12 Mayıs 2014

Nehir Şarkısı


Bazen hayattaki en büyük yanılgı, tesadüflere inanmaktır...

Julie Holt, yaşanan bir kaybın nasıl bir aile trajedisine yol açacağını küçük yaşta öğrenmişti. O, on iki yaşındayken küçük kız kardeşi aniden ortadan kaybolmuş ve bir türlü bulunamamıştı. Bu, bir zamanlar güvenle sarıldığı aile bağlarının yavaşça silinmesine neden olan bir acıydı.
Julie, bir gün çalıştığı sanat galerisinde tanıştığı genç bir kıza karşı nedenini açıklayamadığı korumacı bir tutum sergilemeye başlayacaktı. Onu kasırgada yerle bir olan bir ev ve bir ailenin hayat hikâyesine götürecek uzun ve sancılı bir değişime neden olacak bir arkadaşlıktı bu.

11 Mayıs 2014

Kişiliğinizi Tanıyın


İnsan doğumundan itibaren kendi kişiliğini geliştirir. Bu gelişim elbette ki dışarıdan alınan etkenlere göre de şekillenir ama netice itibarıyla bu kendi kişiliğimizdir.

Hayatımız boyunca yüzlerce, binlerce insan ile karşılaşırız. Onlar ile birlikte oynar, birlikte çalışır, hatta birlikte yaşarız. Bu kitap, kişilikler göz ardı edildiğinde olacakları gösterdiği gibi her bir kişiliğin ne şekilde idare edileceğini ve farklı kişiliklerin birlikte uyum içinde nasıl yaşaması gerektiği ipuçlarını veriyor.

Arkadaş çevresinde de, aile hayatında da, ikili ya da sosyal ilişkilerinde de, herhangi bir çalışma ortamında da bu kitap birlikte zaman geçireceğiniz farklı kişilikler ile uyum halinde yaşamanıza yardımcı olacaktır.
(Tanıtım Bülteninden)

Kadın Çok Severse


Çoğumuz en az bir defa çok sevmişizdir ve bu, hemen hemen hepimizin hayatında tekrarlanan bir konu olmuştur.

Bazılarımız sevgililerimize ve ilişkilerimize o kadar kafayı takarız ki neredeyse işlev göremez hale geliriz. Bazılarımızsa her şeyi inkâr ederek aşkı, korkuya çeviririz...

İlginç ve yaşanmış öykülerden oluşan Kadın Çok Severse, özellikle kadınlar için yazılmış bir kitap. Çünkü çok sevmek aslında kadınsal bir olgudur. Erkeklerle ilişkilerinde kendilerine zarar veren davranışlar sergileyen kadınlara bunu fark ettirmek, bu davranışların kaynağını anlamalarını sağlamak ve hayatlarını değiştirmek için gerekli olan araçları onlara vermek amacıyla yazılan kitapta her kadın kendinden bir şeyler bulabilir…
(Tanıtım Bülteninden)

Beyin Oyunları


Bir farkındalık, iyileşme ve keşif kitabı. Birini tanımanın en kolay yolu, ona insanlar hakkındaki düşüncelerini sormaktır. Tıpkı bu cümle kadar basit gerçeklerin ışığında, sıra dışı sonuçlara ulaşabilirsiniz. Beyin Oyunları, bilinçaltınızın gücünü keşfetmeniz için yazıldı. Kendi gücünüzden ne kadar haberdarsınız? Çevrenizi ve doğru bildiğiniz yanlışları nasıl değiştirebilirsiniz? Yazarın yaşanmış hikâyeleriyle bezeli Beyin Oyunları, kolayca okuyup, uygulayabileceğiniz tüyolarla dolu. Bu kitabı defalarca sindire sindire okurken devamını iple çekiyor olacağım.
-Alper Utku Management Centre Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı-

Beyin Oyunları için yorum yazmamı isteyen e-posta bana ulaştığında saat 19'u gösteriyordu, Barcelona-A. Madrid şampiyonlar ligi maçını seyretmeyi planlıyordum; sabah 5 uçağıyla uzun bir seyahate çıkacaktım. Bir göz atayım diyerek okumaya başladım. Ne mi oldu? Birkaç sayfa derken koca kitabı bir çırpıda okudum, maç ise sona ermişti.
-Abdullah Karacık New Life Yaşam Sigorta Yönetim Kurulu Üyesi-

30 yıllık dostluğumuz süresince iş ve özel hayatımda nerede sıkıştıysam Tamer yanımdaydı. Şimdi kitabı ilk okuyanlardan biri olma mutluluğuna eriştim ve kitabın satırlarıyla birlikte bu yıllar gözümün önünden film şeridi gibi geçti…
-Op. Dr. Levent Afşar-

İnsan zihni keşfedilmeyi bekleyen uçsuz bucaksız bir coğrafya. Yapabileceğimiz en değerli şeyse birbirimizin keşiflerine destek vermek. Sevgili Tamer kendi yolculuğunu başkalarının yolculuklarına bir rehber haline getirmiş...
-Psikiyatrist Doç. Dr. Kemal Kuşçu-

Bana göre sigorta sektörünün en iyi ekip kurucusu, satış koçları arasında yer alan Tamer Demirdelen, birikimlerini kendine saklamıyor. Pazarlama ve satışta çalışarak kariyerini bu alanda yapmak isteyen herkese tavsiye edebileceğim bir kitap yazdığı için kendisine müteşekkirim.
-İhsan Çevik ING Emeklilik Genel Müdür Yardımcısı-

İşiniz satış olup olmamasıyla ilintisiz olarak tüm yaşamınıza adapte edebileceğiniz değerli bilgilerle süslenmiş hikâyelerden öğrendiklerinizi dost sohbetlerinde paylaşacaksınız. İkinci kitabı şimdiden sabırsızlıkla bekliyorum.
-Opr. Dr. Abdülkadir Göksel-
(Tanıtım Bülteninden)

Büyü Dükkanında İki Çınar


Yeşim Türköz diyor ki: "Büyü Dükkânına yaptığınız bu ikinci ziyaret, ilkinden farklı olacak. Yeni müşteriler ile yeni alışverişlerde daha çetin pazarlıklarla karşılaşacaksınız. Ancak orada pazarlıklardan çok daha fazlasına tanık olacaksınız. Alışveriş biter bitmez oradan ayrılmayacak, bu sihirli mekânda misafir olacaksınız. Peki, sihir bozulacak mı? Kim bilir? Belki de sihir sizin gözlerinizdedir..." Yeşim Türköz, çok sevilen kitabı Büyü Dükkânının büyülü mekânına yıllar sonra tekrar gidiyor ve okuyucusunu, eski diyarda yepyeni bir buluşmaya davet ediyor. Mucizevî alışverişlerin yapıldığı bu mekânda, bizleri yeni müşteriler, yeni pazarlıklar ve bambaşka sürprizler bekliyor. Büyü Dükkânı, müşterilerine ikinci kez kapısını açarken, dükkân sahibi yaşlı adam, yazarı ve okuyucuyu, mekânının daha da içine alarak, öznel dünyasının derin katmanlarında buluşturuyor; kendi hayat serüvenini günışığına çıkarıyor...

* Sevgili dostlarım Yeşim Türköz'ün ilk kitabı Büyü Dükkanı çok çok güzel bir kitaptı. Eğer almadıysanız her  iki  kitabı da almanızı şiddetle öneririm. İnanın pişman olamayacaksınız, masal tadında. Yetişkinler için.
Sevgiyle kalın!

10 Mayıs 2014

Bir Aşk Rüyası

 

İtalya'da, Como gölünün kıyısında kendi halinde bir kasaba olan Bellano'nun sakinleri dışarıdan bakıldığında son derece sıradan ve sakin bir hayat sürmektedirler. Ancak her birinin gizlediği sırlar vardır ve bu sırlar açığa çıkmamalıdır.

1970'ler İtalya'sı. Sigara kaçakçılığı ve sahte para dolandırıcılığı ülkenin en büyük sorunlarından biri halindedir. Suç dünyasının parıltılı yüzüne kapılmış bir genç, kendini bu suçlarla mücadeleye adamış bir komiser, pamuk fabrikasında çalışan ve hayatını düzene sokmak isteyen bir genç kız, sevdiği kız uğruna annesine karşı durmayı göze almış genç bir adam…

Andrea Vitali'nin yeni romanı Bir Aşk Rüyası, küçük bir İtalyan kasabasındaki hayatı son derece canlı ve gerçekçi bir biçimde gözlerinizin önüne seriyor. İç içe geçmiş yaşamları okurken sıcacık İtalyan hayatını yakından tanıyacaksınız.

Nostaljik ve eğlenceli bir dokunuşa sahip Bir Aşk Rüyası, suç ve romantizmin iç içe geçtiği bir İtalyan filmi tadında.
-goodreads.com-


Andrea Vitali bize hayatın aslında ne kadar basit ve keyifli olduğunu bir gölün aynasından yansıtarak hatırlatıyor.
-amazon.com-


Vitali, o kendine has sade diliyle anlatıyor hikâyelerini. Bazı şeyleri sadece onun yazabildiğine, böyle eşsiz hale sadece onun getirebildiğine inanıyorum.
-Valentina Passeri-


İtalyan yaşantısını komik bir dille anlatmakta usta olan Andrea Vitali, İtalyan insanının hareketli yapısını ve ülke gerçeklerini sunmada son derece başarılıdır. Bu sebeplerle Vitali en iyi İtalyan hikâyecilerinden biridir.
-Masimo Bofa, Panorama-


Aynı zamanda bir doktor olan yazar Andrea Vitali, İtalyan yaşantısını anlattığı romanlarıyla tüm İtalyanları onurlandırıyor.
-Antonio D'Orrico-


İç içe geçmiş hikâyeleri anlatmada başarılı bir yazar olan Andrea Vitali, İtalyan edebiyatının sözcüsü konumunda.
-Michele Sovente-


Son derece canlı karakterlerin hem komik hem de hüzünlü hikâyeleri… Eğlenceli ve keyifli.
-Matteo Fulgheri-


Bu kitabı okuyunca şirin Bellano kasabasını ziyaret etmek istedim.
-Hermione Ginny-


Andrea Vitali birkaç cümlede bize İtalyan yaşantısı hakkında sonsuz bilgi veriyor. Yarattığı her karakter benzersiz şekilde güçlü ve canlı. İtalyan günlük yaşantısı Vitali'nin kitaplarında iki kapak arasında ustaca sıkıştırılmış durumda. Bir Aşk Rüyası, Como gölüne kısa bir tatil gibi.
-goodreads.com-


Vitali harika bir öykücü. Küçük ve önemsiz görünen hayatları büyülü bir şekilde anlatıyor. Bir Aşk Rüyası'nı elinizden bırakamayacaksınız.
-Niki Constantini-
(Tanıtım Bülteninden)

 Ön Sipariş Tarihi: 12.05.2014

(B) aşka Sürgün


İlk adımı atıyoruz birlikte. Hayatta daima ilk adımlar olur. Bu da onlardan biri. Bu sesleniş benim kendimi kendime, kendimi sana ve seni sana anlatma isteğimdir. Kim bilir, belki düşe kalka yürüyeceğiz yollarda. Belki doludizgin koşacağız. Ama hep yan yana olacağız. İçinden kopan çığlıkları, yaşayıp da unuttuğun bir ânı, hüznü ve kahkahayı bulacağız birlikte. Bende sen, sende ben olacağız. Çoğalacağız. Aşka dair tılsımlı bir söz arıyorum. Ona ve bana dair. Sen de arıyorsun, biliyorum. Bu bizim ortak paydamız olacak. Bu yüzden şimdi senle ben aynı sayfada geziniyoruz. Gözlerimiz aynı sözcükleri arıyor.

Uygar Karakaya kendini kendine, kendini bize ve bizi bize anlattığı ilk kitabı (B)aşka Sürgün'de aşka ve yaşama dair bildiklerinize farklı bir gözle bakmanızı sağlıyor. Diliyor ki herkes (B)aşka Sürgün olsun, diliyor ki bu sürgünlük hiç bitmesin…
(Tanıtım Bülteninden)