15 Mayıs 2008

KİTAP OYUNU!

Sevgili arkadaşım, komşum, kitap dostu
  • Ezgi
  • cim beni çok güzel bir oyuna davet etmiş! "Kitap Oyunu", adını okumak kitap kurtları için yeterli bile değil mi? Ben de bu oyuna katılmadan edemedim!


    Okuduğum kitaplar, Elif Şafak'ın Siyah Süt ve Mümin Sekman'ın "Ya Bir Yol Bul Ya Bir Yol Aç Ya da Yoldan çekil" adlı kitapları.
    Elif Şafak, kitabında, çocuk sahibi olmanın zorluklarını, karanlık yönlerini anlatmış! Samimiyetle yaşadığı loğusalık desperesyonuna değinmiş!


    Mümin Sekman, kişisel gelişimimize katkıda bulunuyor, kaderimi elimize alabileceğimizi belirtiyor, engelleri kaldırmanın mümkün olabileceğini belirtiyor!
    İkisi de mutlaka okunması gereken kitaplar!

    Şu anda okumakta olduğum kitap ise Sevgili İlkay'ımın, büyük bir jest yaparak bana gönderdiği hediye kutusundan çıkan Murathan Mungan'ın "Kadından Kentler" adlı kitabı!
    Yalın, gösterişten uzak, samimi bir dille yazılmış, insanı okurken kesinlikle yormuyor!Dil ustalıkla kullanılmış! Çeşitli kenlerdeki kadın öyküleri yer alıyor kitapta! Yazar, Murathan Mungan olunca fazla söze gerek yok aslında! Okunmaması büyük eksiklik bence!

    "Küresel Isınma" kitabını, herkesin okuması gerekli! Çünkü önlem almak bireyden başlar, topluma oradan da evrene ulaşır!

    Büyük kurtarıcımızı, Ulu önder'imizi daha yakından tanımak, ülkenin,milletin yaşadığı sorunları daha iyi anlayabilmek için hepimiz tarihimizi öğrenmeliyiz!Bu vatanın ne zor koşullarda kurtarıldığını bir kez daha hatırlamalıyız, hatırlatmalıyız!

    Okumaya niyetlendiğim kitaplar aslında epeyce fazla, ben, oyun için bir kaç kitaba yer verdim! Zaman zaman kitap paylaşımlarımız olacak! O zaman yer vereceğim diğer kitaplara!

    Bu kitapları okudukça paylaşacağım sizlerle!
    Zaman zaman göz atmaktan hoşlandığım, son zamanlarda gözdem olan iki yemek kitabını sizlerle paylaşıyorum!


    İkisi de çok çok zevkli ve çok güzel bilgiler yer alıyor!
    Şiddetle okumanızı öneririm! Tarifler uyguladıkça paylaşacağım sizlerle!
    Ben de "Kitap Oyunu'muza Sevgili arkadaşlarım, dostlarım
  • İlkay
  • 'ımı,
  • Sevda
  • 'mı,
  • Yeşim
  • 'imi,
  • Hanife
  • 'mi
  • Fadime'mi

  • ve
  • Sebla'mı
  • davet ediyorum!
    Şimdi ayrılmak için izninizi istiyorum ve yeniden buluşmak üzere sevgiyle kalın diyorum!

    Yeniden Kitap-Kahve ve Çikolata Etkinliği ile ilgili!


    Merhaba Arkadaşlar, bugün, etkinlik ile ilgili yazı yazacak,etkinlikte kimin kime çıktığını, hediye aldığını duyuracaktım! Evdeki hesap çarşıya uymadı! Etkinliğe katılan çoğu dostun, arkadaşın hediyeleri ellerine ulaştı!Bazıları da hediyelerinin yollarını gözlüyor!
    Ben de sürprizi bozmamak için etkinlik yazısını erteleme kararı aldım!
    Yeniden buluşuncaya dek sevgiyle kalın!

    11 Mayıs 2008

    ANNELER GÜNÜ'NÜZ KUTLU OLSUN!


    Sevgili anneler, hepinizin "Anneler Günü" kutlu olsun!Annelerimiz yaşamımıza bir melek gibi dokunur, güzellikler getirirler! Yşamımızın her döneminde onların manevi desteklerine, kollarına, dizlerine gereksinim duyarız!
    Allah, canımız annelerimizi bizden esirgemesin!



    Sevgili Anneler, bu şiir hepinize!Yeniden buluşuncaya dek sevgiyle kalın!

    Anne

    Anne diye ağlarım,her insan gibi,
    Canımı acıttığında yaşamın bütün halleri.
    Ben ağlarken yanar seninde yüreğin bilirim,
    Derdime derman olamadığın için üzülür,
    Ezilirsin kendi dünyanda ve benim içidir
    Dilerinden akıttığın sevgi dolu sözleri….

    Her rüzgar esişinde saçlarımı okşar sanki ellerin,
    Umut sözcükleri döker bana,sımsıcacık dillerin
    Sanki bir dünya saklamaktadır içerisinde gözlerin
    Seni hep bu halinle hayal eder,özlerim,
    Ben gurbette çaresizce yatarken,
    Yorganımı üstüme örtersin değil mi anne.

    Sen çok uzaklardasın belki şu anda anne,
    Zira hayalin yüreğimde yanımda içimde anne.
    Omzuna yaslamışım başımı,okşuyorsun saçlarımı,
    Gönül bağın var burada,sunuyorsun ilaçlarımı,
    Başucumdasın almışsın ellerinin içine avuçlarımı,
    Okşuyorsun beni sen,hayal olsan da anne…..

    Her zaman en güzel anne benim annem oldu,
    Hayallerimde de olsa.
    Sen hayallerde bile bir gerçeksin anne,
    Senin sevgin daima olmuştur yüreğimde,
    Resmin duvarımda, sevgin yüreğimde,ellerin ellerimde,
    Yeter ki sen sağlıklı bu bana yeter be anne…..

    Ne yaptığın börekler,pastalar kekler,
    Yetiştirdiğin bin bir türlü meyve, üzüm, çilekler,
    Yoktan var eyleyip giydirdiğin giysiler,
    Elinle pişirerek soframıza koyduğun taze çörekler,
    Önemli değil,bana sen gereksin anne,
    Senin için sağlıklı gelecekler…..
    Anne diye seslenip nefesini dinlediğim geceler,
    Hayallerimde değil,hep yanımda olmanı istediğim
    Ellerinle,dillerinle,nefesinle dolu gerçek seneler……….

    Selahattin Ölmez

    30 Nisan 2008

    "GÜNAYDIN! MERHABA! ÖZÜR DİLEME! GÜLÜMSEME !" KAMPANYASI - İLKAY VE YONCA TOKBAŞ



    Sevgili arkadaşım, biricik komşum,içindeki güzellikleri gördükçe hayran olduğum, sevgisi içimde giderek büyüyen
  • İlkay
  • ım,çok güzel, çok anlamlı, çok insancıl bir etkinlik başlatmış! Hürriyet Yazarlarından, Sevgili Yonca TOKBAŞ'ın bugünkü yazısını okumuş ve bu müthiş yazısından çok çok etkilenmiş! Ondan sonra da işte bu güzel etkinliği başlatmış!Ben de etkinliğe dahil olmak istedim.
    İlkayım, ben de sana katılıyorum! Gerçekten de insanlara selam vermek cesaret istiyor! Ama biz bu cesareti gösterip gülümseyip karşılaştıklarımızı selamlayacağız,günaydın ya da merhaba diyeceğiz! Onlar da bize ve başka insanlara gülümseyecekler! Dilerim hepimiz bu etkinliğin içerisinde yer alırız!
    Ben de bu resimleri sevgili arkadaşım İlkay'a ve aşağıdaki anlamlı, düşündürücü yazıyı yazan Yonca'ya ve etkinliğe katılacak dostlarıma armağan ediyorum! Dilerim hepiniz beğenirsiniz!İlkayım, ben ve annem papatyaları çok seviyoruz, tüm mütevaziliğiyle bize yaşama coşkusu veriyor! O da bize doğanın selamı, gülümseyişi sanki! Ruhumuzu aydınlatıyor,neşe veriyor! Öyle ki papatyasız bir ev selam almamış, umutsuz kalan bir insana benziyor bana göre!
    Sevgili Yonca, yazısında belirttiği üzere de yazısını kullanmamıza izin veriyor.:)))İŞTE SEVGİLİ YONCA'NIN YAZISI:Özür dilerimBen bir hata yaptım.
    Hani ağzımdan kaçtı derler ya…
    Farkında bile değildim üstelik.
    Bana; insanı öfkeyle dolduruşa getiren bir yazı yazdığımı düşündüğü için eleştirisini yollayarak güzelce kulağımı çeken bir okurum; “Lütfen yazılarınızda “balgam” gibi bir kelime kullanmayın” dediğinde farkına vardım.
    Ben de öfkeme yeniliyorum.
    Yanlış bu işte.
    Bunu fark ettiğimde başka bir şeyi daha fark ettim.
    Bizim için, sevinç ve takdir dile getirmek zor.
    Sövmek ve yermek çok kolay.
    Yüreklendirme yok.
    Özür dilemeyi bilmiyoruz.
    “Merhaba dersen borçlu çıkarsın!” şeklinde yaşıyoruz.
    Maç galibiyetleri dışında sevinçten sokaklara döküldüğümüz var mı? Onda da silahlar patlıyor zaten...
    Peki ya hiç olumlu eylem yapmışlığımız?
    Yani demek istediğim, bugüne kadar beğenmediğimiz bir şey olduğunda ya hep bağıra çağıra tepiştik ya da ışık söndürerek, siyah kurdele takarak kızgınlığımızı dile getirdik.
    Aydınlık Türkiye için kendimizi karanlığa mahkum ettik. Ha diyeceksiniz tasarruf ettik... O ayrı da...
    Ben başka bir şeyden bahsediyorum.
    Neden “Merhaba Deme Eylemi” yapmıyoruz?
    Kimseden korkmadan, inadına, herkese gülümseyerek “Merhaba!” desek mesela...
    Bunu bir eylemle başlatıp kendimize iyi bir alışkanlık edindirsek ya.
    Ya da ne bileyim...
    Öfkeye inat “Gülümseme Eylemi!” yapsak.
    Siyah kurdeleler yerine, GÖKKUŞAĞI renklerinde kurdeleler taksak arabalarımızın antenlerine.
    Radyolarımız insanlara “Günaydın!” deme çağrısında bulunsa...
    Nezaket adına “Bayanlara Kapı Açma Eylemi” başlatsak mesela.
    Küfür edenin ağzına pul biber sürmek yerine, “Al sana şeker! Ye de ağzın tatlansın eylemi” yapsak...
    İyi bir başlangıç olmaz mı?
    Radyolardan, büyük yazarlardan, blogculardan bu konuda destek istesem, alabilir miyim?
    Bu önerimi elden ele dolaştırsak, destek çıkar mı birileri sizce?
    Yoksa ben hayal aleminde uçmaya başladım da,
    Kanatlarım kırılıp düşecek miyim yere?
    Yonca
    “umutekeriyilikbiçer”

    Sevgiyle kalın!

    23 Nisan 2008

    ATATÜRK VE ÇOCUKLAR!



    "Bugünün küçükleri, yarının büyükleridir."
    "Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı, bir mutluluk parıltısısınız! Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz. Kendinizin ne kadar mühim, kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şeyler bekliyoruz."
    - Mustafa Kemal ATATÜRK


    ATATÜRK ÇOCUK OLMUŞ

    Çocuk Bayramı'nda
    Gelmiş katılmış aramıza,
    Atatürk çocuk olmuş bakın:
    Sallanıyor salıncakta!

    Gülüyor gözlerinin içi,
    Gülüyor,
    Gökler, denizler kadar mavi.
    Diyor ki: "Çocuklar, ben verdim size
    Bayramların en güzelini".

    "Dilerim, yurdumun çocukları,
    Tüm çocukları dünyanın
    Gülüp oynasınlar bugünkü gibi;
    Acıda, sevinçte kardeş olsunlar...
    Çınlasın yeryüzünde barış türküleri".

    Aziz SİVASLIOĞLU

    19 Nisan 2008

    KİTAP-KAHVE VE ÇİKOLATA KEYFİ ETKİNLİĞİ İLE İLGİLİ!


    Merhaba Arkadaşlar,çok uzun zamandır yazı yazmayarak sizleri merakta bıraktım değil mi?
    Özür dilerim, bu hafta Cuma gününü nasıl getirdiğimi bilemiyorum. Çok tatsız bir hafta geçirdim, tansiyonum çok düşüktü. Bugün de öyleydi ama evde dinleniyor olmanın etkisiyle kendimi daha iyi hissettim.
    Dün akşam dolayısıyla etkinliğe katılım sona erdi. En kısa zamanda sizlere çekiliş sonucunu bildireceğim.
    Sizler de Mayıs başından itibaren hediyelerinizi yollamaya başlayabilirsiniz!
    Anneler Günü'nden itibaren en geç 15 Mayıs günü hediyelerinizi bloglarınızda yayımlayabilirsiniz!
    Şimdilik hoşçakalın!

    Not: Arkadaşlar,sitelerinizin adlarını,
  • linklerim-mutlulukmutfaktagizlidir
  • de
    bulabilirsiniz! Yeni siteler eklenice sayfam bozulmaya başladı ben de en iyi fikrin bir link sayfası oluşturmak olduğunu düşündüm!

    Sevgiyle kalın!

    2 Nisan 2008

    KİTAP-KAHVE VE ÇİKOLATA KEYFİ

    Kopyasý KAHVE-KÝTAP VE ÇÝKOLATA KEYFÝ 104

    Eveet, işte yeniden kitap kahve keyfi etkinliğimiz başlıyor! Etkinliği kaçırıp ta üzülenler, yeniden bu keyfi yaşamak isteyenler olunca dayanadım! Bu etkinlikte yine en büyük yardımcım Sevda’m oldu! O, benim kurtarıcı meleğim, imdadıma yetişti! Yaptıkların için sana çok çok teşekkür ederim sevgili arkadaşım, sana minnetarım! Tuttuğun altın olsun can dostum benim! Geçen sefer ki kitap ve kahve keyfinin vazgeçilmez hafifliği etkinliğinden tek farkı bu keyfe ve etkinliğe çikolatanın ya da el yapımı kurabiyelerin de eşlik ediyor olması! İsteyen arkadaşlar geçen etkinlikte olduğu gibi kupa, fincan, french press gibi kahve ile ilgili detaylar hediye edebilirler! Gönlünüzden ne geçiyorsa, özenli ve mümkünse değiştirme kartlı hediyeler göndermeniz daha iyi olur! Sonuçta aynı kitaptan hediye edeceğiniz kişide olabilir! Ya da zevkine uymuyor olabilir! Kitap seçimine gelince ille de yemek, pasta kitapları olması gerekmiyor. Güncel, yeni çıkan, herkesin hoşuna gidebilecek seçimler de yapılabilir. Tek koşul değiştirme kartı ve özen! Yine katılımcılar arasında çekiliş yapılacak ve herkes kendisine çıkan kişiye hediye gönderecekl Kimin kime çıktığı sürpriz olacak! Hediyelerimiz elimize geçene dek kimin göndereceğini bilmeyeceğiz! Bu arada etkinliği duyurduğum arkadaşlardan bazıları adres bilgilerini bana gönderdiler. Bugün akşam da katılımcı adreslerini aldım, word dosyasına kaydettim. Hepinize geri dönemedim, en kısa zamanda geri döneceğim! Ama şimdilik burada da etkinliğe katıldığınız için teşekkür etmek istiyorum! Etkinliği daha önce duymamış olanlar ya da adres bilgilerini bana henüz yollamamış olanlar katılmak için kişisel bilgileriyle birlikte kitap-kahvekeyfi@hotmail.com adresine gönderebilirler! Ben de çekiliş sonuçlarını aynı ileti adresini kullanarak göndereceğim! Site, blog sahibi olmayan arkadaşlar da etkinliğe katılabilirler, onlar kendilerine gönderilen hediyelerin resimlerini blogumda yayımlama süresinden önce bu adrese göndermiş olmalı!

    Etkinliğe katılım 18 Nisan akşamı dolayısıyla sona eriyor, çekiliş yapılıyor, sonuçları size bildiriliyor! Sizler de en geç 10 Mayıs'ta hediyelerinizin size çıkmış olan kişilerin eline ulaştığından emin oluyorsunuz! Hediyelerinizi Mayıs başında göndermeye başlamanızda yarar var! Amacımız Anneler Günü'nü de anımsamış ve kutlamış olmak! Hediyelerimizi bloglarımızda, sitelerimizde 10 Mayıs'tan itibaren yayımlamaya başlayabiliriz! Yani hediyelerin sahiplerini bulmuş olması gereken tarihten itibaren! Hediyelerimizi yayımlamak için son gün 15 Mayıs!

    Hepimiz için anımsadığımızda gülümseyeceğimiz, keyif alacağımız bir etkinlik olmasını diliyorum!Güzel günler hepimizin olsun! Yeniden görüşünceye dek sevgiyle, sağlıkla, dostça kalın!