22 Haziran 2014

Miniş Pizza


Merhaba sevgili dostlarım! Bugün çok sevdiğim iş arkadaşım Fatmanur ile kızı Ezgi bize çaya geldiler. Sohbet ettik, çayımızı içtik. Çok keyifli zaman geçirdik. Sonra kızıyla gittiler. Ben de biraz bakım yaptım kendime. Daha sonra da miniş pizza tarifini sizlerle paylaşmaya karar verdim. Uzunca bir süredir yapmıyordum, ne yapsak diye düşünürken aklıma geldi. Veee yaptım. Tarifini yıllar önce sizlerle paylaşmıştım. Şimdi okumayanlarınız olabilir diye yeniden  paylaşmaya karar verdim, iyi ettim mi? ;))
Tarife geçiyorum!

Malzemeler:

2 yumurta

1 su bardağı su-süt karışımı (ılık)

1 çay bardağı sıvıyağ

½ çay bardağı toz şeker

Tuz

1 paket kuru maya (Dr. Oetker)

Aldığı kadar un (ben, 5 su bard. un koydum, tam geldi)

İçi ve Üstü İçin

200gr dil veya beyaz peynir (ben taze kaşar kullandım)

Sosis

Domates

Maydanoz

Zeytin
Mantar, vs.

Yapılışı:

 Unu eleyin, ortasını havuz gibi açın. Ilık sütte mayayı ve şekeri eriterek 10 dk. bekletip unu ortasına dökün. Sıvıyağ, yumurta ve tuz koyup ele yapışmayan bir hamur yapın. Hamurdan yumurta büyüklüğünde parçalar kopartın. Yuvarlak pizza yaparken hamuru avcunuzda yuvarlayıp top şekli verin, tepsiye koyun. Baş ve işaret parmağınızı birleştirip tam ortasına bastırın ve istediğiniz iç malzemeyi koyun.
 İç koyup iki ucunu karşılıklı olarak sıkıp kenarlarını kaldırın. Tepsiye dizin. Kenarlarına yumurta sarısı sürüp önceden ısıtılmış 180 C fırında hiç bekletmeden pişirin.


Not: Bekletirsek hamur kabarıp pizzaların  büyüyeceği belirtiliyor. Hiç bekletmeyip pişirince puf puf oluyor zaten.
Sevgiyle kalın dostlarım!




21 Haziran 2014

Cafe Fernando



Dünyaca ünlü, ödüllü yemek blogu Cafe Fernando'nun yazarı Cenk Sönmezsoy'un yıllardır beklenen kitabı çıktı!

"Cafe Fernando - Bir pasta yaptım, yanağını dayar uyursun", Cenk Sönmezsoy'un öğrenciyken yurt mutfağında yaptığı domatesli makarnadan Dolce & Gabbana'ya özel tasarladığı Brownie Dantel Giyer'e kadar uzanan bir yemek hikâyesi. 

Sönmezsoy, yaptıklarıyla kısa sürede uluslararası başarı kazanır. New York Times ve Washington Post'ta çıkan haberleri, tarifleri ve fotoğraflarıyla yemek ekine kapak olduğu San Francisco Chronicle makalesi takip eder. Derken blogu Cafe Fernando, Times Gazetesi tarafından "Dünyanın En İyi 50 Yemek Blogu"ndan biri olarak gösterilir. 

Bu başarıyı, Amerikan yemek dergisi Saveur'ün düzenlediği blog ödüllerinde üç sene arka arkaya 40.000 blog arasından sıyrılarak kazandığı "En İyi Seyahat Blogu", efsane restoran Chez Panisse hakkında yazdığı yazısıyla "En İyi Yemek Yazısı" ve Dolce & Gabbana için tasarladığı brownie'yle "En İyi Özgün Tatlı Tarifi" ödülleri takip eder.

Dünyanın farklı ülkelerinde 250 binden fazla okuru olan Cafe Fernando blogunun yazarı ve fotoğrafçısı Cenk Sönmezsoy, kitabı için 4 yıldan uzun bir süre çalıştı. Tariflerin hepsi sayısız deneme sonucunda geliştirildi ve farklı mutfak deneyimlerine sahip bir grup gönüllü tarafından denendi. Kitap, iletilen yorumlar ışığında şekillenen kurabiye, kek, pasta, tart, ekmek, dondurma ve reçel gibi 100'ü aşkın tatlı ve hamurişi tarifinden oluşuyor. 

Deneyenlerin kafalarında en ufak bir soru işareti olmadan ilerleyebilmeleri ve fotoğraflarda gördükleriyle birebir aynı sonucu almaları için tüm püf noktalarıyla anlatılan tariflere, kimi zaman ortaya çıkış hikayelerinin anlatıldığı, kimi zaman da kendi damak tadınıza göre nasıl şekillendirebileceğinizi anlatan yazılar eşlik ediyor.

"Kek kalıbı alırken nelere dikkat etmek gerekir?", "Hangi tart hamuru için hangi kalıp uygundur?", "Keklerin düzgün kabarması için ne yapmak gerekir?", "2 kilo elma, kendisi 1 küsur kilo olan keke nasıl sığar?", "Alelade görünen bir pastayı 10 dakikada Paris'teki bir pastanenin vitrininden fırlamış hale nasıl getirirsiniz? Getirdikten sonra kesmeye nasıl kıyarsınız? Haydi kıydınız; jilet gibi kesilmiş dilimler nasıl elde edersiniz?" gibi soruların yanıtları ve çok daha fazlasını bulacağınız kitapta, 250'ye yakın fotoğraf bulunuyor. Ayrıca tariflerde kullanılan ölçülerin, malzemelerin, tekniklerin ve ekipmanın derinlemesine incelendiği bölümler de yer alıyor.
(Tanıtım Bülteninden)

Mutlu İnsanlar Kitap Okur ve Kahve İçerler


Diane kocasını ve kızını ansızın bir araba kazasında kaybetmişti. Ruhu buz tutsa da kalbi atmaya devam ediyordu ama. İnatla. Acı vererek. Gereksiz yere… 

Hatıraların arasında kaybolan Diane için artık hayat belirsizdi. Belki de kendi kendini sürgün ettiği İrlanda topraklarına ayak basmasıyla tünelin sonundaki ışığı görebilecekti. Her şeyini kaybeden ve hayata devam etmekten başka hiçbir seçeneği olmayan bu genç kadının bazen dramatik bazen eğlenceli yolculuğuna kayıtsız kalamayacaksınız.

"Bu kitap iyi bir espressonun aromasına sahip." L'Express
(Tanıtım Bülteninden)

Aşk Affetmez


Temple, hatırlamadığı bir gecenin ardından 'Katil Dük' diye anılmaya başlamıştır. Bunun nedeni Temple'ın, babasının dördüncü eşi Mara Lowe'u öldürmesidir. O gece yüzünden bütün hayatı değişen Temple, artık yenilmez bir dövüşçüdür. Fakat o esrarlı gece, sadece Temple'ın hayatını değiştirmemiştir. Bir gün, o gecenin sırlarıyla ve kanlı canlı haliyle, Mara Lowe karşısına çıkar. Gözlerini intikam hırsı bürümüş olan Temple, eski hayatına kavuşabilecek midir? 
(Tanıtım Bülteninden)

Yaz


Onu gördüm ve yaz geldi. 

Sanki kapı çalınıp çocukluk arkadaşınız yıllar sonra tekrar çıkagelmiş gibi… Unuttuğunuz bir anıyı bulmak gibi…

Çok eskide kalmış, yıllar sonra yeniden duyduğunuz anda geçmiş bir zamanı size taşıyan bir şarkı gibi… 

Dağ yollarında kaybolduktan sonra birdenbire, bir dönemeçte denizle karşılaşmak gibi…

Yaz… bitmesini hiç istemediğim eşsiz anlar ve hiçbir şeyin, hiç kimsenin sonsuza dek benimle kalmayacağını anladığım ayrılıklar mevsimi…

İlk kitabıyla edebiyatımıza benzersiz bir giriş yapan ve yıllar yılı insan yüreğinin, özlemin, aşkın, geçmişi geleceğe bağlayan o narin bağların izini süren Kürşat Başar, 11 yıl aradan sonra kaleme aldığı yeni romanı Yaz'la okurlarıyla buluşuyor. 

Yakın tarihimizin kritik bir döneminde dünyaya gelen, birbiri ardına yaşadığı kayıplara rağmen hayata tutunan bir gencin büyüme serüvenini, yüzleşmelerini ve bir yaz mevsimi yaşadığı sarsıcı aşkı, arka plana hızla yitip giden İstanbul'u yerleştirerek anlatıyor. 

Bir karşılaşmayla değişen hayatın, küçük bir rastlantıyla uyanan arzuların, birdenbire gittiğiniz yolu değiştiriveren olayların ve her şartta, her yerde insana devam etme, hatta yeniden, yeniden başlama gücü veren o ele gelmez sırrın peşine takılarak...
(Tanıtım Bülteninden)

Geçmişin Gölgesinde


Her kalbin ait olduğu bir ev vardır. Sizin eviniz kim?

Pasta şefi Teeny Templetonın şeftali çiftliğindeki mutfağında kırmızı kadife kek pişirip erkek arkadaşı Coop OMalley ile birlikte huzurlu günler yaşadığına inanır mıydınız? Evet, biz de inanmazdık. 

Teeny, bir cinayete şahit olmuştur ve öldürülen kadın, Coopun eski kız arkadaşıdır. Dahası Coopun ondan bir kızı vardır… İşler bu kadar karışıkken Teeny bu durumu araştırmaya karar verir, ancak her araştırma sonucunda erkek arkadaşının bir yalanını açığa çıkarır. 

Hayatının bundan daha fazla karmaşık bir hal alamayacağına inanan Teeny, eski kalp ağrısı Sonın ortaya çıkmasıyla da bir aşk üçgeninin içinde bulur kendini. Teeny artık ne mantığının ne de kalbinin sesini duyabiliyordur. Şans eseri eline geçecek olan şifreli bir mektupla kendine bir yön çizecektir, ancak attığı her adım onu daha büyük bir belaya çekecektir…

Geçmişin Gölgesinde Aşk, Aşk Adında Hayat kadar sizi peşinden sürükleyecek. Sayfaları çevirirken hem kahkahalarla gülecek hem de heyecanı kalbinizin derinliklerinde hissedeceksiniz. 

"Teenynin yepyeni hikâyesiyle karşı karşıyayız. Başı bir türlü beladan kurtulmayan bir kadın kahramanımız, ölümcül sırlar ve tatlı bir aşkla süslenmiş bu muhteşem kitabın tadını çıkarın."
-Library Journal-
(Tanıtım Bülteninden)

Ön Sipariş Tarihi: 25.06.2014

Aşkın Peşinde


Şerif Yardımcısı Dana Birch, kendini bir kez daha güçlü bir erkeğin insafına bırakmamaya yemin etmiştir. Sevdiklerini, özellikle de en iyi arkadaşları olan Titan kız kardeşleri korumayı kendine görev edinmiştir. 

Garth Duncan, yirmi yıl önce onu ve annesini yüzüstü bırakan Jed Titan'dan intikam almaya yemin etmiştir. Arada Jed'in kızları kalacak olsa bile planlarını gerçekleştirmek için harekete geçmeye hazırdır. Hedefiyle arasında ise sadece Dana, silahı ve inkâr edemediği, giderek büyüyen arzuları vardır. 

"Teksas sosyetesini ve iş dünyasının karanlık yüzünü gözler önüne seren, baştan sona keyifli bir macera." 
-Publishers Weekly -

"Duygusal açıdan tatmin edici, heyecan dolu bir hikâye." 
-Booklist-
(Tanıtım Bülteninden)