Sevgili Arkadaşlar merhaba, nasıl bir hafta sonu geçirdiniz, umarım sağlıkla, keyifle dolu bir iki gün geçirmişsinizdir.
Annişimle benim bağlı bulunduğumuz bir özel sigortaya bağlı olarak yılda bir kez check-up hakkımız vardı, Cumartesi günü için değerlendirme kararı almıştık, gittik, yaptırdık, çok detaylı taramadan geçiriyorlar insanı!
Bir buçuk saat sürüyor tüm işlemler, tahliller, akciğer röntgeni, ekg, ultrason. Benim kalbim biraz büyük bulundu, doğuştan olabilirmiş, normalmiş. Ama ben zaten sevgimin büyüklüğünden kestirebiliyordum kalbimin büyük olduğunu!!! Yine de işi garantiye almak için bir Kardiyolog tarafından kontrol edilmem gerekli görüldü.
Annişimin kalp atımında dalgalanmalar görüldü, o da aynı yere yönlendirildi. Bunun dışında iyiyiz, Çarşamba günü genel bir kontrol ve doktorun çıkan sonuçları değerlendirip yorumlaması işi var.
Sonra ne yaptık, Meralim’e gittik, uzun uzun sohbet ettik. Bize çok güzel ve yüreği gibi sıcacık bir sofra hazırlamış, afiyetle tükettik, kahve keyfi yaptık. Büyük oğlu Ali’nin sözlüsüyle tanıştık, 18 yaşında çok şeker bir kız Seda! Oğlumuz da çok akıllı, saygılı, aklı başında bir insan zaten! Söz resimlerini gördük te çok yakışmışlar birbirlerine. Şimdi hasret zamanı çünkü Ali askerde, dönmesine bir yıl kaldı! Allah mesut etsin!
Asya, ne güzel yapmış ta yurdumuzda yenilebilir otlar ile ilgili etkinlik düzenlemiş, ellerine sağlık ve vesile olduğu teşekkür ederiz diyoruz, salatamızın tarifine geçiyoruz!
Sevgi Salatası, annişim bu ismi koydu, salata tamamen benim yaratıcılık ürünümdür. Annişimin de uygulamada yardım ettiğini belirtmem gerek!
Sevgi Salatası
Malzemeler:
1 su bardağı yarma buğday,
1/2 kase nohut,
1 demet kuzu kulağı,
1 paket soya filizi,
1 adet kırmızı dolmalık biber,
1 çay kaşığından biraz fazla deniz tuzu,
2 çorba kaşığı nar ekşisi,
7-8 tane ceviz (ben birazını ufalttım, içine ilave ettim, 3-4 tane de üstüne
koydum.
1/2 kahve fincanı zeytinyağ (Tariş’in Olgun Ege’sini şiddetle öneririm, salatayı elimde karıştırırken kokusu beni büyüledi resmen, salataya çok uyum sağladı. Hani kokusunda davet var derler ya, işte öyle bir şey).
Yapılışı:
1- Nohut ve buğday önceden ayrı ayrı haşlanır (Biz nohut ve kurufasulyeyi haşlanmış olarak hazırda tutarız). Soğumaya bırakılır.
2- Bütün malzemeler bir kapta karıştırılır.
3- Servis yapılacak salata kasesine ya da servis tabağına alınır, kırmızı biber ve cevizle süslenir (ya da isteğe göre süsleme yapılır). Servis edilir.
Afiyetle Yenir!
Şimdi sıra kitap paylaşımına geldi, kitabımızın adı, Atatürk’ün Kur’an Kültürü, çok etkileyici bir kitap!
Hani Atatürk’ün dinsiz olduğunu iddia eden bilmişler var ya, onlara yanıldıklarını çok güzel bir dille ifade ediyor! Biz Atatürkçü insanları da çok çok sevindiriyor tabii ki!

İşte Atatürk’ün İslamiyet ve Kur’an ile ilgili kitapta yer alan sözlerinden bazıları,
“Kurtuluş savaşı İslam’ın kurtuluşudur.”
“Ben, Kur’an okumak istediğimde çok defa Yasin okurum.”
“En büyük komutandan en genç erine değin ordularımızda egemen olan düşünce, ulusun buyurduğu görev uğrunda şehit olmaktır. Bunu savaş alanlarında yakından görerek büyük ulusuma bildiriyorum.”
Atatürk, Tv’de Çanakkale Belgeseli’nde savaşan askerlerle ilgili verdiği bilgiler de çok etkileyiciydi, “cephede ön safta yer alanların ölüyorlar, ardından arka safta yer alanlar üç dakika sonra öleceklerini bildikleri halde gözlerini kırpmadan, tereddüt etmeden okuma bilenler Kur’an okuyarak, okuma bilmeyenler ise Ezan okuyarak savaşıyorlardı.”
Çanakkale Savaşı’nda savaşan tüm büyüklerimizi saygıyla, gururla anıyoruz! İlk olarak Anafartalar Kahramanı olarak tanınan Ulu Önder Atatürk’ümüzü de gururla ve özlemle anıyoruz! Ben, yurdunu bu kadar çok seven, ulusunun çıkarını gözeten bir başka lider daha görmedim!
Bugün, yurdunu, ulusunu seven, Kemalist büyük şairimiz Nazım Hikmet’ten çok çok güzel bir şiir ile vedalaşıyoruz! Dün akşam Businnes Channel Kanalı’nda Yetkin Dikinciler le Mavi Gözlü Dev filmi üzerine söyleşi vardı, annişim haber verdi, izledim. Yetkin Dikinciler’i bir kez daha takdir ettim, rolünün gerektirdiğinden fazlasına sahip, dünya gündemini takip eden çok değerli bir aydınımız o da!
Derya Sazak, Nazım Hikmet’in Kurtuluş Savaşı’nı yedi yılda şiirleştirdiğini söyledi, (bunu ben de okudum). Böyle bir insan nasıl vatan haini olabilir ki diye sordu! Kişiye göre değişir değil mi bu kavram?
İşte Mavi Gözlü Dev’den Yine Sana Dair, yeniden buluşana dek sevgiyle kalın!
Yine Sana Dair
Sende, ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
Sende, ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
Sende, uzaklığı,
Sende, ben, imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine,
Ve kan ter içinde, aç ve öfkeli,
Ve bir avcı iştihasıyle etini dişlemek senin,
Sende, ben imkansızlığı seviyorum.
Fakat asla umutsuzluğu değil.
1949