22 Ekim 2007

Hepimizin İçi Yanıyor!


Hepimizin çocuğu, oğlu yok belki ama bu acı öyle bir acı ki hepimizin içi yanıyor!
Daha ne kadar gencecik, hayatının başında çocuklar toprağa düşüp bizi acıya boğacak?
Artık bitsin bu terör! Teröre verecek oğlum, evladım yok artık benim! Artık bu acıya yürek dayanmıyor!
Milletçe başımız sağolsun, dilerim terörün kökü kazınır!

18 Ekim 2007

Kahve ve Kitap Keyfi'nin Dayanılmaz Hafifliği



Merhaba Sevgili Arkadaşlar, bugün itibarıyla "Kahve ve Kitap Keyfi'nin Dayanılmaz Hafifliği Etkinliği'ne katılım sona erdi.
Etkinliğe katılan arkadaşlarıma, dostlarıma bir kez daha teşekkür ederim. İyi ki bu etkinliği düzenlemişim. Bu vesileyle yeni arkadaşlar kazandım, çok duygulandırıcı, teşekkürler ve güzel temenniler içeren iletiler okudum. Çok mutlu oldum, havalara uçtum.
Dilerim, hepimizin çok keyif alacağı, hatırladığı zaman mutlu olacağı,anımsadığı zaman gülümseyeceği bir etkinlik olur!
En kısa zamanda sizlere kura sonucu kime hediye alacağınızı belirten iletileri ileti yoluyla bildireceğim.
Bu arada, bana yorum yazıp ta geri dönemediğim arkadaşlarımdan çok çok özür diliyorum
hatamı telafi edecek, gönülerinizi alacağım.
Eveeet, nihayet Burçağın canına tak etti,yeni bir bilgisayar aldı, hızından, her şeyinden çok memnun! Resimler bile daha net görünüyor!
Bundan sonra daha sık buluşacağız dostlarım! Şimdilik hoşçakalın.
Gönlünüzce olsun her şey!

15 Ekim 2007

Ye#27 Ve KARADENİZ YEMEKLERİ



Selam, işte yine çok güzel bir etkinlik nedeniyle buluşuyoruz. Sevgili
  • Yeşim
  • 'e, çok güzel bir etkinlik hazırladığı için teşekkür ediyorum.Eline sağlık Yeşimciğim, "Yöresel Mutfak" fikri çok güzel bir çalışma, bakalım ne güzel tarifler öğreneceğiz, merak ediyorum şimdiden!Balıklı tarifler, en çok bu bölgeden çıkıyor,değil mi ama?
    Ben, önceden hazırlık yaptım,daha önce de sitemde tarifine yer verdiğim Defne Koryürek usulü mısır Ekmeğ yaptım, başarılı sonuç aldım. Bayram Arifesi de Laz Böreği hazırladım, şerbeti çok sulu oldu, sonuç hiç te iç açıcı değildi, hüsrana uğrayarak yalnızca Mısır Ekmeği ile etkinliğe katılma kararı aldım.
    Etkinliğin, hepimize hayırlı olması dileğiyle! Tarife geçiyorum.



    Defne Koryürek Usulü Mısır Ekmeği

    Malzemeler:

    100 gr mısır unu,

    100 gr un,

    100 mlt süt,

    1 koca paket kabartma tozu (kendi ifadesi),

    1 kahve kaşığı şeker,

    Biraz tuz (bir çimdik, şekerden daha az olacak),

    100 gr tereyağı (ben Mavi-Yeşil Light margarin kullandım),

    1 yumurta,

    Yapılışı:

    Yağı fırında eritiyoruz, böylece mısır ekmeği kızarıyor, bu arada diğer malzemeleri başka bir kapta karıştırıyoruz, yağımız eriyince karışımı yağın içine döküp 170 C'de 40 dakika süreyle pişiriyoruz, yumuşacık ve çok çok lezzetli oluyor, afiyetle yiyoruz.

    Yeniden buluşana dek sevgiyle kalın!

    14 Ekim 2007

    Nane Ferahlığında, Çikolata Tadında, Ekmek Kokusu Eşliğinde Bir Bayram!



    GÜNEŞİN OLSUN GÖNLÜNDE

    Güneşin olsun gönlünde

    Kar bile yağsa, ya da fırtına olsa

    Gök bulutlarla ve dünya kavgayla dolsa

    Güneşin olsun gönlünde

    O zaman gelsin ne gelirse

    Doldurur ışıklarla en karanlık gününü

    Bir şarkın olsun dudaklarında

    Sevinçli ezgilerle

    Seni günlük tasalar bunalıma boğsa bile

    Bir şarkın olsun dudaklarında

    O zaman gelsin ne gelirse

    Yardım eder savuşturmaya en yalnız gününü.

    Başkaları için de bir diyeceğin olsun

    Tasada ve bunalımda

    Ve kendi ruhunu şenlendirecek her şeyi

    Söyle onlara da, bir şarkın olsun dudaklarında.

    Yitirme sakın yürekliliğini

    Güneşin olsun gönlünde

    Ve her şey iyi olacak.

    Cesar Flaischlen

    Merhaba Arkadaşlar, biliyorum bayram yazısı için bu kez geç kaldım! Ama bir sorun bakalım niye? Bayram için hazırtladığım baklava'yı, Pissaladiere'yi yeniden yapmak durumunda kaldım (kazaya kurban gittiler), lezzetleri yerindeydi ama görünümleri çok hoşuma gitmedi.Haliyle keyfim kaçtı.
    Ben de
  • Burcu
  • 'nun Chef's Dergisi'nde yer alan tarifinden yola çıkarak hazırladığım çikolatayı,nane çayı keyfimi, Sevgili Komşum
  • Binnur
  • 'un yazmış olduğu "Taze Ekmekler Sıcak Öyküler" adlı kitabını sizlerle paylaşmaya karar verdim!



    Gerçi, kitabın çıktığını hepimiz biliyoruz. Almaya niyetliydim, kaç tane D&R, Migros gezdiğimi bir bilseniz! Dün nihayet bulabildim, alabildim. Ekmekleri gibi sohbeti de sıcacık. Bilgilendirici, keyifli, müthiş bir kitap. Ki elimde Dilistan Çilingiroğlu Chipman'ın da "Ekmek bir Tutkudur" adlı kitabı var. Buna rağmen gözümü kırpmadan aldım çünkü daha önce göz atmıştım ve hepsinden önemlisi ekmek makinesindeki ilk ekmek denememi de pratik tarifinden dolayı Binnur'un sitesindeki ekmek tariflerinden birini alarak yapmıştım, sonuç tatmin ediciydi tabii ki de! Her eve lazım bir kitap.
    Sevgili Binnur, böylesi güzel bir kitap hazırladığın için tebrikler, bizlere kazandırdığın için de çok çok teşekkürler! Bu arada ben bayramın ilk günü ekmeğimi makinemde Söke Un'un çok tahıllı ekmek harcına bolca ceviz koyarak yaptım.

    Gelelim Pastacı Burcu'nun tarifi Truff tarifine! Gerçi benimkiler boyut olarak çikolataya benzedi ama hiç te fena görünmüyor değil mi? Bizim lezzet eleştirmenleri (ablamlar ve yeğenlerim oluyorlar)bayıldıklarını söylediler, beni gaza getirdiler, bıkana kadar bayramlarda değişik çeşitlerde, lezzetlerde çikolatalar yaparım artık!

    Truff Tarifi (Burcu,pasta yapımında kullanmış truffları)

    Malzemeler:

    200 ml süt kreması (1 küçük kutu)

    500 gr Bitter kuvertür

    Bir de üzeri için kakao ya da toz çikolata (ben, yengemin getirdiği toz çikolatayı kullanıyorum, birinci paketi hala bitiremedim),

    Yapılışı: Süt kremasını ocağa koyun, kaynama noktasına gelince ocaktan alıp içine doğranmış bitter çikolatayı ekleyip karıştırarak eritin ve katılaşana dek buzdolabında bekletin.

    Katılaşınca dolaptan çıkarın. Küçük parçalar koparıp avuç içinde yuvarlayın ve top top yapıp kakaoya bulayın.

    Benim notum: Serin bir yerde muhafaza edin, buzdolabında çok sertleşiyor. (Bu arada bir dahaki bayram için yeni çikolata tarifleri buldum, oleyy)!

    Dün, evde oturmaktan çok sıkıldım, yürüyüş yaptım, kendime bir fincan kahve ve bir dilim chessecake ısmarlama kararı aldım. Tchibo'ya girdim, oradaki kaliteli ürünlere bayılıyorum. 15 günde bir tema yeniliyorlar. Dolayısıyla her 15 günde bir farklı ürünlerle karşılaşıyorsunuz.Çok güzel bir nane çayı çıkarmışlar.



    Nane kokusu yoğun ama hafif bir içimi var. Dayanamayıp aldım ki ben nane limondan nefret ederim, bende ters tepki yaratır çünkü! Akşam denedim, bugün içtim, misafirime ikram ettim. Aldığıma hiç te pişman olmadım, çok güzel bir tadı var, kesinlikle içmenizi öneririm!


    (Çayın rengi limon dilimi ile birazcık değişti tabii)

    Cafe Latte ve Frambuazlı Cheseecake ısmarladım, kallavi bir fincanla kahvemi getirmezler mi, iki kişilik neredeyse! Mağazadan sorumlu bayan ile çok güzel sohbet ettik, Süreyya Hanım, çok kültürlü,engin yaşam bilgisine sahip, çok zarif bir hanım!
    Hatta çıkmadan önce bana aromatik kahve bile tattırdı! Starbuks'ın, Gloria Jeans'ın kahveleri ile aynı lezzette bence, en kısa zamanda evime alacağım! Sizlere de denemenizi öneririm!
    Kahve ve bitki çayları çeşitlerini mutlaka denemenizi öneririm,her zevke göre çeşit var!
    Arkadaşlar, bitmekte olan Ramazan Bayramı'nızı kutluyor, şeker tadında geçmesini diliyorum!
    Yeniden buluşana dek sevgiyle kalın!

    7 Ekim 2007

    Hurmalı-Cevizli-Kakaolu Kek


    Selam Arkadaşlar! Uzun bir süre ayrı kaldıktan sonra yine bir aradayız.
    Bu süre içersinde etkinlikle ilgilendim. Etkinliğe katılan arkadaşların sitelerini etkinlik linkine ekledim, yorumları yayımladım.
    Ama yeni yazı yayımlayamadım, arkadaşlarımı ziyaret edemedim.
    Malum okulda da yoğunluk vardı, evde hazırlıklar yapıldı, bir öğretmen eksiğimiz vardı, günler çok yorucu geçti. Neyse ki öğretmen arkadaş geldi de ortalık sakinleşti.
    Hafta ortası veli toplantım vardı, bir gün sonra da çocukları sirke götürecektik, program değişmiş. Ertesi gün gösteri yokmuş, sirk te aynı güne denk gelmez mi? Ne yoğunluktu yarabbim?
    Neyse, çocukları, okulca Bahçeşehir Göleti’ndeki"İtalyan Sirki Florilegio (Darix Togni) Sirki’ne" götürdük. Çoluk çocuk hepimiz çok keyif aldık, gösteri muhteşemdi! Hangi çocuk, hangi içindeki çocuğu yaşatan yetişkin, sirki, lunaparkı sevmez ki?
    Yakın bölgede oturup ta sirke gitmemiş olanlar mutlaka gidin, görün, keyifli bir iki-iki buçuk saat geçirin, varın doyasıya eğlenin! Varın bolca adrenalin salgılayın!
    Eveet, ben aslında sitem için bir sürü hazırlık yaptım, sırası geldikçe paylaşacağım! Yoğunluğum olmasa daha önce paylaşacaktım ama olsun!
    Yoğunluklarımız ardından gelen yorgunluklarımız hep güzellikleri yaşamak, yaşatmaktan kaynaklansın değil mi ama?
    Ben, evimizdeki hurmaları değerlendirmek amacıyla "Hurmalı-Cevizli-Kakaolu Kek" yaptım.
    Sabah Gazetesi’nin vermiş olduğu "11 Ayın Sultanı Ramazan Dergisi’ndeki
    "Kakaolu Muffin Tarifi’nden uyarlama yaptım! Nasıl bir sonuç alacağımdan emin değildim, kafama koymuştum, deneyecektim.
    Mutlaka deneyin derim, kekin içinde çoğu hurmanın tadı pastalarda yer alan kestane parçalarının tadını andırıyordu. Çok çok lezzetli oldu, şeker miktarını da azalttım. Annem ve komşumuz Dilek, çok beğenerek yediler!
    Ben, ilk fırsatta yeniden yapacağımı belirtmeliyim!

    Hurmalı-Cevizli-Kakaolu Kek

    Malzemeler:


    1 adet yumurta

    ½ çay bardağı şeker (arzuya göre miktarı arttırılabilir)

    1 çay bardağı sıvıyağ

    1 bardak süt

    2 bardak un

    2 kaşık kakao

    20-25 tane hurma (çekirdekleri çıkarılmış, küçük küçük kesilmiş)

    1 çay bardağı ceviz (iri iri parçalara ayrılmış)

    Kabartma tozu

    Vanilya

    Yapılışı:

    1- Yumurta, şeker, sıvıyağ ve süt mikserde çırpılır, şeker eritilir.

    2- Un elenir ve kabartma tozuyla karıştırılır.

    3- Sütlü karışıma önce kakao sonra un ilave edilir, karıştırılır. Hamur olunca içine ceviz ve hurma ilave edilir.

    4- Hamur, küçük yağlı kağıt konulmuş kalıplara paylaştırılır, 180 C’de (yaklaşık 40-45 dk.) pişirilir. Soğuduğu zaman servis edilir.

    Sevgili Arkadaşlar, dostlar, en kısa zamanda yeniden buluşmak üzere şimdilik izninizi istiyorum! Hayırlı Ramazanlar diliyorum!
    Keyifli Pazarlar!

    Not: Kendimi, şiddetle kınıyorum çünkü bir süredir beğendiğim kitapları sizlerle paylaşmıyorum. Kitap, şiir keyfinin de sözünü veriyorum!

    24 Eylül 2007

    Severim Oyunu!



    “Severim” oyununda beni Sevdam sobelemiş. İyi ki de sobelemiş! Kim sevmez, sevdiklerinden söz etmeyi? Sevdacığım, sana çok çok teşekkür ederim!
    Hatta, ben sobelendiğimi bilmeden Sevda’nın sitesini ziyaret edip yazdıkları, sevdiklerini okurken “soruları ben nasıl yanıtlardım” diye düşündüm, yanıtlar bana çok yakın geldi! Sobelendiğimi görünce de hazırlıksız yakalandığımı düşündüm.Bu yüzden de oyuna katılmakta bira geciktim.

    Severim… Ailemle birlikte olmayı.

    Severim… Cimcimemi şımartmayı, ona zaman ayırmayı!

    Severim… Cimcime’nin neşeli, keyifli oluşunu, muzurluğunu, gözlerinin pırıl pırıl parlamasını!

    Severim… Yağmur yağdığında toprağın misler gibi kokmasını, o kokuyu içime çekmeyi!

    Severim… Dolunay zamanı denizin ışıltısını!

    Severim…Denizin sakinliğini, öfkesini, hırçınlığını, iyot kokusunu!

    Severim…Aileme, öğrencilerime, dostlarıma sürprizler hazırlamayı, onları şımartmayı!

    Severim… Ailem, dostlarım için mutfağa girmeyi!

    Severim… hamur yoğurmayı, kurabiyeler, ekmekler, pideler yapmayı!

    Severim…Yağmurda battaniyemi alıp bacaklarımı uzatıp saatlerce çay-kitap keyfi yapmayı! Genelde o battaniyenin içine Cimcime girer, birlikte keyif yaparız o zaman!

    Severim… kahveme tatlı bir şeylerin, dergilerimin ve güzel bir müziğin eşlik etmesini!

    Severim… Bir kitap kafe açma, aromatik kahveler yapma, chaseecakeler hazırlama düşüncesini, hayalini!


    Severim.. Yaptıklarımın beğenilmesini, kendimi aştığımın söylenmesini, kafe açmam gerektiğinin belirtilmesini!

    Severim…her an yeni bilgiler edinmeyi, öğrendiklerimi paylaşmayı!

    Severim… Yeni çıkan elektronik ürünleri takip etmeyi!

    Severim…yemek komşularımla oyunlar oynamayı, sobelenmeyi, sobelemeyi!

    Severim…güzel, etkileyici filmler izlemeyi!

    Severim…Kar yağarken manzarayı izlemeyi, resmini çekmeyi!

    Severim… Film izlerken patlamış mısır yemeyi (her zaman bu kaçamak olamaz tabii ki)

    Severim… Güne güneş ışıklarıyla başlamayı!

    Severim… Zaman zaman programsız yaşamayı!

    Severim... Dostlarımla, arkadaşlarımla dışarı çıkmayı, sinemaya gitmeyi!

    Severim… Güzellikleri sevdiklerimle paylaşmayı!

    Severim… Deniz kenarında yürüyüş yapmayı!

    Severim… Yeni çıkan kitapları, dergileri takip etmeyi, almayı! Yeni bir derginin, kitabın kokusunu içime çekmeyi!

    Severim… Sürprizlerle karşılaşmayı!

    Severim… güzel kokulu mumları, sabunları!

    Severim… Kekik, nane (özellikle tazesi), lavanta, limon, portakal kokusunu!

    Eveeet, benden bu kadar, tane olmuş sevdiklerim! yazılacak daha çok şey var ama bunlar özetliyor sevdiklerimi!

    Ben de Sevgili Yeşim ve Hesna'yı sobeliyorum!

    Yeniden buluşana dek hoşçakalın!

    22 Eylül 2007

    RAMAZAN GELDİ HOŞ GELDİ!



    Merhaba Arkadaşlar! Çok çok güzel ,anlamlı, manevi değeri olan bir etkinlik dolayısıyla buluşmuş bulunuyoruz. Bize Ramazan Keyfi’ni, güzelliklerini yaşatacak olan Sevgili Diyalog Yemekleri'ne çok çok teşekkür ediyorum! Ellerine sağlık Süheyla! Ben, etkinlik için ne yapacağıma karar veremediğimi kendisine yazdığımda beni çok rahatlattı!
    Birlikte geçmişe yolculuk ta yapacağız anlaşılan. Bakalım daha ne sürprizlerle karşılaşacağız bu etkinlik ile ilgili olarak! Bence, geçmişte bu kadar yoğunluk yoktu. Şimdiki kadar koşuşturmuyordu kimse! Her şey daha bereketliydi. Aileler, dostlar daha sık bir araya geliyorlardı. Ama, inanın bugünleri de çok seviyorum! Teknolojinin gelişimine bakın, hepimiz biribirimizden haberdarız, dünyanın öbür ucundaki dostlarla tariflerimiz, keyiflerimizi paylaşıyoruz! Çok sık olmasa da sevdiklerimizle buluşup özlem gideriyoruz, mutlu oluyoruz! Hani derler ya, her yaşın güzelliği ayrıdır diye! Bu yaşadığımız dönemler için de geçerli!
    Ben, bu etkinliğe Mahluta çorbası ve Ramazan Pidesi ile katılıyorum! Ve bir kez daha "Hayırlı Ramazanlar" diliyorum!

    Mahluta Çorbası: (Kaç zamandır Mahluta Çorbası2nı evde yapmaya niyetleniyorum, malum hazırlar evde yapılan gibi değil. Bugün hataylı üst kat komşumuz Sevgili Servet, bize ziyarete gelince kendisine değişik, yöresel yemekler önermesini rica eetim, o da beni kırmadı, Mahluta Çorbası'nı da sayınca tarifin hemen üstüne atladım. Buradan Sevgili Servet'e bir kez daha teşekkür ederim)



    Malzemeler:

    2 su bardağı kırmızı mercimek

    1 çay bardağı pirinç

    7-8 su bardağı kadar su

    1 tatlı kaşığı kadar tuz

    Pul biber (miktarını isteğinize göre siz ayarlıyorsunuz)

    1 tatlı kaşığı kadar kimyon

    1 kahve fincanı kadar sıvı yağ

    1 orta boy soğan

    Yapılışı:

    Kırmızı mercimek ve pirinç birlikte haşlanır.

    Mercimek ve pirincin ezilmesine yakın kimyon ve tuz eklenir.
    İyice ezilene dek haşlanır.

    Orta boy soğan küp küp kesilir, sıvı yağda kavrulur, pul biber eklenir.
    Pişen çorbaya katılır. İyice karıştırılarak ocaktan alınır.

    Afiyetle Yenir!





    Ramazan Pidesi (Tarif, Arzu Ve Ülfet Aygen’in Beyaz Unsuz ve Şekersiz Hamur İşleri Kitabı’ndan, esmer un ile yapılıyor aslında)

    Malzemeler:
    4 su bardağı tam buğday unu

    2 su bardağı ılık süt

    1 yemek kaşığı zeytinyağı

    1 yemek kaşığı bal

    bir çay kaşığı deniz tuzu

    Yarım paket (21 gr) yaş ya da yarım yemek kaşığı kuru maya

    1 tatlı kaşığı yoğurt

    1’er yemek kaşığı susam ve çörekotu

    Yapılışı:

    Unu geniş bir kabın içine koyup ortasını havuz biçiminde açın. Diğer malzemeleri havuza koyup yavaş yavaş parmak uçlarınızla (ya da mikserin karıştırma ucuyla) karıştırmaya başlayın. Tüm malzeme karıştıktan sonra 6-7 dk. kadar kuvvetlice yoğurun.

    Ilık bir yerde iki katı kabarana kadar 1 saat dinlendirin.

    35 cm çapında geniş bir tepsiye bolca buğday kepeği veya mısır unu (ben buğday unu kullanıyorum) serpiştirin.

    Fırınınızı 230 (turbo 210) derecede ısıtın.Hamuru, tepsiye yerleştirip ıslak ellerinizle tepsi büyüklüğü boyunca yayın.

    Yoğurdu 1 yemek kaşığı su ile sulandırıp üzerine sürün. Susam ve çörekotunu serpiştirin.

    Ilık bir yerde 15 dk. dinlendirdikten sonra sıcak fırının orta rafında 20-30 dk. fırınlayın. Üzeri hafifçe renk almış olacak.

    Afiyet Olsun!



    Yeniden buluşuncaya dek,sevgiyle,keyifle,sağlıkla,hoşça kalın!