15 Şubat 2014

Detoks Devam Ediyor



 Sevgili dostlarım merhaba! Umarım keyfiniz yerindedir. Ben çok iyiyim, keyfim yerinde. Dün sabah aç kanına  tartıldım, bir de baktım ki  5 günde 3 kilo 300 gr vermişim. Çabalarıma değdi. Ama bugün öğleden sonra aç aç dolaştım. Pazartesi sabahı da tartıya çıkacağım, bakalım sonuç ne olacak? İkinci hafta sabah Nesfit karışık meyveli, öğleyin yoğurt, akşama da çorba içeceğim, sonucu şimdiden merak ediyorum. Bakalım yine kilo verebilecek miyim? Ama bu arada sevdiğim, özlediğim tüm yemekler ve tatlılar hayal dünyamda adeta havada uçuşuyorlar.
Bir de yazın detoks yapmayı düşünüyorum bu kez 1 hafta yapacağım. Yine meyve suyu, domates suyu içeceğim. Benden haberler şimdilik bu kadar, yeniden görüşünceye dek keyifle kalın!

14 Şubat 2014

Küçük Bir Kış Masalı


Stoneybridge, herkesin birbirini tanıdığı İrlanda'nın batı kıyısında küçük bir kasaba. Chicky Starr, rüzgârlı Atlantik Okyanusu'na bakan kayalıklar üzerinde eski bir malikâneyi alıp orayı otel yapmaya karar verdiğinde, herkes onun deli olduğunu düşünür. Ama Chicky kararlıdır ve yeğeni Orla ile arkadaşının oğlu Rigger'ın yardımıyla, "Küçük Bir Kış Masalı" adını verdiği; sıcak, konuksever bir ev ile kilometrelerce uzanan bir kumsal, kayalıklar ve yabanıl kuşlar, uzun yürüyüşler, doğayla baş başa, huzurlu bir tatil vaat eden otelini açar.Sonrası artık umut etme ve hayata tutunma öyküsüdür; hem Chicky, hem de konukları için… Maeve Binchy, Amerika'da star hayatından sıkılan ünlü bir oyuncuyu, hayallerinin peşinden gitmek yerine aile şirketinin başına geçen bir İsveçliyi, müstakbel kayınvalidesiyle tatil yapmak zorunda kalan bir hemşireyi, tanık oldukları ölümlerin etkisinden kurtulamayan bir doktor çifti, yeni emekli olmuş huysuz bir öğretmeni, altıncı hissiyle geleceği gören bir kütüphaneciyi kışın bir haftalık tatilde bir araya getiriyor ve bize "Her hayat bir roman" dedirten muhteşem bir öykü sunuyor.
(Tanıtım Bülteninden)

10 Şubat 2014

Detoks Günleri


Sevgili dostlarım  merhaba! Benim için detoks günleri başladı, hem toksinlerden arınmak hem de mideyi küçültmek için. Bu hafta yalnızca meyve suyu ve domates suyu içiyorum. Hiç bir şey yemiyorum. Önümüzdeki hafta da yalnızca meyve ve yoğurt yiyerek detoksu tamamlayacağım. Sevdiğim sevmediğim ne görsem canım çekiyor. Bugün ilk gündü, ne baş ağrısı oldu ne de baş dönmesi, halsizlik. Bu günü çok sağlıklı atlattım ya gerisi çocuk oyuncağı. Ama öncelikli amaç mide küçültmek olduğu için bu kez kahveyi ve çayı kesmedim. Onları da kesseydim baş ağrısı dayanılmaz olurdu tıpkı 2006'da yaptığım gibi. Blogumu oluşturmadan önce yapmıştım detoksu. İnanılmaz zor geçmişti, sonra alışmıştım ama. Şimdiki yarı detoks olsa da yemek konusunda çok katıyım. Ne yapalım, geçici bir süre,  15 gün sonra bitecek.
Yeniden görüşünceye dek sağlıkla, dostça kalın!

İstanbul Kırmızısı


Ferzan Özpetek, doğup büyüdüğü şehir olan İstanbul'u yıllardır uzaktan gözlemliyor. Bu sevginin ve hüznün romanı olan İstanbul Kırmızısı, sanatçının sinema eğitimi için İtalya'ya gidişine kadarki İstanbul yaşantısından izler taşıyor. Mesafelerle ölçülebilen uzaklığın kişiyi bir şehre ait olmaktan alıkoyamayacağını, önemli olanın şehirde yaşamak değil, şehri yaşatmak olduğunu gösteriyor.

Filmleriyle tüm dünyada adından söz ettiren Ferzan Özpetek, romancılıkta da bir o kadar iddialı.
(Tanıtım Bülteninden)

9 Şubat 2014

Umuda Uyandığım Gün



Ömrünün büyük kısmını ailesi yerine işine adamış bir adamın içine düştüğü derin pişmanlığa… Yaşamına kaldığı yerden devam etmek isterken sayılı günleri kaldığını öğrenen, tam da bu dönemde hayat arkadaşına veda etmek zorunda kalmış yalnız bir adamın dünyasına… Tam da her şey bitti derken, ailesini geri kazanmak için gerekli olan tek şeyin sevgi olduğunu keşfedişine değinen bir kitap.
(Tanıtım Bülteninden)


Bir Tutam Gündüz Bir Tutam Gece

Büyülü bir ormanın sonsuz karanlığında saklanan mucizevi bir inci...

Yağmurlu bir günde, dehşet içindeki bir kız çocuğu kasabadaki bir ağacın dallarına sığınmış halde bulunur. Kimsesi olmayan bu küçük orman kızının karanlık geçmişi, parçalanmış bir ailenin kaderini değiştirecektir.

Kariyerinde yaşadığı büyük skandalın ardından şehirden uzaklaşıp kasabasına geri dönen psikiyatr Julia ve yaşadığı küçük çevrede gerçek aşkı hiç tatmamış ablası Ellie, ailesi bulunana kadar Alice adını verdikleri küçük kızın bakımını ve tedavisini üstlenirler. Alice için gösterdikleri fedakârlık ve çaba, iki kız kardeşi yakınlaştırıp geçmişte kendilerine bile itiraf edemedikleri sırların gün yüzüne çıkmasına yol açar. Julia ve Ellie hayatlarında eksikliğini hissettikleri her şeyin aslında çok yakında olduğunu keşfederken sevginin, umudun ve bir aile olabilmenin anlamını yeniden öğrenirler.

"Göz alıcı, vahşi ve capcanlı bir roman.
Kristin Hannah her cümleyi sevgiyle kuruyor."
-Luanne Rice -

"Hannah insan ruhunun derinliklerine dokunuyor. Ümit ve neşe dolu."
-Romantic Times-

"Daha en baştan zihninizi kuşatıp sevgi, aşk ve şefkat hisleriyle içinizi ısıtacak bir hikâye."
-Southern Pines Pilot-
(Tanıtım Bülteninden)

8 Şubat 2014

Gül Limanı Oteli Çiçekler İçinde

Burası Gül Limanı Oteli…

Gelen her konuk, burada hayatına dair ikinci bir şans yakalıyor. Geçmişiyle barışıyor, geleceğine umutla bakıyor. Kırılan kalpler Gül Limanı Otelinde onarılıyor, hastalıklar burada iyileşiyor, dostluklar pekişiyor, aşk acıları unutuluyor.

Bir yandan bozulan nişanının üzüntüsünden kurtulmaya, bir yandan da büyükanne ve büyükbabasının ellinci evlilik yıldönümünü organize etmeye çalışan Annie ile kanserle mücadele ederken yıllar öncesinde kalmış aşkına yeniden kavuşan Mary otelin şimdiki konukları.

Otel sahibi Jo Marie ise bir yandan Sedir Koyuna alışırken, öte yandan öldüğü düşünülen kocasının geri döneceğine dair inancından hiç vazgeçmiyor.
(Tanıtım Bülteninden)


Not: Bu kitap Gül Limanı Oteli'nin devamıdır.