19 Temmuz 2007

Pratik-Lezzetli ve Tabii ki Sağlıklı Limonlu Parfe


Selam Arkadaşlar, etkinlik için tarifleri yazdım, resimlerimi yükledim. Cumartesi günü yazımı yayımladım. Buna rağmen dayanamadım, hızımı alamadım. Sizlerle paylaşmadan edemedim. Günaydın’dan, tarif Füsun Fırat’a ait. Çok pratik, lezzetli ve sağlıklı! Malzemeler de evde her zaman bulunan çeşitten! Aslında Limonlu Dondurma tarifimle hemen hemen aynı, ölçüler biraz farklı bir de sos farklılık katıyor!

Limonlu Parfe

Malzemeler:

3 su bardağı yarım yağlı ya da yağsız yoğurt,

1 su bardağı toz şeker (beni dinlerseniz, toz şeker yoğurdu sulandırıyor, istediğim kıvamı vermiyor, damak tadınıza göre iki fincan pudra şekeri ya da bir ölçek Splenda kullanabilirsiniz, ben elimde kalan Stevyayı kullanıyorum)

2 limon suyu ve kabuğunun rendesi,

1 paket vanilya.

Sosu için:

1 su bardağı çilek ya da çekirdekleri ayıklanmış vişne (Ben vişne konusunda çok şanslıydım, komşum, arkadaşım Dilek, annesinin yazlığından getirdi, bahçelerinde yetiştiriyorlarmış. Nasıl kolay ayıklanıyor, minik minik vişneler, lezzetli de, tariflerimde kullanmak üzere buzlukta saklıyoruz).

1 kahve fincanı pudra şekeri,

2-3 dal taze nane.

Yapılışı:

1- Yoğurt, şeker, limon suyu, limon kabuğu rendesi ve vanilyayı mikser veya çırpma teli ile iyice çırpılır.

2- Derin bir kaseye strech film ya da buzdolabı poşeti yayılır. Karışım kaseye boşaltılır, buzlukta bir gece dondurulur (dondurucunuzun dondurma gücü fazla ise 3-4 saat bekletmek yeterli olacaktır).

3-Vişne ya da çilek pudra şekeri ile rondoda püre haline getirilir.

4-Buzluktaki parfe bir tabağa ters çevrilip üzerindeki poşeti çıkarılır.

5- Meyveli sos ya da nane yapraklarıyla servis yapılır.

Afiyetle yenir!

Yeniden buluşana dek sevgiyle, sağlıkla kalın!

Ben, bilgisayar başındayken kızım bana böyle eşlik ediyor işte! Sabırlı, vefakar kızım benim!









14 Temmuz 2007

Limon Ye Etkinliği İçin Sağlıklı ve Leziz Tarifler


Selam, Limon Ye Etkinliği hepimize hayırlı olsun! Kimbilir ne güzel sunumlar, ne güzel tariflerle karşılaşacağız, yine? Bu kadar güzel ve bu kadar sağlıklı bir etkinlik düzenlediği için limonçiçeği Süheyla’ya teşekkürler, ellerine sağlık!

Ben etkinlik için sıkı çalıştım ve limonlu üç çeşit hazırladım.

Tariflere geçiyorum, sizlerden gelen nefis tarifleri görmek için sabırsızlanıyorum!


İlk olarak Limonlu Dondurma yaptım, son derece sağlıklı ve hafif bir tarifi var. Ben bunu yıllar önce sıklıkla yapıyordum, tarifini nereden bulduğumu hatırlamıyorum ama daha sık yapmaya karar verdim!

Malzemeler:

2 su bardağı yoğurt,

2 kahve fincanı pudra şekeri ya da iki ölçü Splenda,

1 limonun suyu ve kabuğu,

1 yumurtanın akı,

1 paket vanilya.

Yapılışı: Malzemeler mutfak robotuna konur, krema kıvamına gelinceye dek karıştırılır, metal bir kaba konulur, buzluğa konulur. İki saat sonra buzluktan çıkarılır, kıvamına bakılır, çırpma teli ile karıştırılır, yeniden buzluğa konur.

Buzluğun dondurucu özelliği fazla ise 4-5 saat sonra yenilebilecek kıvama ulaşır. Dondurma kaselerine konularak servis edilir.

Afiyetle yenir.

İkinci tarifim Limıonlu Chasee Cake

Malzemeler:

4 paket Eti Form Limonlu Bisküvi,

2 çorba kaşığı eritilmiş Becel margarin,

1 paket Dr. Oetker Tart Jölesi,

1 yumurta,

200 gr Labne Peyniri (ben, yengemin getirdiği 250 gr’lık Mascarpone’yi kullandım),

Yarım limon suyu,

1 limonun kabuğu,

2 çay bardağı su,

½ ölçek Splenda ya da 2-3 çorba kaşığı toz şeker,

Yapılışı:

1- Bisküviler, rondoya konur, toz haline getirilir.

2- Margarin eritilir, toz haline getirilmiş bisküvilere yedirilir. Bisküviler, istenilen bir kaba yerleştirilir, iyice sıkıştırılır. 30 dk. boyunca buzdolabında tutulur.

3- Bir yumurta ile labne peyniri rondoda iyice karıştırılır, krema haline getirilir, bisküvilerin üzerine yayılır. Yine bir 30 dk. buzdolabında bekletilir.

4- Tart jölesi, iki çay bardağı su, limon suyu, limon kabuğu, Splenda ya da toz şeker konularak kaynatılır. Ilınınca kremanın üzerine dökülür. Bir gece boyunca buzlukta bekletilir. Ertesi gün buzdolabına alınır.Bir kaç saat sonra servise hazır hale gelir. Afiyetle yenir!

Bugün, Güldalımın doğum günüydü, bu nedenle Chasee Cake aynı zamanda doğum günü pastası olarak ta yapılmış oldu. Güldalımın mağazasına götürüldü, sohbet- kahve keyfi eşliğinde, mutluluk dilekleriyle afiyetle yendi!

3. Tarifim Limonlu Kek, süt, yoğurt içermiyor.


Limonlu Kek

Malzemeler:

2 yumurta,

1 nescafe fincanı toz şeker,

1 nescafe fincanı sıvıyağ (ideal fındık yağı),

2 nescafe fincanı un,

2-3 çorba kaşığı limon suyu,

1 limonun kabuğu,

1 paket vanilya,

1 paket kabartma tozu,

Arzu edilirse üzerine serpmek için Hindistan cevizi.

Yapılışı:

1- Yumurta ve vanilya mikserle çırpılır, sıvıyağ, şeker, limon suyu ve limon kabuğu eklenir ve yeniden çırpılır.

2- Ardından kabartma tozu ve un eklenir, karıştırılır.

3- İstenilen fırın kabına yağlı kağıt konulur, karışım boşaltılır ve kek fırına konulur. Ben, kendi fırınımda 140 C’de 30 dk. süreyle pişiriyorum. Herkesin fırın ayarı farklı, siz kendi fırınınızın ayarına göre pişirin.

Afiyetle yiyin!


Kek, fırında pişerken limon aromasını almak beni baştan çıkartıyor. Limon ile Hindistan cevizi çok güzel uyum sağlıyor bu yüzden kekin üzerine serpmek, o şekilde yemek çok hoşuma gidiyor.

Eveeet, benden bu günlük bu kadar, yeniden buluşana dek sevgiyle, sağlıkla, hoşça kalın! Mutlu hafta sonları diliyorum!


















12 Temmuz 2007

Sevdiklerimizle Paylaştığımız Keyifler!

Selammm! Geçtiğimiz hafta çok keyifli bir yoğunluk yaşadık. Çarşamba günü dayım, küçük yeğenim Atilla ve Aytülüm bizdelerdi. Atilla'yı en son iki yıl önce gördük. Onunla hasret giderdik, annişimin yaptığı nefis yemekler eşliğinde sımsıcacık sohbetler ettik, kırmızı şaraplarımızı yudumladık. Ve dayımlarla vedalaşma vakti geldi, işin o kısmı biraz hüzün vericiydi doğrusu! En kısa zamanda yeniden buluşyı diledik.
Bu arada annemin, yaptığı yemekler arasında resmi en iyi ve en net çıkan kabak ve kısırdı. Tarif için bkz. Akdeniz Kabaklı Tavuklu Graten


Cumartesi sabahı aylardır görmediğim, çok özlediğim, manevi ablam Sevinç aramasın mı? Ceylanımla gelmeye karar vermişler, ne güzel bir sürpriz oldu vallahi! Bazen aniden karar vermek gerekir, programlamaya kalktın mı hep ertelenir yapmak istediklerimiz!
Sevincim sabahtan geldi, o gün bize Meralim de eşlik etti, onu da uzun sayılabilecek bir zamandır görmemiş, özlemiştik. Daha sonra da Ceylanım geldi, keyifli bir Cumartesi, Pazar yaşadık. Ama resim çekilemedi! Ceylanıma yaptığım browniemin ömrü de resim çekmeye yetmedi, içime de sinmedi zaten!
Aldığım kitaplara gelelim mi?

Tibet'in Gençlik Pınarı, çarpılarak aldığım bir kitap, ilki yok bende ama zaten ikinci kitapta özetine yer verilmiş, sağlıklı yaşamak, enerjik olmak, bilinçli beslenmek isteyen herkese şiddetle öneririm. Süt ve süt ürünleri önerilmiyor, bir tek küçük çocukların, bebeklerin sindirim sistemi sütü sindirmeye yatkınmış. Çok sert yapıdaki peynirleri vücudumuz ancak üç-dört saatte sindirebiliyormuş. Ayrıştırarak yemek yemek daha sağlıklıymış bunu biliyorduk, ama ben pek ted erinlemesine araştırmamışt gerekçesi çok mantıklı, çabuk sindirilebilir meyve ve sebzeler kolay sindirilemez proteinlerle birlikte alındığında sindirilmek için dört-beş saat beklemek durumunda kalıyorlar. Çünkü proteinin sindirilmer süresi bu kadar uzun ve proteinin sindirilmesi sona ermeden sebze ve meyveler sindirilemiyorlar. Ve düşünün ki sebze-meyvelerin sindirilme süresi yalnızca 15-20 dk. Ama proteinin sindirilmesini beklemek durumunda kallyor çünkü mide sindirime proteinden başlıyor. Dört-beş saat kalan meyve ve sebzeler de çürüme başlıyor, yarar sona eriyor. Et ile birlikte patates te yemek yasak! Tahıl, protein, karbonhidrat gruplarını kendi aralarında ayırarak yemek mümkün. Üç-dört çeşit tahıl ürünün aynı öğünde yemeniz mümkün. İşimizi kolaylaştırmak için örnek menü de oluşturulmuş, çizelge de sunulmuş.

11. Yazıt'ın tanıtımını gazetede görmüş, alma kararı vermiştim. Doğru bir kararmış, annem elinden bırakamıyor bir türlü. Yarı tanrıların da rol aldığı son derece sürükleyici bir kitap.
Hararetle önerilir. Yazar'ın oluşturduğu Mısır serisinin yeni bir kitabı.

Göz attım, çok hoş bir kitap, yazıt o kadar güzel, o kadar şiirsel ki, duygular o kadar güzel aktarılmış ki! Bir Hitit destanı, Kadeş'e giden sevgilisini 3300 yıldır bekleyen Ninatta adında bir kadın.Ninatta ile Navanza'nın yarım kalan sevdası. O kadar içten bir anlatımı var ki, hararetle önerilecekler arasında!

Ahmet Ümit'in zekasına bayılmamak mümkün mü?

Öldürmeyeceksin.

İnsan denen bu tuhaf yaratığı, kötülükten uzak tutacak ne bir güç var ne de bir yasa.

Başkomiser Nevzat, Ali ve Zeynep, bizimle birlikteler yolculuk boyunca, ne güzel, Çetin Tekindor, Nejat İşler başroldeler yine demek ki aynı "Şeytan Ayrıntıda Gizlidir" dizisinde olduğu gibi! Bu kitapta Antakya ve Mardin'e yolculuk... Arap Aleviliği, Süryanilik...

Haçlı Seferleri sırasında Yahudilerin kaybolan inanç sembolünün ve hazinelerini ortaya çıkarmayı uman bir arkeolog... İngiltere'de bir kütüphanenin tozlu kütüphanesinde unutulmuş bir dünya haritası... Sonuç ne olabilir acaba?
Yeniden buluşana dek sevgiyle kalın! Limon Ye Etkinliği hepimize hayırlı olsun!







4 Temmuz 2007

Yine Yeni Yeniden KPSS Ve Şımartılmış Ruhum!

Selammm, sınavdı, iş görüşmesiydi, bilgisayarımın yavaşlığına tahammülsüzlük derken bu kadar gün geçti! Aslında sınavdan hemen sonra yazmak istedim ama olmadı işte! Esracım, benim bu işlerden elimi eteğimi çektiğimi düşünmüş! Haklı vallahi!
Arkadaşlar, hayatımda girdiğim sınavlardan o kadar bıkmışım ki bu sene hiç açılmadım, seneye dershaneye giderim diye düşündüm ama bunun son olmasını diledim! Aslında geçen sene aldığım puana göre en geç Şubat ayında sözleşmeli olarak yerleştirilmem gerekiyordu da yerleştirilmedim ya bu yüzden ne için çalışıyorum dedim, isyan bayrağı açtım yani! O zaman ne diye girdim değil mi, girmemiş olmamak için, belki bir şeyler değişir de ben de başımı duvarlara vurmak durumunda kalmayayım diye! Gerçi bu ne ilk yerine getirilmeyen vaat ne de yaşanılan ilk düş kırıklığı! Yapılması gerekenleri sen birey olarak yerine getirsen de olmuyor! Başka şeyler gerekiyor, şanstan öte şeyler yani!
Ama, ben ne yaptım, kendimi şımartttım, Hesnacığımın bizlerle paylaştığı güzelim Kakaolu Kurabiyelerden yaptım, sınav çıkışı arkadaşlarımla tadına baktım. Paylaşınca güzel oluyor her şey! Öğle arası için de annişimin hazırladığı nefisss sandviçimi limonlu- buzlu çay eşliğinde afiyetle yedim! Öğleden sonraki oturuma enerji yüklemesi yaptım, başımın çatlamasını önleyemedim ama ruhumu ve bedenimi iyi şımarttım!
Arkadaşlar, tarifini Hesna'dan alabilirsiniz, Hesnacığım bu güzel tarifi bizlerle paylaştığın için çok çok teşekkür ediyorum! Ben, şeker yerine toz stevya kullandım, tek fark o!


Dün, bir sürü yeni kitap aldım sizlerle paylaşmak üzere! En kısa zamanda yeniden birlikte olmak dileğiyle beni bu günlük affedin, birazdan dayımlar geliyorlar, Cumartesi günü İsviçre'ye gidiyorlar, sanıyorum ki yeniden izne gelene dek son görüşüm olacak! Yolunuz açık olsun dayıcığım, yengeciğim ve Atillacığım! Sevgiyle Kalın Sevgili Arkadaşlar!

Hınzır kızımdan sevgilerle!

26 Haziran 2007

Öğrencilerim, Dayım-Yengem ve Nazım Hikmet!


Öğrencilerim ve ben, resimleri dün okuldan aldım. Onları çok özleyeceğim, dilerim ilerki yaşamlarında çok başarılı, mutlu ve keyifli olurlar!
Selam Arkadaşlar, Babalar Günü kutlamasından beri görüşemiyoruz! Bu süre içersinde neler mi yaptım, dayımların geleceği günü iple çektim. Dayım ve yengem içinPamuk Poğaça ve Profiterol hamurundan Tiramisu yaptım. Pamuk Poğaça bu kez yalnız lezzet yönünden değil biçim yönünden de başarılı oldu. Malum geçen seferlerde görünümü nedeniyle poğaçadan ziyade ekmeğe benziyordu. Dayımlar, poğaçamı çok beğendiler ama Tiramisu'yu beğenmediler, farklı buldular. Üstü de biraz kuru oldu, kremayı koymadan önce ıslatmayı unuttuk. Sonradan ıslatmış olsak ta istediğimiz gibi yumuşamadı. Annişim, mutfakta her zamanki gibi döktürdü.
Çok güzel, doya doya iki gün geçirdik. Doyamadık ama birbirimizi görmekle teselli bulduk. Şu anda yazlıktalar, önümüzdeki hafta bir iki görüşürüz sonra ver elini İsviçre! İzin on beş gün olunca insan kaç parçaya bölüneceğini bilemiyor tabii ki de!
Aaaa, bu arada yapacağım Tiramisular için yengemden almasını rica ettiğim Mascarpone Peynirlerime, Savoyer Bisküvilerime, toz çikolatalarıma, hakiki İsviçre çikolatalarıma kavuştum, yaşasın yengem! Aslında ben hepsinden birer tane istemiştim ama yengecim sağolsun bu malzemelerle bir Tiramisu daha yapmamı istemiş olmalı!
Bunlar yetmiyormuş gibi bir de bana kendisine alırken Maeve Binchy'nin "Bir Dilek Tut Benim
İçin" kitabını almasın mı? Çok mutlu oldum vallahi! Düşünülmek çok güzel bir şey!
Arkadaşlar, dayımla yengem İsviçre'de Stevya'yı araştırmışlar, yasaklandığı söylenmiş, bana da onlara gerçeği anlatmak düştü ama yine de onlara aldığım yaprak Stevya'yı çekinerek aldılar.
Haklılar, "Bir önyargıyı yıkmak bir atomu parçalamaktan daha zordur" demiş Einstein! İnsanlar, iyice bilmeden, işin içerisine girmeden bir iddia atıyorlar ortaya, temizle temizleyebilirsen ismini! İnsanların kafası bulanıyor haliyle! Hayır, hepimiz biliyoruz ki Stevya'da, Splenda'da şeker bitkisinden elde edilen doğal tatlandırıcılar! Ne kanser yapıcı aspartam içeriyorlar ne de yan etkileri var? İşlenmiş şekerden bile daha masumlar!
Neyse, Stevya'nın 200 gr'lık pratik, ekonomik ambalajı da çıkmış, gördüm, sevindim ve kaçar mı aldım! Hayatta en korktuğum şey bir daha tatlı yiyemeyecek oluşumdur her halde! Neyse ki korkmadan, çekinmeden tatlı yiyebiliyorum artık! Bir de işlenmiş şeker olmayınca insanın karnı da acıkmıyor hemencecik Şekerden ekstra kalori de almıyorsun, dişin de çürümüyor üstelik ve hepsinden önemlisi de bir yaşından itibaren çocuklarda da korkusuzca kullanılabilmesi!


Biliyorum bu konuda daha önce de yazdım ama yeni öğrendiğim karalama kampanyasının ardından ilk kez yazıyorum! Biliyorum bir süredir tarif paylaşmıyorum sizlerle, bir daha ki buluşmamızda söz yeni tarif ya da tariflere yer vereceğim! Biliyorum bir süredir okuduğum kitapları, beğendiğim şiirleri de paylaşamıyorum sizlerle! Ölümsüz Şairimiz Nazım Hikmet'ten "Pazar" adlı nefis şiiri (Mavi Gözlü Dev Film'i de bu şiiri eşliğinde başlamıştı) ve bir kahve eşliğinde vedalaşalım mı?
Yeniden buluşana dek sevgiyle kalın!

Pazar

Bugün Pazar,
bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar
Ve ben ömrümde ilk defa,
gökyüzünün bu kadar benden uzak,
bu kadar geniş
bu kadar mavi olduğuna şaşarak
kımıldanmadan durdum,
sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara,

Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne hürriyet ne karım,
toprak, ben ve güneş,
bahtiyarım.

Nazım Hikmet

1948

16 Haziran 2007

Dünyadaki Tüm İyi Babaların Babalar Günü Kutlu Olsun!

Türk Milleti'nin kurtarıcısı, yurdunu, halkını seven, çiftçisinin, köylüsünün haklarını, çıkarlarını koruyan, ülkesini yaptığı devrimlerle ileri uygarlık düzeyine çıkaran Atatürk'ü bu anlamlı günde bir kez daha saygıyla anıyoruz! Gençleri, çocukları seven, düşünen, ülkemizi geleceğin büyüklerine emanet eden Atatürk, bir lider, bir kurtarıcı olarak bir babanın sevecenliğine, koruyuculuğuna sahip değil mi? Seni çok seviyoruz Sevgili Atatürk, yerinde rahat uyu, senin değerlerinden asla vazgeçmeyeceğiz!


Çocuğunu ya da çocuklarını çok seven, onları asla yalnız bırakmayan, eşiyle ne yaşarsa yaşasın terk etmeyen, ne olursa olsun yalnızca kendi haklılığına inanmamayı başarabilen, çocuklarını her zaman, her koşulda destekleyebilen, model olmayı başarabilen, ilham kaynağı olabilen, hataları görebilen, yapıcı bir biçimde eleştirebilen, yaşam ile ilgili güzel ve derin bilgiler, dersler verebilen, çocuklarının geleceğini düşünebilen, bencil olmamayı başarabilen tüm babaların Babalar Günü'nü kutlar, hak ettikleri sevgiyi, davranışları, ilgiyi elde etmiş olmalarını dilerim!
İşte benim canım dayıcım da yukarıda belirtilen olmazsa olmaz özelliklere sahip mükemmel bir babadır! Ve galiba ben, dayımı düşünüp ideal baba profilini çıkardım!İyi ki böyle bir dayım var, iyi ki yeğenlerim bu özelliklere sahip bir babaya sahipler! Kendisi, çocukluğundan beri İsviçre'de, annemler, anneannemler döndüler, dayım orada kaldı, evlendi, çocukları doğdu, büyüdü! Şimdi de yine onlar için orada!
Büyük yeğenim, Bankacılık okudu, çalışıyor, küçük yeğenim Uzay Bilimleeri okuma kararı aldı, bir süre sonra kendini keşfetme isteğiyle Karayip Adaları'na gitti, eğitim aldı, dalgıç oldu, dalgıç hocalığı yaptı.
Antalya'ya geldi, bir buçuk, iki ay gibi bir süre bir tatil köyünde turistlere dalgıç hocalığı yaptı, kendi parasını kazandı, yaşadığı ülkeye gitti, Uzay Bilimleri eğitimini kaldığı yerden sürdürme kararı aldı. Bütün bunmları dayımın maddi-manevi desteğiyle gerçekleştirdi. İsteği güçlüydü, azimliydi, dayım da destek oldu! Yani dayım, çocuklarının kendilerini gerçekleştirmelerine katkıda bulundu, önlerine set çekmedi, suyun serbestçe akmasına izin verdi, her ebeveynin yapması gerektiği gibi aslında öyle değil mi?
İlerde, yengemle birlikte bir yazlık alıp altı ay Türkiye'de altı ay İsviçre'de bulunmak istiyorlar, dilerim isteklerine kavuşurlar! Annemde sonra ailenin tek büyükleri dayım ve yengem, insanlar yaşları ilerledikçe birbirlerine daha bir düşkün hale geliyorlar, daha sık görüşmek istiyorlar! Dilerim, birbirimizi daha sık görebiliriz!

15 Haziran 2007

23. Ye Etkinliği-Yaşasın Sağlıklı Hayat!

Merhaba Arkadaşlar, 23. Ye Etkinliğimiz hayırlı olsun, düzenlenen etkinlikler içerisinde şimdiye dek hep çok sağlıklı, hafif tarifler oldu. Ama bu etkinlik biraz farklı! Etkinliği düzenleyen Defnenur'a teşekkü ederim, ellerine sağlık! Ayrıca etkinliğe katılan herkese iyi şanslar! Yine çok güzel aynı zamanda sağlığımızı korumaya yönelik, hafif ne tarifler öğreneceğiz bakalım, görmek için sabırsızlanıyorum!
Ben, bu etkinlik için Tarçınlı, Fındıklı, hafif kurabiye yapmaya karar verdim.

Tarçınlı Kurabiye

(25-30 adet için)

125 gr Çotanak Fındık yağı,

125 gr Becel margarin,

3 çorba kaşığı esmer şeker ya da toz Splenda (Splenda aynı Stevya gibi şeker bitkisinden elde ediliyor, gramında yalnızca 0,2 kalori var, kullanımı da çok pratik, büyük kutuda satılıyor, organik yaprak Stevya ile denerseniz 1-2 çorba kaşığı özütünü kullanabilirsiniz. Ben kullanmak için geç kaldım, unuttum bu yüzden Splenda kullandım).

3 su bardağından bir parmak eksik un,

1 tatlı kaşığı tarçın,

1 paket kabartma tozu,

1 su bardağı dövülmüş fındık,

Üzerine: 2 çorba kaşığı pudra şekeri (3 çorba kaşığı Splenda)

1 tatlı kaşığı tarçın

Yapılışı:

Margarini eritip ocaktan alın ve Splenda ilave edin. Splenda eriyinceye dek karıştırın (şekerden daha çabuk erir). Elenmiş un, kabartma tozu, tarçın ve dövülmüş fındığı ilave edip yoğurun. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartıp avucunuzun içinde yuvarlayın. Kurabiyeleri yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizin. Önceden ısıtılmış 140 C ısıdaki fırında 30 dk. pişirin.

Kurabiyeler ılıkken esmer şeker ya da toz Splenda ve tarçını karıştırıp kurabiyelerin üzerine ekleyin.

Afiyetle Yiyin!

Hepinize sağlıklı, keyifli, mutlu günler dileğiyle!