10 Kasım 2009

Ata'mızı Anarken


Bugün, okulda Ata'mızı anma töreni vardı, saygı duruşunda bulunduk, İstiklal Marşı dinledik, Onuncu Yıl Marşı eşliğinde fotoğraflarına baktık. Çocuklarımız, şiirler okudular,birlikte şarkılar söyledik!
Ve bir kez daha çok çok etkilendim, tüylerim ürperdi. Ata'mızı bir kez daha özlemle andık!Özlem duygusunun ne kadar büyük olduğunu da anlamış olduk!
Ne tuhaf bir durum değil mi? Hem içimizde yaşadığını ifade ediyoruz hem de özlemimimizin büyüdüğünü duyumsuyoruz!
Yukardaki resmi okulda da gördüm, eridim bittim! Delip geçen ama bir o kadar da hüzünlü bakışlar! Ata'mız ne kadar yakışıklı, karizmatik ve etkileyici!
Evet özlemle anıyoruz, kalbimizde yaşatıyoruz ama bir yandan da izinde gitmeye, onurlu bir biçimde yaşamaya, doğru bildiğimizden şaşmamaya çalışıyoruz!
Atam, seni çok seviyoruz! Sevgimiz, saygımız her geçen gün içimizde büyüyor!
Ve biz öğretmenler, seni, öğrencilerimize doğru olarak anlatmaya, minik kalplere, Atatürk sevgisi aşılamaya yemin etmiş olarak yolumuza devam ediyoruz!

25 Ekim 2009

Üçüncü Şahsın Şiiri


İnsan, yüreğinde neyi yaşarsa onu yansıtıyor değil mi?

Gözlerin gözlerime degince
felaketim olurdu,ağlardım
beni sevmiyordum, bilirdim
bir sevdigin vardı,duyardım
çöp gibi bir oğlan,ipince
hayırsızın biriydi fikrimce
ne vakit karşımda görsem
öldürecemden korkardım
feleketim olurdu aglardım
ne vakit maçka'dan geçsem
limanda hep gemiler olurdu
ağaçlarkuş gibi gülerdi
sesizice bir cigara yakardım
parmaklarım ucunu yakardım
kirpiklerini eğerdin,bakardın
üşürüm,içim ürperirdi
felaketim olurdu, ağlardım
akşamlarbir roman gibi biterdi
jezabelkan içinde yatardı
limandan bir gemi giderdi
sen kalkıp ona giderdin
benzin mum gibi giderdin
sabaha kadar kalırdın
hayırsızın biriydi fikrimce
güldü mü cenazeye benzerdi
hele seni kollarına aldı mı
felaketim olurdu,ağlardım

ATİLLA İLHAN

Kadınlar İçin Sone


Ben güzel gözlü kadınları severim
Bir de küçük ayaklıları, uzun boyluları
Hem nasıl severim, öyle severim işte
Terler avuçları, kesilir solukları.

Ben mahzun kadınları severim,
Yavru ceylanca kadınları, ürkekçe,
Hem nasıl severim, öyle severim işte.

Bilemezsin ne güzeldirler öpüştükçe,
Ben akıllı kadınları severim,
Düşünen, az konuşan, çok bilen,
Her yerde her zaman nazı çekilen,
Hem nasıl severim, öyle severim işte.

İçimde büyük, sonsuz ateşler yanmalı
Ölümüm bile o kadın yüzünden olmalı.

Ümit Yaşar Oğuzcan

9 Ekim 2009

Bir An'da Değişen Hayatlar


Merhaba sevgili dostlarım! Uzunca bir süredir sizi merakta bıraktım değil mi, özür dilerim! Ama oldukça önemli bir mazeretim vardı. Bildiğiniz gibi ben, okul öncesi öğretmeniyim. 25 Eylül akşamı atamalar sonuçlandı. Sonuçları internetten öğrendim. İki gün inanamadım. Sanki bunları ben değil bir başkası yaşıyordu. Ben de sanki yukardan izliyordum yaşananları!
Sonrası tam bir telaş, güvendiğim, sevdiğim doktorlarımı ziyaret ettim ve ertesi günü atama yerim olan İpsala'ya doğru yola koyulduk annemle!
Sonrası ev bulma telaşı, başvurular, okula başlama, yerleşme telaşı!
Annem, evimi yaşanabilir bir hale getirdi. Eeee, "annelerin hakkı ödenmez" sözü boşuna değilmiş!
Hafta sonları da hizmet içi eğitimimiz başladı.
Annem, her şeyin yoluna girdiğinden emin olarak rahatlamış bir halde evimizin yolunu tuttu bugün!
Evime bütünüyle yerleştim artık, internetim de dün bağlandı!
Yalnız şunu belirtmek istiyorum ki ben bugüne dek bu kadar sıcak, içten, hesapsız yardım eden insanlar görmedim. Gerek Keşan'da kaldığımız süre içerisinde gerekse ev bulma ve yerleşme aşamasında İpsala'da hemen herkes yardıma koştu!
İpsala'da ev bulma umudumu yitirdiğim sırada telefonum çaldı ve anaokulu müdürümüz Ayfer hanım, bulduğu evin adresini verdi. Evet, görür görmez çarpıldığım evimi Ayfer Hanım buldu!
Okulum çok güzel, Ayfer Hanım, çok güler yüzlü, anlayışlı, destekleyici, açık sözlü,olumlu, yapıcı bir insan! Çalışma arkadaşlarım yardımsever, sıcacık, çok tatlı insanlar!
Öğrencilerim çok çok tatlılar! Tabii ki her öğrencinin alışma süreci farklı,okula yeni başlayan, evinden kopan çocuklar uyum sağlamakta zorlanıyorlar, yadırgıyorlar!
Biz yetişkinler bile, yaşantımızdaki değişiklikler olumlu yönde olsa da yadırgıyoruz, alışma sürecinde zorlanıyoruz!
Yeni bir şehir, yeni bir ev, yeni bir okul! Ve ani bir değişim! Adapte olmakta gerçekten çok çok zorlandım, migrenim varlığını çok güçlü bir biçimde ortaya koydu, günlerce!
Şimdi her şey yoluna girdi!
Evimden, annemden ayrılmakta epeyce zorlandım doğrusu! Şimdi Misi ve ben, yeni evimizde yeni düzenimizde yaşantımızı sürdüreceğiz! Zaman zaman ben eve döneceğim zaman zaman da Misi bana İstanbul yolculuğunda eşlik edecek!
Benden haberler şimdilik bu kadar! Fotoğraf makinem yeniden bozuldu bu nedenle İpsala resimlerini sizlerle paylaşmayı biraz ertelemek durumunda kalacağım!
Depodan tarifleri, kitap keyfimizi, şiirleri, müzikleri, hayatın içinden bizi etkileyenleri yeniden paylaşacağız!
Yeniden buluşuncaya dek sevgiyle kalın! Mutlu bir haftasonu tatili dileğiyle!

22 Eylül 2009

Mimlendimmm


Merhaba, sevgili dostum
  • Aslı
  • ,beni mimlemiş. Uzunca bir süre oldu ama hatırlamışken soruları yanıtlamakta ve arkadaşlarımı mimlemekte yarar var diye düşündüm.

    1-Bloguna neden bu adı verdin?

    Mutluluğun, mutfakta yapılan, sıcak, nefis kokulu çayların, kahvelerin, sağlıklı yiyeceklerin sıcak sohbetler eşliğinde paylaşılması olduğunu düşündüm.
    Bir fincan kahve eşliğinde hayatı, keyifleri, kederleri paylaşma isteğiyle bu blogu oluşturdum.

    2-Blog yazarken star tribiyle istediğin olmazsa olmaz dediğin şeyler var mı?

    Dostlarımla paylaşmak amacıyla yayımlayacağım yazıların ayrıntıları konusunda aşırı titizlenmek. Bazen yorucu ve bunaltıcı olabiliyor. Ama öncelikle benim içime sinmeli ki gönül rahatlığıyla paylaşabileyim! Kısacası ya hep ya hiç!

    3-En son aldığın garip şey?

    Garip bir şey almadım. Ama yaptığımı garipsedim. Nöroloji doktorumun önerisiyle İrvin Yalom kitaplarına göz attım. Zaten almaya,okumaya başlamaya niyetliydim. Filiz Hanım'ın önerisiyle bu istek öncelik kazandı. Ve bir anda, dört tane kitap alındı. Bana göre yaptığım çılgınlıktı!

    4-Şeker gibi olduğun anlar?

    Banyodan çıktığım zamanlar, hafta sonu tatili geldiği zaman ve sevdiklerimle kahve keyfi yaparken, kedimle oynarken.

    5-Arkadaşım artık sormayın şunu dediğin şeyler?

    Aaaa, sen hala buna bir son vermedin mi? (karar vermek zor olabilir, değil mi ama)

    6-Aynaya bakınca gördüğün?

    Dağınık saçlar ;))

    7-Kendini okutan blog dediğin?

    Sıcacık,içten anlatıma sahip olan, özeleştiri yapabilen,öğrendiklerini paylaşabilen, yaşamdan keyif almayı bilen, içinden geldiği gibi yazabilen kişilerin blogları.

    8-Bu blog sahibi / sahibesiyle karşılaşabileceğin yerler?

    Her yerde karşılaşılabilir.Bri kafede ya da kitapçıda da olabilir bu karşılaşma!

    Mimimi tamamladım. Şimdi ben de biricik dostum
  • Sevda
  • 'yı ve de
  • Oylum
  • 'umu mimliyorum.

    En kısa zamanda yeni keyifli paylaşımlarda bulunmak dileğiyle dostça kalın!