Merhaba dostlarım, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Biz de iyiyiz. Tatil başlayalı neredeyse 15 gün oldu. Sık sık denize giriyoruz. Dünden beri evimizin dış cephesi yapılıyor, boyanıyor. Yarın da kazan dairesinin bacası yapılacak. Önümüzdeki hafta büyük ihtimalle İstanbul'a gideceğim. Tabii yarın öbür gün önümüzdeki hafta ile ilgili olarak kurs bilgisi gelmezse. Bizde durumlar şimdilik böyle. Yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın dostlarım.
10 Temmuz 2019
19 Haziran 2019
Deve Kuşu Yumurtası
Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Dilerim iyisinizdir. Biz de iyiyiz. Seminerin ilk haftasını yarıladık.
Önümüzdeki hafta Cuma günü sona erecek. Sonra da inşallah tatilimiz başlayacak.
Bu deve kuşu yumurtasını annemin benim de çok sevdiğim arkadaşı Silvia yapmış. Çok ta güzel olmuş.
İçi de çok güzel görünüyor. Malzemeleri yazdım. Nasıl yapacağınızı siz sevgili dostlarım bilirsiniz.
Malzemeler Beyaz Muhallebi İçin: 1 çay bardağı toz şeker 1 çay bardağı nişasta 6 çay bardağı tam yağlı süt 1 paket vanilin İç Kısmı İçin: 1 çay bardağı toz şeker 1 çay bardağı nişasta 1 su bardağı kayısı ya da portakal suyu Üzeri İçin: 1 su bardağı hindistan cevizi ya da antep fıstığı
Yapılışı: Beyaz muhallebi ve sarı muhallebi ayrı ayrı pişirilir. İçinin sarısı için hazır meyve suyu kullanırsanız şeker eklemek gerekmez.
Beyaz muhallebi ıslak kaselere dökülür. Soğumadan sarı muhallebi üzerine dökülür. Sıcak olduğu için
beyaz muhallebinin içine girer. Soğuyunca kase ters çevrilir, hindistan cevizi ya da antep fıstığı serpilerek servis yapılır. Muhallebi kesildiği zaman sarı ortaya çıkar ve çok güzel bir görünüm olur. Sevgili dostlarım bugünlük benden bu kadar, yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın!
10 Haziran 2019
Blogum 13 Yaşında
Merhaba sevgili dostlarım bugün blogum 13 yaşına girdi. Çok mutluyum. Geçen sene Pazar günü de seminer vardı. Döndüğümde bilgisayarımı açmıştım. Ama blogumun 12. yılı aklımdan çıkmıştı. Sonradan anımsayınca çok çok üzülmüştüm. Ama olan olmuştu. Neyse ki bu kez Cumartesi'den beri aklımdaydı. Kendime sık sık hatırlattım veee bu yıl blogumun doğum gününü unutmadım. Siz dostlarımla birlikte nice yıllar geçirmek dileğiyle. Yeniden görüşmek dileğiyle dostça kalın!
4 Haziran 2019
29 Mayıs 2019
Enfess Güllaç
Merhaba sevgili dostlarım, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Biz de çok iyiyiz. Ben 9 günlük bayram tatilini sonra da yaz tatilini iple çekiyorum. İnşallah yaz tatili yapabilirim. Çünkü daha önce hiç okula gitmeyen çocuklara yaz tatilinde eğitim verilecekmiş. MEB'in sayfasında okumuştum. Diğer öğretmen arkadaşlar tatil yaparken biz çalışmayız umarım. Yoksa bize çok büyük haksızlık olur. Biz ne ara dinleneceğiz? Bir ay tatil de bana yetmez. Bakalım ne olacak? Buna takmış durumdayım, daralıyorum.
Annem, ben çok özleyince hatırımı kırmadı ve güllaç yaptı. Servis yaparken çilekle süsledi. Enfess görünüyor.
Tarife geçiyorum
300 gr güllaç
4 su bard. toz şeker
2 litre süt
1 çorba kaşığı gül suyu
200 gr ceviz
Çilek
Yapılışı: Süt kaynatıılır, ılıtılır. Güllacın her katına süt dökülür. Ortasına ceviz konur. Sonra yine her kata süt dökülür. Soğumaya bırakılır. Buzdolabına konur. Servisten önce çilekle süslenir. Afiyet olsun.
25 Mayıs 2019
Aşkın Kırk Kuralı
Elif Şafak’ın yayıncılığımızda bir fenomen olan, 1 milyona yakın satan romanı Aşk’ın en çok sevilen, en çok paylaşılan bölümü AŞKIN KIRK KURALI kitap oldu...
Ella ve Aziz’in aşkını, Mevlânâ ve Şems’in yoldaşlığını güzel ve büyülü bir çerçeve gibi saran AŞKIN KIRK KURALI, Şafak’ın aşk, tasavvuf ve anlam arayışı üzerine kaleme aldığı bir metin. Kitapta bu kırk kurala Aşk kitabında yer alan, aşka dair en güzel cümleler de eşlik ediyor.
Bu kitap için özel olarak yazdığı Sunuş yazısında Elif Şafak “Uçsuz bucaksız bir deryadır tasavvuf” diyor… “kiminin elinde bir kepçe, kiminin elinde bir çay kaşığı… herkes kendi yüreğinin kabı kadar çeker o denizden… hoşça bakın zatınıza…”
(Tanıtım Bülteninden)
On Dakika Otuz Sekiz Saniye
Adı Leyla’ydı. İstanbul’un en eski genelevlerini barındıran o meşum sokakta yer alan gülkurusu renkli evde bilinen adıyla Tekila Leyla. Öyle derdi ona arkadaşları, ahbapları ve müşterileri. Öyle derdi ona beş kadim dostu. Hiç istemezdi Leyla kendisinden geçmiş zaman diliminde söz edilmesini. Ama işte kalbi daha az evvel susmuş, soluk alış verişi ise hepten kesilmişti. Şehrin kenarlarında bir çöp kutusuna bırakılmıştı cansız bedeni. Gene de henüz durmamıştı beyni. Çalışıyordu hâlâ. Tastamam on dakika otuz sekiz saniye boyunca…
(Tanıtım Bülteninden)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)