13 Ekim 2008

Annemin Enfes Erik Reçeli


Merhaba,çoook uzun bir süredir tarif yayımlamıyorum, değil mi?
Bu kez ciddi ciddi blogumun adını değiştirmeyi düşündüm ama sonra vazgeçtim! Bu erik reçelinin tarifini geçen sene de yayımlamıştım. Ama şimdi yeniden yayımlayıp hatırlamakta yarar var!

Erik Reçeli

Malzemeler:

1 kg mürdüm eriği
750 gr toz şeker
1 kabuk tarçın
7-8 tane karanfil (Tarçın ve karanfil, reçel piştikten sonra alınır)

Hazırlanışı:

Erikler yıkanır, yarım ay biçiminde doğranır. Tencereye konur. Üzerine şeker eklenir. Tarçın ve karanfil konulur. Tencere ocağa yerleştirilir. Kısık ateşte yaklaşık 45 dk. pişirilir. Oluşan köpükler üzerinden alınır.
45. dk. sonra birkaç damla limon suyu eklenir. Tencere ocaktan alınır.

Not: Reçel, piştikten sonra tarçın ve karanfil içinden çıkarılır. Reçel soğumaya bırakılır. Daha sonra kavanozlara yerleştirilir.



Çok çok lezzetli olduğunu,afiyetle yediğimi belirtmek isterim! Ben, hafta içi evde kahvaltı etmiyorum.Bu yüzden hafta sonu evde kahvaltı seremoni haline geliyor!
En kısa zamanda yeniden görüşmek üzere sevgiyle, dostça kalın!

12 Ekim 2008

Bir Kadın Severse


Bir Kadın
Bir kadın sevilir de sevmezse sevenin değerini bilemez,
Sever de sevilmezse mutlu olamaz,
Sever ama güvenemezse huzurlu olamaz,
Hem sever hem de güvenirse konuşmayı hatırlayamaz!

Burçak Tosunlar

Süreyya Berfe ve Kayıp



Kayıp
Seni yitirmedim, kaybettim.
Cep saatimi yitirdim, seni kaybettim.
Gökyüzünün herhangi bir yerinde
herhangi bir gökyüzünde
kaybettim seni.

Kim kimi buldu ömründe?
Herkes başka bir günü düşündü.
Şöyle ya da böyle
Ömründe olmayan dünü düşündü.

Yeryüzünde hemen şurda
kaybettim seni.
Telaşla, korkuda kaybettim.
Hüzünde, coşkuda kaybettim.
'Mutluluktan ölebilirim' dedin, kaybettim.

Kim kimi tanıdı ömründe?
Herkes başka bir durumu düşündü.
Şöyle ya da böyle
Ömründe olmayan umudu düşündü.

Kaybolan ne varsa onlarda, onlarla
Geçen günlerden birinde, geçmişte
Kaybettim işte, zaman sustu.
Zifiri karanlık bir mağarada
Ürkek bir yosun ışıdı, kayboldu.

Süreyya Berfe

10 Ekim 2008

Bugün Dünya Ruh Sağlığı Günü


Hepimizin "Dünya Ruh Sağlığı Günü" kutlu olsun!


Dünya Ruh Sağlığı Günü;(10 Ekim) Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu'nun bir projesi olarak doğmuştur. Ruh sağlığı hastalığından muzdarip olan kişilerin ve yakınlarının seslerini duyurmak amacıyla 1992 yılından bu yana 10 Ekim dünya ruh sağlığı günü olarak belirlenmiş durumda. Ruh sağlığı gününün amaçlarını şu ana başlıklarda özetlenebilir:
1- Ruh sağlığı hastalığından muzdarip olanların sesini duyurabilmek, toplumda ruh sağlığı konusunda bilgi ve anlayışın artmasını sağlamak.
2- Kişinin ruh sağlığını ve yaşam işlevlerini koruyup desteklemek.
3- Psikiyatrik ve nörolojik hastalıkları önlemek.
4- Psikiyatrik ve nörolojik hastalıkların tedavi ve bakımını geliştirmek.

7 Ekim 2008

Ne Güzel


Üye olduğum gruptan gelen şiiri siz dostlarımla paylaşmak istedim!

Ne Güzel..

Ne güzel..
seninle bir şafağı beklemek
Parmaklarımda gizli bir telaş
Sana şiirler söylemek
Ellerine tutuşturup bir bulutun
Sana umutlar yollamak
Ne güzel..

Ne güzel
Bir hayali hissetmek
Deli düşler denizinde yüzmek
Kızıl şarapları çekip içime
Bilmedigim bir adamı özlemek
Ne güzel..

Yaren Bahar

29 Eylül 2008

İyi Bayramlar Dileğiyle


Sevgili dostlarım, arkadaşlarım hepimizin Ramazan Bayramı kutlu olsun! Sevdiklerimizle mutlu, keyifli, sağlıklı nice bayramlar geçirmek dileğiyle!

28 Eylül 2008

Bayram Şekerimiz


Bayram şekerimiz nasıl, pek bi şeker değil mi maaşallah!

Cimcime'nin hastalığı süresince çok üzülmüştüm. Çarşamba akşamı doktoruna götürdüğümde,Bülent Bey,kızımın karaciğer yetmezliğine bağlı olarak hepatite yakalandığını, her şeye hazır olmam gerektiğini belirttiğinde yine inanamadım. Kahroldum. Kızımla vedalaştım ve çıktım. Onu, tedavi için kliniğe bırakıp ta olabilecek her şeyi öğrendiğimde her an, her gün bin defa öldüm!
Perşembe günü durumunu öğrendim, Cuma günü ziyare gitmeye niyetlendim. Öldüğünü öğrendim. Benim için asıl yas süreci o zaman başladı.
Ertesi günü, direncim düştü, bağışıklık sistemim çöktü,soğuk algınlığına yakalandım.
Halsizlik, çöküntü, içimde kocaman bir boşluk duygusu! Evime bile dönmek istemedim. Aytül'de kalmak istiyorum. Bu arada Cimcime'nin gömüldüğü yeri de öğrenmek, kızımı ziyaret etmek istiyorum.
Aytül, manevi desteğe gereksinimim olduğunu anlayınca kliniğe giderken bana eşlik etti.
Bülent Bey, benim halimi gördü, teselli etmeye çalıştı, başarılı oldu! Candan ilgilendi.
Yeniden kedi almak istediğimi belirttim, ne zaman almanın uygun olduğunu sorduğumda hemen alabileceğimi belirtti. Aytül'ü de bu konuda ikna etti.
Çünkü Bülent Bey'e göre evde kedi, köpek besleyen insanlar biricik dostları öldüğünde kocaman bir boşluk duygusuna kapılırlar,yokluğunda çok acı çekerlermiş. Bu yüzden hemen yeniden bir bebiş almak gerekirmiş!


Bülent Bey, "yukarıya çık, seç, beğendiğini al" dedi. Aytül de seçimimde yardımcı oldu! Doktorumuz, Aytül'ün seçtiği kedinin çok iyi huylu olduğunu söyledi, kişiliği muhteşemmiş, çok uysal, usluymuş! Ben de çok sevdim. Ben, yine beyaz ama masmavi gözlü bir kedi beğenmiştim, mantarı varmış, doktorumuz, bulaşacağı için vermedi.
Bebişimiz, yıkandı, önlem amaçlı iğnesi yapıldı. Biraz bakıma muhtaçmış, önemli bir sorunu yok, Bülent Bey, tedavisini yapmış, ev ortamı iyi geldi bile. Cimcime'nin ruhu da huzura kavuşurmuş böylece. Doktorumuz, bunu söyleyerek içimi rahatlattı!
Çökmüş bir halde kliniğe gitmiştim, Bülent Bey sayesinde gözlerim ışıldayarak çıktım. Bülent Bey de çok mutlu oldu Aytül de!
Bülent Bey'e, minnettarım! O, bence dünyanın en iyi veteriner hekimi, dostu! Bana o kadar çok destek oldu ki anlatamam! Allah ondan yüz bin defa razı olsun!
Bir kez daha "Allah,onu, ailesine, hastalarına, dostlarına bağışlasın" diye dua etmekten kendimi alamıyorum doğrusu!
Bir insanın, dostuna, doktoruna koşulsuz, en ufak şüphe taşımadan güvenmesi muhteşem bir şey! Dilerim herkes bu ayrıcalığı yaşar!
Aytül de, bir jest yaptı, oğluşumuzun kumunu ve doktorumuzun önerdiği mamayı aldı.
Onun da manevi desteği büyük, annemi ikna etti. Dün,kedişimle birlikte Aytül'e gittik, birlikte kaldık. "Miii miii" diye sesler çıkarıyor! Gece hep mırladı, birlikte yattık. Bir ara, şu kedinin bir düğmesi olsa da basıp mırlamasını kessem diye düşünmedim değil hani! Hatta dayanamayıp içimden "kapan düğme kapan" diye diledim. Hah, dedim tamam kedinin adı Düğme olsun, Aytül beğenmedi.
Gece gezinti yapmış beyefendi. Bağırmış, Aytül'ü uyandırmış, ben, uzun saatler uykusuz kalınca sızıp kalmışım! Bir bebeğe sahip olmak dünyanın en güzel şeyi! Büyüse de hep bebek olarak kalıyor!Şu anda da kucağımda uyuyor! Pek bi şeker!
Hani her çocuğun kişiliği farklıdır ya Cimcime'nin de,Yumak'ın da kişiliği birbirinden çok farklı. Cimcime'yi asla unutmayacağım! Onun yeri ayrı. Yumak'ın yeri ayrı (adını annem koydu).

Not: Cimcime'yi ziyaret edemedim, yerini gösterecek kişi yoktu, başka zaman artık!