23 Şubat 2017

Bay Mucize


Debbie Macomber’dan masal tadında bir roman daha…

Kılavuz melek Harry, yirmi dört yaşındaki Addie’ye yardımcı olma göreviyle dünyaya gönderildiğinde, buranın ne kadar karışık bir yer olduğundan ve duygularla mücadele etmenin zorluğundan habersizdi...

Addie ise yaşadığı hayal kırıklıklarının ardından ailesinin evine dönmek zorunda kaldığında, çocukluk aşkı Erich ile yeniden karşılaşacağını bilmiyordu. Geçmişinde onun kalbinde yaralar açan Erich’in değişimi karşısında kayıtsızlığını koruyabilecek miydi?

16 Şubat 2017

Çatal


Merhaba sevgili dostlarım nasılsınız? Bugün annem geldi, benden mutlusu yok. Birlikte pazara çıktık. Yemek hazırladık. Şimdi de film seyrediyoruz. Çatal tarifini sömestr tatilinde denedim, başarılı oldu. Şimdi tarifi veriyorum.

  • 125 gr tereyağı (oda sıcaklığında)
  • 1 çay bardağı sıvıyağ
  • 2 yemek kaşığı yoğurt
  • 1 yemek kaşığı toz şeker
  • 1 tatlı kaşığı tuz
  • 1 yemek kaşığı sirke
  • 1 tatlı kaşığı mahlep
  • 1 paket kabartma tozu
  • 2,5 su bardağına yakın un
  • Üzeri İçin:
  • Yumurta sarısı
  • Çörek otu

  • Derin bir kaba 125 gr tereyağı koyun. Üzerine 1 çay bardağı sıvıyağ, 2 yemek kaşığı yoğurt, 1 yemek kaşığı toz şeker, 1 tatlı kaşığı tuz, 1 yemek kaşığı sirke ve 1 tatlı kaşığı mahlep ekleyin. Eliniz ile güzelce karıştırın. Daha sonra azar azar 2,5 su bardağına yakın un koyup, ele yapışmayan yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğurun.Pastane usulü çatal kurabiyeler piştikten sonra fırından çıkartıp, soğumaya bırakın. Daha sonra servis edebilirsiniz.
    Afiyet olsun!

    Yeniden görüşünceye dek dostça, sevgiyle kalın!

    7 Şubat 2017

    Gelin Çantası


    Yeniden merhaba dostlarım. Bu tarif ev sahibimin gelini Bilge abladan. Çok pratik ve lezzetli bir tarif. Bilge abla bir tabak gelin çantası verdi bize. Tadı çok güzeldi. Annem tarifini aldı, sömestr tatilinde komşuları gelecekti. Yaptı. Yalnız annem bu tarife tatlı lor da ekledi. Çok hafif oldu. Mutlaka denemelisiniz. Tarifi veriyorum.
    Hamuru için:
    1 yumurta
    1 kahve fincanı sıvıyağ
    1 paket vanilya
    1 çay kaşığı kabartma tozu
    1 su bard. süt
    1 su bard. un
    2 çorba kaşığı kakao

    Yağ sürdüğümüz tavaya birer kaşık hamur koyuyoruz, bir tarafını iyice pişiriyoruz. Pancake gibi.

    Kreması için:
    1 çay bard. süt
    1 paket krem şanti
    3 çorba kaşığı tatlı lor
    Biraz süt
    2,5 çorba kaşığı kırılmış fındık

    Krema karışımı hazırlanır ve pancake boyutundaki hamurların arasına konur. Afiyetle yenir.
    Yeniden görüşünceye dek dostça kalın!










    Müjdeli Haber


    Merhaba dostlarım, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Ben de iyiyim. Pazar günü A101'e gittim, bir ne göreyim Dr Oetker ekmek karışımı çıkarmış. Kendine yakışanı yapmış. Çok mutlu oldum. A101'de o gün üç çeşidi vardı. Ben üçünden de birer kutu aldım. Dün de unutup ekmek aldım. En kısa zamanda ekmek karışımlarından birini deneyeceğim. Dr Oetker'in web sitesine girdiğimde dört çeşit ekmek karışımı çıkardığını gördüm. Bende olmayan çeşidi çok tahıllı karışım. Kısa bir süre sonra birçok markette ekmek karışımlarını göreceğimizden eminim. Benden şimdilik bu kadar dostlarım, yeniden görüşünceye dek sevgiyle kalın!

    5 Şubat 2017

    Tatil Bitti


    Merhaba sevgili dostlarım, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Misi ile ben de iyiyiz. Günler büyük bir hızla gelip geçti. Tatil bitti. Annemden ayrılmak çok zor geldi. Dün gitme zamanı gelince Misi'yi kutusuna koyduk. Kıyametler koptu. Tamam biliyorum kutuya girmeyi sevmiyor. Yolculuk yapmayı sevmiyor ama annemden dönerken o bağırışları benim yüreğimi parçalıyor. Zaten eve dönmek zor geliyor bir de Misi'nin protestosu  beni benden alıyor. Çok üzülüyorum.
    Neyse annemle vedalaştık. Yola koyulduk. Eve geldik. Misi'yi kutudan çıkardım, mutlulukla mır mır dolaştı. Evimi özlediğimi fark ettim. Yemek yedikten sonra ev sahiplerimi ziyarete gittim, onları çok özlemişim.
    Bugün de temizlik yaptım, dışarıya çıkıp alışveriş ettim. Gelip banyomu yaptım. Gazete keyfi yaptım.
    Üç günlük plan hazırladım. Biraz Misi ile oynadım. Telefonda sık sık annişimle konuştum.
    Bende durum bu. Yeniden görüşünceye dek dostça kalın!

    15 Ocak 2017

    Tatile Beş Kala


    Sevgili dostlarım merhaba, nasılsınız? Dilerim çok iyisinizdir. Biz iyiyiz. Annem Pazartesi günü bize gelmişti. Salı ve Çarşamba kar tatili oldu. Hafta sonu da derken doya doya sohbet ettik, dışarı çıktık. Misafirliğe gittik, faturaları ödedik. Temizlik yaptık, tatil yaptık. Çok güzel zaman geçirdik.
    Annemi bugün öğleden sonra yolcu ettim. İçimde bir burukluk oluştu. Misi de ilgi istedi, kırmak istemedim, oyun oynadık. Şimdi sömestr tatilini iple çekiyorum çünkü Allah izin verirse annemle daha çok zaman geçireceğiz. Ama o zaman da iyice alışacağım için dönmek zor gelecek. Misi'ye gelince kutusuna girmeyi, yolculuk yapmayı hiç sevmediği için anneme giderken de eve dönerken de mızıldanacak. Yavrum öyle sakin ki yolculuk ederken hiç gıkı çıkmıyor. Allah ömrünü sağlığını versin bebişime. Allah anneme de sağlığını, ömrünü versin elbette.
    Misi'nin yukarıdaki fotoğrafını çok sevdim, siz dostlarımla paylaşmak istedim.
    Sevgili dostlarım yeni yılınızı buradan kutlayacağımdan çok emindim ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Onu da anlatayım. 30 Aralık'ta okullar tatil oldu. Ben de sabahtan yola çıkıp annişime gittim.
    Annişim simit, tatlı lor almıştı, çayımızı içtik. Bol bol sohbet ettik. Annemle anlaşmış, şarap almıştık.
    Yeni yılımızı ikimiz geçirecektik. Gündüz sinemaya gitmeye, akşam da yemekte spagetti yapmaya karar vermiştik. Tatlı olarak ta annem kabak tatlısı yapacaktı. Yaptı da. Annem kereviz salatası ile zeytinyağlı bakla da yapmış, bana sürpriz oldu. Her neyse ertesi gün annemle hazırlanıp çıkacağız.
    Öğle yemeğini dışarda yiyip sinemaya gideceğiz. Güldal ablam aradı. Dakikalarca konuştuk. Ablam bu havada ne sineması diye konuşuyor. Bir anlam veremedik. Çünkü Akçay'da kar yoktu. Ablam görüntülü konuşma yapmak istedi, biz konuşurken kapı çaldı. Bir de açtım ki Fikriye. "Fikriye sen misin, evet sensin" demişim. Ben şok şok şok! Meğerse Fikriye ablama haber vermiş, adresi almış ve gelmiş. Ablam da durumu bildiği için bizi oyalamaya çalışıyormuş. Fikriye mi kim? Fikriye çok eski dost, annemin manevi kızı. Fikriye ile 1996 yılında tanıştık. Yani 20 yıldan fazla bir süredir tanışıyoruz. Annemin eski iş arkadaşı. Bütün aileyi tanıyor, seviyor. Biz de onu seviyoruz.
    Fikriye kahvaltı ettikten sonra yeni yılı dışarda karşılamak istediğini söyledi, onu evde kalmaya ikna etmeye çalışsak ta o bizi ikna etmeyi başardı. Ayvalık'a gittik. Çay, kahve içtik. Mekan arayışına girdik. Her yer dolu. Yeri olan mekanlarda da fasıl var, onu da biz istemiyoruz. Yunan müziği çalınan bir mekan ile rezervasyon yapıldı. Oraya giderken tarihi dokulu bir mekan gördük, içeri girdik. Bayıldık, mekan çok güzel, çok sıcaktı. Sıcak şarap ta vardı. Biz üçümüz sıcak şarap içtik.
    Öteki yer ile yaptığımız rezervasyonu iptal ettik. Ve yeni keşfettiğimiz mekanda kaldık. Sonradan öğrendik ki bulunduğumuz yerde de fasıl varmış. İş işten geçti tabii. Ama fasıl başlayana kadar çalan müzikler bizi mest etti. Benim mutlu çocukluğumun müzikleriydi çalanlar. Biz yemek yerken mekan doldu, fasıl başladı. Biz 22.30 gibi mekanı terk ettik.Yeni yıla evimizde girdik. Çok güzel bir yeni yıl geçirdik, ertesi günü geç uyandık. Bol bol sohbet ettik, kahvaltı ettik. Sonra Fikriye birazcık uyudu, uyandı. Annemle birlikte beni Akçay otogarına bıraktılar. Vedalaştık. Aynı akşam geç vakitte Fikriye'nin uçağı vardı. Evet Fikriyecim Perşembe günü elektrikler kesilmeden önce rezervasyon yapmış, araba kiralamış. Cumartesi günü öğleye doğru gelebilmişti, uçak rötar yapmış. Yoksa daha önce bizde olacakmış. Doğaçlama bir yeni yıl geçirdik, yüreğine sağlık arkadaşım, bizi inanılmaz mutlu ettin, en güzeli seninle birlikte olmak, doya doya sohbet etmekti.İşte düşünülmeyen bir durum olunca düşünülenler unutuldu. Durum bu.
    Sevgili dostlarım şimdilik benden bu kadar, yeniden görüşünceye dek dostça, sevgiyle kalın!



    Kumandanın Aşığı


    Aşk için neleri göze alabilirsiniz?

    1939 yazı. On dokuz yaşındaki Yahudi Emma Bau'nun hayatı Nazilerin Polonya'yı işgal etmesiyle bir gecede altüst olur. Üniversite kütüphanesindeki işinden ayrılmak zorunda kalır ve altı haftadır evli olduğu kocası Jacob direniş örgütüne katılmak için kaçar. Gettodaki ailesinin yanına giden Emma direniş örgütü tarafından gettodan çıkarılır ve sahte bir kimlikle kocasının teyzesinin yanında yaşamaya başlar. Anna Lipowski adında bir Hıristiyan olarak hayatını devam ettirmeye çalışan Emma'nın yaşamı, Nazi komutanı Richwalder'le tanıştığında daha da tehlikeli bir hal alır. Emma'dan etkilenen kumandan ondan sekreteri olmasını ister. Nazi üssünde çalışmaya başlayan Emma'dan direniş için bilgi toplaması istenir, genç kadın da bunun için her şeyi yapmaya hazırdır. Ama bu görevin evliliğini ve hayatını riske atacağının henüz farkında değildir. Emma, ailesinin, kocasının ve halkının hayatını tehdit eden bu adama âşık olmaya başladığını fark ettiğinde ise iş işten geçmiş olacaktır.

    "Göz kamaştıran bir sadelikle yazılmış, insanın nefesini kesen bir roman. Romantik tarihsel kitapların en iyilerinden."
    -Publisher's Weekly-

    "Pam Jenoff hayal dahi edilemeyecek bir durumda yaşayan insanların portresini etkileyici bir şekilde çiziyor."
    -Booklist-
    (Tanıtım Bülteninden)