18 Ocak 2009

Etnoritmix ile Bambaşka Dünyalara Yolculuk

  • ntvmsnbc.com


  • Mutlaka dinleyin, çok muhteşem. 18 Kasım 2008'de, NTV'de, Gece-Gündüz Programı'nda dinlemiş ve büyülenmiştim, bayılmıştım. Türkiye, İran, Hindistan ve İspanya'dan ezgiler! İnsanı bambaşka yerlere götürüyor! Dinlememek büyük eksiklik bana göre! Çok rahatlatıcı! Grubun henüz bir albümü yok bildiğim kadarıyla, arıyorum bulamıyorum çünkü!
    Ben, buradan NTV'ye bizlerin güzelliklerle tanışmalarını sağladıkları için çok çok teşekkür etmek istiyorum!

    5 Ocak 2009

    Devletlerin Planları ve Gözden Çıkardıkları


    Devletler, küçük, küçücük te olsalar arkalarına yenilmez olduğuna inandıkları ülkeleri alıyorlar. Yaptıkları bir takım hesapları, planları eyleme döküyorlar.
    Ben, burayı istiyorum, buranın denetimi bende olacak, sen, buraya karışmayacaksın diyorlar. Bunu da gözlerini kırpmadan sivil halkı, savunmasız çocukları hiçe sayarak yapıyorlar! Kolayca gözden çıkarılır savunmasız, mazlum olan nasıl olsa!

    Bkz.

  • forum.filistinetkinlik

  • unimakara


  • Dün akşam,izledim,kahroldum, şu anda ağlayarak dinliyorum!Buna duyarsız kalabilecek, yüreği kanamayacak bir insan düşünemiyorum, hesapçı zihniyetler dışında!

    4 Ocak 2009

    Aslında Bütün Baharlar Eylüldür


    Bilir misin
    aslında bütün baharlar eylüldür

    Hani nerde o
    çiçeklerimiz
    sümbüllerimiz, karanfillerimiz, yaseminlerimiz
    ve nergislerimiz
    ki içimizde açardı hep
    sonra
    nerede servilerimiz, çınarlarımız
    avlularımız terkedip giden
    güvercinlerimiz nerede/neden kesildi bilir misin
    suyu çeşmelerimizin
    sebillerimizin

    Bilir misin
    aslında bütün baharlar eylüldür

    Neden sustu kumrularımız birdenbire
    bülbülerimiz bir de
    ve güllerimizin üstünden
    nice tanzimatlar geçti sonra
    benzi soluk boynu bükük yetimlerdir şimdi
    şiirlerimiz bizim

    Bilir misin
    aslında bütün baharlar eylüldür

    Utanırken geceler karanlığında şimdi
    ve bir de
    utancından kızarırken lalelerimiz
    utanır oldu utanmaktan züleyhalarımız
    bu kays mıdır ya sen leyla mısın
    asla tanımadıklarımız
    ah tanımadıklarımız
    kimsiniz söyler misiniz


    Rıdvan Canım

    31 Aralık 2008

    Mutlu Yıllar


    Sevdiklerimizle birlikte nice sağlıklı, mutlu, keyifli, umutlu, mutlu yıllar geçirmek dileğiyle!
    Yeniden buluşuncaya dek sevgiyle kalın!

    Ataol Behramoğlu ile Beyaz İpek Gibi Yağan Kar



    BEYAZ, İPEK GİBİ YAĞDI KAR

    Beyaz, ipek gibi yağdı kar

    Bir kız kardan hafif adımlarıyla yürüyüp geçti hayal içinde

    Arkadaşlarımı düşündüm, sevgili şeyleri

    Sanki her şey bizimle var ve bizimle olacak

    Şarkılar çaldı odalarda

    Bütün insanları sevmek gerektiğini düşündüm

    Düşmanlarımız dışında

    Düşmanlarımız çünkü

    Sevgiyi yok ettikleri için

    Düşmanımız oldular-

    Beyaz ipek gibi yağdı kar

    Bir kız kardan hafif yüreğiyle

    Geçip gitti güvercinleri anımsatarak.

    Uzaktaki şehir

    Uykuya dalmıştır şimdi.

    Düşündüm bir bir

    Kardeşlerimin ne yaptıklarını

    Nihat

    Uyumuyor olmalı.

    -Nefis bir şarkı

    Söylüyor yandaki odadaki kız

    Bir Rus

    Halk şarkısı.

    Ve şimdi koroyla

    Başladılar-

    Nihat düşünüyordur

    Karanlıkta.

    -Sanırım

    Bir saatten sonra

    Hapishanede

    Dışardan söndürüyorlar ışıkları-

    Beyaz ipek gibi yağdı kar

    Bir kız kelebek adımlarıyla

    Geçip gitti karın üzerinden.

    İnsanlar kendi şarkılarını

    Kendi hayallerini taşıyorlar.

    Çağdaş şarkılar

    Gerekli onlara

    Hem Hayatlarının

    Derinliklerinden söz eden

    Gerçekleştirilmiş

    Gerçekleştirilmemiş duygularından,

    Hem

    Kavgayı ateşleyen

    Somut

    Anlaşılır

    Akıllı şarkılar.

    Beyaz, ipek gibi yağdı kar

    Acılarla dolu bu dünyaya.

    İnsafsızlık

    Vahşet

    Hala güçlü

    Ve hala iktidarda.

    İnsanlar

    Ölüyorlar.

    Gepgenç

    Sımsıcak

    Ölüyorlar

    Sanki

    Ölmüyorlarmış gibi.

    Bir yandan sürüp gidiyor-

    Hayat;

    Bir yanda tel örgüler

    Parmaklıklar.

    Beyaz, ipek gibi yağdı kar

    Yağdı kirpiklerine bir kızın

    Yağdı mavi bir nehre

    Saçlarıma yağdı

    Otobüslere

    Ağaçlara

    Evlere.

    İçimden okşadım onu.

    Kelebek adımlarını

    Yanımdan geçen kızın.

    Herhangi bir kız

    Hayalleri olan.

    İstedim ki

    Daha güzel

    Olsun şu dünya.

    İstedim ki

    Beyaz

    İpek gibi yağan karın altında

    Bitsin artık

    Bu sürüp giden alçaklıklar.

    Bir bebek

    Ölüm tehdidi altında yaşamasın

    Beşiğinde.

    Ve paramparça olmasın

    Sımsıcak

    Capcanlı

    Yaşayıp giderken insanlar.

    Bırakın, beyaz

    İpek gibi yağan karın altında

    Hayallerimiz olsun.

    Yaşayalım

    Özgür

    Güzel

    Düşünceli.

    Anlatalım

    Düşündüklerimizi birbirimize.

    Sevinç egemen olsun her yerde

    İnsanca

    Bir kaygı.

    Beyaz, ipek gibi yağdı kar.

    Yağsın.

    Dünya daha güzel olacak

    İnanıyorum buna.

    Bir insan kalbinin güzelliğine

    Çocukluğuna

    Sonsuz cesaretine, olanaklılığına

    İnandığım kadar.

    Ataol Behramoğlu

    Sezai Karakoç ile İnci Dakikalar


    İNCİ DAKİKALARI

    Sen bana yeni yılsın her dakika

    Her dakika bir yaşıma daha giriyorum

    Sen benim üstüne titrediğim güzel ve yeni

    Saatim kadar saadetimin gözbebeği zamansın

    Ben bin parçaya bölündüm her parçasında

    Her parçasındayım kırkayak sesli boğuk arkadaşlığın

    Çalkantısız Üniversitenin yalnızlığın ve ağlamanın

    Erkek ağlar mı diyeceksin

    Hayberin kapısı ağlar mı erkek ağlar mı

    Ben yel gibi erkekler ağlar diyorum

    Bir dakika ağlar yılbaşı dakikasında

    Daha gözlerimin gerçek yaşları belirmeden

    Ağlamak diye bir şey yoktur diye bir şey

    Yüzme bilmeyen bir uyurgezer yüzer ya

    Çürük ve havada asılı tahtalar üstünde

    Hafif kedi ayaklarıyla yürür gerçekten yürür ya

    Sen benim ağlamamı erkeklığıme

    Uyanan ölmeyen yenilenen

    Azgın kışlar içinde keskin baharlar bulan

    Seni bulan yeniden bulan tekrar tekrar bulan erkekliğime say

    Bütün bir yıl bütün bir yaşama boyu

    Gizli heybelere binbir gece eşyası doldurduğuma say

    Ben otomobilleri böylesine yankısız sağır komam

    Öyle bir isyan şiiri var ki ben onu yakalayacağım

    Bu yunan şehrinin düzenini öper ve yalvarırım

    Şehrin ölümünü yanlış anlama

    Gözleri kör oldu doğrudur ama o kadar

    Ve şehrin gözlerini geri verme dakikalarıdır bu yılgın çanlar

    Senin odan günışığı en güzel müzik bana

    Farklılıklar odası

    Giden tren buharları içinde örümcek ağı

    Sen güzel örümcek ağı yaşamakla yaşamamak

    Doğduğumuz şüpheyle öldüğümüz şüphe arasına gerilmiş

    Garip bulut farklı müzik güzel örümcek ağı.

    Ben bir yabancı buğunun kokusunu alıyorum

    Bu kokuyu alıyorsam onulmaz kıskançlık yaramdandır

    Benim garipliğime bakma benim kıskançlığıma bakma benim

    İncilerin ilk gerçek ve yeni yorumunu bulur gibi oluyorum

    Bu inciler denizlerin en karanlık noktalarında bile yoktur

    Benim ak ve kara kayalar içinde bulduğum inciler

    Bu inciler sen olmasan bende bile yoktur

    Oldukları yerde bile.

    Sezai Karakoç