9 Kasım 2006
Ekmek Makinem, Ekmek Çeşitlemelerim, Piraye ve Nazım Hikmet
(Arçelik Ekmek Makinem)
Merhaba Arkadaşlar, bugün ekmek makinemi ve ekmek denemelerimi paylaşacağız! Önce Söke Un ile başladım ekmek yapımına zaman zaman kendim yoğurdum, fırın da pişirdim, son zamanlarda arada sırada Sinangil Çavdar ve Çok Tahıllı Ekmeği’ni denedik, çok beğendik! Söke Un kadar güzel o da! En çok Çavdar Ekmeği’ni ve 7 Tahıllı Ekmeği’ni aldık. Onların resimleri yok ama! Ben en son Söke Köy Unu’nu merak ettiğim için aldım, çok beğendik.
Ekmeğimizin kabuğunu sert sevdiğimiz için her zamanki gibi çok pişirmede pişiriyorum yalnız son zamanlarda ekmeklerimin yan kısımları hafif yanmış gibi oluyor, lezzeti yerinde, bundan sonra orta pişirme ayarında yapacağım!
Her evin bir ekmek makinesi olması dileğiyle diyorum.
(Sinangil Çavdar Ekmeği)
(Sinangil Çok Tahıllı Ekmek) (Söke Un Köy Ekmeği)
Cumartesi günü 6’lı muffin kalıbı aldım, geçen gün ise Boyut Yayınları’nın Dünya Mutfaklarından Tatlılar kitabını dayanamayıp aldım, fırsat buldukça Dünya Mutfaklarından serisinin diğer kitaplarından da alacağım! Çok güzel tarifler ve fotoğraflar var. Tarifleri uyguladıkça paylaşacağım sizlerle! Bu hafta sonu daha önceden yapmayı planladığım tariflerimi uygulayacağım. Sizlerle paylaşacağım!
(Dünya Mutfaklarından Tatlılar)
Kahvelerinizi ya da çayınızı elinize aldıysanız çok beğendiğim bir kitabı sizlerle paylaşmak istiyorum, Nazım şiirleri de en güzel yanı.
Kitabı Aytülüm almış, hafta sonu görüştük, bana hediye olarak aldığı dijital fotoğraf makinemi ve mp4’ümü verdi, çok mutlu olduğumu tahmin edersiniz, bir de bu kitabı bir solukta okumuş, çok beğenmiş, şiddetle önerdi, biz de kayıtsız kalamadık, ben o gün dönüş yolunda hemen başladım kitaba!
Kitabımızın Adı: Piraye
Konusu: Babasının hayranlık duyduğu Nazım Hikmet’in karısının adını kendisine verdiğini öğrenen genç kız şaşkınlık geçirir!
Şiirlerden, edebiyattan ve tiyatrodan çok etkilenen bir kadının biyografisi bu kitap ve çok etkileyici bir dille yazılmış, bu kez detaylı bir özet vermiyorum, kitapçınıza koşup almanızı, bir solukta okumanızı ve düşüncenizi benimle paylaşmanızı bekliyorum sabırsızlıkla! Çok mutlu olurum kitap keyfinizi benimle paylaşırsanız!
İşte, kitaptan insanı çarpan Nazım Hikmet şiirlerinden:
Karıcığım,
Hasretliğin on ikinci yılı bu,
On ikinci yılı.
Gönül ağzına kadar dolu,
Sen diyorum İstanbul geliyor aklıma,
İstanbul diyorum sen.
Sen şehrim kadar güzelsin,
Şehrim senin kadar acılı.
Bahardı sevgilim bahardı
ve bahtiyar olmak için
toprakta, havada, suda her şey vardı sevgilim,
her şey hazırdı, her şey vardı.
Kimbilir belki bu kadar sevmezdik birbirimizi
Uzaktan seyretmeseydik ruhunu birbirimizin
Kimbilir felek ayırmasaydı bizi birbirimizden
Belki bu kadar yakın olamazdık birbirimize
Ve etkileyici bir ayrıntı, Piraye on iki yıl boyunca beklemiş nazım Hikmet’i!
Bu günlük bu kadar, şimdilik hoşçakalın, en kısa zamanda görüşmek dileğiyle!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
Burçak'cığım,
Piraye yi geçen aylarda okumuştum ve bir solukta. Hani bitmesi istenmeyen ama bir o kadar da hızlı biten kitaplardan. Ve sonrasında okuma isteğini daha da arttıran. Yani çok güzeldi, ben çok sevdim. Üzüldüm de tabii. Okurken sanki o günleri onlarla yaşadım. İşte böyle :)
Sevgilerimle...
Sevgili Bocuruk, Piraye'yi beğeneneçok sevindim, kitap yorumunu benimle paylaşman beni çok çok mutlu etti, sen de kitap önersinde bulunursan çok çok sevinirim!
Ben de cok merak ediyorum bu kitabi, gelince ilk alacagim kitaplardan. Siir cok guzelmis, paylastigin icin tesekkurler Burcak..
Hanifeciğim, kitap hakikaten çok çok güzel, aynı Bocuruk'un yazdığı gibi bitmesi istenmeyip bi okadar da hızlı biten kitaplardan!
Buraya gelirsen bir çayımızı içersen çok mutlu oluruz, müsait olursan Sibelim ile de buluşuruz, ne dersin?
Yorum Gönder