3 Ocak 2014

Sabah Uykum


Belki bir kitabın aynı sayfasında ağlamışızdır. İşte bu haberimiz olmadığı halde dünyanın en güzel karşılaşması olabilir.

Ben anlam veremiyorum yani neden bittiğine değil madem bitecekti neden bu kadar hevesli başladık? Ben ikimizdeki bu hevese anlam veremiyorum. Ne oldu bize bilmiyorum ama iyi şeyler olmadığını çok iyi biliyorum. Ya çok yanlış zamanda karşılaştık ya da hiç karşılaşmaması gereken iki insandık. Biz neydik bilmiyorum. Sevgili desem değil, aşık desem değil bildiğin rastlantıydık işte ondan öte gidemedik.
(Tanıtım Bülteninden)

Bukre


Güzellik, bakmayı bilen gözdedir sevgilim. Artık kendime layık olanı seçebiliyorum sayende. Bir insanın gözlerine bakıp, kalbini görebiliyorum her seferinde. Eskisi gibi değilim. Neden mi senden çok daha öndeyim? Herkesin dünyası kendi gördüğü kadardır sevgilim. Sen önüne bakarken, ben uzakları ezberledim. Sen olup bitenlerle ilgilenirken, ben olmayanın izindeydim.

Çivi çiviyi sökermiş, yalnızlığı kanatan hüzünlü şarkılar, yalnızlığa iyi gelirmiş. İşte ben bu şekilde hayata karşı direndim. Keşke bana akıl vereceğine, aklımı alacak kadar beni sevseydin. Ben, bir çocukluk edip büyüdüm işte! Sen büyümüşsün ama doğmamışsın bile. Ben, senin doğrundum sevgili. Ötekiler gelip geçerdi. Sen doğru olanı değil, geçerli olanı seçtin. Terk etmek kazanan olmaya yeter zannettin.

Bana, bir veba busesi bırakıp gittin; bak şimdi yerini başkaları aldı. Bu aşkın vebası sende, busesi bende kaldı. Seçtiğin yolda sana mutluluklar diliyorum. Unutmak alışmaktır. Unutursun demiyorum… Ama alışacaksın biliyorum.
(Tanıtım Bülteninden)

30 Aralık 2013

Mutlu Yıllar


Sevgili dostlarım tüm dostlarınızla mutlu, umut dolu, sağlıklı, keyifli, neşe dolu nice yıllar geçirmeniz dileğiyle!
Yeni yılınız kutlu olsun!

29 Aralık 2013

Yeni Yıl Bereketi

Sevgili dostlarım merhaba! Annem beni kırmadı, yeni yıl bereketli olsun diye aşure yaptı. Bana da bu güzel aşurenin resmini çekip tarifiyle birlikte bloga koymak düştü.Aslında tarifi daha önce de vermiştim. Ama arşivimi henüz istediğim gibi oluşturamadım. Bu nedenle tarifi bir kez daha vermek durumunda kaldım. Sömestr tatilinde blogumun üzerine düşmeyi düşünüyorum. Olmadı yazın bol bol zamanım olacak diye düşünüyorum. İşim çok (arşiv için) sabırlı olmam gerekiyor.  Her neyse tarife geçiyorum dostlarım!

Malzemeler:

2 su bardağı nohut,

2 su bardağı kuru fasulye,

3 su bardağı buğday,

1 su bardağı pirinç,

1 kg toz şeker,

3 çorba kaşığı gül suyu,

25 adet kuru kayısı,

10 adet kuru incir,

½ su bardağı kuru üzüm,

1 ayva,

1 portakalın kabuğu,

Üzerini Süslemek İçin:

2 nar,

1 su bardağı ceviz veya fındık,

1 su bardağı badem

1 çorba kaşığı bal (Annemle "Mucize Lezzetler" programında izledik, Refika, aşure yaparken bal kullandı. Bal, 41 çeşit eklemek anlamına gelirmiş. Arılar çiçekten çiçeğe konuyor malum)

Yapılışı:
1- Akşamleyin ayrı ayrı tencerelerde nohut, fasulye ve buğday ıslatılır.


2-Sabah, nohutun, fasulyenin ve buğdayın ıslatma suları dökülür, yeterince su konularak ayrı ayrı haşlanır.

3-Yaklaşık bir buçuk saat sonra nohut, fasulye ve buğday suları ile birlikte aşure tenceresine konur,
kaynamaya bırakılır. Üçü birden kaynamaya başlayınca suyuna bakılır, gerekirse bir bardak kadar sıcak su konulur. Pirinç ilave edilir.

4-Kuru üzüm konur. Sayılı olarak, kesmeden incir ve kayısı konur, arada sırada karıştırılır, kaynamaya bırakılır. Yaklaşık 20 dk. sonra tane ile konulan kayısı ve incirler delikli kepçe ile çıkartılır. Bir tabağa alınır.

5- Küçük küp biçiminde doğranmış portakal kabuğu ve kabuğu soyulmuş, küçük küp doğranmış ayva aşure tenceresine eklenir. 20-25 dk. daha kaynamaya bırakılır.
Dibinin tutmaması için arada karıştırma işlemini unutulmaması gerekir.

Not: Nohutlar iyice yumuşayınca aşurenin pişmiş olduğunu anlayabiliriz.

6- Suyu, gözle görülür biçimde helmelenmiş ise toz şeker ve gül suyu ilave edilir. İyice karıştırılır, 5 dk. sonra altı kapatılır ve aşure kaselere bölüştürülür.

7- Kaselere boşaltılan aşuremiz ılındıktan sonra üzeri ceviz ya da fındık,  badem, nar, ince ince kıydığımız incir ve kayısı ile süslenir.

Not: Bütün olarak aşurenin içine konulan, çıkarılan kayısı ve incirler aşurenin renginin kararmasını önler.

Afiyet Olsun!

Yeniden görüşünceye dek dostça kalın dostlarım!

25 Aralık 2013

Büyükannemin Sandığı


İki kız kardeş, yürek parçalayan sırlar ve daha fazla gizli kalamayacak bir geçmiş…

Böyle her mevsim güzel gelecek sana İster yazın yeryüzü yeşillere bürünsün; İster şakısın kızılgerdan karların arasında, Yosun tutmuş elmanın çıplak dalı üstünde, Damlarda eriyen sazlar tüterken Güneşe karşı; ya da saçaklardan dökülürken usulca, Yalnız deli rüzgârlarda ses veren damlalar, Yahut asarken ayaz gizli marifetiyle, Suskun sarkıtlara sarıp o damlaları, Şu mahzun Aya karşı, parıl parıl sessizce.
Samuel Taylor Coleridge, Gece Yarısı Ayaz Ve sessizce geçecek yılların içinden üç kuşak kadının samimi hikâyesi. Büyük umutlara gebe topraklardan, ruhsuz şehirlerin tanıdık yalnızlığına uzanacak bir ailenin tarihi. Geçmiş bugünün aynasına yansırken küçük kızlar büyüyecek, genç kadınlar ihanet edecek ve büyükanneler pişmanlıklarıyla yüzleşecek. Büyükannemin Sandığı son sayfayı çevirdikten sonra da uzun süre sizinle kalacak…

"Baş döndürücü ve aklınızdan çıkmayacak kadar çarpıcı… Webbin maharetli ve akıcı dili sayesinde elinizden düşüremeyecek ve kitap bittikten sonra hissettiğiniz duyguları asla unutamayacaksınız."
-Booklist-

"Akıcı ve akılcı bir kitap. Okumaya ara veremeyeceksiniz."
-Historical Novels Review-

"İhanetin akıldan çıkmayacak öyküsü."
-Woman and Home-

"Sürükleyici, nefis bir dram."
-Good Housekeeping-

"Webb üç kuşak kadının keder dolu hayat yolculuğunu kalp kırıklıkları, ustalıkla çizilmiş karakterler ve kolay kolay unutulamayacak bir öyküyle anlatıyor. Son derece dokunaklı ve ilgi çekici."
-M. L. Malcolm-
(Tanıtım Bülteninden)

24 Aralık 2013

Soğuk Kahve


Sıcacık bir kahveden yükselen güzel kokular eşliğinde keyifli bir okuma vaat ediyor Soğuk Kahve.

İronik ve mizahi olduğu kadar keskin bir dil. Belki de çoğumuzun gündelik hayatında olan konuları anlatırken sizi ters köşeden bir bakış açısına yatırıp golü ustalıkla atıyor. Hınzır bir zekânın ürünü olan cümleleri sizi gülerken duygulandıracak, çoğu zamansa hayretler içinde bırakacak.
Kahraman Tazeoğlu

Batman kendi deyimiyle numune bir adam. En azından yazdıkları öyle. Kolay kolay kimseden duyamayacağınız, cesaret isteyen şeyleri açıkyüreklilikle söylüyor okura. Özellikle kadın erkek ilişkilerinin üzerindeki pembe tozu üfleyip altında yatan siyahları ve beyazları soğukkanlılıkla gösteriyor. Ne her erkek bir Romeo, ne de her kadın bir Juliet.
Ertürk Akşun

Topuklu ayakkabı mı yoksa ben mi?

Bir kadını zorlayan bir soru olabilir.

Çikolata mı ben mi? sorusu kadar olmasa da zorlar.

Sizler topuklu ayakkabısı ayaklarını vuran kadınlarsınız.

Topuklarınızın altında kâğıt mendiller var.

Bazılarınızın gözyaşlarını silen mendiller işte, yabancı değiller.

O mendiller hep canınızın yandığı yerlerde...

Çok adisiniz pembe rujlar, çekici kılıyorsunuz dudakları.

18 Aralık 2013

Herkes Beğendi

 
Sevgili dostlarım merhaba! Bugünkü yemeğin bir öyküsü var. Aslında her yemeğin bir öyküsü var.
Uzun yıllar önce babam kalp krizi geçirmiş, evde dinleniyordu. Ben de evdeydim, sömestr tatiliydi sanıyorum.
Ünlü sanatçı Can Etili bir gündüz programına katılmış, bu yemeğin tarifini vermişti. Herkes bu yemeği beğendiği için yemeğin adı da herkes beğendi olmuş. Özetle tarif Can Etili'den. Ama adını biz mi koyduk yoksa adını mı koruduk o kadarından emin değilim. Çok pratik bir tarif. Babamla ben, annem eve gelince yemeği tarif ettik, annem de denedi.
Biz ailece bu yemeği çok sevdik.
2 kişi için yarım kilo ıspanak kullanılabilir. Ispanak soğanla kavruluyor, tuz arzu edilirse pul biber ekleniyor.
Daha sonra bildiğimiz klasik köfte yapılıyor, simit köfte (halka)  haline getirilip ıspanağın üzerine yerleştiriliyor. Kaç tane köfte varsa her birinin içine birer tane yumurta kırılıyor. Orta dereceli fırında 20-25 dk.  yani yumurtalar olana dek pişiriliyor. Zaten yumurtalar pişince köfteler de pişmiş oluyor.
Afiyetle yeniyor!
Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın!