18 Mart 2009

Meyve Salatası ve Çikolatalı Soslu Brownie

Merhaba, ben, uzun zamandır, blogumun adını niye "Mutluluk Mutfakta Gizlidir" koyduğumu unutmuş durumdayım.

Yediklerime dikkat etmeye çalışıyorum ya da mutfağa girme modunda değilim diye bu kadar boşlamanın bir anlamı yok, öyle değil mi?
Hem istenirse bal gibi de sağlıklı tarifler uygulanabiliyor! Ama bu arada canım ne muzur şeyler çekiyor bilemezsiniz! Örneğin en kısa zamanda bir mozaik pasta yaparım gibime geliyor, niyeti bozmuş durumdayım anlayacağınız!
Tarifler en kısa zamanda siz dostlarımla paylaşılacak!


Yeniden görüşmek üzere dostça kalın!

14 Mart 2009

Tüm Doktorlarımızın Tıp Bayramı Kutlu Olsun

Doktorum ve doktorum nezdinde tüm doktorlarımızın Tıp Bayramı kutlu olsun!
Bilirim, yurdumda doktor olmak çok zordur, doğuda yoktan var etmeler, şehirde bir günde bir sürü hastayla ilgilenmeler bununla da kalmayıp yoğun biçimde nöbete kalmalar! Ardından yine hasta muayene etmeler!
Doktorlarımızın öpülesi elleri, şapka çıkarılası saygınlıkları var! Dilerim yurdumda, insanca, tadına vara vara meslek yaşamlarını sürdürebilirler de beyin göçü nedeniyle onları yitirmeyiz!

8 Mart 2009

İnsanca Yaşama Hakkı

Hepimizin "İnsanca Yaşama Günü" kutlu olsun!
Kadın-erkek hepimiz şiddete karşı savunmasızız. Hepimiz şiddete uğrayabiliyoruz!
Bu nedenle bu dünyada hepimizin her türlü şiddetten uzakta her gün insanca yaşayabilmesini diliyorum!

7 Mart 2009

Kendi Kendini Sabote Etmek

Bir insan kendine ne kadar öfkelenebilir, kaş yapayım derken nasıl göz çıkartabilir?
Sağlam bilgiye ulaştığını düşünüp doğru olanı yaptığına inanıp sonra nasıl pişman olabilir?
Edindiği bilginin sağlam verilere dayanmadığını öğrenince nasıl kendi kendini yiyebilir?
Hamiş neymiş, kesin bilgi edinmeden, kesin tarihleri öğrenmeden hareket etmemek gerekiyormuş!
Acaba kaç tane "Güneşin olsun Gönlünde" şiiri okumalıyım eksik bilgi yüzünden ertelenen programımdan dolayı? Etkili olur mu, yağmurlu havalar için belki!

Güneşin Olsun Gönlünde

Merhaba, uzunca bir süredir yine tarif paylaşmıyorum sizlerle değil mi? Demin niyetlendim, canım istemedi. Bu yağmurlu günlerde içimiz açılsın diye çok sevdiğim "Güneşin Olsun Gönlünde" şiirini yeniden paylaşmak istedim sizlerle!


Güneşin Olsun Gönlünde

Güneşin olsun gönlünde
Kar bile yağsa
Ya da fırtına olsa
Gök bulutlarla
Dünya kavgayla dolsa

Güneşin olsun gönlünde
O zaman gelsin ne gelirse
Doldurur ışıklarla
En karanlık gününü

Bir şarkın olsun gönlünde
Sevinçli ezgilerle
Seni günlük tasalar boğsa bile
Bir şarkın olsun dudaklarında
O zaman gelsin ne gelirse
Yardım eder atlatmaya
En yalnız gününü

Başkaları için de bir diyeceğin olsun
Tasada ve bunalımda
Ve seni mutlu edecek herşeyi
Söyle onlara da
Bir şarkın olsun dudaklarında

Yitirme sakın cesaretini
Güneşin olsun gönlünde
Ve herşey iyi olacak

Casar Flaischlen

Keyifli ve mutlu bir haftasonu geçirmeniz dileğiyle!




20 Şubat 2009

Üstün Dökmen ile Eşitler Evi

Geçtiğimiz Pazar, Üstün Hoca'nın Bahçeşehir Belediyesi'nde, Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda semineri vardı,"Ailede Yaşama Sevinci ve 3-6 Yaş Çocukla Uzlaşma".
Ben, Üstün Hoca'nın seminerleri için elimden gelse dünyanın öbür ucuna gidebilirim diye düşünürken, gökte ararken yerde buldum duygusuna kapıldım, mutluluktan havalara uçtum!
Sevdiğim tüm dostlarımla bu haberi büyük bir sevinçle paylaştım!
İple çektiğim gün ve saat geldi nihayet! Üstün Hoca, kitapları imzaladı, ardından seminer başladı. Televizyondaki "Küçük Şeyler" Programı'ndan çok daha uzun sürdü, üç program süresi diyebilirim.
Çok keyifliydi, günümüzün Nasreddin Hocası, güldürürken düşündürdü bizi!
Üstün Hoca, kendi yaşamından da kesitler sunuyor, özeleştiri yapıyor, çok içten! Sevecen, tam bir halk insanı!
Tv'deki programlarında, sıklıkla kullandığı bir ifade var, bayılmamak mümkün değil," annelerin, sayılır miktarda hataları, sayılmayacak kadar çok doğruları vardır". Üstün Hoca, gönülleri fethediyor!
Üstün Hoca, seminerde, genellikle, duyguya itiraz edildiğini söyledi, duyguya değer verilmesi, saygı duyulması gerektiğini belirtti. Doğru değilse düşünceye, davranışa itiraz edebiliriz ama duyguya değer vermeli, saygı duymalıyız dedi.
Hepimizin yaşamında "böyle hissetmelisin, şunu hissetmen yanlış" diyen, farkına bile varmadan ne hissetmemiz gerektiği konusunda bizi yönlendirmeye çalışan yakınlarımız mutlaka olmuştur.
Hepimiz, zaman zaman ya da sıklıkla anlaşılmadığımız duygusuna kapılmışızdır mutlaka!
"Kafana takma" sözünü de duymuşuzdur hatta biz bile söylemişizdir hiç farkına varmadan.
Ben, sevdiklerime empatiyle yaklaşmaya çalışan ben bile zaman zaman, diğerlerine göre daha az da olsa bu sözü sarf ettiğimi fark ettim. Bu da benim özeleştirim. İnsan, Psikoloji'ye ilgi duyup ta 16 yaşından beri bu tür kitaplar okuyunca biraz daha dikkatli olmaya çalışıyor diyelim.
Ama şunu fark ettim, "kafana takma" sözü aslında sevdiklerimize, bizim, daha çok üzülmelerini kendimizce önlemek amacıyla söylediğimiz bir söz, bir şeyleri değiştiremeyeceğimizi, buna gücümüzün yetmeyeceğini biliyoruz, bütünüyle çaresizlikten kaynaklanan bir söz bu bence!
Aynı durum sevdiklerimiz için de geçerli, öyle değil mi?

Esirlikten, kölelik durumundan duygusundan kurtulmak isteyenlere, farkına varmadan baskı uygulanlar için aydınlanmalarını sağlamak eşitçe yaşamlar sürülmesini sağlamak amacıyla "Küçük Şeyler -4 Eşitler Evi" kitabını yazmış. Yaşamında "eşitler evine" taşınmak isteyen herkes için.
Yeni kitabı 15 gün önce çıkmış. Kaçar mı, hemen bulunup alındı, elimde taptaze bir "Küçük Şeyler" kitabı var! Annem, bitirdi, ben de dün doktoruma giderken ancak 1,5 sayfa okuyabildim, geç kalacağım stresinden otobüsü neredeyse ben sürecektim. Vakitlice çıktım, buna rağmen geç kaldım! Bir daha geç kalmamakta yarar var, çok mahçup oldum! Hamiş, neymiş, okul çıkışı, eve uğramadan hemen randevuya yetişmek gerekiyormuş!
Bu arada, Üstün Hoca'nın "TRT 1'de hazırladığı, 2002'den beri yayınlanan "Küçük Şeyler" Programı bu sezon sona ermiş. Programı yazın hazırlıyormuş, Ekim ayında başlıyor, Ocak ayının sonuna dek sürüyormuş. Ben de üzüldüm, merak ettim, kendisine sordum. İnsanın ufkunu genişleten, esprilerle, skeçlerle farkındalıklar geliştirmesine yardımcı olan enfes bir program. İlgilenenler için tekrar bölümler "TRT- İNT'te, Cumartesi günleri saat 14.25'te yayınlanıyor. Ben de oradan izlemeyi sürdüreceğim, programın tadına doymak mümkün değil ki!
Ertelediğim yazı buydu işte! Gazanfer Özcan'ı, toprağa verdik, Allah rahmet eylesin, ailesine sabır versin! Tüm sevdiklerimizi de bize bağışlasın!
Yeniden buluşuncaya dek sevgiyle, dostça kalın!

17 Şubat 2009

Hepimizin Başı Sağolsun

Usta oyuncumuz, büyük sanatçımız Gazanfer Özcan'ı kaybettik!
Bambaşka bir konuda yazı yazmayı düşünürken usta oyuncumuzu kaybettiğimizi öğrendim, çok çok üzüldüm! Çok şaşırdım, öylece kalakaldım. O, hep oradaydı, yaşıyordu. Hastaydı, durumu ağırlaşmıştı ama iyileşeceğine inanıyordum! İçim kan ağlıyor şu anda!
Bir çınar daha yıkıldı! Hepimizin başı sağolsun!