önce kendisine gelecekteki nikâh törenine dair her detaya yer verdiği bir defter bırakan annesinin isteklerine göre yapmayı planlar. O gün geldiğinde Jenna ile müstakbel eşi Stuart her şeyin yolunda gideceğini düşünseler de, aileleri düğüne gelirken karmaşık hayatlarını da beraberinde getirirler. Hal böyle olunca, düğünün yapılacağı mükemmel hafta sonu kusursuz bir fırtınaya dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Annesinin Jenna'ya yazdığı yol gösterici nasihatler, aile üyelerinin ilişkilerine de ışık tutabilecek midir?
(Tanıtım Bülteninden)
Umut Sokağı'ndaki Ev
Bazı kadınlar özeldir…
Kitaplarını okuduğunuz, filmlerini seyrettiğiniz, oyunlardan tanıdığınız, tarihe geçmiş tüm o özel kadınlar size umut dolu bir yolda rehberlik etse? Alba, umutsuzluğun karanlık yollarına sapmışken onu adeta içine çağıran bir ev görür. Hem de tam Umut Sokağı'nın sonunda. Kadınlığın tüm öngörülerine sahip olan Alba, kendini ilk defa bu evde rahat ve huzurlu hisseder. Ancak ev ona önemli bir hazine daha sunar: Umut. Sylvia Plath'dan Virginia Woolf'a, Florence Nightingale'den Elizabet Taylor'a, Doris Lessing'ten Agatha Christie'ye kadar birçok isme de kapılarını açan bu sıra dışı ev, Alba'nın kalbini saran kara bulutları dağıtıp gökkuşağından bir patikada yürüyebilmesini sağlayacak mıdır?"O kadar keyifli ve kendine has bir tarzı var ki en sıkılmış okuyucuları bile şaşırtacak kadar taze ve harika, güneş ışığı gibi bir roman."
-Barbara O'Neal, Mutlu Sonlar Bahçesi'nin yazarı-
(Tanıtım Bülteninden)
Aşkım Sana Ait
Etrafındaki dostlarının çoğu evlilik hazırlıklarıyla meşgulken Amber, boşanma sonrası dönemi en az zararla atlatmaya çalışmaktadır. Hayatının kontrolünü elinden kaçırmış, yeni bir başlangıç yapmak için geç bile kalmıştır. Yeni bir işe başlayarak hayatında yepyeni bir sayfa açmak niyetindedir.Ünlü şef Oscar'ın mutfağında çalışmaya başlamak, atacağı ilk adım olacaktır ancak şefin, ağzı bozuk ve sinirli bir adam olduğunu öğrendiğinde iş işten geçmiştir.Bu mutfakta aşk, tutku ve çekişme bir arada…
(Tanıtım Bülteninden)
4 Temmuz 2014
Garson Ve Mutlu

"Ne işim var benim burada? Müşterisi olmam gereken yerde servis yapıyorum. Yaş otuz iki. Çok değil, daha dört ay önce takım elbiselerimin içinde kırıtıyordum şu caddede. Ama hadi evimize gidelim Fulsen. Burası bize uygun bir yer değil."
"Omlet alacağım bir tane. Bir de çay. Omleti yumurtasız yapalım lütfen."
"... bu arada salata rica ediyorum ben. Ama gereksiz yeşillik koymayın içine."
"Vejetaryen bir içeceğiniz var mı? Sıcak, soğuk farketmez."
Garsonluk yedi milletten insanla anlaşabilme yeteneği ve yüksek sabır gerektirir. İçinizden söyledikleriniz duyulmasın diye güçlü mimik kontrolü ve teatral yetenek ister...
Yalnızca statü ve etiketlerin yüksek sesle konuştuğu bir hapishanede yaşıyorsunuz. Ne kadar dayanabilirsiniz? Mutlaka sizi de "daha iyi yerlerde görmek" isteyenler vardır. Onlara bir fincan iyi kahve verin. Sakinleşeceklerdir. Bazı işler geçici olabilir, evet. Ama hayat kesin olarak geçici. Bunu bilirken nasıl durduğu yerde durabiliyor bunca insan?
Blogunda paylaştığı "32'me doğru, garson ve mutlu..." yazısıyla 300.000'den fazla okurun yoğun ilgisiyle karşılaşan Fulsen Türker, ilk romanında herkesin içten içe "ah keşke" dediği büyük dönüşümünü, beyaz yakalıktan garsonluğa uzanan yolu bütün ayrıntılarıyla anlatıyor.
Yalnızca bir meslek değiştirme serüveni değil, insanın kendisi ve geri kalan her şeyle yeni baştan ilişki kurma mücadelesi.
Ansızın tepetaklak olan hayatını kahve kokusuyla, soslarla, kokteyllerle, sandviçlerle ve envai çeşit müşteriyle dolu rengarenk bir alemde tedavi eden genç bir kadının öyküsü...
"Dede sana bir şey söylemem lazım."
"Söyle kızım."
"Ben mutluyum."
(Tanıtım Bülteninden)
Sevdiklerimizle Paylaşılan Keyifler
Sevgili dostlarım merhabalar, nasılsınız? Ben mi, çok iyiyim. Geçtiğimiz Pazartesi günü Aytülcüm'de idik.
Dün hem Ayşenur abla hem de Fikriye geldi. Çok keyifli saatler geçirdik. Bugün de temizliğimiz vardı, bitti. Önce Birgül ablaya gideceğiz, onlar yarın tatile çıkıyorlar, vedalaşacağız. Sonra da Güldal ablama gidip hep birlikte keyif yapacağız. Meslek yaşantımda genelde sabırlıyımdır ama bunun dışında pek te sabırlı olduğum söylenemez. Sabır söz konusu olduğu zaman "Allah sabır dağıtırken ben bir köşede uyuyormuşum" derim hep. Ama keyif dağıtılırken sıramı savmamışım belli ki. Keyif sevdiklerimizle birlikte yapılıyorsa o zaman daha mutlu olurum. Bende şimdilik durum bu, yeniden görüşünceye dek dostça, sevgiyle kalın!
1 Temmuz 2014
Kumsalda

Bazen hayat o güne kadar sunduklarını kumsala vuran dalgalar gibi elinizden alır. Lacey de tüm hayal kırıklıklarını geride bırakıp yeni bir hayatı kucakladığını sandığı sırada öncekilerden daha büyük bir dalganın etkisiyle her şeyini kaybeder. Artık elinde sadece umudu kalmıştır. Umutları hayale, hayalleri gerçeğe dönüşürken kumsala vuran dalgalar bu sefer ona yepyeni bir sürpriz taşır: Aşk.Güneşin ısıttığı sıcak kumların altın sarısına aşkın en tutkulu renkleri karışır. Ancak 14 yıl önce Lacey'yi çocuğuyla terk eden eski aşkı da kara bir gölge gibi ortaya çıkar. Mimoza kokulu meltemlerin estiği Yalınayak Kumsalı'nda Lacey aradığı mutluluğu, peşinden koştuğu hayalleri ve beklemediği bir anda karşısına çıkan aşkı kucaklayabilecek midir?
(Tanıtım Bülteninden)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)